Fenerbahçe-galatasaray Derbisi Sonrası Basın Ve Gazete Manşetleri Yorumlar Burada

[sarıkanarya_41]

'Kadıköy, G.Saray’ı korkutuyor'G.SARAY açısından Ş.Saracoğlu’nda normal futbol oynamak artık imkansız hale gelmiş.. Dünkü 90 dakikanın en çarpıcı anafikri bu.. Daha kaliteli bir kadroları olmasına ve aradıkları golü henüz 2. dakikada bulmalarına karşın Kadıköy’deki o muhteşem ambians G.Saraylılar’ın ayaklarına resmen kilit vurdu.. Gözümle görmesem inanmam.. Maçta G.Saray adına iş yapması beklenen hiçbir oyuncu varlık gösteremedi.. Lincoln golü attıktan sonra resmen yattı.. Ümit Karan en verimsiz maçlarından birini oynadı.. Arda, Gökhan Gönül’ün markajında paramparça oldu.. Baros’un oynayıp oynamadığının bile farkında değilim.. Sonradan giren Kewell ile Nonda için şu saydıklarım için sarfettiğim cümlelerden farklı bir pozitiflik hissetmiyorum.. Dolayısıyla en önemli özelliği öndeki yıldızları olan G.Saray, derbiyi arkadaki adamlarıyla oynamak zorunda kalınca şoke oldu.. Ve fark geldi.. İnanın bana, Güiza’nın 65. dakikada boş kaleye atamadığı o top ağları bulsa, fark daha da açılırdı.. İş Deivid’in 93’teki golüne bile kalmazdı..

“F.BAHÇE’NİN farkı neydi?” diye sorarsanız, G.Saray ne kadar korkuyorsa, F.Bahçeli futbolcularda da o derece büyük bir cesaret vardı.. Hepsi galibiyetten emindi, golü yedikten sonra bile tedirginlik görmedim suratlarında.. Bu özgüveni sağlayan seyircilerine teşekkür etmeleri gerekir.. İkinci faktör ise Aragones’in Türkiye’ye geldiğinden beri ilk defa teknik direktör olduğunu hatırlamasıydı.. F.Bahçe’nin 3 puanı almak için neye ihtiyacı varsa uygulattı sahada.. Aklı güzel futbolda filan değil, sonuçtaydı.. Yıldızları olan G.Saray ile hiç yıldızı olmayan F.Bahçe’nin farkını çok iyi kavrayıp orta saha ve defansı çok kuvvetli tuttu.. Buradaki 9 kişilik blok, arasına hiçbir G.Saraylı’nın sızmasına imkan vermeyecek kadar sağlamdı.. Skibbe ise şunu öğrenmeli: Bir derbiyi 5 yıldızla oynayamazsın.. Birilerinin koşması, takımı ayakta tutması gerek.. Oysa G.Saray’da herkes Lord, top ayağına gelen çalımı, driplingi düşündü.. Bütün ikili mücadeleleri kaybettiler..

G.SARAY, karşısında taş gibi bir F.Bahçe göreceğini hiç hesap etmemiş anlaşılan.. İlk 45 dakika G.Saray topa daha çok sahip oldu, F.Bahçe ezik gözüktü.. Ama 3. golü bulduktan sonra, Aragones oyunu bağladı.. Semih’i çıkarıp orta alana Emre’yi de aldı ve idmanlarda bile az rastlanacak kolaylıkta kontrataklar yakaladı.. Son bölümde Güiza yerine Semih oyunda kalsaydı, F.Bahçe’nin daha fazla gole ulaşması mümkündü.. Güiza artık kendini iyice belli etti, arada sırada patlamalar yapacak olsa dahi öyle 15 milyon Euro edecek bir golcü değil.. Hatta kaçırdıklarına bakıyorum, Kezman’a bile rahmet okutacak..

DERBİNİN futbol açısından kalitesizliği ortada.. F.Bahçe, en kaliteli ayağı Alex’ten yoksun olduğu için sadece sonucu düşündü.. Attıkları gollere bakın, ilki duran top.. Ön direkte Sabri dışında kim olursa olsun kafayla topu önleyebilir.. 2. gol kendi kalesine.. 3. golde ağır kaleci hatası var.. Carlos’un frikiğini elinden nasıl kaçırır bir kaleci, ben anlamıyorum.. Madem top sekti, dışarı vur gitsin.. Ondan sonra maç koptu zaten..

MAÇA kalite getirecek isimler G.Saray’daydı hesapta ama onlar da korkudan oynayamadılar.. 3-1’den sonra bu korku sinire dönüştü.. G.Saraylılar rakibe, hakeme, birbirlerine, kısaca önlerine kim gelirse kızmaya başladılar.. Ve havlu attılar.. Bir de Benfica’daki galibiyetin sarhoşluğunu üstlerinden atamamışlar.. Karşılarındakinin onları hafife alan Benfica olduğunu sandılar.. Oysa F.Bahçe dersini çalışmıştı, psikolojik faktörü sonuna kadar lehine kullandı..

DÜN gece futboluyla beni en fazla etkileyen isim Selçuk oldu.. Hiç beklenmedik bir gol attı.. O gol olmasa maçın seyri böyle olmazdı.. Orta sahada Ayhan-Meira ikilisine karşı, Josico ile birlikte üstünlük sağladı.. Deivid’in çok önemli bir adam olduğu gözüktü.. Hem yanlış anlaşılmasın ama domuz gibi kuvvetli, ayak kırılmasından sonra bu kadar çabuk dönmesi beni etkiledi.. Hem de kaliteli, topu kullanmasını biliyor.. Skor abartılı olmasına karşın, F.Bahçe galibiyeti kesinlikle haketti.. G.Saray ise aynı şekilde mağlubiyeti haketti.. Oyun disiplinini çok çabuk kaybettiler, rakipleri hiç disiplini bozmadı.. Onlar korktu, F.Bahçeliler çok cesurdu.. Onlar kontrolsüzce saldırdı, geriye yaslanınca çok iyi mücadele futbolu oynayan F.Bahçe’nin ekmeğine yağ sürdüler.. Ve yine fark oldu..

[sarıkanarya_41]

Fark diye diye fark YEDİLERHERKESİN beklediği müthiş derbiye dün akşam kavuştuk. Gerçekten de heyecanla beklendiğine değen bir derbi oldu. Daha ilk dakikadan itibaren o müthiş havayı herkes içine çekti. Nasıl çekmesin G.Saray maça hiç beklemediği bir golle başladı. Sarı-kırmızılıların bile şaşkınlıkları belli oluyordu bu golden sonra. Ama usta işi bir gol oldu. Lincoln’ün topa sahip olması ve Volkan’ın yanından yuvarlaması hakikaten ustalık isteyen işlerdi. Bundan 4 dakika sonra aynı ustalığı Selçuk gösterdi. Kornerden gelen top yerden sekti, Selçuk gitti, sağ bileğiyle çok iyi bir hareket yaptı. Bunu da kimse beklemiyordu.

VE maç hem gollerle, hem de çok tempolu başladı. Bu arada G.Saray’da Lincoln’ün topla buluştuğu zaman çok tehlikeli olduğunu, ona sarı-kırmızılı takımda biraz Arda’nın ayak uydurduğunu görüyorduk. F.Bahçe’de ise uzun zamandır ilk 11’de oynamayan Deivid ve Selçuk çok iyiydi.

28. dakikada maçın dengesini bozan gol geldi. Semih’in vurduğu top Emre’ye çarpıp De Sanctis’i yarı kontrpiyede bırakınca F.Bahçe’nin golü olarrak G.Saray ağlarına gitti. Bu gol hem F.Bahçeli futbolculara hem de taraftara büyük moral verdi. Çünkü topla daha iyi oynayan taraf G.Saray’dı. Ama maçı 2-1’e getiren taraf F.Bahçe oldu. Devre de böyle bitti.

GÜİZA NASIL GOLCÜ?

F.BAHÇE 2. yarıya da golle başladı. Bu gol, G.Saray’ı bitiren goldü. Böyle bir kaleci hatasını ancak kaleye yeni geçmiş gençler yapar. Hem topu tutamayacaksın, hem gelen rakip oyuncunun önüne atacaksın. Bu gol F.Bahçeli futbolculara büyük güven verdi. Mesela Gökhan’ın bu sezon en iyi oyununu oynadığını gördüm. Belki de Gökhan, Deivid’in dönüşünü bekliyordu. Artık günümüz futbolunda iyi bir futbolcunun kendi oynadığı kadar yanındakileri de oynatması lazım. Buna örnek de Deivid’dir. Kendi oynadı, yanındakileri de oynattı. Deivid’in golünü de anlatmak gerek. Topu Uğur’dan aldı. Aydın faul yaptığı halde dripling yaptı, ardından kafasını kaldırdı, ayağının içiyle topu kalecinin uzanamayacağı yere bıraktı. İşte bu oyuncu herkes tarafından kabul görür.

BİR de Güiza var. 65’te Emre öyle bir top verdi ki, dışarı atmak daha zordu. Hem top yerden geliyor, hem de son hamleyi yapman çok kolay. Güiza bu kadar gol kaçırdıktan sonra zor toparlanacağa benzer.

F.BAHÇE’NİN dün rakibinden daha fazla kazanmak istediği ortadaydı. Daha çok koştu, mücadele etti ve hakkı olan bir galibiyet aldı. Kimse bu oyunu Aragones’in oynattığını zannetmesin. F.Bahçe dün Aragones’e rağmen sezonun en iyi oyununu oynadı.