Teşekkur: 0
Beğeni: 0
ÇAYKUR, 3 bin ton organik çay alacak
ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, 2009 yılı yaş çay kampanyasında organik çay fabrikasını üretime geçirmeyi, 3 bin ton civarında organik yaş çay alımı gerçekleştirmeyi planladıklarını söyledi. Yüce, organik Zümrüt Yeşil Çay'ın piyasaya çıktığını kaydetti.
Otomotivde eylem planı hazır
A.A.Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan otomotiv sektörüyle ilgili, eylem planının hazırladıklarını belirtti.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , imalat sanayinde Ekim-Kasım dönemindeki yüzde 2'lik istihdam kaybının, aynı dönemdeki genel istihdam kaybının yüzde 29'una-30'una denk geldiğini söyledi.
Çağlayan, NTV'de katıldığı bir programda Kasım dönemi istihdam sonuçlarına ilişkin soruları yanıtladı.
Çağlayan, bugünkü sıkıntının, son 6 yıllık yüksek ivmenin arkasından küresel ekonomik krizin ortaya çıkardığı bir durum olduğunu anımsatarak, daha önce bu krizin 2009 yılının aşağı yukarı en az 6-7 ayında etkisini hissettireceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Bugün otomotiv sektöründe yüzde 60'a varan daralma olduğunu belirten Çağlayan, “Bu sektördeki her bir 100 liralık satışın 81 lirasının ihracat yapılması, bunun yüzde 90'ının Avrupa pazarlarına olması, Avrupa pazarlarının da içinde bulunduğu durumlar ortaya çıkınca ister istemez bu sektör en başta etkilenen sektör haline geliyor” dedi.
Çağlayan, sektörel kayıtlara bakıldığı zaman Ekim-Kasım döneminde en fazla istihdam kaybının yüzdesel olarak tütün mamulleri imalatında meydana geldiğinde dikkati çekti. Çağlayan, yüzde 0-3 arasında istihdam kaybeden 13 sektöre bakıldığında, bunun ilk 4 sektörünün imalat sanayi olduğu, geriye kalan 9'unun ise tarım, ücretliler sektörü ve evde yapılan bireysel faaliyetler çerçevesindeki istihdam kaybı olarak ortaya çıktığını kaydetti.
İmalat sanayinde Ekim-Kasım dönemindeki istihdam kaybının yüzde 2 olduğunu ifade eden Çağlayan, “ancak Ekim - Kasım döneminde imalat sanayindeki bu yüzde 2'lik istihdam kaybı, aynı dönemdeki genel istihdam kaybının yüzde 29-30'una denk geliyor” dedi.
“TEKSTİL, KONFEKSİYON SEKTÖRÜ EYLEM PLANI BAŞLAYACAK”
Çağlayan, sorunların çözümüne yönelik önlem paketiyle ilgili soruya karşılık, şunları söyledi:
“Ben (her ülkede paket açıklandı, aynı paketleri bizde açıklayalım) şeklinde gelen talepleri çok fazla doğru bulmuyorum. Her ülkenin kendine has özellikleri var. Diğer ülkelerin ilk anda karşı karşıya kalmış olduğu problem finans sektöründe yaşamış olduğu sıkıntılardı. Bizde finans değil, reel sektörü direk etkileyerek başladı.
Şunu çok net ifade edeyim. Biz Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak önce tekstil, konfeksiyon ve deri sektöründe değişim, dönüşüm, destek eylem planını çalıştık. Yapmış olduğumuz bu eylem planları da kısa, orta ve uzun vadeli. Yani sadece bugünü kurtarmaya değil, yarını, ondan sonraki yarını da kurtarabilecek, düzenleyecek bir eylem planı. Bugün bunların bir çoğu için kanuni düzenlemeler yapıyoruz. Nitekim yarın sabah Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de görüşülecek olan torba kanunla beraber tekstil ve konfeksiyon sektöründeki eylemler harekete geçirilmeye başlanacak.”
OTOMOTİV SEKTÖRÜ
Otomotiv sektörüyle ilgili eylem planını bakanlık olarak konunun taraflarıyla beraber hazırladıklarını bildiren Çağlayan, şöyle devam etti:
“Konunu taraflarıyla bir araya geldik. Diğer taraftan Hazine, Maliye ve diğer kurumlar ilgili, gerekli toplantıyı yaptılar. Şu anda bizim paketimiz hazır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak yapmış olduğumuz çalışmamız hazır.
Ancak otomotiv sektöründe yapılacak olanları ya yapacaksınız ya yapmayacaksınız. Öbür türlü, 'yapacağım' diyerek, beklentiye soktuğunuz zaman ister istemez sektörde daha ciddi problemlerle karşı karşıya kalınıyor. Belki bugüne kadarki sessizlik belki de ondan oldu.”
Çağlayan, bugün gerçekleştirilecek Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında, özellikle otomotiv sektörüyle ilgili ne yapılıp, yapılmayacağının netleştirilip, bir açıklama yapılmasını teklif edeceğini bildirdi.
“Kısa çalışma ödeneğine” ilişkin çalışmalar hakkında da bilgi veren Çağlayan, konuyla ilgili görüşmelerin başladığını belirterek, “Bu istihdamın korunması, insanların işini kaybetmemesi noktasında çok önemli bir ivme kazandıracak. Kısa çalışma ödeneğine yapacağımız düzenlemeyle süreyi 3 aydan 6 aya çıkarıyoruz ve ödemeleri de yüzde 50 oranında artırıyoruz. Bu ciddi manada yapılan bir çalışma” diye konuştu.
BMW 850 kişiyi işten çıkaracak
A.A.Alman otomobil üreticisi BMW, İngiltere'deki fabrikasında çalışan 850 kişiyi işten çıkaracak.
BMW'den yapılan açıklamada, Mini otomobillerini üreten Oxford yakınlarındaki Cowley fabrikasında üretimin bu hafta askıya alınacağı bildirildi.
Şirket, 2 Mart itibariyle hafta sonu vardiyasında çalışan işçilerin de hafta içine alınacağını kaydetti.
BMW'nin Cowley'deki fabrikasında 4 bin 700 kişi çalışıyor ve günde 800 araç üretiliyor.
İngiltere'de üretim yapan Nissan, Ford, Jaguar Land Rover ve Aston Martin gibi büyük otomobil üreticileri geçen aylarda 3 binden fazla kişiyi işten çıkaracaklarını duyurdu.
Japonya'da büyük çöküş
ABD'de başlayan ve daha sonra dünyaya yayılan ekonomik kriz, en sert yüzünü Japonya'da gösterdi.
Japonya ekonomisi dördüncü çeyrekte geçen senenin aynı dönemine göre tam yüzde 12.7 daraldı. Bu rakam, 1974 yılındaki petrol krizinden sonra en büyük çöküş olarak kayıtlara geçti.
Tamamı ihracata bağlı olan Japonya ekonomisi, daralan Avrupa ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. pazarları nedeniyle son yılların en kötü dönemini yaşadı.
Deutsche Securities kıdemli ekonomisti Seiji Adachi, ekonominin korkunç bir durumda olduğunu ve işin kötüsü benzer bir düşüşün bu çeyrekte de yaşanabileceğini kaydetti. Adachi, "Yapabileceğimiz tek şey dünya talebinin artmasını beklemek" dedi.
Ekonomi Bakanı Kaoru Yosano da ekonominin ikinci dünya savaşından sonra en kötü dönemini yaşadığını söyledi. Yosano, "Otomobil, elektronik ve sermaye malları ihracına bağlı olan Japonya ekonomisi yaşanan global krizden çok kötü etkilendi" diye konuştu.
İstanbul’da modern ve tarihi tasarımların birleşimi
İstanbul’un tamamen modern bir şehre dönüşmesini hayretle izliyor mu olacağız yoksa “anı yaşamak” için fırsatı kaçıracak mıyız?
Bu harika şehrin gelişmesi için tarihte bir dönüm noktasındayız ve bugünkü neslin önceki nesillerden kalanları koruyup, aynı zamanda özel girişimler ve merkezi planlama sayesinde şehri ileri götürüp götüremeyeceği de muallakta.
Bugünlerde, gelecek yıllarda şehrin şeklini etkileyecek olan önemli değişiklikler gerçekleşiyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
645 bin kişi daha işsiz
Türkiye İstatistik Kurumu, kasım ayı işsizlik rakamlarını açıkladı.
2007 Kasım'da yüzde 10.1 olan işsizlik oranı 2008 Kasım'da ise yüzde 12.3'e çıktı. İşsiz sayısı ise tam 645 bin kişi artarken, 2 milyon 995 bin kişiye yükseldi.
İşsizlik oranı kentlerde yüzde 14,2, kırsal kesimde yüzde 9,3 olarak belirlendi.
TÜİK verilerine göre özellikle tarım dışı ve genç işsizliğindeki artış çok hızlı oldu. 2007 kasımda yüzde 12.6 olan tarım dışı işsizlik oranı bu sene yüzde 15.4'e çıktı. Genç nüfustaki işsizlik ise yüzde 20'den yüzde 23.9'a çıktı.
650 milyon dolar yatırdı 10 hastane birden açıyor
Ceyhun KUBURLUAlman Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Ofluoğlu, "650 milyon dolara 10 tane yeni hastane yaptık" dedi. Ofluoğlu, mart ayında yapılacak 10 hastane açılışından sonra, yatırımda rotayı yurtdışına çevireceklerini açıkladı.
TÜRKİYE’de ekonomik krizden etkilenmeyen bir kaç sektör olduğuna dikkat çeken Alman Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Ofluoğlu, şirket olarak yatırımlara devam kararı aldıklarını açıkladı. Mart ayında Başbakan Recep Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ’ın katılımıyla aynı anda 10 tane hastanenin açılışını yapacaklarını söyleyen Ofluoğlu, "650 milyon dolarlık yatırımı tamamladık. Krizde işçi çıkartmıyor yeni istihdam alanları yaratıyoruz. Yeni açacağımız 10 hastane ile 4 bin 500 kişiyi daha işe alacağız" dedi. Dünyayı sarsan ekonomik krizin sağlık sektörünü çok etkilemediğini açıklayan Azmi Ofluoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Gıda, alkollü içki ve sağlık sektörü ekonomik krizlerden çok fazla etkilenmez. Herkesin işçi çıkardığı bir ortamda tek bir çalışanımızı işsiz bırakmadık. 9 bin 800 kişi hálá çalışmalarına devam ediyor. Yeni yatırımlarımız sayesinde 4 bin 500 kişiyi daha işe alacağız. 650 milyon dolarlık yatırımı tamamladık. Şimdi önümüze bakacağız."
11 yeni hastane
Sağlık sektöründe yatırımlara devam edeceklerini de açıklayan Azmi Ofluoğlu, yeni yatırımları hakkında şu bilgileri verdi: "Türkiye’de yatırımlarımız olacak. Ancak önümüzdeki döneme ilişkin yeni projeler geliştiriyoruz. 2010 yılına kadar Türkiye’de 11 yeni hastane daha bitireceğiz. Bu yatırımın tutarı da 600 milyon dolara yakın. Ancak 2010 yılından sonra rotamızı değiştirmek istiyoruz. Yurtdışında yeni gelişen pazarlar var. Bu pazarlar Türkiye için çok önemli. Sağlık sektörünün de daha alacağı çok yol olduğu pazarlar bunlar. Romanya, Makedonya, Bulgaristan, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve Arnavutluk’ta projelerimiz olacak. Bu bölgelere olmayan sağlık hizmetini götürmek istiyoruz. Çünkü bu ülkeler sağlık alanında çok gelişemedi." Türkiye’nin sağlık sektöründe yeni yatırımlara ihtiyacı olduğunu da ifade eden Azmi Ofluoğlu, "Ülkemizde yatırım yapılması gereken çok fazla şehir var. Ülkede sağlık sektörüne yapılan yatırımların hız kesmeden devam etmesi gerekiyor. Ancak biz bundan sonra yurtdışına bakacağız. Doğu Avrupa ülkelerinin yanı sıra Almanya’da hastane satın almak için pusuda bekliyoruz" dedi.
6 ayda yeni teknoloji
Sağlık sektöründe teknoloji alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Azmi Ofluoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ülkemizde sağlık sektörü dünyanın bir çok ülkesinden daha iyi durumda. Gerek özel hastaneler olsun gerekse kamuya ait alanlar yeni yatırımlarla büyüyor. Uzay araştırmaları gibi sağlık sektörü de teknolojiyi yakından takip ediyor. Her 6 ayda bir teknolojiye yeni yatırımlar yapıyoruz."
103 bin 268 hesap sahibi bankalarda binlerce lirasını unuttu
A.A.Türkiye'de faaliyet gösteren 20 bankada, 103 bin 268 hesap sahibinin unutulmuş binlerce lirası bulunuyor. İşte hesabını unutan kurumlardan bazıları Fenarbahçe, Hazine Müsteşarlığı, SSK, Kızılay, RTÜK, Jetpa, İstanbul ve İzmir Valilikleri, Vergi Daireleri, Bağ-Kur...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bankalar, 10 yıldır işlem yapılmadığı için “zaman aşımına” uğrayan hesaplar için ilanla müşterilerini uyarıyor.
Bankacılık Kanuna göre, bankalarda mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibince, en son işlem tarihinden itibaren 10 yıl içinde aranmayanlar zaman aşımına tabi bulunuyor. Bankalar bu çerçevede, zaman aşımına uğrayan mevduat, emanet ve alacakların listesini şubat ayı başından itibaren internet sitelerinde yayımlamaya başladı.
Listeler, 3 ay süreyle ilanda kalacak ve 15 Mayıs 2009 tarihine kadar söz konusu hesaplar için başvuruda bulunulmaması halinde bunlar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilecek.
BİNLERCE HESAP, 10 YILDIR İŞLEM GÖRMEDİ
20 bankada 10 yıldır işlem görmeyerek zaman aşımına uğrayan hesap sayısı 103 bin 268'e ulaşıyor.
En fazla mevduat unutulan banka Türkiye İş Bankası. Bu bankada, 48 bin 122'si mevduat ve alacak, 29'u emanet olmak üzere toplam 48 bin 151 hesap “zaman aşımına” tabi bulunuyor. Unutulan hesaplar sıralamasında İş Bankasını, 23 bin 888 hesapla Ziraat Bankası, 14 bin 707 hesapla Türkiye Halk Bankası, 6 bin 645 hesapla Vakıflar Bankası, 5 bin 277 hesapla Yapı ve Kredi Bankası takip ediyor.
Akbank'ta unutulan hesap sayısı 923, Bayındırbank'ta 904, Eurobank ve Garanti Bankasında 470'er, Finans Bank'ta 380, Şekerbank'ta 271, ING Bank'ta 332, Denizbank'ta da 265 olarak belirlendi.
SHÇEK BİLE HESABINI UNUTTU
Bankalarda parasını unutanlar arasında Kızılay'ın Eskişehir Şube Başkanlığı da yer alıyor.
Emekli maaşları ödemesi için Hazine'den kaynak aktarılan SSK ve Bağ-Kur'un Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve diğer bazı merkezlerdeki hesapları da zaman aşımıyla karşı karşıya kaldı.
Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Osmaniye, Erzincan, Afyon-İscehisar Devlet Hastaneleri de sağlık alanında unutkan mudileri oluşturuyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Eximbank, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Diyarbakır, Adana, Karabük, Nevşehir, Niğde, Edirne, Şanlıurfa ve Bitlis valilikleri, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve diğer birçok ilin milli eğitim müdürlükleri, sağlık müdürlükleri, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve Kayseri Cezaevi Müdürlükleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve bazı illerin emniyet müdürlükleri, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü, çeşitli vergi daireleri, cumhuriyet savcılıkları gibi çok sayıda kamu kuruluşu da bankada hesaplarını bırakan müşteriler arasında öne çıkıyor.
Hazine Müsteşarlığının da Ziraat Bankası Yenişehir Şubesindeki hesabında 10 yıldır işlem yapılmıyor. Hakkari 1. Komando Tugay Komutanlığının da aralarında bulunduğu bazı askeri birimlerin de hesapları, uyarı listelerinde bulunuyor.
Adana Valiliğinin Deprem Yardım Hesabı ile Batman'da ölen öğretmen için açılan yardım hesabında dahi mevduat unutulurken, kapatılan ve mal varlıkları Hazine'ye intikal ettirilen Refah Partisinin, Vakıfbank'ın Bitlis Şubesinde hala hesabının bulunması dikkati çekiyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. , Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ve ANAP gibi siyasi partilerin yanı sıra Cem Vakfı, Aya Yorgi Kilisesi, Hasırcılar Cami Koruma Derneği, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Sosyal Tesisleri, Gaziantepspor ve Narin Mensucat da değişik kesimlerden hesap unutan mudiler arasında yer alıyor.
Bankalar da altına yöneldi
Küresel finans kriziyle birlikte piyasalarda gözlenen belirsizlik yatırımcıları “güvenli limanlar” aramaya yöneltirken, son dönemlerde en çok kazanan yatırım araçlarından biri olan altına Türk bankaları da ilgi göstermeye başladı.
Türkiye'de de güvenilir yatırım araçlarının başında gelen altın, artık birçok bankanın fonları ve mevduat hesapları arasına girmiş durumda. Yatırımcılar, her geçen gün değeri artan altına artık sadece “yastık altı” şeklinde değil, bankalarda hesap açarak ya da altın yatırım fonları alarak yatırım yapmayı tercih ediyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye'de bankalar aracılığıyla yapılan altın yatırımları son yıllarda artış gösterdi. Bazı bankalar vasıtasıyla gram altın alım satımı yapılabilirken, altına dayalı hesaplar ile Türkiye'de binlerce ton olduğu ifade edilen yastık altı altının ekonomiye kazandırılması da amaçlanıyor.
İŞ BANKASI ALTINLA İLGİLİ YENİ ÜRÜN ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRMEYİ
PLANLIYOR
İş Bankası nezdinde müşterilerin altın yatırımı yapabileceği Yatırım Hesabı Altın İşlemleri ve Altın Depo Hesabı olmak üzere iki farklı ürün bulunuyor. Hem altın depo hesapları hem de yatırım hesapları aracılığıyla kaydi ve fiziki alım satım işlemleri gerçekleştirilebiliyor.
Altın depo hesaplarının 50 bin TL'si Tasarruf Mevduatı Sigortasına tabi olurken, yatırım hesapları aracılığıyla üç çeşit (5 gramlık, tam altın eşdeğeri ve yarım altın eşdeğeri) altın ürünü kaydi olarak alınıp satılabiliyor.
İş Bankası yetkilileri, dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik konjonktür dikkate alındığında, altın bankacılığı ile altına dayalı yatırım enstrümanların ve bu enstrümanlara olan ilginin önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğinin düşünüldüğünü ifade ederek, “Bu ilgiye paralel olarak, altın ile ilgili yeni ürün çalışmalarımızın sürdürülmesi planlanmaktadır” dedi.
2008'in son çeyreği ve bu yılın Ocak ayında altın fiyatlarının geldiği seviyenin, altına olan ilgiyi ve altın piyasasındaki hareketliliği “görülmemiş noktalara” çıkardığını belirten yetkililer, şu görüşleri dile getirdi:
“Öyle ki, altın TL bazında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Altın fiyatlarının geldiği yüksek seviyelere rağmen alternatif yatırım araçlarının getirisinin düşük olmasının, yatırımcıların altınlarını satma konusunda isteksiz davranmalarına neden olduğu gözleniyor. Altın fiyatlarındaki yükseliş hem bireysel hem kurumsal müşterilerin bu ürüne olan ilgilerinin artmasını sağladı. Altın yatırımı yapan müşteri sayısı yükseldi. Ancak bankalar aracılığıyla altına yatırım yapan müşteri sayısı henüz istenen düzeye gelmiş değil.”
Yetkililer, altın fiyatlarındaki yükselişe karşın altını fiziken elde bulundurma geleneğinin bireylere kendilerini güvende hissettirmesi ve bankalarda para/kıymet bulundurma alışkanlığının yeteri kadar yerleşmemiş olması nedenleriyle ekonomiye kazandırılabilecek yastık altı altın tutarının sınırlı kalabileceğinin düşünüldüğünü kaydetti.
“BANKALARIN, ALTIN İŞLEMLERİNDE DAHA YOĞUN KULLANILACAĞI
İNANCINDAYIZ”
Yapı Kredi'nin vadesiz ve vadeli altın mevduat hesabı bulunuyor. Ayrıca altınların çalınması gibi risklerden korumak amaçlı da bu hesaptan yararlanılabiliniyor.
Güvenli bir şekilde miligram bazında döviz alır satar gibi altın alınmasını sağlayan vadesiz mevduat hesabı ile minimum 1 TL karşılığı miligram bazında altın işlemi gerçekleştirilebiliyor. Vadesiz altın hesabından Yapı Kredi'nin diğer tüm altın hesaplarına altın havalesi yapılabiliyor. Altınların çalınma riskinin bulunmadığı, altının gramajının az, düşük ayarlı ya da eski tarihli olması gibi durumlarla karşılaşılmadığı, ayrıca işçilik maliyeti ödemek gerekmediği belirtildi.
Altın birikimlerine faiz alabilen vadeli mevduat hesabı ise, minimum 10 gram altın ile açılabiliyor.
Yapı Kredi yetkilileri, banka olarak altın işlemlerinde önümüzdeki yıllarda da aktif bir şekilde yer almaya devam edeceklerini, mevcut durumda gerek fiziksel altın işlemlerinde gerekse kaydı işlemlerde piyasa paylarını artırmayı hedeflediklerini, hali hazırda altın hesapları ile ilgili yeni bir çalışmalarının bulunmamakla beraber değişen ve gelişen piyasa ihtiyaçlarına göre gerekli girişimleri yapabileceklerini söyledi.
Yetkililer, Yapı Kredi'nin altın işlemlerinin diğer yatırım araçları gibi rahat ve anlaşılabilir şekilde gerçekleştirilebilmesi için gerekli her türlü teknolojik altyapıyı ve kolaylığı müşterilerine sağladığını kaydederek, “Mevcut piyasa şartları göz önünde bulundurulacak olursa önümüzdeki dönem içerisinde bankaların, altın işlemlerinde daha yoğun olarak kullanılacağı inancındayız” dedi.
Son dönemde altın fiyatlarındaki artışın başlıca sebeplerinden biri olarak yatırımcıların küresel ekonomik kriz sebebiyle altına yatırımı güvenli bir liman olarak algılamasının gösterilebileceğini ifade eden yetkililer, bu noktadan hareketle önümüzdeki dönem içerisinde altın yatırımları için bankaların daha sıklıkla kullanılması ile halk arasında yastık altı yatırımı olarak tabir edilen yatırımların ekonomiye kazandırılmasının daha efektif bir şekilde gerçekleştirilebileceğini kaydetti.
“BANKALAR DAHA ÇOK DOLAYLI YÖNDEN YASTIK ALTI ALTINLARA
ULAŞABİLİYOR”
DenizBank Ürün Geliştirme ve Yönetimi Bölüm Müdürü Ercüment Başkaya, banka bünyesindeki altın hesabı ile 10 gram ve katları şeklinde müşterilerine altın satışı yaptıklarını, söz konusu hesap ile müşterilerin düşük ayar riski ve saklama sorunu olmadan güvenle yatırım yapma imkanı bulduğunu söyledi.
Başkaya, bankalar aracılığıyla yapılan altın yatırımlarının son yıllarda gözle görülür oranda artış gösterdiğini kaydederek, bankaların yatırımcılara sunduğu altın mevduatı ürününün aynı zamanda mevduat sigortası kapsamı dahilinde yer aldığını, yatırımcıların piyasaya oranla daha karlı alım satım imkanı bulabildiğini belirtti.
Bankaların yatırımcılara altın mevduat hesabı gibi bir seçenek sunması ve avantajlarının, altın yatırımına ilgi duyan yatırımcıları cezbettiğini dile getiren Başkaya, Eylül ayından bu yana altının, TL karşısında yüzde 60'a yakın değer kazandığını, artışla birlikte krizin de etkisiyle yastık altı altınların kuyumcular aracılığıyla piyasaya girdiğini anlattı.
Darphane yöntemiyle basılan çeyrek ve cumhuriyet ya da ziynet eşyası olarak kullanılan altınların bankalar aracılığıyla ekonomiye kazandırılmasının kuyumcular vasıtasıyla dolaylı yoldan gerçekleştiğini belirten Başkaya, şöyle devam etti:
“Kuyumcular, satın aldıkları hurda gibi altınları Türkiye'de bulunan rafineriler yardımıyla külçe haline getirip Kapalıçarşı piyasasında ya da bankalar aracılığıyla ellerinden çıkarıyorlar. Bu altınlar da Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Altın Borsası üyesi banka ya da döviz büfesi şirketleri aracılığıyla Borsada işlem görüyor. Yani bankalar daha çok dolaylı yönden yastık altı altınlara ulaşabiliyor.”
AKBANK DA ALTIN HESABI DÜŞÜNÜYOR
Akbank Bireysel ve Şirket Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge ise, Akbank B Tipi Altın Fonunun içeriğinde yüzde 95-100 arasında altın bulunduğunu ifade ederek, fon büyüklüğünün, yatırımcıların beğenisine sunulduğu tarihten itibaren devamlı artan bir trend izlediğini, bugün Akbank B Tipi altın fonundaki yatırımcı sayısının 3 bin civarında ve fon büyüklüğünün 25 milyon TL olduğunu bildirdi.
Tözge, geçen yıl fonun getirisinin yüzde 29,11 olduğunu, 4 Şubat 2009 itibariyle ise son bir yıllık getirinin yüzde 35'e ulaştığını kaydederek, “Kriz döneminde altın fonuna olan ilgide hem büyüklük hem müşteri sayısı olarak bir artış gözlemliyoruz. Örneğin; 4 Şubat itibariyle son bir yılda altın fonu yatırımcı sayımız yüzde 91, büyüklüğü ise yüzde 103 artış gösterdi” diye konuştu.
Altının sadece kriz dönemlerinde değil, her dönemde talep göreceğini ve Türk yatırımcılarının bu araca yönelik ilgilerinin azalmayacağını, bu nedenle altın ve altına dayalı enstrümanlara ilişkin ürün yelpazelerini genişletmeyi düşündüklerini, altın hesabının da bunlardan biri olduğunu belirten Tözge, Türkiye'de altın hesabı/fonları yatırımcılarının sayısının arttığını vurguladı.
“ALTINA DAYALI YATIRIM FONLARINDA 10 BİNE YAKIN YATIRIMCI MEVCUT”
Galip Tözge, “En azından halka açık verilerden Türkiye'deki altına dayalı yatırım fonları büyüklüğünün ve yatırımcı sayısının 2 katına yakın arttığını görüyoruz. Türkiye'de altına dayalı yatırım fonlarında 10 bine yakın yatırımcı mevcut. Ancak bu rakam Türkiye gibi altına yatırımın çok yaygın olduğu bir ülke için yine de çok küçük. Alışkanlıklar gereği, altına yatırım halen fiziken yapılıyor. Bu durum, uzun vadede altına dayalı finansal enstrümanlar açısından ciddi bir potansiyel olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
HALKBANK TASARLAMA AŞAMASINDA
Şu anda altın hesabı olmayan Halkbank ise altın ile ilgili yeni bir mevduat ürünü tasarlama aşamasında. Banka, söz konusu ürünü bu yılın ilk yarısında uygulamaya almayı hedefliyor.
Halkbank yetkilileri, iyi bir kampanya, pazarlama faaliyeti ile altına ilişkin bankacılık ürünlerinin ön plana çıkarılmasının mümkün olabileceğini kaydetti.
Zorlu Haziran'da yatırıma başlıyor
A.A.Zorlu Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Levent Ergül, İzmir'in Çankaya semtindeki eski tütün depolarının bulunduğu alanda rezidans, ticaret merkezi ve konut inşa edilmesine ilişkin projede, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bir değişiklik yapmadıklarını, hukuki sorun yaşanmadığı taktirde Haziran ayında yatırıma başlayacaklarını söyledi.
Ergül, projenin başlayabilmesi için gereken imar planı değişikliği çalışmalarının devam ettiğini belirterek, onaylanan ve askı süresinde bulunan plan değişikliğine yapılan itirazları normal karşıladıklarını kaydetti.
“Sivil toplum örgütlerinin gereksindikleri ve doğru olduklarına inandıkları konularda itiraz etme hakları vardır. Biz de bu konuda gerekli tedbirleri aldık. Belediyeye açılan davalara müdahil olma dilekçesi verdik” diyen Ergül, yönetmeliklere aykırı hiçbir şeyin yapılmadığını ifade etti.
Projeye yaz döneminde başlamayı planladıkları için dava açılmasının çalışmalarını etkilemediğini, gelecek dönemde denize yakın konumdaki tütün deposuyla ilgili yıkım kararının alınacağını, bu bölgede yeşil alan düzenlemesi yapılacağını dile getiren Zorlu, bu süreci ancak mahkemenin vereceği yürütmeyi durdurma yönündeki bir kararın etkileyebileceğini kaydetti.
Grubun krize rağmen Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'e yapacağı yatırımlarda iptal ya da ertelemeye gitmediğini ifade eden Ergül, şunları kaydetti:
“İzmir'deki planlarımızda bir değişiklik yok. Kriz nedenli bir yavaşlama olmayacak. Hukuki sorun çıkmazsa Haziran ayında yatırıma başlarız. Yaklaşık 100 milyon dolarlık bir yatırım planlanıyor. Özellikle yeşil alan projesini bir an önce hayata geçirmek istiyoruz. Çünkü projenin yapılacağı bölgede en çok ihtiyaç duyulan şey, yeşil alan. Yeşil alanın belediyeye devri sonrası projenin geri kalanını 2011 yılına kadar tamamlamak istiyoruz.”
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 'de iş merkezlerinin yoğun olarak bulunduğu Pasaport semtinde yer alan kullanılmayan tütün depoları, 2005 yılında Küçükbay Grubu tarafından alınmış, binalardan biri alışveriş merkezi, diğeri ise otopark olarak kullanılmıştı.
Zorlu Gayrimenkul şirketinin 2007 yılında aldığı binaların bulunduğu alan, rezidans, ticaret merkezi ve konut alanı olarak projelendirilmişti.
Projeyle ilgili 32 kat yüksekliğe kadar ulaşacak yapı kütlesine izin veren imar planı değişikliklerine Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası itiraz ederek dava açmıştı
Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)
Yetkileriniz
Alıntı
Yer imleri