REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
21 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: 25.11.2008 salı haberler

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    .hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada hükümetin ekonomik uygulamalarını eleştirdi ve Başbakan Erdoğan’a ağır göndermeler yaptı. İşte konuşmasından satırbaşları:

    “MİYOP HÜKÜMET”

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. siyasi miyopluğundan dolayı fark edemedi. Türkiye ekonomisinin yere çakılması an meselesi.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’nin ekonomideki sallantıların sebebi olarak küresel gelişmeleri göstermesi kabul edilemez.
    “BANKACILARI SORUMLU TUTUYORLAR”

    İşsizlik milleti esaret altına aldı. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kapanacak, işsizlik yaygınlaşacak.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , krizden bankacıları sorumlu tutmaya çalışıyor.

    Siyaseti bırakacağına dair açıklama yapan Başbakan’ın tavrının arkasında ekonomideki başarısızlığına yönelik halkın öfkesini hissetmesi yatıyor.
    “HAVA BASINCI ÇARPTI”

    Başbakan’ın işsizliğe yönelik bulduğu formülü, hava basıncından kaynaklanan fiziksel ortama bağladığımızı belirtmek istiyorum.

    Başbakan ve yanındakiler fellik fellik dünyayı dolaşırken vatandaş çığlık çığlığa zor günler geçiriyor.

    Başbakan bir an önce işsizliğe dair bulduğu çözümün efsunundan kurtulup ayağını yere basmalı.

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İstanbul'da minibüs ücretlerine yüzde 15 zam

    25 Kasım 2008A.A.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}İstanbul'da minibüs ücretlerine yüzde 15 zam yapıldı.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Minibüsçüler Esnaf Odasından yapılan yazılı açıklamada, yolcu taşıma ücret tarifelerinin son düzenlendiği 27 Aralık 2006'dan bugüne kadar akaryakıt fiyatlarına muhtelif aralıklarla zam yapıldığı, ayrıca lastik, akü, yedek parça ve tamir ücretlerinin büyük ölçüde arttığı ifade edilerek, tarifenin yeniden ayarlanmasında zaruret görüldüğü belirtildi.
    Açıklamada, bugünden geçerli olmak üzere minibüs ücret tarifelerine yüzde 15 zam yapıldığı, buna göre 1,85 YTL olan Beşiktaş-Sarıyer hattının 2,10 YTL'ye, 1,70 YTL olan Bakırköy-Topkapı hattının 1,95 YTL'ye, 1,70 YTL olan Kadıköy-Örnek Mahallesi hattının 1,95 YTL'ye, 1,20 YTL olan Bakırköy-Osmaniye hattının 1,35 YTL'ye, 1,60 YTL olan Şirinevler-Metro-Hürriyet hattındaki yolcu taşıma ücretinin de 1,85 YTL'ye çıktığı kaydedildi.
    Yeni tarifeyle indi-bindi ücretin ise 1,20 YTL'den 1,35 YTL'ye çıkarıldığı bildirildi.

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    En önemlisi dürüstlük

    25 Kasım 2008hurriyet.com.tr.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Rektörlük seçimlerine ilişkin yapılan bir araştırmada çok ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

    Avrupa'da kurulan ilk 10 üniversiteden biri olma özelliğini taşıyan ERA Research & Consultancy, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Üniversitesi'nde, 16 Aralık Salı günü gerçekleşecek olan Rektörlük Seçimleri öncesinde öğretim üyeleri nezdinde bir "eğilim ve beklentiler" araştırması gerçekleştirdi. Araştırmada, öğretim üyelerinin, rektör adaylarına ilişkin beğeni düzeyi, bir rektörden bekledikleri en önemli özellikler ve üniversitenin öncelikli sorunları olarak neleri gördükleri anlatıldı.
    ERA Research & Consultancy tarafından 10-15 Kasım tarihleri arasında bağımsız olarak gerçekleştirilen araştırma, Türkiye'de bu konuda yapılan ilk araştırma özelliği taşıyor. Araştırma, 2600'ü öğretim üyesi olmak üzere yaklaşık 5000 öğretim elemanı ve yaklaşık 60.000 öğrencisiyle Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Üniversitesi'nde, rektörlük seçimlerine yönelik olmak üzere, 130 öğretim üyesinden oluşan örneklem grubu ile yüzyüze ve telefonla yapılan görüşme ile gerçekleştirildi.
    3 REKTÖR ADAYINDAN İKİSİ TIP FAKÜLTESİNDEN
    Yapılan bir araştırmada, üniversite genelinde en beğenilen adayların Orman Fakültesi'nden Melih Boydak, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Erhun Eyüboğlu ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Tıp Fakültesi'nden Ali Akyüz olduğu ortaya çıktı. Bu üç adayın ardından gelen beğeni düzeyine sahip diğer rektör adayları ise Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Tıp Fakültesi'nden Mustafa Keçer, Faruk Erzengin ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Yunus Söylet.

    BİRİNCİ ÖZELLİK DÜRÜSTLÜK
    Öğretim üyelerine, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Üniversitesi Rektörü'nde var olması beklenen en önemli özelliklerin neler olduğu soruldu. Alınan cevaplardan elde edilen veriye göre, rektörde beklenen en önemli özelliklerin başında "dürüstlük", ikinci olarak "verdiği sözü yerine getirme" ve üçüncü olarak da "hukukla uyumlu, adil bir kişi olma" gibi kişisel özellikler geliyor. Bu özelliklerin hemen ardından gelen ve bir önceki belirtilen özellikleri çok yakın bir oranda takip eden diğer özellikleri ise "üniversitenin sorunlarını bilmesi", "gerçekçi çözüm önerileri sunabilmesi" ve "Atatürkçü olması" gibi beklentilerin oluşturduğu saptandı.

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kömür yardımlarının arkasındaki oyun

    25 Kasım 2008Özgür BOLAT / [email protected][IMG]http:...jpg[/IMG].hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}BU HABERİN DETAYI Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. AKP, kömür yardımlarını arttırdı. Peki, bu yardımlar ile AKP oy kazanır mı?

    Kesinlikle evet!
    Çünkü yapılan bu yardım, insan doğasının en hassas noktasına dokunmaktadır.
    Nasıl mı? Açıklayalım.
    Psikolojik olarak, insanlar kendilerine bir hediye/yardım verildiği zaman kendilerine borçlu hisseder. En kısa zamanda karşılığını vermek ister.
    Aksi takdirde kendilerini ucuz ve altta kalmış hisseder.
    Bu, istisnasız bütün kültürlerde görünen ortak bir özelliktir. Bilim adamları buna “karşılıklılık ilkesi” demektedir.
    Bu konuda güzel bir araştırma var.
    ÖZGÜR BOLAT YAZIYOR

    Amerika’da Özürlü Gaziler Derneği bağış toplamak için insanlara mektup göndermiş. Bu insanların sadece %18’i bağış yapmış.
    Ama zarfların için küçük bir hediye konduğunda geriye dönüt % 35 olmuş. İnsanlar o küçük hediyeyi alınca borçlu hissetmiş.
    1985’te Meksika’da deprem olunca Etiyopya hemen yardım göndermiştir. Hâlbuki kendisi çok kötü durumdaydı. Çünkü Meksika, Etiyopya’ya 1935 yılında Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. saldırısına karşı yardım göndermiştir.
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’daki Hara Crishnan Derneği benzer bir yöntem uygular. Yoldaki insanlara bağış istemeden önce hediye olarak bir çiçek verir.
    Ondan sonra bağış ister. Çiçeği alan kişi kendini borçlu hissedip yardım eder.
    Benzer bir durum benim de başıma geldi. Genç bir çocuk, küçük Türk bayrağı dağıtıyordu. Ücretsiz veriyormuş izlenimde. Ben de bir tane aldım. Hemen bağış istedi.
    Artık bir kere bayrağı elime almış bulundum. Para vermek zorunda kaldım. Yoksa kendimi ucuz hissedecektim.
    Bazı şirketler marketlerde yiyecek ürünlerini tattırırlar. Amaç bazen yeni ürünleri tanıtmaktır. Ama bazen de amaç, ürün satışını artırmaktır.
    Yiyeceği bir kere tattığınız zaman çekip gitmeniz zordur. Çünkü borçlu hissedersiniz. Ya hemen orada alırsınız ya da “sonra geleceğim” bahanesini üretmek zorunda kalırsınız.
    Aynı mantıkla ilaç şirketleri tarafından doktorlara hediyeler verilmektedir. Oradaki bir amaç logolu ürünleri tanıtmak; bir amaç ise doktorları şirkete karşı borçlu hissettirmektir.
    Komisyon üyelerine balık verilmektedir.
    Geleneksel yerlerde düğünlerde kim ne kadar takı takmış takip edilir çünkü benzer bir takı daha sonra onlara takılacaktır.
    Kısacası verilen yardımların ve hediyelerin karşılığı verilmek zorundadır.
    Gelişmiş olan bu psikolojiden dolayı, kömür alanlar kendilerini borçlu hissedip Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ye oy verecektir.
    Aslında bu yardımlar, şu anda olduğu gibi, ne kadar alenen yapılırsa oy kazanımı o kadar çok olur.
    Çünkü bir aileye yardım yapıldığını ne kadar çok insan bilirse, kömürün karşılığı olan oyu vermek için o aile üzerinde o kadar çok sosyal baskı kurulacaktır.
    Kömürün karşılığı olan oyu vermeyerek hiç kimse diğer insanların gözünde ucuz ya da dürüst olmayan bir kişi olarak görünmek istemez.
    Uzun lafın kısası “karşılıklılık ilkesi” den dolayı kömür yardımı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ye çok oy getirecektir.
    Şu anda yapabileceğimiz en iyi şey, oyların hizmet karşılığı verildiği bir Türkiye hayal etmektir.

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kazanın nedeni pilotaj hatası

    25 Kasım 2008.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçen yıl Isparta'da meydana gelen Atlasjet uçağı kazasına pilotaj hatasının neden olduğunu açıkladı. İşte Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları:

    - Kazaya uçuş personelinin hatalı alçalması neden olmuş.

    - Arkadaşlarımız yaptıkları işler özet itibarı ile şöyle: Uçuşla ilgili bilgileri genel uçuş hazırlığı kaza oluşumuna kadar incelediler. Olay yerinde inceleme yaptılar. Hava aracının hasar durumunu incelediler ve personele ait bilgileri detayına kadar incelediler. Hava aracının bütün bilgilerini genel özelliklerini bakım durumunu incelediler. Yakıt meteorolojik haberleşme hava limanı hakkında bilgiler, uçu kayıt cihazları kokpit, geliştirilmiş yere yakınlık alarm sistemi, enkaz ve kurtarma ikinci bölümde bu analiz var.

    - Kazanın oluşumu uçuş ekibinin performansı bulgular yardımcı faktörler sonuç ve tavsiyelerden oluşuyor.
    - Uçak pilotun manüel kontrolündeyken kaza oldu.
    - Bu raporla ilgili gerekli açılmış davalar var. Bu davalar tabiatıyla rapor belirleyici olacak. Rapor bunun için cumhuriyet savcılığına verilmek zorunda. Yasa böyle diyor.
    - Çünkü ölümlü her türlü kazada sadece uçak değil, bir otomobil kazasında bile savcılığa olay intikal eder. Ölümlü her kaza uygulanan yöntem budur. Kanunlarımızın gereğidir.
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.




    - Bu kaza raporunun ana amacı gelecekte benzer kazaların yaşanmasını önlemektir. Bu rapor esas itibarı ile bir iddia ortaya koymak değil bir olayı tespit etmek ve bu tespit sonrası bundan sonra yaşanması muhtemel kazaların önüne geçecek tedbirleri ilgili taraflara tavsiye etmektir.
    - Kaza nedenlerinin ortaya konulmasının amacıda kaza sonrası oluşacak hukuki durumlar içindir.
    - Kazanın bir ana nedeni var birde onu destekleyen unsurlar var. Bu destekleyen unsurlar kazanın oluşumunu her zaman etkilemeyebilir.
    - Kara kutular iki tane. Bunların hepsi tespit edildi. Uçağın bütün parçaları incelendikten sonra ortaya bir rapor ortaya çıktı.
    - Benim bunun detaylarını okumadan bilgi vermem doğru olmaz.
    - Raporu geciktirdiğimize dair söylentilere katılmıyorum. Normalde bu raporun hazırlanması 2-2.5 yıl arasıdır.
    - Fakat arkadaşlarımız çok yoğun çalışarak raporu 1 yılda tamamladı.
    - Isparta Havaalanı’na hiçbir zaman ILS sistemi kurulamaz.

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çatıda kepçe var

    25 Kasım 2008Fatih GÜRBÜZ/GEBZE (Kocaeli), (DHA).hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde bir binanın yıkımı için 5'inci kata kepçe çıkartıldı. Kepçe binayı üst kattan başlayarak yıkıma başlarken, çalışma sırasında diğer binaların sallanması sorun oldu.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Gebze Osman Yılmaz Mahallesi'nde Şehit Numan Dede Caddesi'nde bulunan, daha önceden alt tarafı mobilyacı üst katları daire olarak kullanılan 5 katlı bina, geçen ay sahibi tarafından yıkılmak üzere müteahhite verildi. Müteahhit, binanın çevreye zarar vermeden ve kısa sürede yıkılabilmesi için ise 5'inci kata büyük bir vinçle kepçe çıkartı. Kepçenin 5'inci kata çıkarılması ilgiyle izlenmesine rağmen, iş makinası çalışmaya başlayınca sorunlar görüldü. Yıkılacak binanın yanında bulunan diğer binaların sahipleri, kepçe çalışırken binalarının da sallandığını ve bu durumun kolonları zayıflayabileceğini belirterek şikayetçi oldu. İş makinasıyla bina yıkımına karşı çıkan semt sakinlerinden Emrah Ardıç, şöyle dedi:
    Çatıda kepçe var

    25 Kasım 2008Fatih GÜRBÜZ/GEBZE (Kocaeli), (DHA).hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde bir binanın yıkımı için 5'inci kata kepçe çıkartıldı. Kepçe binayı üst kattan başlayarak yıkıma başlarken, çalışma sırasında diğer binaların sallanması sorun oldu.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Gebze Osman Yılmaz Mahallesi'nde Şehit Numan Dede Caddesi'nde bulunan, daha önceden alt tarafı mobilyacı üst katları daire olarak kullanılan 5 katlı bina, geçen ay sahibi tarafından yıkılmak üzere müteahhite verildi. Müteahhit, binanın çevreye zarar vermeden ve kısa sürede yıkılabilmesi için ise 5'inci kata büyük bir vinçle kepçe çıkartı. Kepçenin 5'inci kata çıkarılması ilgiyle izlenmesine rağmen, iş makinası çalışmaya başlayınca sorunlar görüldü. Yıkılacak binanın yanında bulunan diğer binaların sahipleri, kepçe çalışırken binalarının da sallandığını ve bu durumun kolonları zayıflayabileceğini belirterek şikayetçi oldu. İş makinasıyla bina yıkımına karşı çıkan semt sakinlerinden Emrah Ardıç, şöyle dedi:

    “Yurt dışından emekli olup buraya yerleştim. Yıkılan binanın yanında bulunan 6 katlı bina bana ait. Burada iş makinesi çalışmaya başlayınca bizim binalar sallanıyor. Büyük bir vinç geçtirip iş makinasını 5'inci kata çıkardılar. Ama bu binayla birlikte bizim binamız da her an yıkılabilir. Müteahhit, bizim binalarda çatlak oluşursa sıvatacağını söylüyor. Ama bu sabbantı binamızı zayıflatır. Bu yöntemin uygulanmaması gerekir.”

    Semt sakinleri belediyenin yanı sıra savcılığa giderek şikayetçi oldu.

    “Yurt dışından emekli olup buraya yerleştim. Yıkılan binanın yanında bulunan 6 katlı bina bana ait. Burada iş makinesi çalışmaya başlayınca bizim binalar sallanıyor. Büyük bir vinç geçtirip iş makinasını 5'inci kata çıkardılar. Ama bu binayla birlikte bizim binamız da her an yıkılabilir. Müteahhit, bizim binalarda çatlak oluşursa sıvatacağını söylüyor. Ama bu sabbantı binamızı zayıflatır. Bu yöntemin uygulanmaması gerekir.”

    Semt sakinleri belediyenin yanı sıra savcılığa giderek şikayetçi oldu.

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Reyting ölçümünde çete var, hırsızlık yapıyorlarİbrahim Tatlıses 'İbo Show'da reyting ölçümlerine ağır eleştiriler yöneltti.Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses, televizyonların reyting denetimini yapan AGB şirketine savaş açtı.
    Reyting ölçümünde kullanılan denek listesinin 50 bin dolar karşılığında kendisine satılmak istendiğini açıklayan Tatlıses, önceki akşam atv'de yayınlanan 'İbo Show'da reyting konsundaki eleştirilerini sertleştirdi. Ölçümlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Tatlıses, "Dedim ki bu işlerde çete var. Aynen tekrarlıyorum. Bu işte çete var. Bu iş artık televizyon yapımcılarından çıkmıştır. Bu iş, savcılığındır. Bu iş, organize bir iştir. Suçluları elleri arkada kelepçeli mahkemeye giderken görürsem, dünyanın en mutlu insanı olacağım." ifadesini kullandı. Reyting adı altında hırsızlık yapıldığını öne süren İbrahim Tatlıses, şöyle konuştu: "Bir örgüt işidir bu. İş yapılıyor, yazık günahtır. Diziler yayından kalkıyor. Adam kalkıyor sabah bakıyor, üzülüyor. 'Benim reytingim niye böyle?' diyor. Aslında onun gördüğü reyting öyle değil. Ben üzülmüyorum. 16 senedir yayında olan İbo Show 29'uncu olur mu? Böyle bir sahtekârlık yok." İbo Show'u yayınlayan atv'ye, kendisine sahip çıktığı için teşekkür eden Tatlıses, "Yoksa benim de şimdi çoktan yol almam lazımdı. Ama herkes aslında ne olduğunu biliyor. O yüzden buradayım ve burada olmaktan da mutluyum." şeklinde konuştu.
    AGB'nin denetleyicisi konumundaki Televizyon İzleme Araştırma Komitesi'nin (TİAK) Genel Müdür Yardımcısı Nuri Çolakoğlu ise reyting ölçümlerinin doğru yapıldığını ileri sürdü. AGB'nin ölçüm metodunun yüzde 99 düzgün çalıştığını ve 40-50 ülkede geçerli olduğunu savunan Çolakoğlu, şunları söyledi: "Bu araştırmayı yaptıranlar, Türkiye'de yılda 3 milyar dolar civarında reklam harcaması yapan kuruluşlar. AGB Nielsen'in giderlerinin yüzde 85'ini televizyon kanalları, yüzde 15'ini de reklamverenler karşılar. Bu sistemin amacı, kanallardan hangisi daha iyi, hangisi daha kötü yarışması yapmak değil. Burada, bir reklâm yayınlattığım zaman kaç para harcarsam, kaç kişiye ulaşırım, ölçümü yapılır." Reyting ölçümlerinde kullanılan 2 bin 500 denek sayısının az olduğu yönündeki eleştirileri de cevaplayan Çolakoğlu, "İngiltere, Fransa hatta ABD'de bile denek sayısı bizdekine yakındır." dedi. TİAK Genel Müdürü Ömer Kayalıoğlu ise bir yayın organına gönderdiği açıklamada, "Ölçümleme farklı ülkelerde o ülkenin nüfus yapısı ve coğrafi dağılımına göre adedi 275 (Estonya)-11.436 (ABD) arasında değişen sayıdaki hanede yapılmaktadır." ifadesini kullanmıştı. Ali Atıf Bir: TİAK şeffaf değil

    Televizyon İzleme Araştırma Komitesi'nin (TİAK) 11 yıl denetçiliğini yapan gazeteci Ali Atıf Bir, kurumun şeffaf olmadığını söyledi. 'Türkiye'deki denek sayısının Batı ülkeleriyle aynı oranda olduğu' yönündeki iddiayı reddeden Bir, şöyle konuştu: "2500 hane sayısı gerçeği yansıtmıyor. En az 5 bin hanede ölçüm yapılması gerekiyor. Türkiye'yi; İngiltere, Fransa, ABD gibi ülkelerle kıyaslayamazsınız. O ülkelerdeki kanal sayısı ile Türkiye'deki kanal sayısı aynı mı? Oradaki televizyon izleme süreleri ile Türkiye'deki süreler de aynı değil. O yüzden bu karşılaştırma yanlıştır."Geçtiğimiz hafta TV izleme konusunu manşetine taşıyan Vatan Gazetesi, reyting ölçümünün RTÜK kontrolüne geçmesi ihtimaline tepki göstermişti. Haberde şu ifadeler kullanılmıştı: "RTÜK 'people-meter' denen aletleri kendi dünya görüşlerine yakın ailelerin evine koyacak veya koyduracak. Sonra diyecekler ki gördünüz mü, en çok Kanal 7, STV izleniyormuş. Bizi bugüne kadar aldatmışlar."
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 25 Kasım 2008, Salı

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Şehit binbaşının kanı yerde kalmadıŞehit Binbaşı Süleyman CanAğrı'da teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen Binbaşı Süleyman Can'ın kanı yerde kalmadı. Güvenlik güçleri tarafından bölgede başlatılan operasyonlarda çatışmaya katıldıkları belirlenen 2 terörist ölü ele geçirildi. Ağrı Valiliği'nden yapılan açıklamada, 19 Kasım'da İl Jandarma Komutanlığı'nca Ağrı-Kars ara hattında bulunan Çömçe bölgesinde icra edilen operasyon sonrasında, kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla çalışma yürütüldüğü belirtildi. Açıklamada, şöyle denildi: "İcra edilen iz takibi faaliyeti neticesinde, 19 Kasım 2008 tarihindeki aynı bölgede çıkan silahlı çatışma olayına karışan bir grup teröristin, 23 Kasım 2008'de sabah saatlerinde, Yukarı Pamuktaş köyü bölgesine geldikleri tespit edilmiştir. Bölgeye sevk edilen birlikler, teröristleri çembere almış, teröristlerin bulunduğu yerin yakınındaki evlerde yaşayan sivil halkın emniyetli bölgeye tahliyesinin ardından, (teslim ol) çağrısı yapılmıştır. Teröristlerin ateşle karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada, 1 terörist ölü, 1 terörist ise ağır yaralı olarak silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Ağır yaralı terörist, en yakın sağlık kuruluşuna nakli esnasında, yolda yaşamını yitirmiştir." Açıklamada, diğer teröristlerin de etkisiz hale getirilmesi amacıyla bölgede başlatılan geniş çaplı operasyonun devam ettiği bildirildi. Ağrı, Zaman
    25 Kasım 2008, Salı

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu köyün her evinde öğretmen varKeçi kılından çadırlarda yaşayan Yenibahçe köyünün yörükleri, kendilerini öğretmenlik mesleğine adamış. Gençlerin hepsi okuyor.Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Yenibahçe köyünde yaşayan her üç kişiden biri öğretmenlik yapıyor. Eğitim camiasına 65 öğretmen yetiştiren Gezer sülalesinde, bu kutsal meslek adeta saltanat gibi babadan oğula geçiyor.

    Hayatlarının büyük bölümü tarım ve hayvancılıkla geçer Yörüklerin. Çobanlık meslek haline gelmiştir onlar için. Çıplak ayakla başkasının çiftini sürerler. Derme çatma kurdukları taş evlerini kışın soğuktan, yazın sıcaktan korumak için keçi kılından ördükleri çadırla kaplarlar. Elleri soğuktan çatlayan Yörüklerin, güneşin alnında çalışmaktan kapkara kesilir tenleri. Fakir, garip Yörüklerde okur-yazar oranı da oldukça düşüktür. İşte bütün bu imkansızlıklar içinde parlayan bir Yörük köyü Yenibahçe. Mersin'in Silifke ilçesindeki Yenibahçe'de neredeyse her evde bir öğretmen var. 370 nüfusun yaklaşık 80'i öğretmen. Sadece Gezer ailesi eğitim camiasına 65 öğretmen yetiştirmiş.
    Köyün en yaşlı öğretmeni Nihat Gezer (60), en genci ise yeğeni Tunay Gezer (21). Hemen herkesin okuduğu Yenibahçe'de öğretmenlik gözde olsa da doktor, hâkim, avukat, inşaat mühendisi, polis, asker, hemşire ve veteriner olmak üzere 117 ayrı meslekten devlet memuru bulunuyor. Emekli matematik öğretmeni Nihat Gezer, Yörük çadırlarında bin bir sıkıntı çekerek okumuş. Kara çadırda elektriksiz ortamlarda yaktıkları çıranın aydınlattığı ışıkta ders çalışmış. Okul saatleri dışında çobanlık yaparak ailesine destek olmuş. 1971 yılında matematik öğretmeni olarak göreve başlamış. Van, Karaman, Mersin'in yanı sıra birçok ilde öğrenci yetiştirmiş. En son, okuduğu Silifke Lisesi'nde yöneticilik yapmış. 2006 yılında emekli olan Nihat öğretmen, yıllar önce ayrıldığı köyüne tekrar dönerek emeklilik günlerinin ***fini sürüyor. 3 kızı, 2 damadı da aynı mesleği icra eden Gezer, köyün ilk öğretmeni unvanını taşıyor. Kardeşleri Adem ve Bayram derken bütün sülalenin çocukları, Nihat Gezer'i örnek alarak okulun yolunu tutmuş. Bu kutsal mesleğe ömürlerini adamışlar. Bayram Gezer (53), gece gündüz ders çalışarak İçel Öğretmen Enstitüsü'nü kazanmış. Mardin, Antalya, Hatay gibi illerde sınıf öğretmenliği yapmış. Geçen yıl emekli olduktan sonra ağabeyiyle tekrar köye yerleşmiş. Kameriye Gezer'in (70) 2 oğlu, 2 kızı, 2 gelini ve 9 torunu öğretmen. Onların yetişmesi için çektiği sıkıntıları unutmuş bile. Kameriye nine, "Çocuklarımın hepsi zorluklarla okudu. Ancak şimdi hepsi öğretmen. Onlarla gurur duyuyorum. Emekli olan oğullarım tekrar köye yerleşti. Kendilerine ev yaptılar. Çocukları torunları da öğretmen oldu." diyor. Gezer sülalesinden yaklaşık 65 öğretmen olduğunu hatırlatan Fatma Gezer (80) ise şöyle konuşuyor: "Biz çocuklarımızı geçmişte sıkıntılarla okuttuk. Şimdi onlar öğretmen oldu, bize bakıyor. Köylerine, komşularına, akrabalarına faydaları oluyor." Yenibahçe Köyü Muhtarı İsmail Yazar ise öğretmen olan Yörüklerin köylerine sahip çıktığını anlatıyor. Memleketlerine suyun onlar sayesinde geldiğine dikkat çeken Yazar, şunları söylüyor: "Köyümüzden çıkan öğretmenler zor şartlar altında okudu. Şu an hepsi meslek sahibi. Köydeki gençlerin hepsi üniversiteye hazırlanıyor. 'Komşum, ağabeyim, dayım öğretmen' diyen çocuklar, öğretmenlik mesleğine de heves ediyor."
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 25 Kasım 2008, Salı

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Tekerlekli sandalyeyle her gün köye gidip ders veriyorHasan Karaman, bedensel engeline rağmen Antalya'nın Killik köyündeki çocuklara eğitim veriyor.Antalya'nın Döşemealtı ilçesine bağlı Killik Köyü İlköğretim Okulu öğretmenlerinden Hasan Karaman, çocukluk hayalini tekerlekli sandalye üzerinde yürütüyor. Ayakları tutmamasına rağmen her gün Antalya'dan köye kadar gidip öğrencilerine ders veriyor. Bu azimli davranışı ile meslektaşlarına örnek oluyor. Öğretmenlik yaparken her şeyi unuttuğunu söyleyen Karaman, "Her türlü zor şarta rağmen öğrencilerimle birlikte olmak dünyanın en güzel şeyi." diyor. 28 yaşındaki Hasan öğretmenin hastalığı, ilköğretim 7. sınıftayken fark edilmiş. Tıpta 'musculer distrofi' denilen kas kaybına yakalanmış. O dönemde koşu yarışmalarında geride kalan Karaman'ın basit bir ameliyatla sinirleri gevşetilmiş. Fakat kaslarında güç kaybı oluşunca sebepsiz yere düşmeye başlamış ve merdivenden çıkamaz olmuş. "Biz bunu narkozun etkisi olarak yorumladık, ama değilmiş. Liseye başladığımda sorunlarım daha da arttı." diyen genç öğretmen, herkesin çok sevdiği beden eğitimi dersinden nefret etmeye başlamış. Yine de hayata küsmeyen Karaman, liseyi 2,5 yılda bitirerek Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölümü'nü kazanmış. Azminin karşılığını öğretmen olarak almış. 3 yıldır Killik Köyü İlköğretim Okulu'nda görev yapan Hasan öğretmen, herkesin istedikten sonra bütün engellere rağmen güzel şeyler başarabileceğini vurguluyor. Antalya, Cihan

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •