Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
41 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 'GFB Basın Bildirisi'

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kombineler satışta
    22 Nisan 2008 Salı



    Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda geçerli 2008-2009 Futbol sezonu kombine kartları satışa çıktı. Eski hak sahipleri için (Maraton alt, Maraton sarı tribün, Maraton lacivert tribün, Fenerium lacivert tribün, Maraton üst ve Fenerium üst, Telsim tribünleri) 24 Nisan-13 Mayıs 2008 tarihleri arasında satışa sunulacaktır. Fenerium alt tribünlerinin satışları ise; bu tribündeki yeni düzenleme ve modernizasyon çalışmaları yüzünden 15 Mayıs-23 Mayıs 2008 tarihleri arasında yapılacaktır.
    Öte yandan, Yüksek Divan Kurulu Üyelerimiz, yenilemek istedikleri kombine kartlarını, 13 Mayıs 2008 tarihine kadar, kombine merkezimize gelerek düzenleyebilirler.
    Eski hak sahiplerimizin, belirtilen tarihler arasında kombine kartlarını kombine kart satış merkezimizden yenilemek için geldiklerinde yanlarında geçerli Fenerbahçe taraftar kartları ile T.C kimlik numaralarını getirmeleri gerekmektedir. Tarihi geçmiş, yenilenmemiş taraftar kartlar ile kombine satışı kesinlikle yapılmayacaktır.
    Genel satış 26 Mayıs'da
    Eski hak sahiplerinin satışlarının 23 Mayıs akşamı tamamlanmasından sonra, genel satış 26 Mayıs 2008 sabahı başlayacaktır. Genel satışla ilgili bilgi ayrıca internet sitemiz ve FB TV'den açıklanacaktır.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER YAZILAR Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Carlos gitti sol bitti!

    Brezilyalı oyuncunun 20 Şubat'taki Sevilla maçında sakatlanmasının ardından savunmanın soluna çare bulunamadı. Hatalar genelde bu kanattan geldi.




    Fenerbahçe, Roberto Carlos'u mumla arıyor... Brezilyalı yıldızın sezonu kapatması belki de Fenerbahçe'nin şampuyonluğuna mal olacak. Carlos'un yerine oynayan Gökçek Vederson hücuma destek olamadığı gibi savunmada da çok aksadı. Denizlispor maçında bu mevkide harikalar yaratan Uğur Boral da ligin finali sayılan Galatasaray derbisinde oyunda kaldığı sürece adeta yokları oynadı. Tüm bunların yanında belki de en önemli kayıp Roberto Carlos'un takıma getirdiği hava ve özgüvenin eksilmesi oldu.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bunu neden spor olarak kabul edemiyorlar??bilmiyorum ki sonuçta kazanmakta var kaybetmekte var bu kadar basit her zaman kaliteli takımlar yenecek diye bi durum yok ki şans işi sonuçta istediğin kadar iyi kadron olsun istediğin kadar iyi oyna istersen 89 dakika boyunca rakibe top kaptırma ama o kalan 1 dakikada şans rakibe güler ve yenilebilirsin bu budur yani bunun başka bi iazhı yoktur bence aşırı fanatikliğe karşıyım ben

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı umuter Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    bunu neden spor olarak kabul edemiyorlar??bilmiyorum ki sonuçta kazanmakta var kaybetmekte var bu kadar basit her zaman kaliteli takımlar yenecek diye bi durum yok ki şans işi sonuçta istediğin kadar iyi kadron olsun istediğin kadar iyi oyna istersen 89 dakika boyunca rakibe top kaptırma ama o kalan 1 dakikada şans rakibe güler ve yenilebilirsin bu budur yani bunun başka bi iazhı yoktur bence aşırı fanatikliğe karşıyım ben
    hocam ıcım kan aglıyor.bagdat caddesınde gslı taraftarı zıncırle dovmusler beyaz atletı kıpkırmızı kan olmus vatandasın.dıyorkı kameraya azız yıldırımın taraftarı bu ıste.valla kım suclu anlamadım.baskan ne yapsın.ayrıca seınmek herkesın her zaman her yerde hakkı dır.saygılar.kafayı yıcem ya!

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Warn

    Aslolan devrimdir...


    29.4.2008


    Fenerbahçe, büyük bir avantajı eliyle sundu Galatasaray’a... Sahadaki oyuna bakıldığında maçın hakkı da bu sonuçtan başkası değildi zaten.
    Bu takım Real Madrid’in, Milan’ın göremediği çeyrek finale çıktı Şampiyonlar Ligi’nde... Dünya devi Chelsea’ye kafa tuttu. Üstelik bunları yaparken ne maçını erteletti, ne hamaset yaptı, ne ayrıcalık talebi oldu. Derbi oynayıp gitti, döndükten sonra gene derbi oynadı. Nisan ayı geldiğinde bile hâlâ Avrupa’daydı.
    Eğer bu gururlu yorgunluğun ve başarının bedeli şampiyonluktan olmaksa, varsın olsun. Ancak bir tek şartla; önümüzdeki sene yine Şampiyonlar Ligi’nde yer alarak.
    Liverpool’a bakın... İstanbul’da Milan’ı 3-0 geriden gelip devirdiği ve Avrupa’nın en büyük kupasını kazandığı sene, kendi ligindeki sıralamasından dolayı Şampiyonlar Ligi’ne katılamıyordu. UEFA statü değiştirmek zorunda kaldı. Son 3-4 yılın en başarılı takımı Liverpool’dur Devler Ligi’nde ama Premier League’de yıllardır şampiyonluk görmüyor. O da bedel ödüyor. O’ndan daha fazla hatta çılgın yatırımlar yapan Chelsea’nin, Liverpool olabilmek için daha onlarca yıla ihtiyacı var. Kültür, gelenek ve tecrübe parayla satın alınamıyor çünkü...
    Devlet kasasından tek kuruş yardım almadan stadını kendisi yapan, federasyonun hamiliğine sığınmadan mücadele eden, Fakir Fukara Fonu’na göz dikmeden taraftarlarının olağanüstü fedakarlıklarıyla yeniden diriliş yaşıyor Fenerbahçe. Kombinesiyle, lisanslı ürünüyle, hep destek tam destek felsefesiyle.
    Bu devrimin hedefleri başkalarının hayallerine sığamayacak kadar büyük. Sabırla, inatla, dayanışmayla bu meşakkatli yolda emin adımlarla ilerliyor. Bazen kendi ayağına dolansa da, bazen ittifaklar tarafından sendeletilse de, ağlamadan, hatalarından dersler çıkararak yürüyüşünü sürdürüyor.
    Fenerbahçe’nin kendi gerçeklerine ve ülke gerçeklerine karşı verdiği mücadele, Türk futbolunun Kurtuluş Savaşı’dır. Hangi zor şartlar ve sancılar altında olursa olsun bu yapısal ve zihinsel devrimin rotasından ödün vermemek boynunun borcudur.
    Yoktan var edilen bu zenginlik, sabırla oluşturulan direnç noktaları ve yağmacı rantiyelere karşı örülen aşılmaz barikatlar ‘hep destek tam destek’ diyerek meydan okuyan devrim muhafızlarının başarısıdır. Karşı saldırıya geçmek için fırsat kollayanların değil.
    Sevgili kardeşim Adnan, “Tarih Elif’leri yazar, öküzleri değil!” diyordu Kurtuluş Savaşı’nın adı bile bilinmeyen kahramanı Elif’in öyküsünü aktarırken.. Cepheye kağnıyla mermi taşırken, ölen öküzünün yerine tereddüt bile etmeden kendini bağlayan Elif.
    Ortalıkta öküzden çok bir şey yok da, marifet Elif olabilmekte!


    Hasan Ali Atasoy Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Warn

    Fener aşkı bambaşka!


    29.4.2008


    Taraftarlık nihayetinde bir tutulma halidir. Bağlanmaktır, kara sevdadır. Karşılık beklemeden sevmektir. Bu öyle bir sevgidir ki, son nefes verilene kadar devam eder. İnsan eşini, işini, fikirlerini, ideolojisini, dünya görüşünü, hayat felsefesini değiştirebilir, ama tuttuğu takımı değiştirmez. Taraftarlık bakidir. Takımına tutkun olanın içindeki ateş hiç sönmez. Taraftar, aldığı her nefeste delicesine sevdiği takımını hisseder. Takımıyla yatar, takımıyla kalkar. Ruhunda, bedeninde, rüyasında, hülyasındadır o sevgili. Adeta onun için yaşar. Eşi, benzeri olmayan bir sevgi ilişkisidir bu. Sağlıklı mıdır? Bilinmez. Hangi aşk sağlıklı ki? Sonuçta taraflardan birine zarar vermediği takdirde, bu gönül ilişkisi pozitif enerji üretir.
    Bir de işin marazi boyutu vardır. Taraftarlık hastalıklı bir tutkuya dönüştüğü vakit yıkıcı olmaya başlar. Başta takımı olmak üzere çevresindeki her şeye zarar verir. Kendine dahi. Bu, sevginin nefrete dönüşmesi halidir. Burada söz konusu olan isteklerdir, tatmindir. Bu tip taraftarlar takımlarının hep kazanmasını isterler. Aşkları vermek değil, almak üzerinedir. Saplantılı aşıktırlar. Kendi arzu ve istekleri doyurulmadığı takdirde, saldırganlaşırlar. Gözü dönmüş bir halde önlerine gelen her şeyi yakıp yıkarlar. Ortada patolojik bir durum söz konusudur. Kısaca ruhsal bir bozukluk diyebileciğimiz bir vak'adır, sözünü ettiğimiz.
    Ülkemizde hemen hemen her takımın bu tipte taraftarı mevcuttur. Pimi çekilmiş bomba gibidirler. Her an infilak etmeye hazırdırlar. İşlerin biraz ters gitmesi, kudurmaları için yeterli nedendir. Kaybedilen bir maç veya şampiyonluk, ya da küme düşmek infial etmeleri için kafidir. Vandallar gibidirler. Kırar dökerler, çevreyi tahrip ederler. Bu tür saldırganlığa en çarpıcı örnek Rüştü'nün dövülmesiydi. Aradan geçen yıllar içinde Aziz Yıldırım taraftar profilini büyük ölçüde değiştirdi. Ancak görülüyor ki, henüz işi bitmemiş. Canavar bu kez Samandıra'da hortladı. Gözü dönmüş bir güruh, takım otobüsünü taşladı, Alex'e, Kezman'a saldırdı. Fenerbahçe'nin bu çapulcuları bir an önce bünyesinden atması gerekmektedir. Azınlıktırlar, ama bünyeyi çürütmeye yeterler. Mikrop misali. Bu canavarı boğmadan Fenerbahçe dünya kulübü olamaz.


    Hamit Turhan

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Warn

    Sıcağı sıcağına!


    29.4.2008


    Hiç vakit kaybetmiyor ve sıcağı sıcağına manüplasyona başlıyorlar. Fenerbahçe galibiyeti sevinci daha yaşanamadan, Galatasaraylılar hayretler içinde kaldı... Çünkü malum programcılar işbaşı yapmış ve Sivasspor maçı hazırlıklarına başlamıştı. Öncelik maç içinde kart görmesi gereken, tehlikeli (!) futbolculara verildi. Diğer detaylarla da müsabakayı yönetecek hakem kadrosuna, mesaj iletildi. Bravo! İyi çalışıyorlar.
    Galatasaraylılar hafta boyunca, çok farklı yönlendirmelere (!) şahit olacak. ‘Galatasaray şampiyon oldu’ iltifatları kandırmacadır ve Fenerbahçe camiası bu işin peşini sonuna kadar bırakmayacaktır. Uyarıyorum! Sarı-Kırmızılılar son ana kadar ciddiyeti ve tedbiri bırakmamak zorunda. Polat, Sezgin ve futbolcular bu konuda teyakkuz halinde olmalı. Güler ve ekibi zaten işini mükemmel yapıyor ve başarıyor. Değişiklik eleştirilerine kanmayın, hepsi doğru önlemlerdi.
    Hakan Şükür oyuna alındı diye kahrolanlar var. Vallahi yazık, billahi yazık. Düşmanlığın bu derecesine pes doğrusu. Pazar günü, Halil İbrahim ‘Oğuz abi kabahat bende, o demece ben zorladım ama sonra yanlışımı açıkladım’ dedi. Dedi de, iş çoktaaan bitti. Bir tane gazete ‘Bu işte yönlendirme var’ dedi mi? Çocuğun bunca yıpranmasına karşın, Zaman Gazetesi, meseleyi Halil İbrahim’in köşesinde bırakmamalı ve manşetine taşımalıydı. Yaptılar mı?
    Şükür sağlam adammış ki, bugünlere tek parça halinde geldi. Kim tuttuysa parça kopardı yıllardır. Yöneticisi, cemaati, iş yaptıkları, bir kısım röportaj yapmadıkları, yaptıkları, hatta arkadaşları(!). Yazık, günah be. Hakan mı? Arnavut inadını dört dörtlük örnekliyor ve dostlarından (!) asla taviz vermiyor. Şükür’ün başına gelen Papa’nın ‘Burada genelev var mı?’ dediğinde, Amerika’da başına gelenden farksızdır. Adama ‘Genelevi de ziyaret edecek misin?’ diye sormuşlar ve işlerine gelen bölümü kullanmışlar ya! Bu mesele de öyle oldu. Yıpranan, yıpratılan kim? Hakan.
    Halil İbrahim bu sorusunun sonuçlarını bilemeyecek kadar deneyimsiz değil. Yapmayacaktı. Hakan mı? Kanmayacaktı... Kazık yemeye doyamayan gördüm de, bunun gibisini görmedim.


    Oğuz Dizer

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı sarıkanarya_41 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    hocam ıcım kan aglıyor.bagdat caddesınde gslı taraftarı zıncırle dovmusler beyaz atletı kıpkırmızı kan olmus vatandasın.dıyorkı kameraya azız yıldırımın taraftarı bu ıste.valla kım suclu anlamadım.baskan ne yapsın.ayrıca seınmek herkesın her zaman her yerde hakkı dır.saygılar.kafayı yıcem ya!
    bu tür insanlar hayatta hiç yer edinememiş bir avuç çakaldan başka birşey değildir bu tür insanlara taraftar diyenin alnını karışlarım futbol zevktir
    elbette kazanan tarafın taraftarı dilidiği gibi her istediği yerde bu nun
    ***fini çıkaracaktır burası texas mı yav yazıklar olsun futbola şiddet
    bulaştırana hepimiz kardeşiz yav bir taraf bir tarafın kalesine gol atıp
    yendi diye dünyanın sonumu geldi anlamak çok zor bunda görsel medyanın
    ve yazısal basınında büyük payı var reyting uğruna insanları dolduruşa getiriyorlar olan oldukatn sorada bunun polemiğinden traj ve reyting
    elde ediyorlar malasef buda vahim bir gerçek

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bu görüntüleri ilk gördüğümde bir galatasarylı olarak bende üzüldüm. öte yandan bağdat caddesinde bazı kendini bilmez haysiyetsiz bir avuç terbiyesiz mahluk dün tvde açık açık dediği cümle aynen şu ; Bağdat caddesinde sarı kırmızı tişört kimse giyemez. giyersede dayağı yer. Bu kişinin Fenerbahçeli olduğuna inanmıyorum. bu ve bu tarz insanlar sadece fenerbahçe gibi büyük takımların isimleri altında soytarılık yapan bir avuç zibididir.. Bütün gerçek Fenerbahçe taraftarlarına sevgiler.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bunu geçecekler futbolun dünü yoktur bir fenerbahçeli diyebilirmi ki
    ben bu yıl ligde rahat bir maç izledim veya dişe diş bir mücadele
    verdi kizo efendini topçuları avrupa maçlarında herkes kendi için oynadı
    şans da yanındaydı fenerin bu kadar basit şidete pirim verdiğimden söylemiyorum bunları yalnış anlaşılmasın ama fenerin süper ligde oynadığı futbol tam bir fiyasko geçen yılda
    aynıydı zorlicak bir takım yoktu yoksa 4 üncü bitirirdik ligi gene yok diyen varsa geçen
    yılın maçlarını çıkarırım ilaki neyse

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •