REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 6/17 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon
162 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: GaMze GaMze DoLmuyoR YüzüM.. Bak Acı! Bak Ya$! Bak SoğuK !

  1. #51
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ne gül,
    ne yarin!

    Gül,küle karılmış günlerin tortusunda.
    Yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda.

    Sakla yamalarını kalbim...

    İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar;
    günlerimiz gibi aşklarımız da
    yittikleri duraklarda kalırlar.

    Sakla yamalarını kalbim...

    Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla.
    Yürü,arkana bakma, ama umursa.
    Bazen anılara en çok yakışan elbise,
    birkaç damla gözyaşıdır unutma...

  2. #52
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart




    BU NE KARTPOSTAL MSJIDIR SANA YAZDIĞIM
    NEDE BİR BAYRAM TEBRİĞİ
    BU BİR VEDA HAVASIDIR SANA
    İÇİMİN AĞRIYAN YERİ...
    GİDİYORUM İŞTE...
    GÖM KALBİNE GİDİŞİMİ
    SAKLA SONSUZA DEK GÖZLERİNDE
    ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA SENİ TERKEDİŞİMİ....

  3. #53
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    d)üşüyor Yolüstü çukurlarinda Yürüyüşlerim...


    Soğuk bir İstanbul lodosu ertesi;


    Koşarken düşürdüğüm kelimelerimi topluyorum,sensiz bir yol üstü hikayesinin,sağanak yağmurlu kaldırımlarında…


    Islağım ardışık hüzünlerde…


    Uyuyorsun…


    Geceyi örtmüşsün üstüne…


    Usulca çıkarıyorum cebimden ,yağmurda uslanmış kelimelerimi…


    Sorgusunu bitiremediğim sanıklığımı avutuyorum,uykunda sıçrama diye…


    Dağlıyorum asi hücrelerini ,anarşist dilimin…


    Acı’dan tökezlediğim yerden tutunuyorum,


    kirpiğinden yapılma tel örgülere…ellerim kan içinde…


    Uyuyor(mu)sun ?...


    Kanlı ellerimi sarıyorum,tek kale bir aşkın savaştığım siperinde…


    Bırak yaralarımı sorgulamayı…Titreyen göğsüme dokun yar…


    Hangi kapım çıksa önüne ;Sıkılgan bir edayla çevirdin anahtarı…


    Oysa ben kollarımın arasında bir salıncakta


    sallamayı düşlemiştim,hani şu yaşa(ya)madığımız çocukluğumuzu…


    İçindeki çocuğu alda gel demiştim sana…gel(e)medin…


    Uzun soluklu voltalarımda ,senin adımlarınla aşardım duvarları


    ve gölgem vardı her güneşe çıktığımda..


    Şimdi payına yıllarımı düşürdüğüm zındanlarda ,


    geçen zamana asıyorum gençliğimi…


    ölümün beyaz rengi vurmuşken saçlarıma


    ince bir sızı oluyor aynadaki yılgın bakışlarım…


    Uyuyor(mu)sun ?...


    Kalk !... yalan karışıyor gerçek bir oyuna sinsice…


    Düş !...Peşine kendi gerçekliğinin…


    Bir yerde düş/erken,bir yerde (d)üşüyor


    yolüstü çukurlarında yürüyüşlerim..


    Artık suçsuzluğumu anlatabileceğim ,


    sabıkasız tek bir harf kalmadı heybemde…


    Ustamdan ödünç (ç)aldığım


    “hüzün ikliminde” sözlerle ,geç kalmışlar ülkesinin dar geçitlerindeyim…


    Boğuluyor kursağımdaki yalnız şarkı.


    Saklanmaya çalışırken sıcağında,


    asılsız bir ihbarla suçüstü yakalandım ,kahverengi bakışlarına…


    gözlem altında gülüşlerim…


    Yine de hesapsızca boyandığım kahverengiliğine


    emanet ediyorum haylazlığımı…


    Harf başı dikiliyorum karşına satırlarda…


    Konuşucunca susturulduğum cümlelerin


    son noktasından sesleniyorum sana;


    (D)uyuyor(mu)sun ?!...

  4. #54
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    "Ruhumun ve hayatımın sıkıştığı,can çekiştiği şu dört duvar arasında hayatımı yazıyorum sana .."

    Çocukluğumun mutluluğu olan ağlamalarımı hatırlamam,senden giderken süzülen yaşların yanında..

    Kaldırımlardaki gölgemi yakalamak için düşüşlerimi,dizlerimin kanamasını,hıçkırıklarımı hatırlamam;sen düşümden düştüğünün kadar..

    İlk aşkımı,ilk kavgamı,on yedi yaşımı hatırlamam..
    Senin "İLK'im" olduğun kadar..

    En deli,en hırçın yıllarım olan,hayata merhaba dediğim o yaşımın ,yirmilik sancılarımın bedenimi inlettiği acıları hatırlamam; seni kaybettiğim de verdiği acı kadar..

    Ve şimdi..

    Belki yeniden sevebilme,ömrümü ömrüne adama ihtimalim olan hayatımın bu anında..

    Yani şimdi,hemen..

    Rüzgarda savrulan saçlarımın esintisi yüzüne değince..
    Islanan saçlarımı dağıtışını bir daha sana hatırlatınca..
    Yağmurun sildiği ayak izlerim,yeniden senin ardından iz bıraktığında..

    Gözlerimin baktığı yerde seni bulmasına..
    İsmimin senin dudaklarından yavaşca bir daha süzülmesine..


    Ne dersin?


    Derdin , bilirim..

    Evet derdin,yanımda olabilseydin..

    Islak saçlarımı yeniden dağıtırdın..
    Bilirim..
    Yeniden soluk alışında;ismim dökülürdü dilinden hece hece..

    Ve sen yeniden; HAYATIM olurdun..



    Seni;

    Öfkelerimin,serzenişlerimin dilime dolandığı yerde asılı bırakıyorum..
    Kollarım açık,tebessümüm yüzüne yansır bir halde..
    Kımıldama sakın..Tam burada

    Kal..

    Olduğun yerde..

    Ve HOŞCA...

    Kal...

  5. #55
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart


  6. #56
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bir gün sen geçmiş zamandın
    bense yanımda anlamlarım...bense

    Gezinirken uzaklarda, akşamlarım
    Her şey geçer demiştin...
    Geçmeyen şeyler var şarkılarımda...
    Günlerce bekledim üzerimde bıraktığın etki gsin diye...

    Olmazdı, olmadı da zaten
    ...Ben aşktan korkardım...Korkulan başa gelirmiş, korktum ve geldi başıma... Seni o ilkrdüğüm anda hissettiğim şeyle başa çıkamadım...Geçsin diye bekledim. Geçmezdi bilirdim, geçmedi de zaten...
    Aklımda kalan bir anlık bir bakıştı sadece...


    Veben, bir sonraki bakışın için hayaller kurarken yakaladımkendimi günlerce...
    Günlerce gözlerimi kapadığımda o bakış geldigözlerimin önüne...
    Yok saymak istedim olmadı, yapamadım...
    Geçmeyenşeyler vardı... Sen vardın...
    Artık masmavi bir masal vardı...



    Bir durak varyüreğimde.
    Beklerken hep geciktiğim...
    rüklerken beni sana mevsimlerim
    Her kaçış kendini yakalar
    Kaçamadığım şeyler var şarkılarımda;
    Kaçtıkça senden, sana yakalandım. Aşktınsen. Kaçtıkça aşktan, mavisi yüreğime bulaştı...


    Olmazdı artık, yapamazdım..
    .Olmadı, yapamadım, kaçamam...

    Bu masalı yazmalıydım...Mutlu aşklar da yazılmalıydı.
    Başladım yazmaya...

    Her aşk bir mavimasal, anlatılmayan”

    Demiş şarkıda..
    şimdi mavi bir masalı yıyorken seninle...

    Tek bir cümle dökülüyor dudaklarımdan...
    “İyi ki sen mavisin. İyi ki bu bir masal

    [Ne olur izin verme, bitmesin bu mavi masal...]

  7. #57

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    vay be tam altı sayfa. bende yorumlar var zannetmiştim sırf şiirmiş...
    helal olsun...paylaşımın için sağol...
    selametle..

  8. #58
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bir Düşün Gölgesinde Suskunluklarım...

    Suskunluk artarak devam ediyor... Yazılmayan kelimeleri düşlüyorum, kimse için hiçbir anlam ifade etmeyen şeyler. Gözlerimin önünde fışkıran aydınlığın içinde hayal meyal seni görüyorum. Yüzünde yüzyıllardan arınıp gelmiş olgun bir meyva tadında bir tebessüm. Gülümsüyorsun...

    Ben uzun süredir uykulara kapılmadan yaşıyorum hayatı. Bir sürü yalnızlığın içinde birde senin yalnızlığının ağırlığıyla çıkıyorum karanlıklara. Sahte ışıkların içinde ruhunu sarhoşluğun kollarına bırakan binlerce vücudun arasında savunuyorum aşkı korkularımdan kurtulmak için. Gözlerimi her kapatışımda dipsiz bir karanlığa açıyorum aslında büyük bir korkuyla... Düşlerden artık korkuyorum.

    Bana bıraktığın bir ucu ızdırap yanığı sözcüklerle yeni cümleler oluşturuyorum geleceğin güne dair. Uyuyamadığım uykularda sana akıtıyorum düşlerin en sıcağını her karanlık gecede. Belki dönersin diye penceremin buğusuna yazıyorum her gece yeniden adını, nefesimin nedenini anlaman için. Yokluğunun karanlığından korunmak için yakıyorum ışıklarımı karanlık saatler boyunca. Seni çok özlüyorum..

    Acıların arkasına saklanarak kaçışınla tükenen ışığımı geleceğin güne kadar söndürmemek için çabalıyorum şimdi. Çoğu gün hasretten saçmalıyorum. Sarılacak birşeyler arıyorum en sonunda yine seni istiyor aklımı yakıp kavuran dokunuşlarım. Bekliyorum ne zaman biteceğini bilmeden. Sessizce birikiyorum. Suskunluklar artarak devam ediyor

  9. #59
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Bırak,dağınık kalsın!




    Neden bu kadar dağıttın yatağımı?
    Bıraksan,düzenli kalsaydı...

    Jilet gibi,tertemiz örtülerle kaplamıştım halbuki, şimdi dağınık.Örtülerimi gözlerime örtüp gitmişsin.

    Lavanta kokular yok artık üstünde,sen kokuyor.
    Kokunu unutmuşsun üstümde!
    Ben kokuyor...Gelir gelmez söküp aldın ya ben'liğimden...

    Neden dağınık bıraktın yatağımı?

    Dudak izlerin,yastığımdan aşağıya süzülmekte. Aynı vuruculukta darbelerin... Çarşaf,sen gelmeden önceki gibi... Soğuk!

    Sıcaklığını alıp gitmeseydin yâr! üşüttün beni...

    Sabahtan koyduğum pak çarşaf değil altımdaki.
    Yorgun... Üşümüş... Üstünden bir 'sen' geçmiş,kolay mı? Şiddetine,hışımına kurban olmuş.

    Yastığım,üzerinden tarihler geçmiş gibi... Ağır-aksak durmakta şimdi,arkamda...Yorgun...
    Lâkin,başına yuva olmaktan mutlu.Ama kıskanmış. Göğsümde saatlerce,daha çok uyudun diye...

    Sahi,yatağımı neden bu kadar dağıttın?

    İklimime soktuğumu hatırlıyorum seni.
    Çilek tadı,tarçın kokusu bir de.
    Yavaş yavaş dağılan çarşafı hatırlıyorum,
    inleyerek dağılan çarşafı...
    Hani,üzerinde yaşam çizgilerimizi çizdiğimiz,
    "atlasımız",çarşaf...
    İki'nin tek'e dönüştüğü,altımızdaki atlasımız.

    Çilek tadı hatırlıyorum,belli belirsiz.
    Bedeninin tadından sıra gelmeyen tarçın kokusu...
    Dudaklarında önce mi buluştum çilekle,sonra mı hatırlıyorum...

    Loş bir ışıktı yanan...
    Bunu hatırlıyorum.

    Öznesi "ben" olan sevişme eylemine açtın kollarını önce.

    Kaçtım,kovaladın.
    Kovaladın,yakalandım..
    Öznesi "biz" olan sevişme(ler) eylemine ilk halkayı ekledi(-k).

    Neden dağınık yatağım?

    Üzerinde acil sevişme izleri...
    Öpüşlerinin tadı,seninle birlikte mi yol aldı?
    Benden söküp almasaydın dudaklarını,bedenim titremezdi bu denli.
    Dağınıklığına bir karşılık alabilseydim;dudakların olurdu!

    Neden bu denli dağınıksın?
    Neden dağınık bıraktın yatağımı?

    Çok mu soru sordum?
    Perdelerim sonuna kadar açık,
    gözlerim,gece gözlerini hatırladığım zifiri'de şimdi. Fecri bekliyorum toparlanmak için...

    Yatak çıplak, ben baştan aşağıya.... Yalınayak....
    Dağınıklığına bir bedel isteseydim yalınlığın olurdu!

    Üzerini kuşanmadan görmek seni,en yalınına ulaşmak,en tepedeki meyveye uzanıp tatmak gibi...

    Kucağımda son dudak izlerin,koynumda gölgen...

    Neden dağınık bıraktın yatağımı?
    Neden ber-taraf ettin ben'i?


    Baş ucumda sabırsız öpüşler izi...
    Altımda soğuk çarşaf...
    Yine iklimine soksan beni...

    Gölgem,gölgene sığınsa gece vakti,
    Son zerrenin tadına koşsam,çeksen yine kendine beni... Kaçsam,kovalasan ...Yakalansam...

    Koynumdaki gölgelerin çoğalsa, milyon kere bitirsem seni...

    Kurşun gibi vursan beni, çıkmamacasına en derinimden... Ben'liğime sen karıştırıp uyusam,
    yine gölgende uyansam...

    Perdeleri seninle açsam, seninle kapatsam ışıkları... Nice atlaslar çizsek,yaşam çizgilerimizle,senin terinle...

    O zaman...

    İstediğin gibi dağıt yatağımı yâr!

    Bırak,dağınık kalsın!

  10. #60
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Söyleyecek birşey olmuyor bazen...Sen benim ne düşündüğümü çok iyi biliyorsun,bende senin ne düşündüğünü biliyorum.Birbirimizi anlıyoruz ama...bana o kadar güzel iltifatlar etmişsin ki ben onların çoğunu haketmiyorum belkide...
    Ama gerçek olan birşey vardı ben sana çok alışmıştım.Bana güvenmemen önemli değil ben seni anlıyorum!!!Çünkü hayatta iyi ve doğru insanlarla karşılaşmak o kadar zor ki...Sende almışsın tedbirini.Ama ben çok safım biliyor musun?Herşeyimi paylaşırım,yeter ki bir insan bana değer versin,ben ona sunarım tüm gerçekliğimi.Ama değer verdiğim insanlar hayatımdan çok çabuk kopuyorlar.Beni en çok üzen şey bu işte.Bende mi hata var hayatın kendisinde mi?Yoksa aşılamayacak engeller mi var hep bana engel oluyor???
    O gün gelecek elbet,bana mutluluk tohumları serpen hayat,elbet birgün meyvesini sunacak bana.Ve ben o meyvelerin hepsini yemeyeceğim.Çünkü bu kadar bekleyişim bir anlık yaşamak için değil!
    Yazacak o kadar çok şey var ki....
    Yazdıkça yazmak,düşündükçe düşünmek,sevdikçe sevmek rüzgarları fısıldıyor bana doğru.Ama bir yerlerde durmayı bilmeliyiz öyle değil mi?Zaten hayatın en zor yönüde bu değil mi?Gerçeklerin en acısını saplıyor yüreğimize!
    Ve şimdi sen güzel insan senin yüreğinde hiç kaybetmeler olmasın!Mutsuzluklar,karanlıklar,acılar olmasın!Hayallerin bitmesin ve sana kötülük hiç ulaşmasın!Gözlerinden sadece mutluluk gözyaşları aksın.
    Ben ayrılıkları sevmem!!!
    Ama hiçbir ayrılık kayıp değildir benim için.Çünkü kazandırdıkları ilgilendirir beni,senle ayrılmayı hiç düşünmedim.Seni kazanmak için çok savaş vermem gerekiyor belki ama sende bitmişsem yapacak hiçbir şey yoktur.
    Şimdi hoşçakal,aslında aşk biterken başlar sevgili,aşk acıyı yaşarken başlar

Sayfa 6/17 İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •