ADLİYEDE SKANDAL!

İntihar eden Yeddiemin Deposunu'nun sahibi M.Ç.nin, deposunda bulunan 300 bin YTL'lik hacizli malı sattığı ve bu mallarla ilgili 50'nin üzerinde hacizli dosyayı değişik tarihlerde daireden çalıp, yok ettiği ortaya çıktı.
20 Mart 2006 Pazartesi 13:50


İntihar eden Yeddiemin Deposunu'nun sahibi M.Ç.nin, deposunda bulunan 300 bin YTL'lik hacizli malı sattığı ve bu mallarla ilgili 50'nin üzerinde hacizli dosyayı değişik tarihlerde daireden çalıp, yok ettiği ortaya çıktı. Ç.'nin dosyaları icra dairesinden nasıl dışarı çıkardığını araştıran Cumhuriyet Savcısı, İzmir Adalet Sarayı'nda bulunan 26 icra dairesinden bazılarında da kayıp dosyalar bulunduğunu belirledi. Savcı, dosyası kayıp olan icra dairelerinin müdür ve memurlarını tek tek sorguya almaya başladı. Ç.'nin ölümüyle başlayan soruşturmada şu ana kadar 100'ün üzerinde dosyanın kayıp olduğu ortaya çıktı. İcra uzmanı hukukçular, özellikle kişisel olarak açılan davalarda ciddi sorun yaşanacağını belirtti. Hukukçular, "Avukatların takip ettiği davalarda, dosyanın bir kopyası da avukatta olduğu için sorun olmaz. Ancak kişisel davalarda malı haciz edilen ya da haciz ettiren vatandaşlar, ortada mal bulunmadığı için devlete tazminat davası açabilir" dedi.


Depo sahibinin ölümü skandalı çıkardı
Geçtiğimiz ay silahla intihar eden M.Ç.'nin ölümü, "Kayıp Dosya" skandalını ortaya çıkardı. Depocu Ç.'nin ölmeden önce deposunda bulunan hacizli malları sattığı ve sattığı mallarla ilgili icra dairelerinde bulunması gereken yaklaşık 50 dava dosyasını alıp, deposunda yaktığı belirlendi. Ç'nin ailesi ise, ölümden sonra kalan borçtan kurtulabilmek için reddi miras davası açtı.


İcra daireleri güvensiz çıktı
Borca karşılık haciz edilmiş olan ve depoya gönderilen yaklaşık 300 bin YTL'lik hacizli malın satılmış ve dosyalarının yok edilmiş olması üzerine Cumhuriyet Savcısı olayla ilgili soruşturma başlattı. İcra dairelerinde haciz işlemi yapılan dava dosyalarının nasıl alınıp dışarı çıkarıldığı araştırılırken, icra dairelerindeki dosyaların güvende olmadığı belirlendi. Dosyaların daire içinde açık dolaplarda bulunduğu ve bu alana isteyen herkesin elini kolunu sallaya sallaya girebildiği ortaya çıktı.
Bunun üzerine soruşturma, İzmir Adalet Sarayı'ndaki 26 icra dairesini kapsayacak şekilde genişletildi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, başta icra müdürleri olmak üzere icra memurlarının tek tek ifadesini almaya başladı. Dosya sayımları sonucunda şu ana kadar birden fazla icra dairesinde, 100'ün üzerinde kayıp dosya olduğu tespit edildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler, icra dairelerine giriş çıkışların memur kontrolü altında olması ve önlem alınması talimatını verdi. Başsavcının talimatı üzerine, icra dairelerinde, dosyaların bulunduğu yerlere asma raf konularak, dosyaları yerinden sadece memurların almasına ve onun kontrolü altında icra dairesinde incelenmesine izin verildi.
Uygulama, avukatları ve yanlarındaki yardımcı elemanları zor durumda bıraktı. Avukatlar, yaşanan güçlüğün aşılması için İzmir Barosu'ndan yardım istedi. İzmir Barosu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılı olarak başvuruda bulunarak, en azından kimlik beyan eden kişilere icra dairelerinde çalışma kolaylığı sağlanmasını istedi. Bu gelişme üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı, incelenmesi gereken dosyaları sadece avukatların veya avukat yanında çalışıp da baro tarafından temsil belgesi verilen kişilerin, kimliklerini ibraz ederek direkt bakmasına izin verdi.


HUKUKÇU GÖRÜŞÜ
Bundan sonra ne olacak?
1. Kayıp dosyaların takibini yapan avukatlar eğer bir suretini almışsa dosya hemen yenilenebilir. Ancak borçlu, haciz edilen malla borcunun bir kısmını ödediği için, alacaklı ise mal ortada olmasa da borcun bu kısmını almış gibi görünür. Zarardan dolayı depo sahibine, mirasçılarına ya da devlete dava açılabilir.
2- Eğer dosyanın bir sureti ortada yoksa ve haczedilen malların ne olduğu belli değilse, borçlunun beyanı geçerli olur. Borçlu kişi, borcun tamamını karşılayacak kadar hacizle malının alındığını iddia edebilir ve bu durumda aslında bitmeyen borcunun bitmesini isteyebilir. Alacaklı zarara uğrar. Ya da tam tersi alacaklı aldığı halde hiçbir şey almadığını iddia edip, alacağını çifte tahsil yoluna giderek, borçluyu mağdur edebelir.


Artık herkes giremeyecek
Soruşturma öncesinde icra dairelerine görevli olsun ya da olmasın herkes rahatlıkla girebiliyor, dosyasını çıkararak işlem yaptırabiliyordu. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Emin Özler'in talimatıyla, kayıp dosya soruşturmasının başlamasıyla, icra dairelerine dosyaların olduğu yere asma raflar konuldu. İçeri girenlerin bu rafların arkasına geçerek dosya almaları yasaklandı. Dosyaların verilmesi ve incelenmesine memurların gözetiminde izin verildi. Avukatların yoğunluktan ve iş yapamamaktan dolayı şikayetçi olmaları üzerine, sadece görevli kimliğini beyan edenlere, kendi dosyalarını alma, bakma ve tekrar yerine koyma izni verildi.