"abd başkanının kim olduğu ile ilgili önemli bilgiler var...merak edenler sıkılmazsa okusun" selametle...

Konu: ABD’nin Başkanı Obama

Emre Kongar: İyi akşamlar değerli izleyiciler.

Mehmet Barlas: İyi akşamlar.

Emre Kongar: Değerli izleyiciler bugün Amerikan seçimlerini konuşacağız. Bir iki nokta var sanıyorum sayın Barlas’ta bir takım kitaplar filan getirmiş ilginç bir şeyler söyleyeceğini zannediyorum. Yalnız önce daha önceki dünkü galiba ve evvelki günkü programda söylediğim bir sözle ki sizde bana katılmıştınız adalet bakanı aradı biraz önce programdan önce. Sizin yaptığınız espriyi söylemeyeceğim.

Mehmet Barlas: Hangisini?

Emre Kongar: Adalet bakanı arıyor sizi deyince arkadaşlar hemen dedi ki; geçen gün çok sert eleştirdin şimdi oraya iki tane infaz memuru yolluyorum senin canını okuyacağım diyecek demişti.

Mehmet Barlas: Sayın Mehmet Ali Şahin tabi espriden anlayan bir insan olduğu için sizin bazen karıştırıyordur ciddi sözlerini espri sanıyordur.

Emre Kongar: İlginç bir şey gerçekten bende merak ettim niye arıyor diye. Ben biliyorsunuz çok sert eleştiriyorum adalet bakanını. Yaptıklarından söylediklerinden çok hakimler savcılar yüksek kurulu üyesi olduğu için ama o tabi yani onun partisinin iktidarının zorunu.

Mehmet Barlas: O kadar kurbanı.

Emre Kongar: Doğru o da kader kurbanı. Yani adalet bakanını ve müsteşarını mutlaka hakimler savcılar yüksek kurulundan mutlaka çıkartmak lazım kurulu özerkleştirmek lazım ve adalet bakanlığı teftiş heyetini de mutlaka hakimler savcılar yüksek kuruluna bağlamak lazım.

Mehmet Barlas: Bunları konuşurken söyleseydiniz istifa etseydi.

Emre Kongar: Yok canım. Çok beyefendice konuştu zaten böyle bir şey söyleyecek durumda değildik. Okuyordur biliyordur zaten düşüncelerimi. Çok beyefendi bir telefondu çok ilginçte bir şey söyledi. Dedi ki; geçen gün dedi bu Vakit yazarı o böyle demedi tabi Vakit yazarı eski suikastçı değil mi bu kıza tasallut eden. Onun televizyonlara çıkmasını dedi eleştirirken mütedeyyin vatandaşları rahatsız etti dedim sizde bunu eletirdiniz dedi ve hemen arkasından ekledi haklısınız dedi. Bir defa bu çok hoş bir şey haklısınız dedi hatta biraz daha ileri gitti politikacıların dedi 9 defa düşünüp bir defa konuşması lazım. Bazen böyle hatalar oluyor terar dedi izledim konuşmayı banttan o anlama gelebilir. Benim söylemek istediğim şey şuydu dedi onu da açıkladı açıklayayım. Kendisinden izin aldım dedim ki ayın bakan açıklayayım mı dedim bu telefon konuşmasını tabi tabi dedi. Diyor ki; bu zatın yani işte Vakit gazetesi yazarı ve eski suikastçı zatın televizyonlara çıkıp yaptığı eylemi İslam adına İslam dini adına ve dini terminolojiyle savunması mütedeyyin insanları bile rahatsız etti demek istedim ama diyor böyle işte ayaküstü biraz böyle bir anlama geldi haklısınız hata etmişim dedi.

Mehmet Barlas: Ne kadar uygar bir davranış.

Emre Kongar: Çok. Yani keşke her konuda böyle…

Mehmet Barlas: Bütün siyasetçilerimi böyle olsa.

Emre Kongar: Türk siyaseti ve bürokrasisi tabi böyle uygar olsa. Bu arada işkence iddiaları ayyuka çıktı filan. Gerçi bakan Şahin orada da özür dilerim devlet adına demişti. Bir gafı vardı Deniz Feneri için bana ne ya dedi o pek ona yakışmamıştı. Bu arada Deniz Feneriyle ilgili de Yargıtay başsavcısı AKP aleyhine dava açıyor. Çünkü dışarıdan yardım almak…

Mehmet Barlas: Orada da düzeltme yapmak gereğini hissetmesin çünkü bana ne dediği yani şu anda Almanya’da görülen dava bize intikal etmedi manasında söylemişti bende onu gayet iyi hatırlıyorum. Bende çünkü ilk dinleyince çok şey ettim öfkelendim böyle bir şey söylenir mi diye Deniz Feneri için. Sonra metne baktım onu da o manada söylemişti.

Emre Kongar: Gene de ya demese daha iyiydi.

Mehmet Barlas: Artık yani her konuştuğunda size sorup nasıl diyeceğim derse yanlış olur.

Emre Kongar: Estağfurullah.

Mehmet Barlas: Ama onu da o manada söylemişti.

Emre Kongar: Ama biz burada bile böyle sözcüklere dikkat ediyoruz koskoca bakan. Ama kendisi bugün haksızlık etmeyelim bir açıklama yaptı onu lehine bir onu hiç olmazsa bu gecelik gölgelemeyelim.

Mehmet Barlas: Peki.

Emre Kongar: Zaten çok rahatsız ediyoruz herhalde kendisini. Evet şimdi bu başkanlık seçimleriyle ilgili ben çok kısa bir iki şey tespit edeyim. İsterseniz ben çok konuştum siz buyurun.

Mehmet Barlas: Bir kere sayın izleyicilere hatırlatmak istiyorum yeni başkan Obama’nın artık dünya başkanı galiba çünkü Amerika başkanı seçildi gibi bakmıyor dünya. Sabaha kadar dünya televizyonlarını dolaştım uydudan dünyanın her yerinde seçim vardı sanki. Obama’nın iki kitabı var. Bir tanesi Babamdan Hayaller bir tanesi Umudun Cesareti. Bu ikisi de Türkçe olarak çıktı. Biri Pegasus yayınları ikisi de Pegasus yayınları. Şimdi bunları hızlı hızlı göz gezdirdim. Kennedy’yi hatırlattı bana. Başkan Kennedy’de o da Amerika’daki ilk Katolik başkandı bu tür iki kitabı vardı. Çünkü birinci kitabında Amerikalılığın ve Amerikalı olmasının niteliklerini anlatıyor ikincisi de kendi gelişmesini ve Amerika’nın sorunlarını nasıl halledeceğini hatırlatıyor. Kennedy’nin de böyle kitabı vardı. Bir tanesi Amerikan senatosuna girmiş büyük politikacıların ne tür devrimler yaptıklarını anlatıyordu. Bir tanesi de Amerika’nın nasıl bir mozaik olduğunu anlatıyordu. Şimdi bu özellikle 9 Eylül 2001 saldırısından sonra Amerika dışarıdan dünyadan çok köprü ve bu göçmenler ulusu olmak niteliğini adeta kaybetti. O kadar sıkı gümrük ve vize şartları falan filan şimdi Obama sanki yeniden bu kapıyı açar gibi. Çünkü karım diyor hukukçudur avukattır ama bir kölenin torunudur diyor kitabında. Şimdi baktığım zaman birinci mesele bu O abama Kennedy’nin devamı gibi. İkinci mesela şu; Adeta 1865’teki Amerikan iç savaşının siyasi alandaki devamı gibi. Kuzey ve güney yani güney dediğimiz zaman Teksaslılar Arizonalılar yani Bush’lar petrolcüler silah tacirleri kaybetti. Obama Chicago’yu kuzeyi temsil ediyor. İç savaşta da böyle olmuştu sanki kuzeyle güney gene savaştı ve kuzey Chicago ekolü Teksas planını yendi. Bu da çok önemli bir değişim.

Emre Kongar: Bu konuda benden size bir tebrik neden olduğunu birazdan anlatacağım.

Mehmet Barlas: Obama bir politikacı üstelikte çok pragmatik politikacı. Dün akşam daha doğrusu bu sabaha karşı yaptığı Türkiye saatiyle zaferini ilan eden konuşmada bunu çok iyi anlattı. Dedi ki; sorunlarımız çok büyük bunları belki bu dönem çözemeyiz belki bir dönem daha gerekir yani ikinci dönem başkanlıkta belki ama mutlaka yapacağız dedi. Şimdi politikacılar muhalefetteyken özellikle seçim kampanyasında vadesiz senetler verirler halka. Şunu yapacağız bunu yapacağız o da öyle yaptı. Yani işte zenginlerden çok vergi alacağı fakirlerden az vergi alacağız bize düşman herkesle görüşeceğiz. Yani bu söyleme bakarsanız Obama’nın gidip Chavez’le Ahmedinejad’la falan masaya oturması lazım. Bunlar çok kolay olacak işler değil. Başkan olduğu kesinleştiği anda dedi ki belki bu dönem olmaz hepsi. Belki bir dönem daha gerekecek ama yapacağım dedi. Bir kere yani politikanın evrensel gerçekçiliğini seçildiği anda vurguladı. Bir de şunu vurgulayalım Amerikan terminolojisinde bu seçilmiş başkan daha henüz başkan değil başkan Bush.

Emre Kongar: Öbürü de topal ördek.

Mehmet Barlas: Topal ördek filan değil baya beyaz sarayda oturan baya bir ördek.

Emre Kongar: 37 kişi gene ölmüş Afganistan’da kadın çoluk çocuk.

Mehmet Barlas: Obama döneminde de ölecektir kader böyle. Ama 20 Ocak’a kadar Amerika’nın başkanı Bush. Şimdi burada Obama başkan seçildiğine göre benim için rahatladı. Yani Amerika İran’a saldırmaz artık diye. Ama ayın 20’sine kadar Bush bir şey yapar mı böyle bir şey?

Emre Kongar: Valla her şeyi yapar.

Mehmet Barlas: Yani bir de Bush’u çok ayarsız buluyorum. Bush’da 2001 yılın kadar böyle değildi.

Emre Kongar: kader kurbanı oldu.

Mehmet Barlas: 2001 yılında yani Bush’u bu hale düşüren El Kaide’nin terörist saldırısı.

Emre Kongar: Yapmayın Allah aşkına.

Mehmet Barlas: Ne Bush sizin babanızın oğlu ne benim babamın oğlu. Ama yani çok radikal bir değişiklik oldu.

Emre Kongar: Ama daha bunlar iktidara gelmeden Irak’ı işgal etmeye karar verdiler.

Mehmet Barlas: Bir dakika ben bitireyim siz söyleyeceğinizi söyleyin. Bir de şey var Obama’nın konuşması zafer konuşmasında bir özel teşekkürü vardı Warren Buffett’a. Yani dünyanın en büyük spekülatörü.

Emre Kongar: En zengin adamı.

Mehmet Barlas: En büyük spekülatörü.

Emre Kongar: En zengin adamı.

Mehmet Barlas: En büyük spekülatörü ayrıca zenginlerden biri.

Emre Kongar: Hayır spekülatör olursa şu anda en zengini Gates düştü o zengini.

Mehmet Barlas: Ama yani şöyle bir sürece baktığınız zaman Soros, Buffett bunlar para sihirbazları denilen dünyadaki para hareketlerini çok iyi değerlendirip bunların üzerine yatırımlarını kağıt hareketlerini düzenleyen insanlar. Obama yani ben sadece yoksulların orta hallilerin değil zenginlerinde sorunlarını çözüm getireceğim derken Buffett’ın adını şey etti. Unutmayalım ki Bush dönemini sona erdiren insanların arasında Soros’ta var.

Emre Kongar: Bush’a karşıydı evet.

Mehmet Barlas: Böyle bir Amerika. Yani bu aynı zamanda Obama’nın zaferi sadece Kenyalı siyahların ya da Amerikalı ezilmişlerin ya da Iraklı işgal edilmişlerin değil aynı zamanda Soros’un beyaz devriminde zaferi. Amerika’daki beyaz devrim Amerika’nın siyah devrimine dönüştü. Böyle bir çeşitli daldan dala geçtim. Siz bunların hepsine hayır deyin.

Emre Kongar: Hayır estağfurullah.

Mehmet Barlas: Şaka yapıyorum.

Emre Kongar: Bir konuda size bir tebrik söyleyeceğim ama bir konuda hemen söyleyeyim asla katılmıyorum. Yani dediniz ki Bush kadersiz bu El Kaide saldırısı 2001 11 saldırısı perişan etti onları. Asla katılmıyorum bilakis kendi Kadersizliğinin ağlarını kendisi ördü çünkü bir neokonlar Irak’a saldırmayı daha iktidara gelmeden Bush cumhuriyetçiler planlamışlardı. Gelir gelmez Irak’a yöneldi yalan söylemeye başladı bütün istihbarat örgütlerini de bunun için kullandı hatta İngiliz istihbarat örgütünü bile kullandı kitle imha silahları var diye. Bu arada bu El Kaideci bombacılar pilotlar filan içeri sızdılar Teksas’ta eğitim gördü o pilotlardan bir tanesi bunların hepsi atlandı bilgiler şurada burada kaldı. Ve küt diye vurdu. Ondan sonra hepsi ortaya çıktı.

Mehmet Barlas: Önce nereyi vurdu?

Emre Kongar: Küt diye geldi…

Mehmet Barlas: Önce nereyi vurdu?

Emre Kongar: Nasıl anlamadım ne dediğinizi.

Mehmet Barlas: 2001 saldırısından önce nereyi vurdu?

Emre Kongar: Afrika’daki şeyi vurdu.

Mehmet Barlas: Afganistan’ı vurdu değil mi?

Emre Kongar: Ne ilgisi var. O kadar şaşırdım ki.

Mehmet Barlas: Ne ilgisi var biliyor musunuz? Mesela Afganistan’ın başına gelen bütün bu ilişkiler çok karmaşık. Mesela Taliban’la Amerikan yönetimi arasında 2001’den önce temas vardı petrol boru hattı Karzai’de bu işleri içindeki adam. Bunların kitapları var neyse.

Emre Kongar: Sayın Barlas ben sizi dinledim siz demin ben müdahale etmiştim dur bir dakika bitireyim sonra müdahale edersiniz. Şimdi o kadar kafası Irak’a saldırıyla Irak’ın işgaliyle ve Irak’ı işgal etmek için yalan senaryolar üretmekle meşguldü ki 11 Eylül 2001 saldırısını bile atladılar. Ve bunun Amerika’da herhalde herkesin haberi var bütün ipuçları elde ediliyor ve onlar birleştirilemiyor. Hatta bunun bir komplo olduğu bile söylenebiliyor. Şimdi dolayısıyla bir defa kader kurbanı filan değil bu tamamen kendi yanlış politikasının saldırgan politikasının altında kaldı. Bir noktada size bir kutlama yapacağım neden olduğunu da söyleyeceğim. Önce genel bir şey söyleyeyim. Şimdi Obama’nın zafer konuşması çok dikkatle yazılmış sizle de konuştuk biraz evvel ve çok iyi bir takım tarafından hazırlanmış. Hatta ben Obama’nın bile ne söylediğini çok iyi fark ettiği kanısında değilim şimdi söyleyeceğim. Ve bizim arkadaşlar tabi 40 defa ekrana getirdiler hiç kimse o referansları yapmadı. Yani bizim büyük medyanın deyimiyle kodlarını çözmedi ne dediğinin. Sizi ama çok güzel bir benzetme yaptınız dediniz ki; bu kuzeyle güneyin iç savaş zencilere özgürlük tanıyan iç savaş dönemindeki gibi bir olaydı. Ve Chicago Teksas’ı yendi dediniz. Şimdi bakın kodlara baktığınızda bunu görüyoruz sizi bir defa bu konuda kutlarım.

Mehmet Barlas: orada şeyi de söyleyeceksiniz herhalde yani kullandığı cümle başkan Lincoln’ın cümlesi.

Emre Kongar: Şimdi bakın yıl 1863 19 Kasım biz de şimdi 5 Kasım’dayız tam 145 yıl önce iç savaşta Gettysburg’da müthiş bir şey olmuş savaş ölmüş insanlar ve gömülmüşler ve mezarlıkta konuşuyor Lincoln. Kuzeyi başkan olarak güneyle savaşa sokan sırf zencileri özgürleştirmek için. O konuşma ayaküstü hazırlanmış bir konuşma kendisi hazırlıyor. Bitirirken de diyor ki bu dünyada halkın halk tarafından halk için idaresi yönetimi devam edecektir yok olmayacaktır diyor. İç savaşın şeyi için gerekçeleri için. Şimdi bunu söyledi yalnız onun için ne söylediğinin çok iyi farkında mı değil mi o da diye şey mutlaka farkındadır biraz sitem ettim Harvard mezunu canım farkındadır. Fakat bir şey söyledi dedi ki; 200 yıl önceki kurucu babalarımızın sözü olarak söyledi. Oysa bu 200 yıl önce kurucu baba değil ama belki Lincoln’ı da kurucu bana kabul ediyor oradan gitti. İkinci bir konu daha var. Bir rüyayı gerçekleştirdik dedi. Nedir? Martin Luther King büyük zenci hakları medeni haklar savunucusu bir rüyam var diyor ona atıf yapıyor. Şimdi o kadar dikkatle hazırlanmış bir konuşma ki kodlar bunu kimse anlar anlamaz o önemli değil ama Amerika’nın bilincine girer. Çünkü bu Gettysburg konuşmasını ilkokulda bile okutuyorlar hepsini ezberletiyorlar. Müthiş bir politik zekası ve çok iyi bir takımı var. Hemen bir konu söyleyeyim bunlar önemli şeyler. Florida’da bu 30 milyon dolara yakın para harcıyor kazandı cumhuriyetçilerden aldı. Mccain’in harcadığın para 10 milyon doların altında yani 3 misli para harcıyor. Yani çok iyi bir politikacı inşallah iyi şeylerde yapar. Şimdi bu iki kodu çözdükten sonra başka bir şey var. Amerika’nın ortasından bir çizgi çizdiğiniz zaman ırkçılığa geliyorum şimdi. Hala Amerika’da ırkçılık var gizli ırkçılık. Bakın tam ortadan bir çizgi çektiğiniz zaman o sizin dediğiniz kuzey güney. Kuzey gelişmiş uygar endüstriyel güney daha az gelişmiş daha tarımsal filan. Çizgi çektiğiniz ve sonuçlara baktığınız zaman şunu görüyorsunuz Obama’nın ezici çoğunluğuna rağmen 52-48 ezici çoğunluk Amerika öyledir. Ezici çoğunluğuna rağmen o çizginin altında kalan güney eyaletlerden aldığı oylar Clinton aldığı oylardan daha az. Yani zaferi oyu daha çok ama o ırkçı eyaletlerden aldığı oylar az. Daha ilginç bir şey tabi bunlar son dakikalarda tabi değişebilir oy sayımları bittikçe ama bu bir değilim değişeceğini zannetmiyorum. Yine Obama’nın aldığı oylar senato ve kongre seçimlerinde yani temsilciler meclisi seçimlerinde demokrat partinin aldığı oylardan daha az oran olarak. Yani partisi Obama’dan daha çok oy alıyor. Bir şey daha bizim sayın başbakanımızın bugün şimdi canlı yayında hemen yazdım sizde gördünüz herhalde ne yazıyor diye düşündünüz ama şimdi duyacaksınız. Sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan diyor ki; Amerika’daki seçim sonuçları siyah beyaz diye bir sorunun kalmadığını söyleyebiliriz diyor. Çok üzüldüm tabi Türkiye'nin başbakanı bu kadar nasıl diyelim yüzeysel mi diyeyim basit mi diyeyim yani öyle bir şey yok. Siyah beyaz sorunu Amerika’nın en temel sorunlarından biridir ve devam edecektir.

Mehmet Barlas: Bu yorumunuza da başbakan çok üzülecektir. Bu gece de başbakanı uykusuz bırakacaksınız.

Emre Kongar: Biz izleyiciler için konuşuyoruz canım. Başbakan sizin söylediklerinize üzülüyormuş sizi seviyor siz onun yanağını okşadınız ya siz böyle aleyhte bir şey söylerseniz çok üzülüyormuş.

Mehmet Barlas: Kaybeden Mccain yüzde 47 oy aldı. Ben sizden bunu beklerdim. Demek ki yüzde 47 oyla insan muhalefette olabilir ve seçimde kaybedebilir.

Emre Kongar: Bunu mu bekliyorsunuz niye bekliyordunuz yüzde 47 benzetmesi yapacağım diye mi? Ben o kadar hain değilim.

Mehmet Barlas: Ben hainlik etmiyorum diyorum ki hep vurguladığımız şey bir ülkede yüzde 47 hatta yüzde 49 oy almakta bu ülkenin halkının tümünün merkezde temsil edildiği anlamına gelmiyor. Bir iktidar yüzde 47 oy alda bile yüzde 47’nin dışında kalan yüzde 53’ün içindeki kesimlerle de mutlaka uzlaşmalar aramalıdır mutlaka görüş birlikleri aramalıdır. Bugün Obama’nın konuşmasını çok beğendik. Başbakanın seçim akşamı yaptığı konuşmayı da çok beğenmiştik. Ben yüzde 47’nin oyunu aldım ama tüm ülkenin başbakanıyım demişti. Şimdi diyorum ki bak dünya değişim Obama’da kendince bir heyecan getirdi dünyadaki demokrasilere sayın başbakanımızda Obam olayını iyice işleyip tekrar o seçim akşamındaki noktaya dönse bütün ülkenin başbakanı olduğunu ve bütün ülkenin de işte Avrupa Birliği reformlarını daha uzlaşmacı daha az kavgalı bir ortam beklediğini hissetse ne kadar mutlu oluruz. Obama’dan alınacak ders bu ama programın sonuna geldik.

Emre Kongar: Ben bir şey söyleyeyim siz kapatırsınız. Sayın başbakana benim ciddi bir tavsiyem var bira bu konularda danışmanlarını filan dinlesin öyle konuşsun öyle ayaküstü konuşursa işte siyah beyaz diye bir sorun kalmadı gibi sözler söyleyebilir ve çok ayıp olur. Bence bu geceki programın en çarpıcı sözü ne ebenim söylediğim yüzdeler ne kodları Obama’nın sizin söylediğiniz söz bu da başbakanın kulağına küpe olsun. İnsan Türkiye'de yüzde 47 ile iktidar oluyor ama Amerika’da yüzde 47 ile muhalefette kalıyor. Bence çok güzel bir şey baş yazınızda yazın bunu yarın.

Mehmet Barlas: Oldu siz ban anot halinde verin ben yazayım.

Emre Kongar: Siz söylediniz benim haddime mi?

Mehmet Barlas: Yazmadım.

Emre Kongar: Öbür gün yazın o zaman.

Mehmet Barlas: Olur hafta sonu yazsam olur mu?

Emre Kongar: Olur hafta sonu daha çok okunur.

Mehmet Barlas: Evet sayın izleyiciler gördüğünüz gibi Amerika’da siyah beyaz sorunu eğer düne oranlar çok azaldıysa bunun gerçekleştiricisi bir siyah değil. Bunun gerçekleştiricisi bir güneyli başkan Jonson’dur. Medeni haklar yasasını kongreye getirip kabul ettiren işte güneylilerinde burada hakkını vermek lazım iyi akşamlar.

Emre Kongar: İyi akşamlar değerli izleyiciler.