Deniz Fener'inde bavulla para trafiği

[ahmeTTaşar]

Deniz Fener'inde bavulla para trafiği...

Düzenlenen kampanyalarda toplanan bağışların yardım amacıyla kullanılmadığı ortaya çıktı! Vedat Ali Aydın Frankfurt'tan bildiriyor.




Dün Frankfurt Eyalet Yüksek Ceza Mahkemesi’nde devam eden Deniz Feneri duruşmasında sanıklardan Firdevsi Ermiş (44) ve Mehmet Taşkan (43); çanta içerisinde taşınarak amaç dışı kullanılan bağışların bir kısmının Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne verildiği söyledi. Mahkeme kayıtlarına geçen bu ifadeler ile Deniz Feneri dolandırıcılığının Türkiye ayağının araştırılıp araştırılmayacağı merak konusu olmaya devam ediyor.

Almanya’da kamuya yararlı denek statüsünde faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin Kanal 7 int. aracılığı ile düzenlemiş olduğu yardım kampanyalarından toplanan bağışları yardım amacıyla kullanmadığı ortaya çıktı.

AMAÇ DIŞI KULLANIM

Yargıcın ardından söz alan ve 204 davacının adlarını tek tek okuyan Başsavcı Sibylle Gottwalel de, şöyle konuştu: "Burada yardım amaçlı toplanan paraların amaç dışı kullanıldığı gerekçesiyle yargılanıyorsunuz. Yargılanan Mehmet Gürhan’ın Vakıfbank, Postbank ve Commerzbank şubelerinden 45 defada olmak üzere yaklaşık 10 milyon Euro çektiği, Taşkan’ın ise 2 milyon 255 bin Euro’yu çektiği, bunun bir defasında Ermiş’in yanında olduğu tespit edildi. Bu paraların Türkiye’ye götürüldüğü ve amaç dışı kullanıldığı iddia ediliyor."

MİLLİ GÖRÜŞ TARİKATI'NA ÜYE OLMUŞ

Sanıklardan Mehmet Taşkan: ‘’ Ben Atlas GmbH’da çalışıyorum. Milli Gazete’de çalışmak amacıyla Milli Görüş Teşkilatına üye oldum. 2004 yılına kadar ne olup bittiğinden haberim yoktu. Daha sonra Mehmet Gürhan’ın diğer değişik şirketleri yönettiğini de anladım. Toplanan bağışların bu şirketlerin gayrimenkul edinmelerinde kullandığını zaman içerisinde anladım. Buradan toplanan paralar ile Viyana’da Weiss (AK) Handel GmbH adlı şirket adına bir bina alındı. Ben de bu alım işleminin pazarlık sürecine dâhil oldum. Almanca bilmem ve eğitimim gereği bankalar ve resmi kuruluşlar nezlinde Mehmet Gürhan’a eşlik ettim’’ şeklinde ifade verdi.

ÇİFTE MUHASEBE VARDI

Güney Anadolu’da bir köylü ailesinin çocuğu olduğunu belirten Kanal 7 int’in muhasebecisi Firdevsi Ermiş ise: ‘’Gazetede gördüğüm ilan üzerine Kanal 7’de muhasebecilik yapmaya başladım. Ne AK Parti ne Milli Görüş ne de benzeri İslami bir organizasyona üye değilim. Marmara Üniversitesi’ni bitirdikten sonra 1991 yılında Almanya’ya geldim. Fabrikada çalışmak yerine bu işi tercih ettim. Bazı şeyleri yapmaya zorlandım. Çalışırken çifte muhasebe tutma ve uyum adlı bir muhasebe programı ile çalışma konusunda zorlandım. Ya kabul edecektim ya da işimden olacaktım ‘’ şeklinde ifade verdi.

90’lı yıllarda gazete ilanı ile şirkete girdiğini söyleyerek, "Loto tuttu sandım" dedi. Ermiş,şöyle devam etti: "Zamanla kendi katkılarımla işleyen kriminal bir sisteme alet oldum. Maaşımı kara kasadan, elden ödemek, kullandığım muhasebe programını değiştirmek istediler. Karşı gelince işten atmakla tehdit ettiler. Göstermelik yönetime aldılar. Bir daha fabrikalarda çalışmamak için boyun eğdim. Türkiye’deki bağlantılarımız, ’Dediğimiz olacak’ diyordu. Kararları Türkiye’de belirli kişilerle görüştükten sonra tek başına Mehmet Gürhan veriyordu. Beni bu şirketin yaptıklarından dolayı değil, kişisel hatalarımdan dolayı yargılayın."

ÖNEMLİ KARARLAR TÜRKİYE’DEN ALINIYORDU

Gerek Ermiş gerekse Taşkan polis ile işbirliğine gittikleri görülürken, her iki sanıkta önemli kararların alınırken Türkiye’de bu organizasyon içerisinde daha üst düzeyde olan bir kişiye sürekli danışıldığını belirtti. Duruşmanın şu ana kadar olan safhasında bu kişinin kim olduğu açıkça zikredilmezken, ilerleyen süreçte gündeme gelmesi bekleniyor. Polisle işbirliğine giden Ermiş’in yattığı süre göz önüne alınarak tahliyesine, Taşkan’ın üç yıla kadar hapsine ve Mehmet Gürhan’ın ise nitelikli dolandırıcılık suçundan altı yıl hapis cezasına çarptırılması bekleniyor.

Vedat Ali AYDIN-FRANKFURT/ALMANYA
HaberTürk...

[osmann]

biraz daha kassalar milli görüş dini diyecekler
milli görüş tarikatı imiş...sevsinler...tarikatın şeyhide hazreti necmettin mi?
gazete böyle başlık atmış...adamda milli görüş teşkilatı diyor.. (doğrusuda budur)
çarpıt çarpıtabildiğin kadar...ohhh keka...nasıl olsa kontrol eden yok...
selametle...

[emmi]

Kardeş önemsiz bi detaya talıp kalma. Bu dolandırıcılık organize bir şekilde yapıldı mı, yapılmadı mı? Sen ona bak. Milletin dini ve yardımsever duygularını sömürerek toplanan milyonlarca dolarlarla/avrolarla ATLAS1 gemisi alınmadı mı? Bu geminin serüveni ise denizci Simbat'ın serüvenini bile geçti. Bu gemiyi alanlar; sahte şirketler kurarak bu şirketlere güya sattılar. Ama nedense kurulan her şirketin baş ortakları yukarıdaki yazıda isimleri geçen şahıslardı. En son Yunanistanın Pire şehrinde paravan bir şirket kurdular. Verdikleri adreste ise Yunanistan'ın en büyük gemicilik şirketi vardı. Ama bizim şirket yoktu verilen adreste. Ve en son olarak ta ATLAS1 gemisinin adı üçüncü defa değiştirilerek bu Yunanlı şirkete kiralandı. Bizim hayırseverlerin bağışlarıyla alınan gemi şimdilerde bu turist taşıyor.
Sizlerle acizane bir tebitimi paylaşmak istiyorum. "Türk milleti olarak, hırsızlığı ve hırsızları çok seviyoruz." Herkes benim hırsızım, itim, uğursuzum iyi dedi bu güne kadar. Bu geçmişte de böyleydi bugünde böyle. Ve biz bu hırsızları hala seçip, seçip baş tacı ediyoruz. Yakışıyor da hani, bizlere.
Saygılar.

[adnanarkan]

acaba bunların arkasında kimler var inşallah ortaya çıkar.

[FERHAT64]

inşallahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh

[emmi]

Arkadaşlar işin aslı şu: Kanal7 kurucu ortakları Türkiye'de ve Almanya'da Deniz Feneri diye bir yardım kurumu kuruyorlar. Bu yardım kurumunun etrafınada bir sürü şirketler kuruluyor. Milletimiizin dini ve yardımseverlik duyguları sömürülerek bu kuruma milyonlarca avro toplanıyor. Bu paralar amaç dışı kullanılıyor. Yani yardım derneğinin etrafında kurulan şirketlere aktarılıyor. Bir kısmı Türkiyeye aktarılıyor kuryeler vasıtasıyla. Ve Türkiyedeki siyasetin finansmanında kullanılıyor. Bundan şüphelenen Alman savcılığıda uzun bir teknik takip sonucu bu düzenbazları ani baskınla Almanyada gözaltına aldı. Şimdi sanıkların itirafları birbirini kovalıyor. RTÜK başkanıda çıkmış bugün, tvlere gönderdiği tezkipleri gazeticilere gösteriyor. Kardeşim sende zamanında bu işin içinde miydin değil miydin? Bu soruya cevap vereceği yerde çıkmış tvlere (eski Kanaltürk'e) gönderdiği tezkipleri gösteriyor. Sana kimse bugün ticaret yapıyor musun diye sormuyor ki? Eski Kanaltürk'te yayınlanan program "Yolsuzluk ve Yoksulluk" ta tüm belgeleriyle çok geniş biçimde daha önce dile getirilen konulara malesef "büyük basın" yeni uyandı. İnşallah birgün bizde de sayın savcılarımız bunu soruştururlar. Tabi Almanyadaki gibi. Türkiyede uyutulabilirde bu dava. Çünkü ucu zülfüyare dokunuyor. Şimdilerde tutuklu olan kişilerin, başbakanla çekilmiş fotoğrafları var. Ne var bunda başbakanla herkes fotoğraf çektirebilir demeyin. Çektiremez öyle herkes kusura bakmayında. Bu yapılan dolandırıcılığın binde birini o beğenmedikleri taraf yapsaydı siz bakaydınız malum medyadaki tantanayı. Bakıyorumda bu konuda dut yemiş bülbüllere dönmüşler. Neyse bizimkisi sadece bilgileri aktarmak. Gerisini zaten yargı çözecek.
Saygılar.

[ultra-mehmet]

O adamın medyasının ne yapmak isteyecegini anlımıs degilmisiniz arkadaslar.........

Sayın Medya Patronu Bunu neden zamanında haber yapmadın.....

Kızılay Thk'daki yoksuzlukları.......

cumhuriyet tarihinin en büyük soygunlarından bir kısmı da oralarda oldu ve belki hala oluyor.peki kızılay kapandı mı hayır yöneticiler suçlandı ve ceza da almadan sadece kongre kaybettiler,thk yıllarca gaspettiği(devlet eliylllllllllllllle) kurban derileri ile hava olimpiyatı,general çocuklarına uçmayı,paraşütle atlamayı öğretme ve içkili balolar düzenleme gibi toplumda yardımlaşma ve dayanışmayı arttıran(!!!!!!!!!) süper faaliyetler düzenledi ama hala açık ama millete değil!!!!!!

[emmi]

O adamın medyasının ne yapmak isteyecegini anlımıs degilmisiniz arkadaslar.........

Sayın Medya Patronu Bunu neden zamanında haber yapmadın.....

Kızılay Thk'daki yoksuzlukları.......

cumhuriyet tarihinin en büyük soygunlarından bir kısmı da oralarda oldu ve belki hala oluyor.peki kızılay kapandı mı hayır yöneticiler suçlandı ve ceza da almadan sadece kongre kaybettiler,thk yıllarca gaspettiği(devlet eliylllllllllllllle) kurban derileri ile hava olimpiyatı,general çocuklarına uçmayı,paraşütle atlamayı öğretme ve içkili balolar düzenleme gibi toplumda yardımlaşma ve dayanışmayı arttıran(!!!!!!!!!) süper faaliyetler düzenledi ama hala açık ama millete değil!!!!!!

Arkadaşım sapla samanı lütfen birbirine karıştırmayalım. Senin derdini ve sıkıntını anlıyorum ama yanlış yerden atış yapıyorsun.
1. İlk iki satırının en basit ve net cevabı: Öküz öldü ortaklık bitti. 2000 yılından bu yana bu medya grubuna bizler laf ederken, sizlerden en ufak bir eleştiri duyamadık malesef. Çünkü o zamanlar ortaklık ve can ciğer kuzu sarması, çıkar birlikteliği en iyi şekilde sürdürülüyordu. Ne zaman ki Deniz Feneri hotumculuğu patlak verdi, sayın başbakana gündemi saptırmak için bir konu lazımdı. Hazır Doğan grubuylada araları limoniyken saldırdı. Şimdi şu soruların yanıtlarını kendinize samimi olarak verin. Kendiniz, kendinize doyurucu cevapları verebilecek misiniz. 1. Sayın başbaşan madem bu adamın bunca yolsuzluğu vardı da neden bunları yargıya intikal ettirmediniz de kendi ilçe kongrelerinizde kahvehane dedi-kodusu gibi anlatıyorsunuz? Aklınız yeni mi başınıza geldi? Benzer soruları çoğaltabilirsiniz.
Yazınızın ikinci bölümü tamamen kasıtlı olarak yazılmıştır. Aklınızca kurnazsınız ya; Deniz Fenerinde yolsuzluk varsa bakın bunlarda da yolsuzluk var öyle mi? Yazınız kasıtlı, çünkü siz, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt kurumları Deniz Fenerini eş tutuyorsunuz. Kardeşim, kastınız yokta bilmeden yazıyorsanız ayıptır. Eğer bilerek yazıyorsanız (ki ben öyle anlıyorum yazınızdan) kınıyorum sizi. Onlar cumhuriyetin kurumları ki bugün o kurumlar sayesinde havacılığımız bugünlere gelmiştir. Yolsuzluk her yerde yapılabilir. Önemli olan o yolsuzluğu yapanların yakasına yapışmaktır. Kurum yolsuzluk yapmaz, oralara adamımız diye getirdiğiniz cibilliyetsizler yapar. Önceki Kızılay başkanını görevden aldılarda yerine hayırlı birisini mi getirdiler? Hayır. Hakkında, çalıştığı kurumda zimmetine para geçirmekten müfettiş raporu düzenlenmiş birisini bizden diye oturttular.
Deniz feneri ise; daha önceleri yine halkın paralarını yimpaş yoluyla dolandıranların yine halkı dolandırmak için kurdukları bir paravan dernek. Makbuzlarla para gönderdik dedikleri yerlere bu yardımların yapılmadığı, hatta çoğularıda böyle bir derneği ilk defa duyduklarını söylüyorlar. Göstermelik bir iki kişiye yardım edip bunu günlerce aynı hortumlama yöntemiyle kurulan tvlerde yayınla. Bunun adı da yardım öyle mi? Sevsinler sizin yardımlarınızı.
Sende kalkmış kasıtlı olarak cumhuriyet kurumlarıyla bu hortumcu derneği bir tutuyorsun. THK içkili balolar düzenlemiş! Kardeşim sende mevlütlü balo düzenle. Eline vuran mı var? Yıllardır aynı teraneyi söyleyip durdunuz. Ama yandaşı olduğunuz tarafın pisliklerini nedense hep görmezden geldiniz. Ondan sonrada elinize aldınız bir "İman metre"; önünüze gelenin inancını sorguladınız. Yeter kardeşim bu kadar iki yüzlülük! Çekin şu temiz! ellerinizi milletin yakasından. Senin mantığına göre bizlerde sizlere bakarak dinimizi değiştireceğiz!!!!! Tekrar diyorum sapla samanı lütfen birbirine karıştırmayalım.
Saygılar.

[ultra-mehmet]

Arkadaşım sapla samanı lütfen birbirine karıştırmayalım. Senin derdini ve sıkıntını anlıyorum ama yanlış yerden atış yapıyorsun.
1. İlk iki satırının en basit ve net cevabı: Öküz öldü ortaklık bitti. 2000 yılından bu yana bu medya grubuna bizler laf ederken, sizlerden en ufak bir eleştiri duyamadık malesef. Çünkü o zamanlar ortaklık ve can ciğer kuzu sarması, çıkar birlikteliği en iyi şekilde sürdürülüyordu. Ne zaman ki Deniz Feneri hotumculuğu patlak verdi, sayın başbakana gündemi saptırmak için bir konu lazımdı. Hazır Doğan grubuylada araları limoniyken saldırdı. Şimdi şu soruların yanıtlarını kendinize samimi olarak verin. Kendiniz, kendinize doyurucu cevapları verebilecek misiniz. 1. Sayın başbaşan madem bu adamın bunca yolsuzluğu vardı da neden bunları yargıya intikal ettirmediniz de kendi ilçe kongrelerinizde kahvehane dedi-kodusu gibi anlatıyorsunuz? Aklınız yeni mi başınıza geldi? Benzer soruları çoğaltabilirsiniz.
Yazınızın ikinci bölümü tamamen kasıtlı olarak yazılmıştır. Aklınızca kurnazsınız ya; Deniz Fenerinde yolsuzluk varsa bakın bunlarda da yolsuzluk var öyle mi? Yazınız kasıtlı, çünkü siz, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt kurumları Deniz Fenerini eş tutuyorsunuz. Kardeşim, kastınız yokta bilmeden yazıyorsanız ayıptır. Eğer bilerek yazıyorsanız (ki ben öyle anlıyorum yazınızdan) kınıyorum sizi. Onlar cumhuriyetin kurumları ki bugün o kurumlar sayesinde havacılığımız bugünlere gelmiştir. Yolsuzluk her yerde yapılabilir. Önemli olan o yolsuzluğu yapanların yakasına yapışmaktır. Kurum yolsuzluk yapmaz, oralara adamımız diye getirdiğiniz cibilliyetsizler yapar. Önceki Kızılay başkanını görevden aldılarda yerine hayırlı birisini mi getirdiler? Hayır. Hakkında, çalıştığı kurumda zimmetine para geçirmekten müfettiş raporu düzenlenmiş birisini bizden diye oturttular.
Deniz feneri ise; daha önceleri yine halkın paralarını yimpaş yoluyla dolandıranların yine halkı dolandırmak için kurdukları bir paravan dernek. Makbuzlarla para gönderdik dedikleri yerlere bu yardımların yapılmadığı, hatta çoğularıda böyle bir derneği ilk defa duyduklarını söylüyorlar. Göstermelik bir iki kişiye yardım edip bunu günlerce aynı hortumlama yöntemiyle kurulan tvlerde yayınla. Bunun adı da yardım öyle mi? Sevsinler sizin yardımlarınızı.
Sende kalkmış kasıtlı olarak cumhuriyet kurumlarıyla bu hortumcu derneği bir tutuyorsun. THK içkili balolar düzenlemiş! Kardeşim sende mevlütlü balo düzenle. Eline vuran mı var? Yıllardır aynı teraneyi söyleyip durdunuz. Ama yandaşı olduğunuz tarafın pisliklerini nedense hep görmezden geldiniz. Ondan sonrada elinize aldınız bir "İman metre"; önünüze gelenin inancını sorguladınız. Yeter kardeşim bu kadar iki yüzlülük! Çekin şu temiz! ellerinizi milletin yakasından. Senin mantığına göre bizlerde sizlere bakarak dinimizi değiştireceğiz!!!!! Tekrar diyorum sapla samanı lütfen birbirine karıştırmayalım.
Saygılar.

emmi benim demek istedigimi anlamadın sen ben bu ülkede saymak bitmez yoksuzluklar yapırdı bunu kimse inkar edemez ama yardım kuruluşlarını yapıtıgı yoksuzluk o kurumun üstündeki yöneticilere kesirmelidir yani yardım kuruluşları kapatırmamalıdır benim burda Cumhuriyet yaşıt dedigin kuruluşa laf attıgım yok benim dedigin onlada yoksuzluk yaptı kapatırdımı hayır Deniz Feneri yoksuzluk yaptı yapmadı ama bu dava yurtdışındaki ayagı olan deniz feneri e.v. için gecelidir o yapmışmıdır bencede yaptı ama benim burda belirtigin sayın o kişinin medyası kapatırmalı diye bagırıp duruyo dedigim medyanın ben hayatım boyunca karsısında durdum ve yazdıgı yazıların herseyine karsıyım şimdi başlamadı bu olay yani bunu daha önceleride yaptılar hatırlarsanız....Siz Kanal Türk'e bakıyorsanız bu olay bir sene önce kopmustu olda bir senedir bu olay yansıyo neden bu adam Ramazan ayını bilerek bunları yapıyo......


Düzenlesin diyon peki o yardım paralarını derileri hangi amacla aldılar onu siz iyi bilirsiniz......Ben kimsenin dinini degiştirlecek degilim kim hangi dine memsupsa mensuptur beni alakadar etmez.....

Saygılar.........

[osmann]

emmi doğru söylüyor
"Herkes benim hırsızım, itim, uğursuzum iyi dedi bu güne kadar."
bu sağcılar içinde solcular içinde geçerli...