Ya ne fesatsınız, hemen şeytanın avukatlığına soyunmuşsunuz da bende sizden farklı değilim. Çünkü, bizim İçanadolu'da köy ve kasabalarda bizler bit ve kenelerin arasında büyüdük. Öylesine ki ben bile güttüğüm öküzlerden kopardığım kenenin sayısını bilmiyorum. Bu keneler br zamana kadar nerelerdeydiler? İşte şeytanın avukatlığı burda başlıyor. Sakın bu işin altında batılı ilaç tröstleri olmasın? Hastalıkta bizde, çaresi olan ilaçta bizde diye. Avukatlık parayla değil ya, insanın aklına böyle düşüncelerde gelmiyor değil hani? Bizler genede önlemlerimizi alalımda, n'olur, nolmaz di mi ama?
Paylaşım için çok teşekkürler arkadaşlar.
Saygılar.
Yer imleri