Peki rövanşta ne olur?

Fenerbahçe’nin çeyrek finalde karşılaşabileceği 7 takımdan 2’si tercihimdir demiştim. Bunların başında Chelsea geliyordu, o olmazsa Schalke.




Chelsea!...

Fenerbahçe’nin çeyrek finalde karşılaşabileceği 7 takımdan 2’si tercihimdir demiştim. Bunların başında Chelsea geliyordu, o olmazsa Schalke.
Rakip Chelsea olunca, ‘Fenerbahçe, Avrupa kupalarındaki özel günlerine çıkarsa kazanır, çıkamazsa zor kaybeder’ diye düşünmüştük. Hele hele bir Inter 90 dakikası yaşarsa, işi birinci maçta bitirebilir dedik.
Şimdi düşünün. Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi kaç dakika oynadı? Bu maçın kilidi, ne Fenerbahçe, ne Chelsea’ydi. Bu maçın kilidi Avram Grant’tı. Chelsea’yi zayıf diye değil, başındaki teknik adamdan dolayı istedim. Evet Fenerbahçe kazandı, sonsuz tebrikler. Ama ben kafamdaki Fenerbahçe’yi sahada göremedim. Kafamdaki Fenerbahçe bu Chelsea’yi 4’lük, 5’lik yapardı. Fenerbahçe, Chelsea’nin son oynadığı Middlesbrough maçını iyi değerlendirse, o İngiliz sıra takımının Chelsea’yi nasıl ezdiğini görürdü. Avram Grant, Avrupa’nın en iyi, en etkili hücum takımından sıradan bir defans takımı yaratmaya çalışıyor. Bu da apaçık ortada.
Fenerbahçe kendi kalesine attığı şanssız bir golle oyuna başladı, ama 8-9 savunmacıyla oyuna çıkan Chelsea’ye ne yazık ki sahada paramparça olan bir tek Kezman’la hücum etti. Kezman bir ara çıldırmış vaziyette arkadaşlarını öne çıkarmaya çalıştı. İkinci yarıyı düşünün. Alex, Kazım, Semih, oynadığı sürece Kezman, Deivid, Vederson, hatta Aurelio rakip ceza sahasını zorlamaya başladılar. Zaten kolay panik yaşayan Chelsea o dakikadan sonra bunalıyor. Ben 1-0’dan sonra oyunu 2-1’e getiren Fenerbahçe’yi kutluyorum, ama oyun stratejisini doğru bulmam, övmem mümkün değil. Fenerbahçe çok büyük bir özveriyle ve 2. yarıdaki oyunuyla maçı kazandı, ama yarı final şansını zora soktu. Bu galibiyete seviyorum, övünüyorum, fakat belki de bir kez daha yakalayamayacağı bir Chelsea’yi yenmesine rağmen elinden kaçırdığına da üzülüyorum.

Gerçek Fener gibiydi
Peki rövanşta ne olur? Cesur ve akılcı Fenerbahçe, bu Chelsea’yi eler. Bu Chelsea’ye, İstanbul’dan daha rahat gol pozisyonu üretebilir. Roberto Carlos’un kadroya katılacağını, Beşiktaş maçındaki gibi alan bulabilecek bir Kazım’ı düşünürsek Zico’nun, Gökhan’a da forma vereceğini hesap ederek rövanşta kesinlikle bu Chelsea’yi çok zorlarlar.
Fenerbahçe’nin tek talihsizliği rövanşa kadar Chelsea’de olabilecek bir teknik adam değişikliğidir. Teknik adam olarak bunları söylemek hem üzücü hem zor. Ancak bir laf vardır, “Bu elbise bu bedene bir boy büyük geldi” derler. Avram Grant da Chelsea’ye 5-10 ölçü küçük geliyor. Chelsea’yi korkular takımı yaptı. İnşallah böyle devam eder.
Fenerbahçe artık deplasman zorluğunu da üzerinden atmış bir takım. Bunu Moskova’da, Eindhoven’da, Sevilla’da gösterdi. Daha akılcı daha cesur bir Fenerbahçe 70 milyonu yine sokağa döker.
Bir dünya devini yenen takım bazı yönleriyle eleştirilir mi? Evet eleştirilir. Fenerbahçe, bu mantalitedeki Chelsea’yi Kadıköy’ün çimlerine gömdü. Halbuki benim kafamdaki Fenerbahçe, Chelsea’yi bir daha nefes alamayacak şekilde gömmeliydi. Bunun yapılabileceğini ikinci yarıda çok net gördük. Bir ölçüde niçin Chelsea’yi tercih ettiğimi de İngiliz ekibi beni yanıltmadan gösterdi. İlk yarıdaki Fenerbahçe soru işaretiydi. İkinci yarıdaki Fenerbahçe ise gerçek Fenerbahçe gibiydi...



milliyet