Tarih, 1970’li yıllar. Yer, Yeşilyurt Havaalanı. Uçakların biri inip biri kalkıyor. Mısır Hava Yolu Şirketi Egypt Air ilk Türkiye seferini İstanbul’a yapmış ve dönüş için kalkmaya hazırlanmaktadır. Kuleden uçağın pilotuna İngilizce olarak seslenilir: “Piste çıkıp acele kalkabilir misiniz? Rüzgâr normal, kalkış serbest.” Mısır uçağının kaptan pilotu cevap verir: “Tamam.”
Bu cevap üzerine inişe hazırlanan bir başka uçağa alçalma talimatı verilir. Ama ortada garip bir durum vardır. Mısır uçağı bir türlü kalkış yapmaz. Bunun üzerine kule görevlisi yeniden seslenir: “Piste çıkıp acele kalkabilir misiniz? Rüzgâr normal, kalkış serbest.” Pilot, yine tek kelimelik bir cevap verir: “Tamam.”
Alana inmek için başka uçaklar da izin istemeye başlamıştır. Kule görevlisi telaşlanır ve son durumdan şefini haberdar eder. Bu kez şef aynı cümlelerle Mısırlı pilota seslenir: “Piste çıkıp acele kalkabilir misiniz? Rüzgâr normal, kalkış serbest.” Mısır uçağı yine kalkış yapmaz. Bu kez kule şefi pilota şöyle seslenir: “Rüzgâr mazbut, tayyare yallah!” Bu sözcüklerin ardından uçak alandan havalanır.![]()
![]()
![]()
Komik olaylar sadece bunlar değil tabii ki. 1970’te Pan American Havayolları jumbo seferlerine başlar. Londra’dan aldığı 425 yolcuyla uçak İstanbul’a inmeye hazırlanmaktadır. Öğle saatlerinde uçağa izin verildiğinde kuledeki Kami Kayagündüz ve arkadaşları pistte bir manda olduğunu fark eder. Yaşadıklarını şöyle anlatıyor Kayagündüz: “Araç gönderdik ama hayvanı bir türlü pistten çıkaramadık. Bunun üzerine askerden yardım istedik. Bu sırada uçağa da pas geçmesini söyledik. ‘Neden?’ diye sorunca, ‘Manda on the active runway’ dedik. Aklımıza mandanın İngilizce ismi gelmedi o anda. Uçak havada 15 dakika döndü durdu. Askerler mandayı vurunca hayvan iyice çıldırdı. Mandayı alandan çıkaramayınca uçağı Ankara’ya göndermek zorunda kaldık. Sonraları İngiliz uçağına söylediğimiz ifade bir deyim olarak kaldı aramızda: Manda on the active runway.”
Yer imleri