Cep telefonsuz hayat düşünemeyenlere...
Cepteki tehlikenin korkunç boyutu iki bilim adamının yazdığı 'Tehlikeli Oyuncak' adlı kitapcep telefonunun zararlarına ilişkin tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi. .. İşte cebimizin madde madde kısa ve uzun vadeli zararları; 02 Mayıs 2005
"Bilmemek ayıp değilöğrenmemek ayıp."demiş atalarımız. Biz de okuyup inandığımız bu konuyu burada sizlere aktarıyoruz!
Cep telefonuyla ilgili yeni teknolojilere kulağımızı kabartmışkeniki bilim adamı aaafimizi kaçırdı. "Tehlikeli Oyuncak" adlı kitap
cep telefonunun
insan sağlığı üzerindeki zararlarına ilişkin çarpıcı araştırma sonuçlarını
cep telefonu lehine yapılan bilimsel çalışmaların nasıl fiyasko ile sonuçlandığını ve bilim adamlarının ilginç itiraflarını içeriyor. İşte cep telefonunun ortaya çıkaracağı rahatsızlıklar ve ondan korunma yöntemleri:
ÖLÜMÜNE KONUŞUYORUZ
Cep telefonumuz yoksavarlığımızın da bir anlamının kalmayacağı günlere doğru koşar adım gidiyoruz. Kısa sürede elimiz ayağımız zannettiğimiz bu cihaz sayesinde konuşuyor
yazışıyor
fotoğraf çekiyor
TV izliyor
müzik dinliyor
tansiyonumuzu ölçüyor
haberdar oluyor
hesaplarımızı düzenliyor
ödüyor
harcıyor ve daha pek çok şey yapıyoruz. Kulaklarımızı
cep telefonlarının muhteşem işlevlerine kabartmışken alın üç yeni gelişme size:
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC)cep telefonlarından ve baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları
muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna aldı. Bu bilgi muğlak geliyorsa
işte daha anlaşılır olanı:
İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu'ndan: "Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor."
Bu türden bilgilerden daha çok var; çünkü zaman ilerliyor ve kullandığımız teknolojinin uzun vadede görülecek zararları bir bir ortaya çıkmaya başladı. Dünya iletişim devlerinden AT&T için çalışıp cep telefonunun zararının olmadığını söyleyen Dr. George Carloşirketten ayrıldıktan sonra yazıp konuşabiliyor ancak: "Laboratuar deneyleri
cep telefonu radyasyonunun genetik şifre bozukluklarına yol açtığını göstermiştir."
Medyada arada bir yayınlanan haberlercep telefonlarının zararsız olduğu
yapılan araştırmalarda zararının henüz tam olarak tespit edilemediği yönünde bilgiler vere dursun; bu harika cihaz sayesinde sağlığımızın büyük bir tehdit altında olduğu
artık bilimsel verilerle ve yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Türkiye'de madalyonun kara yüzü ile ilgili yayınlanan ilk kitap
geçtiğimiz günlerde okurun ilgilisine sunuldu. Hay kitap Yayınları'nın çıkardığı "Tehlikeli Oyuncak" adlı eser
Prof. Dr. Selim Şeker ve Anıl Korkut tarafından yazıldı. Boğaziçi Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nün hocalarından Prof. Selim Şeker
25 yılı aşkın zamandır elektromanyetik ve bunun insan üzerindeki etkileri konularında bilimsel çalışmalar yapmış
eserler kaleme almış bir isim. Anıl Korkut ise moleküler biyoloji
genetik ve kimya okumuş
halen Amerika Colombia Üniversitesi'nde genetik konusunda doktora çalışmalarını sürdüren bir bilim adamı. Şeker ve Anıl'ın bilimsel-akademik bir dile boğulmadan
herkesin anlayabileceği bir dil ve üslupla kaleme aldıkları kitap
cep telefonunun sağlığımız üzerindeki zararlarına ilişkin çarpıcı araştırma sonuçlarını
dehşet verici çelişkileri
cep telefonu üreticilerinin cep telefonu lehine destekledikleri bilimsel çalışmaların nasıl fiyasko ile sonuçlandığını gösteren örnekleri
bilim adamlarının ilginç itiraflarını içeriyor. Kanserden beyin tümörüne
yüksek tansiyondan hafıza kaybına
cep telefonunun kısa ve uzun vadede ortaya çıkan ve çıkması muhtemel olumsuz etkilerinin anlaşılır bir dille açıklandığı kitapta
en az zararla gerçekleştirilecek kullanım için
bir kısmını üst tarafta alıntıladığımız tavsiyelerde bulunuluyor.
Konu ile ilgili görüştüğümüz Prof. Dr. Selim Şekerkulağımızın neredeyse içine sokup beynimize bu kadar yakın tuttuğumuz
elektromanyetik radyasyon yayan başka bir cihazın olmadığını belirtiyor ve şöyle diyor:
"Diğer aletlerin kullanımında aldığımız zararıvücut kendini yenileyerek bertaraf edebiliyor. Oysa cep telefonunu yoğun kullandığımız için buna fırsat vermiyoruz. Cep telefonunun kullanımı gün geçtikçe artıyor. Dolayısıyla daha da bağımlısı oluyoruz ve tehlike gittikçe büyüyor."
Prof. Şekerzaman zaman medyada cep telefonlarının insan sağlığına zararı olmadığı yönündeki haberleri nasıl karşıladığı yönündeki sorumuzu
sigara örneği ile açıklıyor: "1960'larda sigaranın zararlarından hiç söz edilmiyor
sadece öksürük yaptığı konuşuluyordu. Ama şimdi kanser yaptığını biliyoruz. Biz sigarada yapılan hatanın cep telefonunda da yaşanmaması için dikkatli olmamız gerektiğini
zararlı yanlarıyla ilgili sonuçları ve ihtimalleri belirtip uyarmayı istiyoruz. Bu teknolojiyi bilinçli kullanmak
çocuklardan uzak tutmak gerektiğini
bir bilinç oluşturup cep telefonu üreticilerini
daha az elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar yapmaları için zorlamak gerektiğini söylüyoruz."
Türkiye'de bazı GSM operatörlerinin hazırladığı ve cep telefonunun sağlığa zararının olmadığını belirttiği broşürlerepara karşılığında
konu ile ilgili bir tane bile makalesi olmayan bilim adamlarının imzasının alındığını belirtiyor Prof. Şeker ve ekliyor: "Bu türden çalışmaları bağımsız kuruluşlar yapar. Şikayetçi olunan tarafın
şikayet ile ilgili çalışma yapması etik açıdan ne kadar doğru olur? Ama medya bu kuruluşlardan büyük miktarlarda reklam girdisi sağladığı için aleyhte sonuç veren çalışmaları değerlendirmiyor
lehte olan çalışmaları ön plana çıkarıyor."
CEP TELEFONUNDAN KORUNMANIN BASİT YOLLARI:
Cep telefonu görüşmelerini mümkün olduğunca kısa tutup gereksiz konuşmalardan kaçınmakyakında sabit hat varsa onu tercih etmek.
Acil durumlar hariç çocuklara cep telefonu kullandırtmamaktelefonları onların yakınında tutmamak. Cep telefonu görüşmelerini çocuklardan mümkün olduğunca uzakta yapmak. Hamilelikte cep telefonunu acil durumlar dışında kullanmamak
hamilelik süresince evdeki cep telefonlarını kapalı tutmak.
Cep telefonunu bir kulaklık aracılığıyla kullanmak. (Buzararı bütünüyle önlemez
ancak azaltabilir
çünkü kulaklıkla da radyasyon beyne ulaşır)
Konuşma dışında cep telefonunun ekstra özelliklerini kullanmaktan kaçınmak. (Bir çalar saatgece boyunca başucunuzda durarak biyolojik ritminizi altüst edecek cep telefonuyla aynı işlevi görecektir) Kısa bilgi gönderiminde SMS kullanmak.
Cep telefonlarının en savunmasız zamanda yakalayacağı geceleri cihazı kapatma alışkanlığı kazanmak.
Cep telefonlarının en çok radyasyon yaydığı zamanlartelefon çaldığı ve çevirdiğiniz numaranın bağlandığı anlardır. Bu sırada telefonu baş bölgesinden uzakta tutmak. (Gelen çağrıyı açtıktan veya karşı taraf görüşmeye açtıktan 1-2 saniye sonra cihazı kulağa götürmek daha güvenlidir) Asansör ve otomobil gibi dar ve kapalı alanlarda cep telefonu ile görüşme yapmamak. (Cihaz çekmediği için görüşmenin gerçekleşmesi baz istasyonun daha fazla elektromanyetik radyasyon iletmesini gerektirir)
Baz istasyonları ve taşıma hatlarınıokul
kreş
hastane ve huzurevi gibi alanların uzağında kurmak. (Radyasyondan en çok zararı çocuklar
hamileler ve yaşlılar görür)
SAR değeri daha düşük cihazı tercih etmek daha az radyasyona maruz kalmak demek. SAR değeri düşük cep telefonlarını tercih etmek.
Harici antenli cep telefonlarını tercih etmek.
Cep telefonunu gün içinde vücudunuzdan olabildiğince uzaktaçantada; çantanız yoksa
en dış cebinizde taşımak.
Cep telefonlarını elektromanyetik fren sistemli taşıtlardapetrol istasyonlarında ve hastanelerde kullanmamak.
Cep telefonunu kalpbeyin ve cinsel organlara yakın bir yerde taşımamak.
Yakınınızda bulunan baz istasyonunu kaldırtmak ve servis yetkililerineistasyonları için sağlığı tehdit etmeyecek yerler seçme konusunda sorumluluklarını hatırlatmak.
Cep telefonunun bir organımız olduğunu zannetmemekhayatı cep telefonu olmadan idare etmenin yollarını aramak
mümkün mertebe klasik iletişim araçlarını kullanmak.
Kısa vadeli zararları (24 saat)
Görüş alanında daralma.
Kalp pilinin bozulma riski.
Yoğun stres ve yorgunluk hissi.
Konsantrasyon ve dikkat bozulması.
Kulak çınlaması ve kulaklarda ısınma.
İşitmede geçici aksaklıklar oluşması.
Baş ağrıları ve sersemleme.
Uzun vadeli zararları (10 yıl)
Genetik yapının bozulması.
Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri.
Kan beyin bariyerinin zedelenmesi.
Kalp rahatsızlıkları.
Hafıza zayıflaması ve beyin tümörü riski.
Kalıcı işitme bozuklukları.
Embriyo gelişiminin zarar görmesi.
Kadınlarda düşük riskinin artması.
Kan hücrelerinin bozulması.
Bağışıklık sisteminin bozulması.
Yüksek tansiyon.
Sperm sayısının azalması.
Cilt kanseri.
Cep telefonu ithalatı 2 milyar dolara dayandı...
Bu yıl 6 milyon adet cihazın ithal edilmesinin beklendiği cep telefonu pazarının büyüklüğü 2 milyar dolara dayandı. Cari açıkta önemli bir rolü olan sektördeyüzde 20'lere varan kayıt dışılık da devletin trilyonlarca lira vergi kaybına yol açıyor.
Yılmaz YILDIZ / İSTANBUL Yüzde 20-25'i kayıt dışı olan cep telefonu ithalatının ulaştığı rakam ürkütücü boyutlara çıktı. Tamamen ithalata dayalı olan sektörde yıllık tüketim 6 milyon adettoplam pazar büyüklüğü de yaklaşık 2 milyar dolara yükseldi. Cari açığın oluşmasındaki en önemli kalemlerden biri olarak gösterilen cep telefonu ithalatında
20-25'lere varan kayıtdışılık nedeniyle de yıllık 125 trilyon liralık bir vergi kaybının oluştuğu belirtiliyor. 2001 krizinden sonra küçülme gösteren sektörde 2003 yılı ile birlikte yüzde 15'lik bir büyüme oranına ulaşıldı. Genpa Pazarlama Müdürü Berna Akyüzöğüt
2004 yılında cep telefonu cihazı ithalatının 6 milyon adet olarak tahmin edildiğini söyledi.
Bu rakam içerisinde yüzde 15-20'si kaçakyüzde 10-15 paralel ticaret olmak üzere toplamda kaçak ve paralelin yüzde 30'lara çıktığını belirten Akyüzöğüt
"Toplam pazar büyüklüğünün 1
5 milyar euro olarak gerçekleşmesini bekliyoruz" dedi.
Yüksek vergi kayıt dışını körüklüyor
Cep telefonu alımında yüzde 675'i Özel Tüketim Vergisi
yüzde 18'i Katma Değer Vergisi olmak üzere toplam yüzde 25 vergi alındığına dikkat çeken Akyüzöğüt
"Bu oranların yüksek olması kaçakçılığın artmasına yol açıyor. Tüketici açısından 150 euroluk cihazı 100-120 euroya almak çok cazip. Ekonomik koşulları bizimki gibi bir ülkeden bahsediyorsak bu çok daha kolay hale geliyor. Yüzde 25'lik fark 400 euroluk bir cihazda 100 euro haline geliyor. 100 euro ise neredeyse başka bir cihaz parası" diye konuştu.
Kayıt dışının faturası 125 trilyon!
Sektörde faaliyet gösteren 10 bin civarında perakendeci ve bayinin yaklaşık olarak bin 500'ü yasal olarak kayıtlı8 bin 500'ü ise kayıtsız. Yüksek vergiden kaçmak için cihaz parçaları monte edilmemiş biçimde ayrı ayrı ithal ediliyor. İstanbul Ticaret Odası'nın araştırmasına göre pazara giren yıllık yaklaşık 1 milyon kaçak cihazın devlete faturası 125 trilyon lira.
47 firmanın ithalat yaptığı5 ana üreticinin
3 operatörün ve 10 bin satıcı bayiinin bulunduğu Türkiye GSM pazarındaki kayıtdışı cironun boyutu yaklaşık 250 milyon euro. Bir telefonda 100 milyon liradan başlayıp 300 milyon liraya ulaşabilen kayıtdışılıktan kaynaklanan indirim
tüketiciyi kaçak telefona yöneltmeye yetebiliyor. Üstelik bu seçimi yapan yalnızca dar gelirli olmuyor. Refah düzeyleri ve alım gücü çok yüksek tüketiciler bile bayilerden kaçak cihaz isteyebiliyor.
Hiç değilse montajını yapalım
Sektördeki distribütör firmalardan edinilen bilgilere görecep telefonu penetrasyon (kullanım oranı) açısından karşılaştırma yapıldığında Avrupa ülkelerine göre çok önemli bir pazar konumunda olan Türkiye'de yaklaşık 20 milyon cep telefonu abonesi bulunuyor. Ortalama 2-3 yılda bir telefonların yenilendiği dikkate alındığında bugüne kadar 50 milyondan fazla cep telefonu ithal edilmiş olduğu belirtiliyor. Sektörde ithalatçı konumunda olan firmaların ve Vestel
Arçelik gibi teknoloji devlerinin
Tayvan
Malezya gibi en azından montaj için birer tesis kurması halinde
tamamen ithalatçı olan Türkiye'nin
başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yönelik ihracat da gerçekleştirilebileceği kaydediliyor. Bu konuda en büyük görevin ise gerekli teşvik ve yol göstericilik açısından hükümete düştüğü vurgulanıyor.
Operatörler Bayi sayısı
Turkcell 800
Telsim 500
Aria 300
Aycell 60
Bilinmeyen 8.500
TOPLAM 10.000
(Kaynak- Yeni şafak 26 Eylül 2004)
BAZ İSTASYONLARI VE SAĞLIĞA ZARARLARI!
Hazırlayan; Müstakil Tüketiciler Birliği
Baz istasyonu nedir ?
Baz istasyonlarıGSM. iletişimin kapsama alanını genişletmek için bina çatılarına kurulan
genellikle beyaz renkli ve kutu şeklinde
4 metre boyunda
iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan cihazlardır.
Mikrodalgadalga boyu 0.1-100 cm.
frekansı 0.3-300 gigahertz (Ghz) (10’ Hz=1 Ghz) olan elektromanyetik dalgalardır.
Çubuk antenler mikrodalgaları toplayıp çanak antenlere verir ve bu dalgalar çanak anten aracılığıyla 16 farklı frekanstan ve UHF (ultra-high frequency) üzerinden yayınlanır.
Baz istasyonlarının çevreye zararları
Vücudumuzdaki manyetik alanlardoğal çevremizdeki yerkürenin manyetik alanı ile uyum içerisindedir. Baz istasyonlarının çevresinde elektromanyetik alan oluşmaktadır ve oluşan bu elektromanyetik alanın insan vücudundaki ve doğal çevredeki elektromanyetik alandan fazla olması sebebiyle mevcut uyum bozulur. Bu da
elektromanyetik kirlilik adı verilen bir tür çevre kirliliğine neden olur.
Baz istasyonlarının sağlığa zararları:
-Baz istasyonları tarafından da yayınlanabilen mikrodalgaların dokulara iki temel etkisi bulunmaktadır:
-Mikrodalga dokuları ısıtır. (termal etki)
-Mikrodalga hücrelerin kimyasını bozar (termal olmayan ya da kimyasal etki)
-Mikrodalgaların özellikle ikinci etkisiyani hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda hücrelerin -kimyasal etkiye maruz kalması ile şu sonuçların meydana gelebileceği saptanmıştır:
-Hücrelerde büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme oluşu.
-Hücre zarlarının birbirine yapışması.
-Hücre zarlarında delikler açılması (elektro-porasyon)
-Ca-ATPaz ve Na-K-ATPaz enzimlerinin bozulması sonucu hücre dışına Ca”Na’ ve K’ kaçışı.
-Sinir zarlarının bozuluşu: Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışıEEG değişimleri
uykusuzluk
sinirlilik
unutkanlık
depresyon
başağrısı
başdönmesi
Alzheimer
Parkinson
Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıkları meydana gelir.
-Hücre enzimlerinde bozulmalar.
-DNA tahribi
Mikro dalgaların kanser yapıcı etkisi:
Mikro dalgaların kanser ile ilişkisi üç şekilde mümkündür: Mikrodalganın kendisinin kanseri oluşturmasıkanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırması veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırması.
Mikro dalgaDNA’yı onararak kanseri engelleyen melatonini azaltmakta ve dolayısıyla vücudun bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Sonuçta mikrodalgalar nedeniyle lösemi
beyin tümörü
lenfom (lenf bezi kanseri)
ben kanseri
erbezi tümörü
çocukluk kanserleri meydana gelmektedir.
Mikrodalgaların göze zararları:
Tavşanlar üzerinde yapılan araştırmalarda mikrodalgalar nedeniyle göz merceğinin bulanması (perde veya katarakt)göz saydam tabakasının (kornea) bulanması
renkli tabaka (iris) iltihabı
gözdibi (retina) harabiyeti meydana geldiği tespit edilmiştir.
Mikrodalgaların kulağa zararları: 20 mJ/cm3’ten daha düşük dozda darbeli mikrodalga enerjileri bile kulak çınlamasına ve işitme kaybına yol açmaktadır.
Mikrodalgaların cinsel yaşama etkileri: Deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda erbezlerindeki hücrelerin ölmesi sonucu kısırlıkmutant yavruların doğması
dölütün dölyatağında ölmesi
adet bozuklukları
östrojen artışı nedeniyle gebeliğin tehliaaae girmesi
düşüklerin artması tespit edilmiştir. Mikrodalgaya maruz kalan fizik tedavi teknisyenlerinde yukarıdaki rahatsızlıklar tespit edilmiştir.
Mikrodalgaların bağışıklık sistemine zararları: Mikrodalgaların vücuttaki T8 lenfositlerini ve doğal öldürücü (natural killer) lenfositlerini azalttığıantikorları azalttığı ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin çöktüğü artık tıbbi bir gerçekliktir.
Mikrodalgaların kana zararları: Mikrodalgalar kan hücrelerini (alyuvarakyuvar
pıhtı oluşturucu pulcuklar) azaltır
kanın kimyasını bozar
beyin ve kan için çok önem taşıyan bir enzim olan asetilkolin esterazı azaltır. Bu enzimin azalması ölüme yola açar.
Kronik düşük doz mikrodalgaların kanser yaptığına ilişkin birçok yayın vardır.
Baz istasyonlarına bağlı kanserleristasyona yakın birçok meskende yıllar sonra birden patlak verecek
adeta o bölgede bir kanser salgını olacaktır. Çevre etkenlerine bağlı kanserler hemen değil
yıllar sonra başlar. Sigara ve alkol
yıllarca içildikten sonra kanser yapmaktadır. Asbestin ( amyant ) akciğer
akciğer zarı ve periton kanseri yaptığı çok geç
ancak 1970' de anlaşıldı; tüm önlemler o tarihten itibaren alındıysa da
asbestin neden olduğu kanserler 2020' ye kadar devam edecektir. Örneğin
Japonya' da atom bombası atılışından 7-10 yıl sonra kanserler artmaya başlamıştır.
Ulaştırma Bakanlığımeskun mahallere ve özellikle de okul
hastane gibi
kurumlara baz istasyonu kurulmasına izin vererek vatandaşlarımızıönümüzdeki
10 yıl için kobay olarak kullanmakta ve ortaya vatandaşlarımızın hayatlarının
konulduğu bir kumar oynanmaktadır.
Yapılan ölçümler sonucundabaz istasyonunun limit değerleri aşmadığı tespit edilmiş olsa bile
bu çok sağlam bir bilgi olmayacaktır. Şöyle ki; yanlış yer seçimi ve hatalı yerleşim ile verilen limit değerlerin aşılması sözkonusudur. Baz istasyonu anteninin ana hüzmesinin ne yöne baktığı ve yansımalar durumu oldukça değiştirebilmektedir. Tek yönlü yayınlarda mikrodalgalar dar bir hüzme şeklinde gönderilir
hüzme daraldıkça güç artar
dar hüzme çevredeki yakın binalardan ya da balkonlardan yansıdığında ve telefon görüşmeleri çoğaldıkça bu değer artacaktır.
Tüm bu açıklamalarımız sonucunda mevcut yönetmeliğin insan sağlığını koruyucu hükümler getirmediği rahatlıkla söylenebilir. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından kamu sağılığına önem vererek çalışma yürüten İstanbul İl Mahalli Çevre Kurulu ilginç bir olaya imza atarak bu konu ile ilgili bir kararını Resmi Gazetede yayınlattı.
Bütün bu önerilerimizin yerine getirilmesi de esasen insan sağlığının korunması anlamında yeterli güvenceyi sağlayamayabilir. Bu nedenle sonuç olarak binlerce baz istasyonu içinde yaşayan bir ülke olmaktansa baz istasyonlarının insan yerleşiminin olmadığı mekanlara kurulması yönünde yasal düzenleme yapılmalı ve insan yaşamının söz konusu olduğu yerlere baz istasyonu kurulması yasaklanmalıdır.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1-Doç. Dr. Selçuk AlsanCep Telefonlarının Sağlığa Zararları.
2-Doç. Dr. Levent SevgiElektromanyetik Kirlilik
Cep Telefonları ve Baz İstasyonları
EMO İstanbul Şubesi Bülteni Ocak-Temmuz 2000 sayısı.
3-Dr. Efe OnganerCep Telefonu ve Sağlık
![]()
4-Zülfü LivaneliBaz İstasyonu Cinayeti
Sabah Gazetesi
30.06.2000
5-Prof. Dr. Nesrin Seyhan AtalayBilişim toplumuna Giderken Elektromanyetik Kirlilik Etkileri Sempozyumu Tebliği.
6-Operatörlerden Baz Savunması: İstasyonlar Standartlara Uygun![]()
7- Cep YasaklanmalıRadikal
30.06.2000 (Ankara Tabip Odası Açıklaması)
8-Perihan Mağdenİçine Sindirmek
Su Bu; Uzuyor Bu Konu
Radikal
30.06.2000
9-Bakırköy Kaymakamlığı’nın BO54VLK4342601 sayılı ve 28.07.2000 tarihli yazısı.
11-TÜBİTAK’ın Korkutucu RaporuHürriyet İstanbul
29.08.2000-09-07
12-IEGMP (Independent Expert Group on Mobile Phones) RaporuMobile Phones and Health
![]()
13-F. Akleman-L. SevgiFDTD Analysis of Human Head – Mobile Phone Interaction in Terms of Specific Absorption Rate (SAR) Calculations and Antenna Design
Proc. of IEEE-APS
Conference on Antennas & Propagation for Wireless Comm.
pp.85-88
Waltham
MA
USA 1998
Yer imleri