Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
6 sonuçtan 1 ile 6 arası

Konu: 19.aralık 2008 sağlık haberleri...

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Icon2 19.aralık 2008 sağlık haberleri...

    Yılın en büyük buluşu kök hücre devrimi! Hala uzun bir yol var ama araştırmaların seyri değişti bile... 19.12.2008 15:05:03
    Science dergisi, yılın en büyük buluşunu seçti: Hücrenin yeniden programlanması yöntemi. Bu sayede embriyoya ihtiyaç duyulmadan kök hücre elde edilebiliyor. Yöntem gelecekte Parkinson ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek.

    Dünyanın en prestijli bilim dergilerinden Science’a göre, 2008’in en önemli buluşu hücrenin yeniden programlanması çalışması. Uzmanlar, çok uzak olmayan bir gelecekte, bu program sayesinde kişinin hücreleriyle oynanarak pek çok hastalığın tedavi edilmesinin mümkün olacağını düşünüyor. Japon ve ABD’li bilimadamları, bu yöntemi kullanarak insan derisinden kök hücre elde etmeyi başardı bile.
    Üstelik, hücrenin yeniden programlanmasıyla hastanın genetik şifresine göre kök hücre yaratma imkanı doğmuş oldu. Böylece hastanın dokuyu reddetme riski de ortadan kaldırılıyor. Dahası, bu yöntem etik tartışmalara da son verebilir. Zira, embriyo kullanılmadığı için dini grupların kök hücre çalışmalarına yönelik tepkileri azaltılabilir.
    DAHA ÇOK ZAMAN VAR
    Kök hücre çalışmaları, Parkinson, diyabet, Alzheimer gibi hastalıkların tedavisi için umut ışığı olmuştu.
    Şimdi, hücrenin yeniden programlanması yöntemiyle daha ileri bir adım atılıyor. Ama bilimadamları, yöntemin hastalıkların tedavisinde kullanılması için hala önemli yol alınması gerektiğini vurguluyor.

    Japon ve Amerikalı bilimadamları, insan derisi hücrelerini kök hücreye dönüştüren bir yöntem geliştirdi. Yöntemin, hasta doku veya organların değiştirilmesinde devrim sayılabileceği belirtiliyor. Amerikalı araştırmacı James Thomson’un Science dergisinin internet sayfasında yer alan makalesinde, bu buluşun araştırmaların seyrini tamamen değiştireceğini belirtti.
    Yeni yöntemle, hastanın genetik şifresine göre kök hücre yaratma imkanı doğacağı ve böylece hastanın dokuyu reddetme riskinin ortadan kalkacağı kaydediliyor.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kansere karşı zeytinyağlı kokteyl! Meme kanseri tümörlerinin büyümesini önlüyor... 19.12.2008 13:29:50
    Bir grup İspanyol araştırmacı, ekstra sızma doğal zeytinyağının, meme kanseri tümörlerinin büyümesini önleyebileceğini bildirdi.
    Katalan Onkoloji Enstitüsü ve Granada Üniversitesinden araştırmacılar, ekstra sızma zeytinyağının, başlangıç aşamasındaki meme kanseri tümörlerinin büyümesini önlediğini ortaya çıkardı.
    Araştırmanın başındaki bilim adamı Javier Menendez, ekstra sızma zeytinyağını "tümör karşıtı doğal kokteyl" olarak niteledi ve "en azından laboratuvar testlerinde bu zeytinyağının tümörlerin büyümesi üzerinde etkili olduğunu gördüklerini" belirtti.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Anne sütünü artıran doğal kürler! Sütünüz azalıyorsa kaygılanmayın, çaresi var... 19.12.2008 13:26:47
    Emzirme döneminin daha ikinci aylarında sütlerinin azaldığından yakınan annelerin sayısı ne yazık ki, giderek artmaktadır. İşte Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu'ndan doğal çareler...
    Değerli okuyucu, bebeklerini emziren annelerden sık sık aldığım soruların başında, “Bebeğimi daha uzun emzirmek istiyorum, fakat sütüm azalmaya başladı, ne önerirsiniz?” sorusu geliyor. Emzirme döneminin (laktasyon) daha ikinci aylarında sütlerinin azaldığından yakınan annelerin sayısı ne yazık ki, giderek artmaktadır.
    Tek bir kür yok
    Bu konuda önerdiğim tek bir kür yoktur. Çünkü, emziren bir annenin sütünün erken azalmasının birçok nedeni olabilir. Bu durumu mutlaka öncelikle hekimleriyle görüşmelerini öneririm.
    Hamilelerin, bebeklerini emziren annelerin mevsiminin dışında yetişen hormonlu ve ebter tohumlu sebzeleri tüketmemelerini özellikle belirtmek isterim. Ayrıca mevsiminde olsun veya olmasın ebter tohumdan üretilen sebzelerin tüketilmemesini öneririm. Transgen (genleri ile oynanmış) tohumlardan elde edilen ve ülkemizde de görülmeye başlayan bu ürünleri, örneğin mısır, hamilelerin ve bebeklerini emziren annelerin özellikle tüketmemeleri gerekir.

    Önermiş olduğum kürlerin tamamı anne sütünü artırıcı etkiye sahiptir. Özellikle, incir-havuç kürü ve taze beyaz dut oldukça güçlü galactogogue (anne sütünü artırıcı) dır. Bebeklerini emziren annelere öncelikle incir-havuç kürünü uygulamalarını öneririm.
    Taze beyaz üzüm
    Dereotu
    İncir (taze veya kurutulmuş)
    İncir-havuç
    Taze beyaz dut
    Haşlanmış taze beyaz dut kurusu kürleridir.
    Yukarıda isimlerini yazmış olduğum kürlerin hazırlanma ve kullanma şekillerini vermiş bulunuyorum. Aynı anda yukarıda belirtmiş olduğum kürleri birden fazla kürün uygulanmaması gerektiğini özellikle belirtmek isterim. Bunların dışında diğer yardımcı kürler ise,

    Anason
    Kereviz
    Taze kereviz yaprakları
    Bal kabağı
    Çilek
    Kıvırcık salata
    Sumak
    Rezene çayı
    Tere
    GÜNÜN KÜRÜ
    Kür 1 : Günde iki porsiyon taze beyaz üzüm tüketmek anne sütünü artırıcı etki yapar.
    Kür 2 : Sabah akşam yemeklerden önce tüketeceğiniz dereotu sütünüzün artmasını sağlayacaktır.
    Kür 3: Anne sütünü artırmak için haşlanmış kuru incir suyu da içilebilir. Sekiz- dokuz adet kuru inciri yarım litre suda haşlayınız. İkiye böldüğünüz suyu sabah-akşam olmak üzere günde iki kere tüketiniz.
    Not: Bu kürler aynı anda uygulanmaz. Uygulama süresi bir haftadır. Bir haftanın sonunda uygulama bırakılır. Bir hafta uyguladığınız herhangi bir kürden sonra tekrarlama ihtiyacı duyarsanız bu defa başka bir kürü uygulamanızda bir sakınca yoktur. Örneğin, bir hafta taze beyaz üzüm kürü uygulayıp bıraktınız. Daha sonraki bir dönemde yine bir hafta olmak üzere dereotu veya kuru incir kürünü uygulayabilirsiniz.
    Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.(Milliyet)

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    5 dakikada parlak saçlar! Hollywood yıldızlarının tercihi Türkiye'de... 19.12.2008 13:20:28
    Hollywood yıldızlarının kullandığı, Türkiye’de de saç bakımına düşkün bayanların bir numaralı tercihi olan Organix, Coconut Milk-Saç Bakım Maskesi’ni Türkiye’de satışa sundu.
    ABD’de 2008 Self Beauty Awards ödülünü alan, organik şampuan ve saç bakım ürünü Organix’in Coconut Milk-Saç Bakım Maskesi, ABD’den sonra Türkiye’de. Tüm dünyada trend olan Organix saç bakım ürünleri, dünyaca ünlü birçok markanın yüzü olan Tyra Banks’ında tercihi arasında yer alıyor. Tyra Banks saçlarındaki ışıltıyı ve genç görünümünü Organix Coconut Milk’in derinlemesine onarıcı saç bakım maskesine borçlu olduğunu söylüyor.
    Onarıcı maske, organik hindistancevizi yağı, keratin ve ipek proteinlerinden elde edilmiş eşsiz formülü sayesinde; işlem görmüş, boyalı, yıpranmış ve cansız saçlara yeniden canlılık ve parlaklık kazandırırken, biyolojik ve çevresel yaşlanmanın saçlar üzerinde ortaya çıkardığı hasarları derinlemesine ortadan kaldırmaya yardımcı olur. Besleyici hindistancevizi sütü ile saçlarda yeniden sağlıklı ve genç bir görünümün oluşumunu destekler.
    Organix Coconut Milk Saç Bakım Maskesi, içeriğinde hindistancevizi yağı, ipek proteinlerinden elde edilmiş eşsiz formülü sayesinde saçlarınızı derinlemesine onarırken, yeni hücre oluşumunu destekleyecektir.
    ABD’de 2008 Self Beauty Awards, “2008 yılı en iyi saç bakım maskesi ürün ödülü”nü alan Coconut Milk Instant Repair Treatment, saçlarda 5 dakikada gençleştirme ve iyileşme etkisi gösteriyor.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Süt, peynir ve yoğurtta ölümcül tehlike! Hammadde yerine Çin'den ithal edilen süt tozu kullanılıyor... 19.12.2008 09:16:24
    Aksaray Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zengin, "Bazı firmalar yurtdışından getirdikleri süt tozunu işleyip süt, peynir ve yoğurt üretiyor" dedi. Uzmanlar uyarıyor: Çin'den gelen ürünler zararlı olabilir
    Aksaray Damızlık Süt Sığırı Yetiştiriciler Birliği Başkanı Esat Zengin, bazı firmaların yurt dışından getirdiği süt tozunu işleyip süt ile peynir ve yoğurt gibi ürünleri ürettiğini ileri sürdü. Zengin, damızlık süt sığırı yetiştiricilerinin geçen yılları arar hale geldiğini, bu yıl çok zor günler geçirdiğini söyledi.Türkiye’de sağılabilir inek sayısının 6 milyon civarında olduğunu vurgulayan Zengin, bu kötü gidişin durdurulması durumunda inek sayısının çok azalacağını iddia etti.
    Bazı firmaların süt ve ürünlerini üretmek için asıl ham maddesinden vazgeçtiğini ileri süren Zengin, şunları kaydetti: "Süt firmaları ve ilgili kamu kurumları üreticileri es geçti. Bazı firmalar, yurt dışından getirdikleri süt tozunu işleyip süt ile peynir ve yoğurt gibi ürünlerini üretiyor. Aslında kanunen bu yasak ama yapıyorlar. Çünkü süt tozu yurt dışından çok ucuza geliyor. Bazı ülkeler, stoklar artınca süt tozunu normal fiyatının üçte birine ihraç ediyor. Bu durum Türkiye’deki bazı firmaların işine geliyor. Bisküvi ya da başka alanlardaki üretimde kullanılacağı gerekçesiyle binlerce ton ithal edilen süt tozu, süt ve ürünlerinin üretimine kaydırılıyor. Buna da ses çıkaran olmuyor."
    Bu durumun Türkiye’deki süt fiyatlarını düşürdüğünü öne süren Zengin, "Litresi 45 YKr’ye kadar düştü. Geçen yıl 58 YKr olan litre fiyatı toplama sütlerde 60, çiftlik sütlerde ise 75 YKr olması gerekiyor. Yem ve elektrik gibi birçok girdiler artarken süt fiyatları düşüyor. Bunun nedeni süt tozu ithalatıdır" dedi.
    İthalata yasak getirilse de bazı firmaların yoğun süt tozu stoku yaptığını iddia eden Zengin, "Yani süt tozundan üretime devam edebilecekler. Bunun önüne geçilmediği için Aksaray’da sığırlar kesilmeye başladı. İlde günlük üretim 1 yılda 400 tondan 205 tona düştü. Bu düşüş sürecek gibi görünüyor çünkü yetiştiriciler zor durumda" diye konuştu. Süt Üreticileri Birliği (SÜTBİR) yetkilileri de süt tozunun bu şekilde kullanıldığını, bu durumun süt fiyatlarını aşırı düşürdüğünü söyledi.
    Çin’de yüzbinlerce çocuk hastalandı
    Çin'de, süt tozuna karıştırılan melamin maddesi nedeni ile yüzbinlerce çocuk hastalanmıştı. Bunlardan altısı yaşamını yitirmişti. Tarım Bakanlığı, bu gelişmeler üzerine 2007’de Çin'den ithal edilen gıda ürünlerinin yasaklanmasına karar vermişti. Ancak, Çin ürünlerinin Türkiye’ye bir çok ülke üzerinden sokulduğu iddia ediliyor. Bu iddiaya göre Çin ürünleri önce başka bir ül***e gönderiliyor. Daha sonra bu ülkede şubesi bulunan firmalar tarafından ürünler Türkiye’ye geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu, Çin’den 2006 yılında 845 ton tos ve granül halde süt, krema ile süt, peynir ve hububat karışımlı mamül ürün ithal edildiğini açıklamıştı.
    Beyni vuruyor
    “Kuru gıdalar" statüsüne girmeleri nedeniyle süt tozu ve benzeri ürünlerin raf ömürleri bir yıldan başlıyor. Katkı maddeli gıdaların insan sağlığına ciddi zararlar verebileceğini ifade eden uzmanlar, içinde melamin bulunabilecek her ürünün toplatılmasını istiyor. Vatandaşın dikkatli olması gerektiğini anlatan uzmanlar, katkı maddeli ürünlerin neden olduğu hastalıkların tedavisinin yıllarca sürdüğünü hatırlatıyor. Uzmanlar, “Katkı maddeli ürünlerin etkisi kendisini hemen göstermeyebilir. Belli bir süre sonra beyin başta olmak üzere birçok organ bu ürünlerden zarar görebilir. Mutlaka tükettiğiniz ürüne dikkat edin" dedi.
    Kalbe de zarar verebilir
    Katkı maddeli ürünlerin insan sağlığına ciddi zararlar verebileceğini anlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Taylan Kümeli, melaminin de bu katkı maddelerinden sadece biri olduğunu belirtti. Her ürünün insanlara farkı şekilde zarar verebileceğini dile getiren Kümeli, "Kimisi kalbe zarar verebilir, kimisi bağışıklık sistemini zayıflatabilir. İnsan vücudunun dışarıdan alınan ürünlere gösterdiği tepkide birbirinden farklı olabilir" dedi.
    Katkı maddeleri yazılmalı
    Sağlıklı beslenmek için olabildiğince taze ürünlerin tüketilmeye çalışılması gerektiğini ifade eden Kümeli, bu şekilde katkı maddeli ürünlerden korunmaktan başka çare olmadığını belirtti. İthal edilen her ürünün içinde ne olduğunu vatandaşın bilmesi gerektiğini kaydeden Kümeli, “Ürünlerin içinde hangi katkı maddesi bulunduğunu herkesin anlayabileceği şekilde yazılmasını gerekir. Tükettiğimiz ürünü bilmeliyiz" dedi.
    Yan etkileri henüz bilinmiyor
    Melamin sıklıkla beyaz kristal formda olan bir kimyasal olduğunu ifade eden Biyokimya Uzmanı Dr. Nilgün Tekkeşin, melaminin plastik ürünlerde, beyaz tahtaların yapımında ve yapıştırıcılarda kullanıldığını belirtti. Son yıllarda gıdanın hacmini arttırmak amacıyla çiğ süte melamin katıldığını anlatan Tekkeşin, siyanürik asit ile bir araya gelen melaminin böbrek taşı oluşumuna neden olduğu gerçeğinin hayvanlar üzerine yapılan deneylerle kanıtlandığını kaydetti. Bunun yanı sıra melaminin bir çok hastalığa da neden olabileceğini dile getiren Tekkeşin, "Ancak yapılan araştırmalardan daha sonuç alınamadı" dedi. Tedavisi yıllarca sürüyor Türkiye'de yaklaşık 40 bin diyaliz hastasının böbrek beklediğine dikkat çeken Gürkan, "Bizler insanların hiç hasta olmaması istiyoruz. Herhangi bir organın zarar görmesi insanın yaşamını olumsuz etkiliyor. Tedavisi yıllarca sürüyor. Bunların önlenebilmesinin bir yolu da sağlıklı beslenmek" dedi.(Radikal, aa)

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bebek bakımında hijyene dikkat! Kış aylarında enfeksiyon riski artıyor... 19.12.2008 10:45:48
    Bebeklerin bakımıyla ilgilenen kişilerin ellerini sık sık yıkamasının bebeği hastalıklardan koruyacağı bildirildi. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Öz, yaptığı açıklamada, hava değişimiyle birlikte hastalık yapan virüslerin çoğaldığını, bu virüslerin en çok, bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş çocukları ve bebekleri etkilediğini belirtti.
    Kışın solunum yolları ve gribal enfeksiyonlar başta olmak üzere çeşitli hastalıkların görülme sıklığının arttığını ifade eden Prof. Dr. Öz, çocukların en çok okul, kreş gibi kalabalık ortamlarda enfeksiyona yakalandığını söyledi. Bebeklerin daha hassas vücut yapısına sahip olduğunu belirten Öz, pek çok ailenin, bebeklerinin özellikle kışın çok sık hasta olmasından şikayet ettiğini kaydetti.
    Bebeklerde hastalıkların önlenmesi veya en aza indirilmesi için dikkat edilmesi gereken en önemli şeyin hijyen olduğunu ifade eden Öz, şöyle konuştu: "Bebekler, küçük çaplı enfeksiyonlardan bile hemen hasta olabilir. Enfeksiyonların büyük bölümü elle temasla bulaştığı için, bebeklerin bakımıyla ilgilenen kişiler ellerini sıkça yıkamalıdır. Bize gelen bebek hastalardan büyük bölümünün, ebeveynlerin ellerini yıkama konusunda yeterince dikkat göstermemesi nedeniyle hastalandığını tespit ediyoruz. Bu nedenle bebeğin bakımını yapan kişilerin, bebekle temastan önce, bebeğin altını değiştirirken veya karnını doyururken mutlaka ellerini yıkaması gerekir. Hijyen için sadece ona bakan kişinin ellerinin yıkaması yetmez. Bebeğin veya çocuğun elleri de sıkça yıkanmalı veya eller kolonyalı mendille temizlenmelidir."
    KAT KAT GİYDİRİLMEMELİ
    Hasta eden virüslerin arttığı kış aylarında bebeğin soğuktan korunmasınında vücut direncinin düşmesini, hasta olmasını önleyeceğini kaydeden Öz, "Özellikle bebeklere başlarının üşümemesi için şapka giydirilmelidir. Bebeğin terleyip üşümesini önlemek için aşırı elbise giydirilmesinden kaçınılmalıdır" dedi.

    Prof. Dr. Öz, yetersiz beslenmenin de bebeklerin hasta olmasındakibaşlıca etkenlerden olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: "Yetersiz beslenen bebek, sağlıklı beslenen bebeğe göre daha çok hasta olacaktır. Bebeklerin ve çocukların bütün gıdaları yeteri kadar alarak dengeli beslenmesine önem verilmesi gerekir. Bu noktada anne sütü hastalıkların önlenmesinde ciddi rol oynamaktadır. 2 yaşına kadar emzirilen bebekler, süt ile birlikte annelerinden enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazandıracak maddeleri yeteri kadar aldıkları için daha az hastalanmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurularak bebekler yeterli miktarda anne sütüyle beslenmelidir."
    Bebeklerin ve çocukların hastalıktan korunmaları için aşıların da büyük yararı olduğunu belirten Öz, bebeklerin aşılarının zamanında yapılmasının önemli olduğunu ifade etti.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •