REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/6 123456 SonSon
54 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Şair ve Yazarların Biyografileri...

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Film Şair ve Yazarların Biyografileri...

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    1955 yılında Ankara'da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü mezunu olan şair ODTÜ Felsefe bölümünde bir süre mastera devam etti. 7 şiir kitabının dışında inceleme, araştırma yazıları da mevcuttur. Çok çeşitli dergi ve gazetelerde şiir ve yazıları yayımlandı. 13 Avrupa ülkesini gezdi, seyahati sevdiği için ülkesinde de büyük kentlerin dışında pekçok yeri gördü. Sonunda niteliksiz kalabalıklardan ve büyük kentlerin karmaşasından bıktığı için Gökçeada'ya yerleşti. 18 Mart Üniversitesi Gökçeada MYO'da Türk Dili derslerine girmeye devam ediyor. Bundan sonra, Ada'nın doğal güzellikleri ve dinginliğinden yararlanıp yazmak istedikleriyle uğraşacağını belirtiyor.

    siirceler com dan alıntıdır...

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Darende’de (Malatya) doğdu (1954).

    Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilimler Bölümünü bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümünde lisans tamamladı. 1979’da İzmit’te öğretmenlik görevine başladı. 1983’te İstanbul’a atandı (Halkalı –Taştepe Ortaokulu). Öğretmenliğinin yanı sıra bir süre İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Doğuda bir köy okulu (Iğdır – Taşburun) öğretmenliğine atanınca hukuk öğrenimini bıraktı. Yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra Ankara’ya demir attı. 2OO2 yılında Ankara Çankaya Lisesi tarih öğretmenliğinden emekli oldu.

    İlk şiirleri Gerçek gazetesinde yayımlandı (1977). İlk şiir kitabı Yeditepe Yayınları arasında çıktı (1984).

    1987’de bir grup genç ozanla birlikte Yeni Şiir dergisini çıkardı. 16 sayı yayımlanan bu dergiyi kapatarak ürünlerini 1990’da Ümit Sarıaslan’la birlikte çıkardıkları Anadolu Ekini dergisinde yayımlamaya başladı. Anadolu Ekini, Ocak 2001’e dek aralıklarla 40 sayı yayımlandı.

    19 Ocak 1993’te Ankara Sanat Kurumu’nda adına bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıda bir konuşma yapan şair Behçet Aysan, onun “toplumcu ve lirik” yapısına dikkat çekti.

    2005 yılı sonunda tek başına çıkarmaya başladığı Tan Edebiyat dergisini “nitelikli yeterli ürün ve para sağladıkça” yayımlamayı sürdürüyor.

    A. Kadir Paksoy’un yayımlanmış yapıtları:

    ŞİİR: Ayrılığın ve Ölümün Dışında, Güneş Batarken, Yenigün Aryası, Kadir Bey Tarihi, Usulca (Kıyı dergisi/Nabi Üçüncüoğlu Şiir Ödülü,1992), Hacı Bektaş Destanı, Yaralı Temmuz (Sivas Kıyını), Başak ve Asma (Ankara Güzellemesi, Ümit Sarıaslan ile birlikte), İki Bulut Yardan Aşağı (Kocaeli Üniversitesi Akademik Şiir Ödülü, 1999), Öte – Beri (Behçet Aysan Şiir Ödülü / Övgüye Değer, 2000), Tetik ve Kalem, Tan Ağrısı.

    DÜZYAZI: Pireotu (yazılar), Tarihin Talihsizliği (tarih öğretimi ve öneriler), Dizelerden Denizlere (şiir duyumsama çalışmaları), Anadolu Anadolu (gezi yazıları, Ümit Sarıaslan ile birlikte).

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    1954 Batman doğumlu. Batman Lisesi ve İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Öğretmen ve yöneticilik yaptı. Halen Çorlu'da öğretmenlik görevini sürdürmektedir. Şiir ve yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı. Bir süre Yeni Devir gazetesinde kültür-sanat sayfasını yönetti. Şiir ve roman dallarında çeşitli ödüller aldı.

    ESERLERİ
    Efgân, Gül Kıyamı, Kuş Olsun Yüreğim, Dünyayı Kaplayan Ağaç, Mavi Sesli Şiirler, Hüzün Coğrafyası

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    21 Mart 1923'te Yozgat'ta doğdu. Liseyi (1941) Yozgat'ta bitirdi. Maddi imkansızlıklar nedeniyle üniversiteye gidemedi. Kısa süreli memurluktan sonra yedeksubay oldu. 1945'te İstanbul'da evlendi. Dört sömestr Türkoloji öğrenimi yaptı.

    1947'de İstanbul'da, onbeş günde bir çıkardığı gazeteyi, matbaa kurarak Yozgat'ta yayınlamaya devam etti.Politikaya girdi, bir süre sonra politikanın çıkar kavgalarına ayak uyduramayan Sayar 1957'de politikadan el etek çekti.Şiir yazmayı sürdürürken, roman yazmaya başladı.1970'te Yılkı Atı romanıyla ismini edebiyat dünyasına duyurdu.

    1923 yılında Yozgat’ta dünyaya gelen, hayatının bir bölümünü orada geçirip 1999 yılında vefat ettikten sonra yine o topraklara dönen ’ın romanları ve hikayeleri de Orta Anadolu insanının hayatını anlatır. ’ın hayatı, romanlarındaki hayatlara benzer, ya da o, romanlarını kendi hayatından aldığı ilhamla yazmıştır. Kitaplarındaki kahramanların hiç uzağına düşmeyen, onlar gibi yaşayıp onları yazan Sayar’ın karşısına çıkan ilk engel, Anadolu’nun bağrından kopup İstanbul’a gelenleri şehir kapısında bekleyen şeydir: parasızlık... Sayar, maddi olanaksızlıklar yüzünden geç girdiği üniversiteyi yine yine bu nedenden dolayı bitiremez. Üstelik, düşlerindeki okuldur bırakıp gitmek zorunda kaldığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü... Üniversite öğrenimi, hayatında yarım kalan tek şeydir, ardında bıraktığı ve derlenmeyi bekleyen şiirleri sayılmazsa... Gazete bayiliğiyle işe başlayıp Bozlak adıyla bir kültür ve sanat gazetesi çıkaran, edebiyat fakültesinde okuyamamış olsa da şiirler yazarak edebiyat dünyasına giren Sayar, adını 1970 yılında TRT Sanat Ödülleri Yarışması’nda derece alan ilk romanı Yılkı Atı’yla duyurdu.Yılkı Atı,TRT Roman Başarı Ödülünü (1971) kazandı. O yıllarda bir “edebiyat olayı” olarak nitelendirilen bu romanın ardından gelen Çelo (1972) romanı 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü, Can Şenliği (1974) romanı ise 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü getirdi Sayar’a. Yozgat’ta bir dönem de çiftçilik yapan yazar, ömrünün son yıllarını Ayvalık’ta resim yaparak, roman ve şiir yazarak geçirdi. ’ın kitapları daha önce E ve Can Yayınları’ndan çıkmıştı.
    1971 yılında TRT Roman Başarı ödülünü alan Yılkı Atı'nın halen geniş bir okur kitlesi bulunmaktadır.

    'Hamamcı Mustafa Ağa yaşlı biriyle matbaama geldi:' Abbas Bey, dedi, tam senin istediğin gibi kendinden uçkurluklu. Kimi kimsesi yok, tümünden yılkılık. Oğlan oynamış oyuna gitmiş, çoban oynamış koyuna gitmiş'

    1975 Madaralı Roman ödülünü kazanan ve TRT tarafından filme çekilen Can Şenliği, Nail ’ın üçüncü romanıdır.

    şiir gibi roman yazan bir yazar. Şairliği bu yüzden önemlidir.
    her ne kadar ardına kadar açık olduğunu söylese de aslında Türk edebiyatının kapalı bir kapısı olarak kalmıştır. Yılkı Atı ile TRT Roman Ödülü (1970), ikinci romanı Çelo ile 1973 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü, üçüncü romanı Can Şenliği ile de 1975 Madaralı Roman Ödülü’nü kazanmış olmasına rağmen edebiyatımızda hemen her yazarın başına geldiği gibi vefasızlığa uğramış, ömrünün son yıllarında iyiden iyiye unutulmuştur.

    Ötüken Neşriyat’ın yeniden yayımladığı ödüllü romanlar Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Yorganımı Sıkı Sar (öykü), Anılarda Yumak Yumak ve son kitaplarından biri olan Noktalar’ın kapağında yazarın kendi yaptığı resimler kullanılmış.

    Yazarın sekizi roman, altısı şiir kitabı olmak üzere on dört yapıtı var. Diğer Yapıtları: Dik Bayır, Yorganımı Sıkı Sar(öykü), Tarlabaşı Salkım Saçak, Anılarda Yumak Yumak, El eli yur, el de yüzü, Boşluğa Takılan Ses(şiir), Noktalar(aforizmalar)... Kırk dört yıllık gazetesinde yüzlerce, binlerce başyazı yazdı. 1989'da ikinci kez evlendi, Ayvalık'a yerleşti. Resim, şiir, roman yaşamını Ayvalık'ta sürdürdü. Ankara, Antalya, İzmir ve Ayvalık'a resim sergileri açtı. Ardında, derlenmeyi bekleyen pek çok şiir ve yazı bırakarak 12 Ağustos 1999 tarihinde aramızdan ayrıldı. Mezarı Yozgat'ta bulunmaktadır.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Tanzimat döneminde batı tesirlerini Türk şiirine sokan şair, tiyatro yazarı ve diplomat. 5 Şubat 1851’de İstanbul’da doğdu. Babası, dedesi ve soyu ilim aleminde isim yapmış şahsiyetlerdi. Dedesi Abdülhak Molla, İkinci Mahmud ile Abdülmecid Hanın hekimliğini yapmış, şiir ve tarihle uğraşmıştı. Babası Hayrullah Efendi ise, meşhur bir tarihçi ve diplomattı.

    Abdülhak Hamid ilk tahsiline Evliya Hoca, Behaeddin ve Hoca Tahsin Efendi gibi özel hocaların huzurunda başladı. Özellikle Hoca Tahsin Efendinin Abdülhak Hamid üzerindeki etkisi büyüktür Daha sonra Bebek Köşk Kapısındaki mahalle mektebi ile Rumelihisar Rüşdiyesine kısa süre devam etti. Ailesi tarafından Paris’te eğitim yapması uygun görülünce ağabeyi Nasuhi Bey ile 1863 Ağustosunda Paris’e gitti. Orada özel bir koleje başladı. Kısa zamanda Fransızcasını ilerletti. 1,5 sene tahsilden sonra, yanlarına gelen babası ile İstanbul’a döndü. İstanbul’da Fransız mektebine başladı ve Fransızcasını ilerletmek için Babı ali’de tercüme odasına girdi. On dört yaşlarındayken, Tahran büyükelçiliğine tayin edilen babasıyla birlikte İran’a gitti ve 1,5 sene özel olarak Farsça dersleri aldı. Babasının 1867’de vefatı üzerine İstanbul’a döndü.

    İstanbul’a döndükten sonra, önce Maliye mektubi, daha sonra sadaret kaleminde vazife yapan Abdülhak Hamid, buralarda Ebüzziya Tevfik ve Recaizade Mahmud Ekrem'le tanıştı. Sami Paşa’dan Hafız Divanı’nı okudu. Bu arada Tahran hatıralarını anlatan Macera-yı Aşk adlı ilk eserini yazdı ve meşhur Makber mersiyesini yazmasına sebeb olan Fatma Hanımla evlendi. 1876 senesinde hariciye mesleğini seçen Abdülhak Hamid Paris Sefareti ikinci katibliğine tayin edildi ve iki buçuk sene vazife yaptı. Bu arada Fransız edebiyatını yakından tanıma fırsatını buldu. Paris dönüşü bir süre açıkta kalan Abdülhak Hamid, 1881’de Poti, 1882’de Golos, bir sene sonra da Bombay başşehbenderliklerine tayin edildi. Bombay’da üç sene kaldı. Eşi Fatma Hanımın rahatsızlığının artması üzerine, İstanbul’a dönmek için yola çıktı ise de, Fatma Hanım Beyrut’ta vefat etti.
    Abdülhak Hamid Bombay dönüşünde Londra elçiliği başkatipliğine tayin edildi. Fakat Zeynep isimli manzum piyesi yüzünden vazifeden alındı. Bir süre boşta gezdikten sonra edebiyatla uğraşmayacağına söz vermesi üzerine, tekrar Londra’daki eski görevine gönderildi. Bu gidişinde İngiliz olan Nelly Hanım ile evlendi. 1895 senesinde Lahey büyükelçiliğine iki sene sonra tekrar Londra elçiliği müsteşarlığına tayin edildi. Hanımının rahatsızlanması üzerine, 1900’de İstanbul’a dönen Abdülhak Hamid, 1906’ya kadar İstanbul’da kaldı. 1906’da Brüksel büyükelçiliğine tayin edildi. 1911’de hanımı Nelly’nin ölümü üzerine Belçikalı Lüsyen Lucienne Hanım ile evlendi. Balkan savaşları sırasında kabine tarafından azledilince İstanbul’a döndü. Maarif nezareti teklif edildi ise de kabul etmedi. Bir süre açıkta kaldıktan sonra ayan üyeliğinde bulundu. Mütareke yıllarında Viyana’ya gitti. Burada sıkıntılı günler geçirdi. Cumhuriyetin ilanından sonra anavatana döndü. 1928 senesinde İstanbul Milletvekili seçildi ve ölünceye kadar mebus olarak kaldı. Kendisine vatana üstün hizmet fonundan maaş bağlandı. Ayrıca belediye de, dayalı döşeli bir apartman dairesi verdi. 12 Nisan 1937’de İstanbul’da öldü. Mezarı Zincirlikuyu’dadır.

    Abdülhak Hamid, Tanzimat sonrası bütün edebi ve siyasi devirleri yaşamış bir şairdir. Tanzimatı, meşrutiyetleri ve cumhuriyeti görmüştür. Bu devirlerdeki Tanzimat, Servet-i Fünun, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıdı. Ayrıca uzun seneler doğuda ve batıda diplomat olarak bulunması her iki edebiyatı tanımasına sebep oldu. Bu sebeple Türk şiirine batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirdi. İlk başlarda Tanzimat ekolünün tesirinde kalmış sonra batıyı tanıyınca, klasik edebiyattan ayrılarak batı tekniği ile eser vermiştir. Edebiyatımızın yeni bir çehre kazanmasında Recaizade Ekrem daha çok teorik yönünü işlerken, Hamid yazdıklarıyla bunu uygulamıştır. Eserlerinde batı edebiyatından bilhassa Shakespeare ve Victor Hugo’nun tesirleri açıkça görülür. Şiirlerindeki başlıca konu romantik ve felsefi düşünceler, ölüm duyguları ve insan kaderi hakkındadır. Şiirlerinde pekçok yabancı kelime vardır. Batı yazarlarından etkilenerek yazdığı dramalar Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur. Kendisine son zamanlarda Şair-i azam (en büyük şair) ünvanı verilmiştir.

    ESERLERİ

    Abdülhak Hamid’in eserleri iki grupta toplanmaktadır:
    Şiirleri: Makber, Ölü (1885), Kahpe (1885), Bala’dan Bir Ses (1911), Validem (1913), Yadigar-ı Harb (1913), İlham-ı Vatan (1918), Tayflar Geçidi (1919), Garam (1919), Yabancı Dostlar (1924).
    Tiyatroları: Hamid’in tiyatroları mensur ve manzum olmak üzere iki kısımdır. Mensur tiyatroları: Macera-ı Aşk (1873), Sabrü Sebat (1875), İçli Kız (1875), Duhter-i Hindu (1876), Tarık yahut Endülüs’ün Fethi (1879), İbn-i Musa (1880), Finten (1898). Manzum tiyatroları: Nesteren (1878), Tezer (1880), Eşber (1880), Sardanapal (1908), Liberte (1913).

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    2. Doğum Tarihi : 02.10.1965

    3. Unvanı : YARDIMCI DOÇENT DOKTOR

    4. Öğrenim Durumu :

    Derece Alan Üniversite Yıl
    Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Hacettepe Üniversitesi 1987
    Yüksek Lisans Klasik Türk Edebiyatı Gazi Üniversitesi 1991
    Doktora Klasik Türk Edebiyatı Gazi Üniversitesi 1998

    5. Akademik Unvanlar:

    Yardımcı Doçent Klasik Türk Edebiyatı Karaelmas Üniversitesi 2000-

    6. Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri:

    6.1 Yüksek Lisans Tezi

    Zaifi ve Bustan-ı Nasayıhı (İnceleme ve Tenkitli Metin), XVI+317 s., Gazi
    Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.

    6.2 Doktora Tezi

    Divan Şiirinde Münacat, XVII+762 s., Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler
    Enstitüsü.

    7. Yayınlar

    7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler

    Koçin, A., “ Feridüddin Attar’ın Pendnamesinin Türk Edebiyatına Etkisi ve
    Zaifi’nin Bustan-ı Nasayıhı ile Karşılaştırılması”, Bilig, Türk Dünyası Sosyal
    Bilimler Dergisi, S:10 (1999).

    7.2 Yazılan uluslar arası kitaplar veya kitaplarda bölümler

    Koçin, A., “ Münacat” maddesi. Türk Dünyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri
    Ansiklopedik Sözlüğü (Yayınlanacak), Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayını.

    Koçin, A., “Zaifi” maddesi. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi
    (Yayınlanacak), Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yayını.

    7.3 Uluslar arası sempozyumda kabul edilen bildiriler
    Koçin, A., “Divan Şiirinde Hz.İsa”, 13-14 Nisan 2007 Uluslar arası Divan
    Edebiyatı Sempozyumu, İstanbul.

    7.4 Ulusal hakemli dergilerde yayınlanan makaleler

    Koçin, A., “Divan Şiirinde Aşk ve Akıl İlişkisi”, Folklor / Edebiyat, C.IX,
    S.33, 2003/4.

    Koçin, A., “Ölüm Gerçeğinin Türk Kültürüne ve Anadolu Türk Şiirine Yansıması”,
    Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.V, S.5,
    2003/4.

    Koçin, A., “Divan Şiirinde Şairlerin Aşka Yaklaşımları”, Gazi Üniversitesi
    Kastamonu Eğitim Fakültesi Dergisi, C.XI, S.2, Ekim 2003.

    Koçin, A., “Devlet Yönetiminde Adaletin Yeri ve Klasik Türk Şiirine Yansıması”,
    Milli Eğitim Dergisi, S.171, 2006.

    Koçin, A., “Divan Şairlerinin Ölüme Yaklaşım Tarzları”, İlmi Araştırmalar
    Dergisi (Hakemler tarafından incelenmiş ve yayımlanmaya uygun bulunmuştur)

    7.5 Ulusal dergilerde yayınlanan makaleler

    Koçin, A., “Küçük Kan Dolaşımını Keşf Eden Bilgin: İbnü’n-Nefis”, TÜBİTAK Bilim
    ve Teknik Dergisi, S.260(Temmuz 1989), s.42-43.
    Koçin, A., “Bilgin Hükümdar: Uluğ Bey”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi,
    S.261(Ağustos 1989), s.48.
    Koçin, A., “Havacılıkta Yeni Bir Çığır Açan Hezarfen Ahmet Çelebi”, TÜBİTAK
    Bilim ve Teknik Dergisi, S.262 (Eylül 1989), s.48.
    Koçin, A., “ 18.Yüzyılın Ünlü Mantık ve Matematik Bilgini: Gelenbevi İsmail”,
    TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, S.263 (Ekim 1989), s.49.
    Koçin, A., “Modern Kimyanın Kurucusu: Cabir bin Hayyan”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.264 (Kasım 1989), s.37.
    Koçin, A., “ Harika Bilgin Cizreli Ebu’l-İzz”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi,
    S.265 (Aralık 1989), s.29.
    Koçin, A., “ Hekimbaşı Gevrekzade Hasan Efendi”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.266 (Ocak 1990), s.56.
    Koçin, A., “Ortaçağın Ünlü Matematik Bilgini”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi,
    S.267 (Şubat 1990), s.39.
    Koçin, A., “16.Yüzyılda Bir Bilgin Amiral: Piri Reis”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.268 (Mart 1990), s.27.
    Koçin, A., “Optik Biliminin Kurucusu: İbni Heysem”, TÜBİTAK Bilim ve Teknik
    Dergisi, S:269 (Nisan 1990), s.71.
    Koçin, A., “15.Yüzyılın Ünlü Matematik ve Astronomi Bilgini Kadızade Rumi”,
    TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi, S.271 (Haziran 1990), s. 58.
    Koçin, A., “Eserleriyle Günümüze Işık Tutmuş Bir Bilgin: Abbas Vesim”, TÜBİTAK
    Bilim ve Teknik Dergisi, S.272 (Temmuz 1990), s.58.
    Koçin, A., “Bilimin Her Dalında İzi Olan Bir Bilgin: el-Beyrunî”, TÜBİTAK Bilim
    ve Teknik Dergisi, S.273 (Ağustos 1990), s.50-51.
    Koçin, A., “Ekliptik Meyli Keşf eden Bilgin: Ahmet Fergani”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.274 (Eylül 1990), s.50-51.
    Koçin, A., “Psikofizyoloji Biliminin Kurucusu: el-Kindi”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S. 275 (Ekim 1990), s.58.
    Koçin, A., “18. Yüzyılın Ünlü Düşünür ve Bilim Adamı: Erzurumlu İbrahim Hakkı”,
    Bilim ve Teknik Dergisi, S. 276 (Kasım 1990), s. 54.
    Koçin, A., “13.Yüzyılın Ünlü Matematik ve Astronomi Bilgini: Nasirüddin Tusi”,
    Bilim ve Teknik Dergisi, S. 277 (Aralık 1990), s.48.
    Koçin, A., “Tıbbı Bilimsel Temellere Oturtan Bilgin: İbni Sina”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.278 (Ocak 1991), s.28.
    Koçin, A., “Hassas Terazileri İcat Eden Bilgin: Hazini”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S.279 (Şubat 1991), s.48.
    Koçin, A., “Uluslar arası Üne Kavuşmuş Matematik Bilgini: Harezmi”, Bilim ve
    Teknik Dergisi, S.280 (Mart 1991), s.49-53.
    Koçin, A., “Çağımızın Ünlü Bilgini: Hulusi Behçet”, Bilim ve Teknik Dergisi, S.
    281 (Nisan 1991), s.46.
    Koçin, A., “15.Yüzyılın Ünlü Astronom ve Matematik Bilgini”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S. 282 (Mayıs 1991), s.42.
    Koçin, A., “Deneysel Fizyolojinin Öncüsü: Şerafeddin Sabuncuoğlu”, Bilim ve
    Teknik Dergisi, S. 283 (Haziran 1991), s.46.
    Koçin, A., “15.Yüzyılda Akdeniz Haritasını Çizen Mürsiyeli İbrahim”, Bilim ve
    Teknik Dergisi, S.284 (Temmuz 1991), s.44.
    Koçin, A., “400 Kadar Esere İmza Atan Koca Mimar Sinan”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S. 286 (Eylül 1991), s.50-52.
    Koçin, A., “18.Yüzyılın Ünlü Hekimi: Bursalı Ali Münşi”, Bilim ve Teknik
    Dergisi, S. 287 ( Ekim 1991), s.58.
    Koçin, A., “Ünlü Bibliyografya Uzmanı Kâtip Çelebi”, Bilim ve Teknik Dergisi,
    S.288 (Kasım 1991), s. 44.
    Koçin, A., “Çağının En Ünlü Astronom ve Matematik Bilgini el-Battani”, Bilim ve
    Teknik Dergisi, S. 290 (Ocak 1992), s. 54.
    Koçin, A., “800 Yıllık Otomatik Makineler”, Bilim ve Teknik Dergisi, S. 314
    (Ocak 1994), s.68-72.
    Koçin, A., “Beşyüz Yıllık Bir Tıp Kitabı: Cerrahiyyetü’l-Haniyye”, Bilim ve
    Teknik Dergisi, S. 316 (Mart 1994), s. 60-63.
    Koçin, A., “Divan Şiirine Bir Yaklaşım Denemesi”, Yedi İklim, Mayıs 1996,
    s.60-66.

    7.6 Ulusal bilimsel toplantılarda sunulan ve bildiri kitabında basılan
    bildiriler

    Koçin, A., “Liselerde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretiminin Verimliliği”, Zonguldak
    Karaelmas Üniversitesi, I. Bilim Haftası Etkinlikleri, 4 Mayıs 2001.

    7.7 Diğer Yayınlar

    ÇAĞINI AŞANLAR (Biyografi). Ankara, 1993, 182 s. (Kendi yayını. Kitapta yer alan
    yazılar, TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisinde 1989 ilâ 1992'de "Çağını Aşanlar"
    köşesinde yayınlanmış ve kitap MEB Talim ve Terbiye Kurulu tarafından lise ve
    dengi okullarda öğretmen ve öğrencilere yardımcı ders kitabı olarak tavsiye
    edilmiştir).

    ZAİFİ / GÜLŞEN-İ MÜLUK (SİYASETNAME), Akçağ Yay., Ankara, 2005. 248 s.
    SESSİZ ÇIĞLIK (ŞİİR), Ankara, 2001, 80 s. (Kendi yayını).
    YAĞMURLARLA GEL (ŞİİR), Ankara, 1996, 72 s. (Kendi yayını).
    TÜRK EDEBİYATINDA MÜNACAT (Doktora çalışması olup, baskıya hazır haldedir)
    YUSUF VE ZÜLEYHA (Bu çalışma baskıya hazır haldedir)
    BİNGÖL ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ (Bingöl Belediyesi tarafından basılacaktır)

    8. İdari Görevler
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Yönetim Kurulu Üyeliği: 2004 - Devam ediyor
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanlığı: 23.09.2003 - Devam
    ediyor
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkçe Eğitimi Ana Bilim
    Dalı Başkanlığı: 03.04.2006 Devam ediyor
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Mezuniyet Komisyonu Üyeliği: 28.8.2004 - Devam ediyor
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Bilimsel Eserleri İnceleme Komisyonu Üyeliği: 28.8.2004
    - Devam ediyor
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümü BaşkanYardımcılığı: 2001- 2004
    Ereğli Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanlığı: 2001-2002

    9. Katıldığı Kurslar
    1988 TÜBİTAK tarafından düzenlenen “Bilgisayar Eğitimi Kursu” (10 günlük eğitim
    programı).
    1988 TÜBİTAK tarafından düzenlenen “Hızlı Okuma Teknikleri Semineri” (Bir
    haftalık eğitim programı).
    1988 TÜBİTAK tarafından düzenlenen “İnsan İlişkileri ve İletişim Semineri” (Bir
    haftalık eğitim programı).
    1988 TÜBİTAK tarafından düzenlenen “Zaman Yönetimi Semineri” (Bir haftalık
    eğitim programı).

    10. Bilimsel Kuruluşlara Üyelikler
    The British Library (2003 yaz döneminde -7 Temmuz-19 Eylül- üç ay süreyle
    Zonguldak karaelmas Üniversitesi tarafından British Museum’da araştırmalar
    yapmak üzere görevlendirilmiştir).

    11. Sertifikalar
    Sertificate of Attendance-2003 (English Course at Carl Duisberg Language Centre,
    Sheffield-England): B1
    KPDS Mart 2004 (Farsça): 67

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    23 Nisan 1952'de, Sivas'ın Hafik İlçesi'nde doğdu. İlkokula Ankara'da başladı. Sincan Lisesi'ni bitirdi. 1994 yılında devlet memurluğundan emekli olarak Ankara'ya yerleşti. İlk şiiri, Mayıs 1970 tarihli Defne Dergisi'nde yayımlandı. Kayseri'de bulunduğu yıllarda, şair arkadaşlarıyla birlikte Ozanca ve Hakimiyet Sanat dergilerini çıkardı. 2000 yılında, 12 sayı çıkan Şiir Odası Dergisi'nin yayın yönetmenliğini yaptı. Şiirleri ve şiir üzerine yazılarıyla Yazko Edebiyat, Yeni Biçem, Adam Sanat, Varlık, Pencere v.b. dergilerde yer aldı.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kadir Karaman 1956 yılında Sivas ilinin, Şarkışla ilçesine bağlı, Cemel beldesinde doğdu.
    1979 yılında, Üniversiteyi inşaat Mühendisi olarak bitirdi.
    Şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde ve web sitelerinde yayınlanmış, ve yayınlanmaya devam ediyor. Bazı şiirleri bestelenmiş 'Külli Aşk' isimli kasete Dr. Hakan BAYRAKTAR TARAFINDAN okunmuştur.
    Üç adet şiir kitabı yayınlanmıştır:
    İlk kitabı olan 'KANIMA CEMRE DÜŞTÜ' 1997 yılında,
    İkinci kitabı olan 'GÖÇMEN KUŞLAR DÖNMEDİ' 2001 yılında
    Üçüncü kitabı olan 'GÖNLÜMÜN GÜZ MEVSİMİ' 2003 yılında
    Kayseri'de yayınlanmıştır.

    Gurbete doğdu yaşamak için bir imtihanı dönemeye yükümlü olarak sılaya...
    İnşallah yüzü ak, kalbi pak varır Mevla'ya...

    ( Abdulkadir Karaman tarafından gönderilmiştir. )

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    İlk ve orta öğrenimini Malatya'da tamamladı.Daha sonra İstanbul tıp Fakültesi'nin bitirdi. 1946'dan itibaren şiirleri Yedigün,Hergün,Büyük Doğu, Çınaraltı, Türk Yurdu, Türk Dili, Hisar Milli Kültür dergilerinde yayımlandı.Günümüzde aruz ölçüsünü ustalıkla kullanan şairlerimizden biridir.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 1932 yılının Nisan ayında Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü(Cela) köyünde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda şiire merak sardı. Bu, aileden gelme bir merak diyebilriz. Çünkü dedesi, babası ve kardeşleri de şairdirler.

    İlk yazdığı şiirleri 2 kitap oIacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasana Mektuplar' ismi altında 1964 yılında 10.000 adet bastırdı. FEDAİ yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükendi ve 2. baskısını yine 10.000 adet bastırdı.

    1958 yılında buIunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi.1981 yılı Mart ayında emekli oldu.

    Mücadeleci şiirlerinin çokluğu şartlardan kaynakIanmaktadır.27 Mayıs darbesi, zinde güçler, demokrasi maskaraIığı ve haksızlıklar hiciv şiirlerini besledi.30'a yakın mahkemeye verildi, hepsinden beraat etti. Avukat tutmadı, hep kendi kendini savundu. Hiçbir iktidarla barışık olmadı. Çünkü,o, insana ve İslâm'a yapılanların zulüm olduğuna inanmıştı. Şiirlerinde esas unsur insandır.

    Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey,Alperen yayınları oIarak şimdiye kadar 12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı.

    1985 yılından beri gazetecilik yapmaktadır. Bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı:

    'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'

    30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür.

    KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ

    'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım.

    Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler.

    Bana gelince:

    Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, pezevenkler, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum.

    Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular.

    En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim.
    Allah (cc) kısmet ederse...'

    Evli ve 3 çocuk babasıdır.1984 Ekim ayından bu yana Ankara'da ikamet ediyor. Şu anda hiç bir siyasi kuruluş, hiçbir mesleki dernek üyesi değildir. Hakkın yanında olanları sözleriyle desteklese de, şahısları övmek, beğenmeyince sövmek gibi basitliği kabul etmemektedir.

    Yemini var, yazabildiği müddetçe yazacak. kimbilir nereye ve ne zamana kadar...

    Yayıncı'dan:

    Halk şiirimizin en büyük üstadı Abdurrahim Karakoç, yaşayan canlı şiirleriyle, tatlı üslubuyla hep bizim sesimiz oldu; düşündüklerimizi, söylediklerimizi şiirleştirdi; hislerimizin tercümanı oldu..O bir söyleşide bunu şöyle dile getiriyor:
    'Galip Erdem bey'in dediği gibi,inandığımız her şeyi söylemesek bile, söylediğimiz her söz işimizin ve inancımızın aynası olmalı.'
    Karacaoğlan, Emrah, Aşık Ömer, Kayıkçı Kul Mustafa, Pir Sultan Abdal, Ruhsati, Köroğlu, Dadaloğlu, Seyrani, Bayburtlu Zihni, Çıldırlı Aşık Şenlik, Şarkışlalı Aşık Veysel Şatıroğlu gibi şahikadaki isimlerden sonra, günümüzde halk şiirinin en doruktaki ismi hiç şüphesiz Abdurrahim Karakoç'tur.

    O kendini şöyle tanıtmaktadır:

    'İman kaynağımdır, tevhid havuzum
    İslam'ın dışında arama beni
    Muhammed-ül Emin tek kılavuzum
    Putların peşinde arama beni.

    Hak kelâm duyduğum kitap Kur'an'dır
    Başka yok! . Uyduğum kitap Kur'an'dır
    Dolduğum, doyduğum kitap Kur'an'dır.
    Beşerin 'boş'unda arama beni'

    Abdurrahim Karakoç, şahsiyet abidesi bir yiğit,bir bilge, bir alperen olarak hayatımıza giren en tatlı, en güzel şairlerimizden birisidir. İşte o güzel, o yiğit dostun şiir kitaplarını 'Alperen Yayınları' olarak yayınlamaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Alperen


    ESERLERİ
    Şiir kitapları: Hasan'a Mektuplar (1965) , El Kulakta (1969) , Vur Emri (1973) , Kan Yazısı (1978) , Suları Islatamadım(1983) , Beşinci Mevsim(1985) , Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu(1994) , Yasaklı Rüyalar(2000) , Gökçekimi(2000) , Gerdanlık-I(2000) , Gerdanlık-II(2002) , Gerdanlık-III(2005) ,Parmak İzi(2002) ,
    Düşünce Yazıları, Çobandan Mektuplar(Deneme)

Sayfa 1/6 123456 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •