Zimmet" olayının perde arkası 18.12.2008 11:00:38
Reel sektörün kredilerini geri çağırdıkları gerekçesiyle bankalara fırça üzerine fırça çeken Başbakan, ekonomik göstergelerin alarm vermesi üzerine bankacılarla masaya oturdu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bayramdan 1 hafta önce Ankara’da Başbakan’la görüşerek, reel sektör ve finans sektörünün her ikisini birden rahatlatacak şekilde “kredi borçlarına yeniden yapılandırma” planı hazırlanmasını ve bunun için hükümetin kararname çıkarmasını istediler. Başbakan, bu yaklaşımı “niyet beyanı olarak uygun bulduğunu, ancak her iki tarafın planı beraber çalışıp, ana hatlarıyla önüne getirmelerini” istedi. Bayram arifesinde İstanbul’a giden Başbakan Erdoğan, TBB ve TOBB başkanlarını özel görüşme için yanına çağırarak, başbaşa görüştü. Bu görüşme gizli tutuldu. Görüşmede TBB Başkanı Ersin Özince ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, planı Başbakan’a sundular.
“Yeniden yapılandırma planın” esasları şöyleydi:
* Kredilerde, 90 günle sınırlı temerrüt süresinin uzatılması.
* Kredi geri ödemelerinde herhangi bir sıkıntı halinde, alacakları “takibe düşen alacaklar” hesabına atmadan yeniden yapılandırmak. (Bu unsur bankaların daha az karşılık ayırmasını sağlayacak ve elini rahatlatacak)
* Bankaların kredilerle ilgili esnek davranabilmesini sağlamak üzere, Bankalar Kanunu’nun “zimmet”e ilişkin hükümlerinin değiştirilmesi. Bu kapsamda geri dönmeyen bir kredide imzası bulunan banka yöneticilerinin “zimmet” suçunun kapsamına girmesine neden olan kanundaki ilgili düzenlemelerin kaldırılması.
Başbakan itiraz etti
Başbakan’ın sözkonusu görüşmede ana hatlarıyla kendisine sunulan “yeniden yapılandırma planını” bir tek unsuru hariç uygun bulduğunu, ancak zimmetle ilgili hükümlerin değiştirilmesi isteğinin karşılanamayacağını söylediği öğrenildi. Başbakan Erdoğan’ın, özellikle İmar Bankası skandalının ardından getirilen düzenlemeden vazgeçmelerinin mümkün olmadığını söylediği ifade ediliyor. Özince’nin ise bu hükmün değiştirilmemesi halinde bankaların, kriz ortamında hiçbir şirket için riske giremeyeceğini, hiçbir bankacının da çok iyi tanıdığı şirketler için dahi, en ufak bir riskte kredi onayına imza atamayacağını anlattığı öğrenildi.