İnanmayacaksınız ama gerçek
17 Ağustos depreminde birbirinden ilginç hayatta kalma mücadeleleri yaşandı. Ama içlerinden belki de en ilginci bir filme konu olacak cinstendi. Tam 2 kez öldü sanılan ancak tesadüfen yaşadığı anlaşılan kişi, bugün hala yaşıyor.
CNNTURK’teki ’Nası Yani?’ programına konuk olan yönetmen Ezel Akay, depremle ilgili film yapmaya karar vermesine neden olan öyle bir hikaye anlattı ki izleyen, dinleyen herkes kulaklarına inanamadı.
Şu anda Ezel Akay’ın ortağı olan Sami Dündar, 27 saat göçük altında kaldıktan sonra tam 2 kez öldü sanılarak ceset torbasına konuluyor. Ancak inanılmaz tesadüflerle yaşadığı anlaşılınca hayata dönüyor. Yakın arkadaşı Okan Bayülgen’in desteğiyle yaşadıklarını kaleme alan Dündar’ın ’Herşeyin Bittiği Yerden’ isimli kitabındaki inanılmaz yaşam mücadelesini Ezel Akay şöyle anlattı:
"Gölcük Donanma Komutanlığı’nda devir teslim töreni var 16 Ağustos. Sami de organizatör. Başka ülkelerin kuvvet komutanları da orada. Havai fişekler, gösteriler, sanatçılar çıkıyor. Herkes işlerini bitirip gidiyor. Bir tek ışık ekibi kalıyor toplamak için bir de Sami’ye ’Gitme bu gece kal’ diyorlar ve lojmanda misafir ediyorlar. Gece yatıyor yorgun argın ama hiç sabah
olmuyor onun için.
Uyandığında dev bir kütlenin içinde sıkışmış olarak buluyor kendisini. Herhalde yaklaşık yerin 10 metre altında. Hiç bir yerini kımıldatamıyor, ağzı toprakla dolu ama uyanık. 27 saat boyunca kalıyor orada. Yapabileceği tek şey düşünmek ’Ne oldu, ne bitti, ölmeyeceğim ben, ölmemeliyim’ diye. Crash sendromu diye bir şey var. Aslında ölenlerin çoğu ölmeyecekken, öldüğüne inandığı için ölüyor. Bütün bunları da düşünerek ne yapması gerektiğine karar veriyor. Sonunda bir helikopter sesi duyuyor. Sesini duyurmak için İmdat demesi lazım. Ama İmdat dersem sadece ’a’sı duyulacak. O zaman ’Aaa’ diye bağırayım diye düşünüyor. Yani devamlı bir kurtulma fikrini düşünüyor. Sonunda sesini duyuyorlar. 2 er bir tünel kazarak yanına doğru yaklaşıyor. O sırada bir deprem daha oluyor. İki er de sıkışıyor orada. Sami ’Bırakın gidin, olmayacak’ diyor ama erler gitmiyor ve bir şekilde onu dışarı çıkarmayı başarıyorlar. Bu benim filmle ilgili karar vermeme neden olan şey aslında. Tek başına bir direnç gösteriyor ve o direnç gösterince bütün gücüyle yardım edenler var. Müthiş bir yaşam mücadelesidir. Asla biraraya gelemeyecek insanların nasıl bir dayanışma içinde olduğunu gördük. Neyse, bunu kaldırıyorlar, su falan içiriyorlar ama bayılıyor. Öldü sanılıp ceset torbasına konuluyor. Fermuarı çekiyorlar ve yüzlerce cesetle birlikte üst üste Bandırma’ya morga götürüyorlar. Orada ceset torbaları arasında dolaşan birisi var. Bunu iş edinmiş ve muhtemelen kimse buna o işi vermemiş. Elindeki aynayla, torbaları açıp, insanların yüzüne tutuyor. Nefes geliyor mu diye bakıyor. Bana bu çok trajik bir kahraman gibi geliyor. Çaresiz bulamayacak belki ama yine de bakıyor. Sami’nin torbasını açıyor. Burada canlı var diyor. Fakat bununla da kalmıyor bir daha ölüyor. Çünkü o halde su içiriliyor ve böbrekleri ağır hasarlı ve şişiyor. Böbrekler iflas etmek üzere. Doktorlar ’iflas etti’ diyor. Yavaş yavaş ölürken bir hemşire ’Hadi kardeşim işe’ telkininde buluna buluna, işiyor ve kurtuluyor. Ama diyorlar ki ’Kurtuldun ama belden aşağın tutmayacak’ diyorlar. Müthiş bir dayanışma ağıyla kurtuluyor. Sami, Şu anda benim yapacağım filmin yapımcısı. Sadece ayağı aksıyor. Organizasyon falan bir takım işler yapmaya devam ediyor."
Ezel Akay, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun filme destek vereceğini söyleyerek belediyenin kendi imkanlarıyla bir Amerikan stüdyosunda çekmek için gereken her şeyi sağlama sözü verdiğini belirtti. Yıkıma hazır 2 bina da film için yaza kadar bekletilecek ve yıkım görüntüleri kameraya alınacak.
CRASH SENDROMU
17 Ağustos depreminde göçük altında kalan birçok kişinin bu sebeple öldüğü tahmin ediliyor. Yani mücadeleden vazgeçiyor ve öleceklerini düşünüyorlar. Beyin intiharı gibi bir şey. Yapılacak filmle dikkat çekilmek istenen noktalardan birisi de bu. İnsanların bu tür mücadelelerle hayatta kalma şanslarını nasıl yükseltebilecekleri anlatılacak.
KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ


Teşekkur:
Beğeni: 

Alıntı

Yer imleri