02.12.2008 salı...

[sarıkanarya_41]

Konsomatrislerin sevgili kavgası

2 Aralık 2008Hüseyin TÜCCAR- Selahattin BUDAKOĞLU/BURSA, (DHA).hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}BURSA’da gazino işletmecisi Şükrü Ç’nin aynı evde kaldığı konsomatris sevgilileri, kıskançlık yüzünden kavga etti. Şükrü Ç’nin dün gece odasında kaldığı 27 yaşındaki Zeynep Ç'yi sabah ‘Şükrü’nün koynuna girdin’ diyerek kızan 31 yaşındaki Beyhan K. bıçakla yaraladı. Hastaneye kaldırılan Zeynep Ç. tedavi altına alınırken Beyhan K. ise, “Olayı kıskançlık yüzünden işledim. Sevgilimin bir başkasının koynunda yatmasını kabullenemedim” dedi.

Bursa ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'da gazino işleten Şükrü Ç., Bursa'daki işyerinde konsomatris olarak çalışan sevgilisi Beyhan K. için ev kiraladı. Şükrü Ç., Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'daki gazinosunda çalışan ve aşk yaşadığı konsomatris Zeynep Ç’yi de dün Bursa’ya çağırıp, Beyhan K’ye kiraladığı eve yerleştirdi. İddiaya göre dün gece eve gelen Şükrü Ç., Zeynep Ç. ile aynı odada yattı ve sabah erkenden evden ayrıldı. Uyandığında Şükrü Ç’nin, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’dan gelen Zeynep Ç. ile yattığını öğrenen Beyhan K., Zeynep Ç'ye “Şükrü benim sevgilim. Sen neden koynuna aldın?” diye bağırdı. Zeynep Ç’nin, “Hayır o benim sevgilim. Seni sevse seninle kalırdı” diye karşılık vermesi üzerine öfkelenen Beyhan K., mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla Zeynep Ç'yi 2 kez koltuk altından bir kez de sol kolundan olmak üzere 3 yerinden bıçakladı.
POLİSİ VE AMBULANSI ARADI

Zeynep Ç’nin kanlar içinde yere düşmesi üzerine paniğe kapılan Beyhan K., 112 Acil Servis ve 155 polis imdan telefonlarını arayarak yaptıklarını anlatıp yardım istedi. Gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Zeynep Ç. ameliyata alınırken, emniyet müdürlüğüne getirilen Beyhan K.'ye, “Ben kıskanç bir yapıya sahibim. Sevgilimin başkasıyla olmasını kabullenemedim” dedi.
Beyhan K., polisteki sorgulamasının ardından adliyeye çıkartılacak.

[sarıkanarya_41]

Zap Bölgesi vuruldu

2 Aralık 2008DHA.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}Türk savaş uçakları Irak'ın kuzeyindeki PKK hedeflerini bombaladı.

Genelkurmay Başkanlığı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'ın Kuzeyine düzenlenen hava operasyonu ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
"1. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'ın kuzeyinde Zap bölgesinde tespit edilen PKK/KONGRA-GEL terör örgütüne ait hedefler, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait savaş uçaklarınca, 01 Aralık 2008 günü icra edilen hava taarruzuyla etkili bir şekilde vurulmuştur.
2. Görevlerini başarıyla tamamlayan uçaklarımız emniyetle üslerine dönmüşlerdir.
3. İcra edilen harekatta, her zaman olduğu gibi sadece PKK/KONGRA-GEL terör örgütü hedef alınmış, sivil halkın olumsuz etkilenmemesi için gerekli hassasiyet gösterilmiştir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

SINIRA ASKER SEVKIYATI
Kuzey Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'a havadan savaş uçaklarıyla harekat düzenlenirken, karadan da sınıra askeri sevkıyat sürüyor.

Uçakların Kuzey Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'ı vurduğu sırada Yüksekova 21. Sınır Jandarma Tugayı'ndan çıkan askeri konvoyda sınıra kaydırıldı.

Aralarında zırhlı ve sivil araçların da bulunduğu 30 araçlık konvoy frekans karıştırıcı jammerler eşliğinde Şemdinli İlçesi'ne doğru yola çıktı. Yüksekova İlçe merkezinden geçen konvoyun mühimmat ve asker taşıdığı öğrenildi.

[sarıkanarya_41]

Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun düello teklifini kabul etti

2 Aralık 2008A.A.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}BU HABERİN DETAYI Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Dengir Mir Mehmet Fırat, AKP Genel Başkan Yardımcılığı’ndan ayrılmadan önce CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu canlı yayında tartışmış kısa bir süre sonra da bu görevinden istifa etmişti. Kılıçdaroğlu son olarak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ile ilgili iddialar ortaya atmış ve onu düelloya davet etmişti. Gökçek bugün düelloyu kabul ettiğini ilan etti “Hodri meydan” dedi.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kendisi hakkında “doğalgaz okuma sayaçlarından milyonlarca avroluk yolsuzluk yaptığını” iddiasında bulunan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun “düello” teklifini kabul ettiğini bildirdi. Gökçek, “Eğer kaçarsa ki kaçacağını tahmin ediyorum, arkasından bütün Türkiye'deki bilboardlarda kendisinin yalancı ve iftiracı bir sahte kahraman olduğunu açıkça bütün vatandaşlarıma ilan edeceğim” dedi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Gökçek, “Kamuoyunda iftiracı ve yalancı bir Kılıçdaroğlu'nun bulunduğunu” ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu'nun kendisini düelloya davet ettiğini hatırlatan Gökçek, “Ben, bu düellosunu hemen kabul ediyorum. Benim kişisel kanaatim, onun benimle açık oturuma çıkma cesareti olmaz. Hangi gün, hangi saatte istiyorsa, birlikte televizyona çıkarız. Bu konuyu tartışırız. Eğer kaçarsa ki kaçacağını tahmin ediyorum, arkasından bütün Türkiye'deki bilboardlarda kendisinin yalancı ve iftiracı bir sahte kahraman olduğunu açıkça bütün vatandaşlarıma ilan edeceğim” diye konuştu.

Gazetecilerin, “Perşembe günü sözleşilmiş, ama son anda kendileri vazgeçmiş” demesi üzerine Gökçek, şunları söyledi:

“Kılıçdaroğlu'nun düellodan vazgeçip geçmediğini bilmiyorum. Gazeteci Uğur Dündar ile görüştüm. Dündar'a, kendisine böyle bir tartışmayı memnuniyetle kabul edeceğimi söyledim. Ancak bugün bana gelen haberler, (Kılıçdaroğlu'nun) pek kabul etmediği istikametinde. Kılıçdaroğlu, zannediyorum beni başkalarıyla karıştırıyor. Söylediklerini orada ona teker teker yutturacağım....”

“Bilbaordlar hazır mı?” sorusu üzerine Gökçek, “Kaçarsa bilboardlar, kaçmazsa inşallah ekranda konuyu halledeceğiz. Zannediyorum, o tartışmadan sonra, Türkiye'de böyle ucuz kahramanlıklar kesinlikle kalmayacak. Bundan sonra Kılıçdaroğlu kesinlikle kimseye iftira atamayacak. Kılıçdaroğlu'nun aslında şişirilmiş bir balon olduğunu tüm Türkiye görecek. Kendisine hodri meydan diyorum, ama bakalım nasıl kaçacak nasıl kurtulacak? Bu kadar laftan sonra da kaçması zor. İnşallah yakalarım televizyonda. İnşallah kaçmaz...” diye konuştu.

[sarıkanarya_41]

Otomobil çetesine operasyon

2 Aralık 2008Taylan YILDIRIM/İZMİR, (DHA).hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}İZMİR'in de aralarında bulunduğu 6 ilde eş zamanlı yapılan baskınlarda, organize oto hırsızlığı yaptıkları, değişik yöntemlerle çaldıkları otomobilleri parçalayıp ya da şasi numaralarını değiştirip piyasaya sürdürleri belirlenen çete çökertildi.

Polisin ‘maske’ adını verdiği operasyonda gözaltına alınan 21 kişinin telefon görüşmelerinde, çalınacak aracı, ‘gelin arabası’, çalınmasını ise ‘süsleme tamam’ kod isimleriyle şifrelendirdikleri, Kurtlar Vadisi gibi polisiye dizileri, işlettikleri oto yıkamacıda hep birlikte izledikleri, hırsızlık yöntemlerini de bu dizilerin senaryolarından etkilenerek belirledikleri ortaya çıktı.

Son aylarda Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de, internet üzerinden verdikleri ilanlarla otomobillerini satmaya çalışanların, satış görüşmeleri sırasında dolandırıldıkları şikayetlerinin artması üzerine, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çalışma başlattı. Ekiplerin araştırmaları sırasında, mağdurların görüşme yerlerindeki güvenlik kamerası görüntülerinden ve görgü tanıklarından alınan bilgilerden şebeke elemanlarının kimlikleri tespit edildi.

Çete elemanlarının bağlantılarının ve faaliyet alanlarının tek tek belirlenmesinin ardından Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Sakarya, Manisa, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Denizli ve Muğla'da eş zamanlı başlatılan Maske Operasyonu'nda gözaltına alınan zanlıların ev ve işyerlerindeki aramalarda ise, çok sayıda çalıntı araca ait parça, 28 cep telefonu, araçların motor ve şasi numalarını değiştirmek için kullanılan numaratörler ele geçirildi.

Zanlılardan çete lideri 42 yaşındaki H.B.'nin, 6 yıl önce Foça Tarım Yarı Açık Cezaevi'nden firar ettiği ve 32 suçtan çeşitli illerce arandığı ortaya çıktı. Ayrıca çetenin önde gelen elemanlarından 47 yaşındaki S.U.'nun ise, yargılandığı çete davasından aleyhine tanıklık yapmamaları için Uşak'ta 1 kişiyi tabancayla öldürdüğü, 3 kişiyide yaraladığı, 8 değişik suçtan da arandığı anlaşıldı.

DİZİ FİLMLERDEN ÖNREK ALIYORLARMIŞ

Gözaltındaki sorgularında tüm çalışma yöntemleri deşifre edilen çete elemanlarının haftanın belli günlerinde Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde işlettikleri oto yıkamacıda bir araya gelip Kurtlar Vadisi gibi polisiye dizileri izledikleri, senaryolarından yola çıkarak kullanacakları yöntemleri belirledikleri saptandı. Dizi seanslarının ardından toplantı yapan çetenin daha sonra planlanan illere gidip bu yöntemleri uyguladıkları da belirlendi.

RUMUZ GELİN ARABASI

Kendi aralarındaki telefon görüşmelerinde çalınacak aracı, ‘gelin arabası’, çalınmasını ise ‘süsleme tamam’ olarak şifrelendiren çete elemanlarının, ağır hasarlı otomobilleri düşük fiyatlara satın aldıktan sonra internette araçların birebir benzerlerini bulup sahibiyle bağlantı kurdukları tespit edildi. Belirlenen yerdeki buluşmanın ardından çete elemanlarının pazarlık yapmadan parada anlaştıkları araç sahiplerini, kutlama yemeği için götürdükleri restoranda çeşitli yöntemlerle oyaladıktan sonra otomobilini çalıp, buna da hasarlı araçların şasi ve motor numaralarını takarak piyasaya sürdükleri belirlendi.

Bunun yanı sıra kurdukları otomobil kiralama firmaları için ilan verip yüksek kira geliri vadeden çete elemanlarının, sahiplerinden uzun vadeler için anlaştıkları otomobillerini alıp, bunları daha sonra topluca başka illerdeki depolarında parçalayıp sattıkları ortaya çıktı. Çete elemanlarının, ayrıca kendilerine ait Bodrum'daki bir evi satıp parasını aldıktan sonra, tapu işlemleri sırasında hacizliymiş gibi göstererek tapu vermeyerek dolandırıcık yaptıkları da saptandı.

36 ARAÇ TOPLANDI

Polisin operasyon sırasında zanlıların verdiği bilgilere göre yapılan çalışmalarda, 27 hırsızlık yöntemiyle elde edilen 36 araç bulunarak sahiplerine teslim edildi. Zanlıların gerçek ve kullandıkları sahte isimlerle yaptıkları noter işlemleri için de yazışmaların devam ettiği bildirildi. Gözaltındaki 21 zanlıdan 3'ü ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Haklarında işledikleri suçlardan 60 klasör hazırlanan 18 kişi ise adliyeye sevkedildi.

[sarıkanarya_41]

Baykal'dan kara çarşaf cevabı

2 Aralık 2008hurriyet.com.tr.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}CHP Lideri Deniz Baykal TBMM'de önemli açıklamalarda bulundu. İşte konuşmasından satır başları:

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
- Geldiğimiz noktada Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. bizim arzu ettiğimiz değişikliği gerçekleştirmedi. Şimdi belediyelerde diğer kuruluşlarda ancak kredi ve yurtlar kurumunun takdiriyle burs dağıtımını gerçekleştirecek.
- Bu iyi bir düzenleme değildir. Biz buna tepki gösteriyoruz. Bizim amacımız kısıtlama getirmek değildir. Verilen bursların daha çoğunun verilmesini sağlamaktır. Bunu tekelden çıkarmaktır.
- En önemli konumuz ekonomi. Uzun süreden beri bu kürsüde ekonomik tabloyu konuşuyoruz. Uzun bir süreden beri seçimlerden bu yana üstünde durduğumuz konuların ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Kriz ülkenin en temel konusudur.
- Şu gerçek net. Kriz her geçen gün derinleşiyor, yaygınlaşıyor. Toplum kriz gerçeğiyle yüzleşmeye başladı. Bu süreç devam ediyor.
- Daha dün Türkiye’nin ihracatının yaşanmamış bir düzeyde yüzde 22.3 düzeyinde bir azalma gerçekleştiğine tanık olduk. Bu ne demektir? 4/1 kadar bir yıl önce yaptığımız ihracatla mukayese edildiği zaman, ihracatımız 4/1 azalmıştır. Bu ihracatı gerçekleştirmek için işçilik yapanın iş yeri işletenin, bundan vergi alan devletinin, bir yıl öncesinin Kasım ayına göre yüzde 22.3 bir azalma içine girmesi demektir.
- İçerde piyasa canlanması var mı? İçerde de aynı sıkıntı devam ediyor. Alışveriş merkezleri kiralarda düşme yapıyor. İş yerleri ticarethaneler hepsi daralma içerisinde.
- Bu krizi herkes gördü de sayın Başbakan görmedi. Bunun için bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’da doğalgaza daha dün yeni zam yapıldı. İndirilecek denildi. Daha dün yeni zam yapıldı. İşsizlik rakamlar kaygı verici olmaya devam ediyor.
- Türkiye 2001’deki işsizlik düzeyinin üzerinde bir işsizlik gerçeğiyle karşı karşıya. Bu ciddi bir olaydır, hepimizi ilgilendirir.
- Hükümetin tavrını görünce, krizi kabul etmek istemiyor. Önce yok dedi, bizi teğet geçecek dedi. Zirveyi geçti inişe başladı kriz dedi. Bunları söyledikten sonra çok ciddi üzüntü verici olaylar ortaya çıkmaya başladı.
- Daha dün Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından Elegant 1800 işçisiyle kapandı. Denizli’de 22 fabrika azaldı. Denizli, Türkiye’nin kaplanları bunlar. Aynı tablo Gaziantap, Kayseri’de de var.
- Toplu konut firmaları da dahil olmak üzere pek çok firma işçi çıkardı.
Başbakan krizi saklamaya çalıştı, örtbas etmeye çalıştı. İşadamlarını suçladı, kanun çıkardı dışardan gelsin diye. Bankaları suçladı iş adamlarının ötesinde.
- İş adamlarını suçladı, tedbirlerini zamanında almadılar bizi suçluyorlar diye.
- Başbakan onu bunu suçluyor. Aslında başbakan kendisini savunuyor. Sorumluluğu kendi üzerinden başkalarının üzerine atmaya çalışıyor.
- Türkiye 2006 yılından bu yana sürekli büyüme hızı düşen bir trendin içinde. Şimdi geldiğimiz noktada büyümenin yüzde 3 olacağı tahmin ediliyor.
- 2009 için yüzde 2’nin altında bir büyüme kaçınılmaz bir gerçek olarak görünüyor.
- Bugün Muddy’s bir açıklama yaptı. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile anlaşılmazsa Türkiye resesyona girer diye.
- Türkiye’deki sıkıntının altında yatan nedenlerden bir tanesine dikkatini çekmek istiyorum.
- Bu hükümet Türkiye’yi devraldığı zaman ekonomi cari açık vermiyordu. Türkiye’nin 2001’de cari açık değil cari fazlası vardır.
- 2002’den itibaren cari açık başlamıştır. Geldiğimiz noktada cari açık şu an 50 milyar dolar olmuştur.

- Bu tartışma olduğu zaman, cari açığı ödüyoruz diyorlardı. Şimdi Türkiye cari açık olmadan fabrikasını çalıştıramaz halde, işsiz insanına iş veremez halde.
- Cari açığa mahkum bir ekonomi politikası getirdin. Şimdi o sürdürülemez olunca o sıkıntı başladı. Bu sorun dünyanın değil senin sorunun. Bu politikayı sen getirdin.
- Sıfırdan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. üretmiştir cari açık problemini. Devasa düzeye getirmiştir.
- Bir türlü paket açıklanamıyor. Bir söylemdir gidiyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’da açıklanacak dedi. Gitti geldi paket ortada yok.
- Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. için başbakan “Bizim Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ye ihtiyacımız yok. Para bizde çok. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’yi birileri istiyor, sigorta niteliğinde, bizim paraya ihtiyacımız yok. Ama dünya Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’nin desteğini görmek istiyor” diyordu.
- Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. kalkınma hızını düşürün dedi diyorlar. Biz kalkınma hızımızı düşüremeyiz dediler. Senin getirdiğin politikayla daha fazla kalkınma olacaksa, o kalkınma hızını gerçekleştirmesen namertsin.
- Senin elinde Türkiye tıkanma noktasına geldi.
- Paket neden çıkmıyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile anlaşma olmadığı için çıkmıyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile anlaşırsa paket çıkacak. Anlaşmada ne bekliyor. Para bekliyor para, döviz bekliyor.
- Oradan gelecek paranın adı konulamadığı için anlaşma yapılamıyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile tartışmanın konusu Türkiye’ye ne kadar yardımcı olacağıdır.
6 MİLYON SEÇMEN
- Çok şaşırtıcı bir manzarayla karşı karşıya kaldık. 2007’de yapılan halk oylamasına göre, 2008 kütüklerindeki rakamın 6 milyon civarında bir seçmen bir yılda ortaya çıktı.
- Türkiye’de seçimlerin güvenilirliğinin sağlanması en önemli konu olmuştur 1950’den bu yana. Büyük mücadeleler verilmiş, anayasada da temel bazı hükümler yerleştirilmiştir.
- Ama ilgi çekici bir tabloyla karşı karşıyayız. O düzenlemenin altında yatan temel anlayış yargının seçim güvenliğinin sağlanmasında temel sorumlu olmasıdır.
- YSK’da bu anayasa emrini yerine getirmek üzere kütükleri düzenlemekle görevlidir. Ne zamana kadar. Son zamanlara kadar.
-Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre İçişleri Bakanlığı nüfus işleri genel müdürlüğünün, devlet memurlarının, hükümetin tayin ettiği insanların düzenlediği kütük, YSK’nın izleme şansı olmaksızın, yapılan itirazları nüfus müdürlüğüne gönderiyorlar. Böyle bir düzen oturtulmuştur. Bu konu şaibelidir.
- 6 milyon seçmen artıyor. İş yargıdan çıkıp memurun eline geçtiği zaman. İki. İtirazlar için yine yasal çerçevede 14 gün süre verilme zorunluluğu varken 10 günle idare edin demiştir. O 10 gün içinde muhtarlara geçen listeler daha sonra görülmüştür. Bu itiraz süresi kesinlikle yetersizdir. Bu bir uygulama sorunudur.
- Derhal hukuku yargıyı bu konuda belirleyici kılacak bir kütük oluşumunu hızla gerçekleştirmek lazımdır. İtiraz süresini uzatmak gerekiyor.

ÇARŞAF AÇILIMI
- Bu tartışmaları dikkatle izledik. Örtünen kadınların Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile ilişkisi tartışma konusuydu. Bu tartışmaları değerlendirmek istiyorum. İki temel nokta var.
- Birisi, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’nin örtülü kadınları şu yada bu biçimde örtülü, insanları üye olarak alması konusunda toplumumuzda iki tür değerlendirilmesi gereken tepki çıktı. Bazı insanlar iyi niyetle Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’nin bu hoşgörülü insana saygı gösteren tutumunu laikliğe aykırı bir tavır olarak anlama eylemi içine girdiler. Bunu irdelememiz lazım.
- İkincisi, laikliğe bilinçli olarak karşı olan çevreler, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’nin bu tavrını, sadece bir saygı gösterme, anlayışının ötesinde, gerçekten laikliğe ayrı bir çizgiye çekebilirmiyiz diye bir gayretin içine girdiler.
- Bizim tavrımız çok açık. Herkes çok iyi bilmelidir ki, kadınlarımızın kendi şartları içinde, tercih ettikleri örtünme biçimi tek başına herhangi bir şekilde siyasetin ve laikliğin bir değerlendirilmesi için ipucu olarak alınamaz. Herkes istediği gibi giyinir. Onun kıyafeti ayrıdır, siyaseti ayrıdır.
- O iş ayrı bu iş ayrı. Birisi herkesin sosyal yaşamını icabı, diğeri devletin gereği. Toplumun her kesiminden insanlar bir şekilde örtünüyor. Her insana saygı göstereceksin. O onların kendi tercihidir. Kıyafeti devlete meydan okuyor diye algılamak bir saplantının sonucudur.
- Ne diyosun anacım Cumhuriyet konusunda, Atatürk’ü seviyor musun? O ne söylerse onun söylediği önemlidir. Bizde onun düşüncelerine göre değerlendiririz. Madem başın örtülü sen bizden değilsin. Yok böyle bir şey.
- Türkiye’yi zaten bölmüşler, bir de biz mi böleceğiz. O nedenle herkes şunu iyi bilsin. Kıyafetle siyaset arasındaki ilişkiyi birebir tutmak doğru değildir.
- Elbette herkes istediği gibi kıyafetini yaşar. Toplumumuzun gerçekleri tarihleri ortadadır. Bugün Ertuğrul Özkök çok güzel bir aile fotoğrafı yayımlamış. İşte bizim aile gerçeğimiz bu diyor. Bizim tam yapmak istediğimizi ortaya koyan bir fotoğraf bu. O aile onu göstermiş.
- Bunları artık hepimiz anlamamız lazım. Kılık kıyafete saygı göstermemiz lazım. Bu oturmaya başladı. Eskiden buna da itiraz ediyorlardı.
- Neden böyle yaptınız diyorlar. Alacağım kardeşim alacağım. Bunu herkese göstereceğiz, öğreteceğiz. Demokratik bir toplumda böyle yaşayacağız.
- Cumhuriyet döneminde, Atatürk bulvarında kılık kıyafeti uygun olmayan insanları geçemiyordu. Tek parti düşüncesi buydu.
- İnsanları kılık kıyafetine göre yeniden tasnif mi edeceğiz. Türkiye bu ya. Kimse her şeye, her meydana da gider, her bulvarda da yürür, her istediği partiye girer, eğer yasalara saygılı bir insansa.
- Aşık Veysel ölmeden Atatürk’le buluşmak istedi görmek istedi. Birileri öncülük yaptı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ya getirdiler. Ama gidemedi. Çünkü bulvara çıkmasına izin vermediler.

[sarıkanarya_41]

Özgür basın vurgusu

2 Aralık 2008A.A.hurriyet2008-detailbox-newslink { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:none; color:#000000;}.hurriyet2008-detailbox-newslink:hover { font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size:13px; font-weight:bold; text-decoration:underline; color:#990000;}TBMM Başkanı Köksal Toptan, özgür basının, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğunu belirterek, “Özgür basınla demokrasi atbaşı giden iki kavramdır” dedi.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Toptan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Okur Meclisi üyelerini Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Tören Salonunda kabul etti.

Meclis Başkanı Toptan, kabulde yaptığı konuşmada, Hürriyet Gazetesinin oluşturduğu Okur Meclisinin Türkiye'de bir ilk olduğunu ifade ederek, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. adına bu oluşumu kutladı.

Özgür basının, demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birisi olduğunu kaydeden Toptan, şunları söyledi:
“Özgür basının sayesindedir ki bir toplumun 'açık toplum' haline gelmesi sağlanmakta, iletişim kurulabilmekte, bir taraftan yönetilenler ve yönetenler arasında bağ kurulurken, öbür taraftan kamu adına denetim görevi gerçekleştirilmektedir. O nedenle özgür basınla demokrasi atbaşı giden iki kavramdır.
Bir toplumda çok ileri demokrasi, çok kötü basın özgürlüğü olamaz. İkisinin beraber olması gerekir. Çok iyi bir demokrasi varsa çok özgür basın da vardır. Tersinden baktığımız zaman, özgür bir basın varsa çok iyi demokrasi de vardır. Bunlar birbirlerini tamamlayan çok önemli kavramlardır. Türkiye'nin, bu iki kavramı beraber geliştirmesi için çok önemli adımları gerçekleştirdik ama kabul etmek lazım ki hala önünde aşması gereken engeller bulunan bir ül***iz.“

Okuyucunun gazete yönetimi ile iletişim kurarak, gazetenin yayın politikası konusundaki görüşlerini aktarması, iletişim sağlanmasının önemine işaret eden Toptan, bu durumun daha özgür, daha sorumlu bir basının ortaya çıkması bakımından çok büyük önem taşıdığını söyledi.

“Biz politikacılar için basın, olmazsa olmaz. Herhalde basın için de siyasetçiler olmazsa olmaz önemli unsurlardır” görüşünü dile getiren Toptan, basın özgürlüğünün “sorumluluğu” beraberinde taşıdığı ölçüde dürüst olacağını belirterek, basının kendi iç denetimini gerçekleştirmesinin önemini vurguladı.
Toptan, basın özgürlüğünün kişisel hırslar ve amaçlar için değil, kamu için kullanılması gerektiğini ifade ederek, siyasetçilerin de haklarını kişisel amaçlar için değil, kamu menfaatleri için kullanması gerektiğini söyledi. Basınla siyasetçiler arasında bu açıdan da benzerlik bulunduğunu kaydeden Toptan, Okur Meclisinin bundan sonra Hürriyet Gazetesi yönetimi için de önemli bir yol göstericisi olacağını belirtti.

Okuyucuların gazete yönetimiyle iletişim kurmasının ve gazete yönetiminin sorumluluk içinde görev yapmasının ortaya demokratik bir tablo çıkaracağını anlatan Toptan, Okur Meclisinin yarısının kadın olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.

KADIN MECLİS BAŞKANI

Meclis'teki kadın milletvekili oranının yüzde 9 olduğunu hatırlatan Toptan, bu oranın Ürdün'de yüzde 12 olduğunu söyledi. Siyasi parti genel başkanlarının, yerel seçimlerde kadınlara daha çok görev verme konusunda fikir birliği içinde olduklarını belirten Toptan, bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Meclis Başkanlık Divanında görev alan kadın milletvekilleri ile gurur duyduklarını belirten Toptan, “Ümit ediyorum ki bir gün Meclis Başkanı kadın olur. Bu topraklar böylesi güzelliklere tanıklık etmiştir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'nın Kaş ilçesindeki Patara antik meclisinin başkanlarından birinin kadın olduğuna dair çok güçlü kanıtlar var. İnşallah, 2300 sene beklemiş olsak da bir kadın Meclis Başkanına Türkiye yakın zamanda kavuşur” diye konuştu.

ÖZKÖK'ÜN SÖZLERİ

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de Okur Meclisinin çalışmaya başlamadan önce gitmesi gereken ilk yerin Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. olduğunu düşündüklerini ifade ederek, kamuya açık hizmet yapan kuruluşların, mutlaka Meclisin sahip olduğu özelliklere sahip olması gerektiğini söyledi.

Siyasetçiler ile gazeteciler arasındaki “kardeşliğin” eleştirmemek anlamına gelen bir ilişki biçimi olmadığını belirterek, toplumun daha da ileriye götürülmesi için karşılıklı eleştiri mekanizmasının sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. çatısı altında çalışmaya başlamanın kendileri açısından önemini dile getiren Özkök, Okur Meclisinin gazetelerinin sahibi Aydın Doğan ve İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı'nın girişimleriyle oluşturulduğunu söyledi.
Okur Meclisinin Türkiye'de bir ilk olduğunu kaydeden Özkök, “gazeteciler açısından, okurlarıyla karşılıklı görüşmeyi kabul etmek çok kolay bir şey değildir. Gazeteciler eleştiren insanlardır ama eleştirilmeyi sevdikleri söylenemez” dedi.

Eleştirilmeyi kabul etmeden insanların ileriye gitmesinin mümkün olmadığını belirten Özkök, şunları söyledi:
“Eleştirilmeyi sevmeyen insanların, hele hele siyasetçi, gazeteci veya herhangi bir kurumun başındaysa bunlar, gidebilecekleri tek yer, despotluklardır, diktatörlüklerdir. Bu despotlukların, diktatörlüklerin ne bir kuruluşu ne bir siyasi partiyi ne de bir ül***i ileri götürdüğü görülmüş değildir. Ancak, diktatörlüklerle, despotluklarla geçici zaferler kazanılabilir. O geçici zaferlerin ömürleri de çok uzun süreli olmaz.”

Özkök, Okur Meclisinin 11 bin kişi arasından seçildiğini, her bölgeyi ve mesleği ve kesimi temsil etmesine önem verdiklerini belirterek, Meclisin, Hürriyet okur profilini temsil ettiğini söyledi.

770 BİN ZİYARETÇİ

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Başkanı Toptan, Meclis üyelerinden birisinin sorusunu cevaplarken, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'yi bir yılda 770 bin kişinin ziyaret ettiğini bildirdi. Bu rakamın, günde ortalama 4 bin kişiye karşılık geldiğini anlatan Toptan, aslında bir anlamda her gün Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de “4 bin kişilik meclisin oluştuğunu” ifade etti.

[sarıkanarya_41]

Kamu yararına derneklerin denetimi için Gül’den vize

Ümit ÇETİN/ANKARACumhurbaşkanı Abdullah Gül, Deniz Feneri ve diğer kamu yararına derneklerin denetlenmesi için Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) harekete geçirdi.

Gül, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi’nin Kanal 7 hesaplarındaki usulsüzlüklerin, bağlantılarının tespit edilmesi için Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirmeye davet etmesinin ardından, konuyu kurmaylarıyla değerlendirdi. Dava hakkında bilgiler alan Cumhurbaşkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , kamu yararına faaliyet gösteren derneklerle ilgili düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesini istedi.

Gündem uygun değil

Kurmaylarına denetlemenin yapılması için gündemin uygun olmadığını bildiren Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Deniz Feneri davasıyla ilgili tartışmaların durulmasını beklemek gerektiğini söyledi. Denetlemenin sağlıklı yürütülebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Devlet Denetleme Kurulu’nun gerekli denetimi 2009 yılı takvimine alması talimatı verdi. Kamu yararına kurulan derneklerle ilgili sistem denetimi yapacak Devlet Denetleme Kurulu, konuyu içinde bulunduğumuz aralık ayının ikinci haftasında yapacağı kurul toplantısında 2009 yılı için belirlenecek olan gündeme alacak. Böylece aralarında Deniz Feneri’nin de bulunduğu kamu yararına derneklerin denetimi 2009 yılı içerisinde gerçekleştirilebilecek. Kamu yararına derneklerle ilgili sistemin eksiklerini ve olumsuz yanlarını masaya yatıracak Devlet Denetleme Kurulu, denetimin ardından bir durum ve öneri raporu hazırlayacak. Tespit ve önerilerin yeralacağı Devlet Denetleme Kurulu raporu daha sonra ilgili kuruluşlara da gönderilecek.

2 yılda bir denetim

Kamu yararına çalışan dernekler en az iki yılda bir denetleniyor. Yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlar üzerine, kamu yararına çalışan derneklerin organlarında görev alan üyeler veya ilgili personel, ağır hapis veya ağır para cezası verilmesini gerektiren suçların işlendiğinin tespit edilmesi halinde, geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanınca görevden uzaklaştırılabiliyor.

Yardım azaldı Deniz Fener’i ilana yüklendi

DENİZ Feneri Derneği, son dönemde hakkında atılan iddialar ve Almanya’da aynı isimli derneğin hüküm giymesi ile azalan bağışları artırmak için basın ilanlarına ağırlık vermeye başladı. Dernek, yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle özellikle sağ kesime yakın gazetelerde ilanla bağış çağrısında bulundu. Deniz Feneri’nin gazete ilanlarının birbirinden farklı metinler içerdiği de dikkat çekti. Vakit Gazetesi’ne verilen tam sayfa ilanda, ’Kime inanıyor, kimi terk ediyorsunuz’ sorusu sorulurken, Yeni Şafak’taki ilanda ise ’Biz sadece iyilerin iyiliklerine köprü olduk’ mesajı kullanıldı.

[sarıkanarya_41]

Hyundai de LPG'ye geçti

Hyundai, yüzde 35'e varan tasarruf sağlayan LPG sistemli otomobillerinin satışına başladı. Yeni

İlk etapta Accent Era’nın 1.4 ve 1.6 litrelik benzinli versiyonlarında uygulanmaya başlanan LPG sistemi, 5 yıl / 100.000 km mekanik garantiyle birlikte sunuluyor.
Hyundai için BRC Türkiye distribütörü 2A tarafından özel olarak tasarlanan, en son LPG teknolojileri kullanılarak geliştirilen ve Avrupa Birliği güvenlik standartlarına (ECE R-67) uyumlu olan paket ile yüzde 35’lere varan oranlarda yakıt tasarrufu sağlanabiliyor.
LPG’li Hyundai modeli almak için, normal araç satış fiyatının üstüne 1.500 YTL ödemek gerekiyor.
İlk etapta Accent Era’da uygulanmaya başlanan LPG Dönüşüm Paketi, kısa süre içinde i10, Getz, Matrix ve i30 gibi tüm benzinli Hyundai modellerine de yerleştirilecek.

[sarıkanarya_41]

Pronected yeni yatırımla hedef büyüttü

Türkiye’nin önde gelen iş ağı platformu Pronected, Aktif İleti Grubu'nun yatırımıyla hedef büyüttü.

Pronected, önümüzdeki bir yıl içinde 500 bin üyeye ulaşmayı amaçlıyor.
İş dünyasının nitelikli ve yetkin profesyonellerini bir araya getiren Pronected, daha nitelikli, daha geniş ve daha etkin “iş ilişkisi” kurulmasına yardımcı oluyor. Pronected, iş dünyasındaki profesyonellerin ve iş hayatına hazırlananların daha fazla bağlantı kurarak işte başarıyı yakalamasını sağlayan yenilikçi yaklaşımıyla profesyonel yaşamın odağında yer alıyor.
Pronected üyeleri, başarı hikayelerini, kariyer hedeflerini, iş ilişkilerini ve yeni iş fikirlerini diğer profesyonellerle paylaşıyorlar. En gelişmiş teknolojilerden yararlanarak işlevselliği ve bilgi güvenliğini ön planda tutan Pronected, üyelerinin “iş ilişkisini” bir üst boyuta taşıyor.
Küresel bir marka yaratma hedefiyle Pronected’a yatırım yapmaya karar verdiklerini dile getiren Aktif İleti Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Köse şunları söyledi:
"Aktif İleti Grubu olarak yenilikçi ve fark yaratan projelere ilgi duyuyor ve değer veriyoruz. Tüm işlerimizde topluma ve iş dünyasına değer katma anlayışını ön planda tutuyoruz. Pronected ile tanıştığımızda sistemin kusursuz ve kullanışlı yapısından, iş dünyasının ihtiyaçlarını kavrama ve çözüm üretme yaklaşımından etkilendik. Değişik ülkelerde milyonlarca kilometrekarede hizmet veren fiziki lojistik ağımız ile Pronected’ın sanal ortamdaki iş ağının sinerjisinden doğabilecek yenilikler ve inovatif hizmetler bizleri heyecanlandırdı. Böylece business networking alanına yepyeni bir yaklaşım getirebileceğimize inandığımız için de yatırım yapma kararı aldık."
Pronected Genel Müdürü Hakan Kadir Erdemir de, Türkiye’nin ilk çokuluslu web projesi olarak business networking alanına yepyeni bir soluk getirdiklerini belirtti. İş ağı platformlarının milyonlarca profesyonel ve üniversite öğrencisi tarafından kullanıldığına işaret eden Erdemir, "Çünkü bu platformlar fiziksel olarak yapılan kartvizit paylaşımının online platformlarda gerçekleştirilmesini sağlıyor. Business networking sayesinde iş ilişkilerinizi geliştiriyor, kariyer basamaklarını daha hızlı çıkabiliyorsunuz. Pronected olarak bu konuya farklı yaklaşımımız ve üyelerimize sunduğumuz yeniliklerle kısa sürede büyük ilgi gördük. Bugün geldiğimiz noktada Aktif İleti Grubu’nun yatırımı ile çalışmalarımıza hem yurtiçinde hem de yurtdışında hız vermiş bulunuyoruz. Romanya, Ukrayna ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. operasyonlarının ardından Avrupa ve Ortadoğu’daki farklı ülkelerde de faaliyet göstereceğiz." dedi.

[sarıkanarya_41]

Bir an önce tedbir alın

A.A.Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, “(Tedbirlerde) gecikildi çok daha önce yapılabilirdi. Daha fazla gecikmeden bir an önce yapılmalı” dedi.

Yalçındağ, 6. e-TR Ödülleri ve Kongresinde verilen arada gazetecilerin soruları yanıtladı.

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, bir gazetecinin “hükümet ekonomik tedbirleri açıklamakta gecikti mi?” şeklindeki sorusu üzerine, “Gecikildi. Çok daha önce yapılabilirdi. Daha fazla gecikmeden bir an önce yapılmalı” yanıtını verdi.
Yalçındağ, konuşulan ve üzerinde mutabakata varılan önlemlerin parça parça değil bir bütün halinde yürürlüğe konulması gerektiğini kaydederek, o zaman etkisinin çok daha fazla olacağını söyledi. Arzuhan Doğan Yalçındağ, ekonomik tedbirler bütün halinde yürürlüğe konulduğu takdirde piyasalarda biraz daha güven oluşacağını kaydetti.
Bir gazetecinin Moodys'in “Türkiye'nin Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile bir anlaşma yapmaması durumunda resesyona gireceği”ni açıkladığını hatırlatması üzerine de Yalçındağ, spekülatif değerlendirmeler yapılmaması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
Yalçındağ, krizde likidite ve güven olmak üzere iki önemli unsur bulunduğuna dikkat çekti. Tüm dünyada zora giren likidite konusunda bazı önlemler alınması gerektiğini uzun süredir söylediklerini hatırlatan Yalçındağ, şöyle devam etti:
“Şimdi galiba hükümet bu konuda bir girişim, hazırlık içinde. Bu da sevindirici. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile bir köprü kredi sağlayarak anlaşma yapmak da onlardan biriydi. Dolayısıyla bu kadar likidite daralmış iken Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ile yapılacak anlaşmanın Türkiye için büyük faydası var.”

TÜSİAD Başkanı, mevduat güvencesiyle ilgili olarak da orada bazı endişelerin bulunduğunu kaydederek, “Bankalar arası faiz yarışı gibi ama onu belli kurumlar, BDDK ve saire düzenleyebilir. Reeskont kredilerini söylüyoruz. Merkez Bankası uzun süredir yapılmayan ama yeniden gündeme getirilebilecek reeskont kredilerinde sanıyorum bu konuda bir açılım var. Bankaların, Merkez Bankasında özellikle döviz kredilerinde ayırdığı karşılıkların düşürülmesi yine finans piyasalarını canlandırıp likidite akışkanlığını sağlayacak bir şey. Orada da bir adım atılıyor.”

“BÜTÜN BUNLAR BİR PAKET İÇİNDE OLMALI”

Yalçındağ, bütün bunların bir paket içinde yer almasının piyasadaki likiditeyi biraz daha rahatlatıcı önlemler olacağını belirterek, finans sektörünün daha fazla rahatlayacağını ve reel sektöre kredi alışverişinin de daha rahat seyredeceğini söyledi.

Reel sektörde firmaların likit sıkışıklığından battıklarını kaydeden Yalçındağ, bunu önlemek için de bazı ufak tefek tedbirlerin alınabileceğini ifade etti. Yalçındağ, vergilerin belli bir süreye yayılması gibi bir önlemin de bunun içinde yer alabileceğini kaydetti.

Güven unsuruna da dikkat çeken Yalçındağ, üreticinin, tüketicinin, finans kesiminin ve ekonomi yönetiminin hep beraber aynı gemide olduğunu bilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Ne olursa olsun güvenimizi kaybetmememiz lazım” diyen Yalçındağ, ekonomi yönetimine önemli görevler düştüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
“Aramızda çok büyük fikir ayrılıkları yok. Aynı şeyleri söylüyoruz ama konuşulan ve üzerinde mutabakata varılmış önlemler parça parça değil bir bütün halinde yürürlüğe konulmalı. O zaman etkisi çok daha fazla olacak. Bu yapıldığı takdirde piyasalarda biraz daha güven oluşacak.”

Yalçındağ, tüketicilerin harcamasının çok önemli olduğuna işaret ederken, iç tüketimin canlı tutulmasının da çok önemli olduğunu kaydetti.

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, “Realist olmamız lazım. Pembe tablolar çizmemeliyiz” dedi.

KDV İNDİRİMİ

Arzuhan Doğan Yalçındağ, “KDV indirimi konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruyu da “Çok faydalı olur. Kesinlikle tüketimi artırıcı etkisi olur” diye yanıtladı.

“Tedbirlerde gecikildi mi?” şeklindeki bir başka soruya da Yalçındağ, “Gecikildi, çok daha önce yapılabilirdi. Daha fazla gecikmeden bir an önce yapılmalı” yanıtını verdi.

Yalçındağ, Başbakan Recep Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'ın “Tahminimiz odur ki şu an itibariyle kriz tepe noktasına ulaşmış ve inişe geçmiş durumdadır” şeklindeki değerlendirmesini nasıl bulduğunun sorulması üzerine de “Krizin tepe noktasına eriştiği bir temenni ise bütün kalbimle katılıyorum. İnşallah, umut ediyorum tepe noktasını bulmuştur. Ama bir öngörü ve görüş ise katılmakta tereddüt ederim. Çok iddialı” dedi.