Kola kemik düþmaný! Dikkat! Aþýrý tüketimi kemikleri kýrýyor... 18.12.2008 15:59:50
Ýçerisinde kafein bulunan kolanýn sodyum açýsýndan da zengin olduðu, bir miktar kafein ve aþýrý miktarda sodyumun kemik kýrýlmalarýna yol açtýðý vurgulandý.
Saðlýklý bir yaþamýn güvenli besinlerle sürdürülebileceðini belirten Erciyes Üniversitesi Atatürk Saðlýk Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Neriman Ýnanç, sýklýkla tüketilen kolanýn kemik düþmaný olduðunu söyledi.
Güvenli besinin öncelikle besleyici deðerini kaybetmemiþ olmasý gerektiðini ifade eden Prof. Dr. Neriman Ýnanç, kolanýn özellikle kemik saðlýðýný olumsuz etkilediðini söyledi:
“Ýçerisinde kafein bulunan kola, sodyum açýsýndan da zengindir. Bir miktar kafein ve aþýrý miktarda sodyum, kemik kýrýlmalarýna neden olur. Bir taraftan süt içirelim kemikleri koruyalým derken kola tüketimine göz yummak doðru deðil. ‘Yasaklansýn’ demeyi istiyorum ama yasaklar da doðru yere götürmüyor. Mümkün olduðu kadar tüketilmemesi gerekiyor. Saðlýklý beslenmede kolaya yer yok. Hele hele sporcularýn kemikleri çok daha önemli. Kemiklerinizin kýrýlmasýna razýysanýz kola içebilirsiniz.”
KARBONHÝDRAT VE PROTEÝN BÝRLÝKTE TÜKETÝLMELÝ
Doðru ve dengeli beslenmeyle ilgili açýklamalar yapan Prof. Ýnanç, önyargýlarýn aksine karbonhidrat ve proteinlerin ayný anda tüketilmesinin zararlý olmadýðýný, doðal besinlerin içerisinde protein, karbonhidrat, vitamin ve minerallerin birlikte bulunduðunu belirtti. Bunlarýn boþuna bir arada yaratýlmadýðýný ifade ederek, “Bunlarý böyle almak lazým. karbonhidrat ve proteini bir arada kullanmamak bilimsel olarak doðru deðil. Çünkü, sütte de ette de protein var. Yanýnda yediðimizi ekmekte de karbonhidrat var” dedi.
Besinlerin hem fiziksel hem kimyasal hem de mikrobiyolojik açýdan temiz ve bozulmamýþ olmasý gerektiðini belirten Prof. Dr. Ýnanç, besinlerin virüsleri, bakterileri ve zararlý mikroorganizmalarý taþýyabildiðini vurguladý, “Bunlar bazen vücudumuzun bazý bölgelerine yerleþerek felç, menenjit gibi hastalýklara neden olabiliyor. Ülkemizdeki bu hastalýklarla ilgili veri yok ama ABD’de her yýl 76 milyon insan bu bakterilerden hastalanýyor, 5 bin insan ise ölüyor” diye konuþtu.
BESÝNLERÝ DOÐRU SAKLAMAK ÖNEMLÝ
Gýdalarýn cam parçasý, metal, kýymýk, saç gibi bazý fiziki maddelerle de kirlenebildiðine dikkati çeken Ýnanç, þunlarý kaydetti:
“Besinleri sakladýðýmýz kaplar, çözülme sonucu oluþan bazý metaller, tarým ilaçlarý, iyi durulanmayan bazý kaplardan geçen deterjanlar, ambalajlarda kullanýlan renkli plastikler, kimyasal olarak besinlerin kirlenmesine neden oluyor. Belki de en önemlisi besinin bileþiminde doðal olarak bulunan zehirli maddelerdir. Örneðin, yeþillenmiþ patateste bulunan ‘solanim’ maddesinin toksik, zararlý etkisi var. Besinlerin uygun koþullarda saklanamamasý veya hijyenik koþullarýn yeterince saðlanamamasý sonucu oluþan virüsler, küfler de biyolojik kirlenmeye neden oluyor. Bu kirlenmelerden arýnmýþ besinleri almak zorundayýz.”
Prof. Ýnanç, bir þeker hastasýnýn, kullanacaðý besindeki þeker oranýný bilmesinin saðlýk için gerekli olduðunu belirterek, bunun için de etiketlemenin yaygýnlaþtýrýlmasý gerektiðini bildirdi.
Bir ürünün güvenliði ile kalitesinin farklý þeyler olduðuna dikkati çeken Prof. Ýnanç, güvenlikten taviz vermenin mümkün olmadýðýný ancak kalitenin tüketicinin tercihine göre deðiþebileceðini kaydetti.


Teþekkur:
Beðeni:
Alýntý

Yer imleri