Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/2 İlkİlk 12
12 sonuçtan 11 ile 12 arası

Konu: 03.02.2009 Sağlık Haberleri

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kriz evlerin içine, yatak odalarına kadar girdi. Araştırmalar krizle birlikte **** sorunlarının yüzde 30 arttığını gösteriyor. Prof. Dr. Halim Hattat, "Yeni kriz erkeklerde sertleşme sorunlarını artırdı. Oysa 2002 krizinde 'erken boşalmalar' yoğundu" diyor..

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Hattat, **** hayatını krizin etkilerinden korumak için yapılabilecekleri anlattı.

    * **** bir lüks mü yoksa doğal bir ihtiyaç mı?
    Yapılan çalışmalara göre Türkiye'de erkeklerin yüzde 70'i cinselliğin çok önemli olduğu konusunda hemfikir. Hatta bu rakam son çalışmalarda yüzde 90'a kadar çıkıyor. Cinselliğin hayat kalitesi üzerine çok büyük bir etkisi var. Çünkü cinsellik sadece biyolojik bir ihtiyaç değildir. Duygusal ve zihinsel tatmin için de gereklidir.
    SORUN YÜZDE 30 ARTTI
    * Ekonomik kriz cinsel sorunları arttırdı mı, azalttı mı?
    Bizim gözlemimize göre ekonomik ve finansal sıkıntılar cinsel sorunları artırdı. Bize cinsel sorunlarla başvuranlarda ciddi oranda artış görüyoruz. Ayrıca Aile Sağlığı Araştırma Derneği'nin Cinsel Sağlık Danışma Hattı'nı arayanlarda da yüzde 30 artış oldu.
    * Erkekler iş stresleriyle baş edemiyorlar mı?
    Problem şu ki, hayat düzeni bozulan pek çok erkek alkol ve sigaraya başvuruyor. Bu alışkanlıklarla streslerini azalttıklarını düşünüyorlar. Oysa alkol ve sigara, damar yapısını etkileyerek kaliteli bir sertleşmeyi ve cinselliği engeller.
    * Bu durumdan eşler de etkileniyor mu?
    Tabii ki! Çünkü cinsel sıkıntı yaşayan erkek eşinden uzaklaşıyor. Başarısızlık korkusu ve performans endişesi olan erkek eşinden kaçınarak sorunu görmezden gelmeye çalışıyor. Oysa eşler bunu anlayamayabiliyor. 'Beni artık beğenmiyor' veya 'Beni aldatıyor' diye düşünüyorlar. ESDA (Avrupa Cinsel Sağlık Birliği) Türkiye ofisi olarak, "Cinsel fonksiyon bozukluğu nasıl hissetmenize neden oluyor?" diye sorduğumuzda; kişilerin kendine güveninin azaldığını, kendisini endişeli, öfkeli üzgün, depresif, cazibesiz ve mutsuz hissettiğini gördük. Aynı soruyu, "Bu sorunla ilgili partneriniz ne hissediyor?" diye yönelttiğimizde hastaların partnerlerinin de kendini kızgın, utangaç, endişeli ve şaşkın hissettiğini, çoğunun kendine olan güvenini ve cazibesini yitirdiğini gördük.
    * İş stresinin yol açtığı sorunlar organik problemlere de yol açıyor mu?
    Sertleşme sorunu olan vakaların, yüzde 75'lik bir çoğunluğunun psikolojik değil fiziksel kökenli olduğu artık biliniyor. Psikolojik kaynaklı sertleşme bozukluğu; başarı kaygısı ve iç çatışmaların olumsuz sonuçlarına bağlı iken, fiziksel nedenler aslında çok daha fazladır. Bu dönemde yaşanan sıkıntılar diğer kalp damar hastalıklarını tetiklemişse, zaten ilk belirti olarak cinsel hayatınız yara alabilir. Stres pek çok sorunun belirginleşmesini sağlayabilir. Yaşanan sıkıntılı günler, diyabet ve yüksek tansiyona neden olabilir. Bu sorunlar sinsidir, etkilerini belki de hiç anlayamazsınız. Ama bu sağlık sorunlarının ilk etkisi, iktidarsızlık olarak ortaya çıkar. Bu nedenle erkekler, cinsel sorunlarını bir check-up gibi değerlendirebilirler. Çünkü cinsel sorunlar önemli bir sinyaldir. Bu sorundan yola çıkarak gideceğiniz bir uzman, asıl sorununuzun bir kalp hastalığı ya da diyabet sorunu olduğunu bile söyleyebilir.

    ESRA TÜZÜN-SABAH

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kanada'nın Toronto Mount Sinai Hastanesi bünyesindeki Samuel Lunenfeld Araştırma Entitüsü bilim adamlarından Dr. Marc Wrana tarafından geliştirilen yöntemin, meme kanseri hastalığını yüzde 80 oranında kesin tedavi ettiği ifade ediliyor.
    Dr. Marc Wrana'nın The Journal Nature Biotechnology'nin son sayısında yayımlanan bilimsel makalesine göre, DyNeMo (Dynamıc Network Modularity) adı verilen yöntem, meme kanserinde kanserli hücrelerin vücutta dağılacakları bölgelerin önceden belirlenmesine yarıyor.
    Yeni teknolojiyle her hastanın kanserli tümörlerinin yapısı ve dağılma yönleri belirlenerek, bu hücrelerin durdurulması sağlanabilecek. Makalesinde,
    yeni yöntemle bugüne kadar meme kanseri 350 kadın hastanın tümör takibinin yapıldığını belirten Dr. Marc Wrana, "Her tümörün ayrı bir protein ağı
    organizasyonuna sahip olduğunu belirledik. Böylece, tedavinin seyri içinde hangi ağ üzerinde ne tür bir müdahale yapabileceğimize şimdi daha kolay ve çabuk karar verebileceğiz. Bu da, hastalığın yüzde 80 oranında kesin tedavisi anlamına geliyor" diye yazdı.
    DyNeMo yönteminin dünyanın değişik yerlerindeki kanser araştırmaları merkezleriyle ortak bir ağ üzerinde kullanılabileceğini belirten Wrana, "böylelikle, daha çok çeşitli vakaya ilişkin deneyimlerini hastalığın ortadan kaldırılması amacıyla kullanabileceklerini" kaydetti.

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •