Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 6/9 İlkİlk 123456789 SonSon
82 sonuçtan 51 ile 60 arası

Konu: Orhan Veli KANIK Şiirleri...

  1. #51

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HARBE GİDEN

    Harbe giden sarı saçlı çocuk!

    Gene böyle güzel dön;

    Dudaklarında deniz kokusu,

    Kirpiklerinde tuz;

    Harbe giden sarı saçlı çocuk!

  2. #52

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HİCRET

    I

    Damlara bakan penceresinden
    Liman görünürdü
    Ve kilise çanları
    Durmadan çalardı, bütün gün.
    Tren sesi duyulurdu, yatağından
    Arada bir
    Ve geceleri.
    Bir de kız sevmeye başlamıştı
    Karşı apartmanda.
    Böyle olduğu halde
    Bu şehri bırakıp
    Başka şehre gitti.

    II

    Şimdi kavak ağaçları görünüyor,
    Penceresinden,
    Kanal boyunca.
    Gündüzleri yağmur yağıyor;
    Ay doğuyor geceleri
    Ve pazar kuruluyor, karşı meydanda.
    Onunsa daima;
    Yol mu, para mı, mektup mu;
    Bir düşündüğü var.

  3. #53

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HÜRRİYETE DOĞRU

    Gün doğmadan,

    Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.

    Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,

    İçinde bir iş görmenin saadeti,

    Gideceksin

    Gideceksin ırıpların çalkantısında.

    Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;

    Sevineceksin.

    Ağları silkeledikce

    Deniz gelecek eline pul pul;

    Ruhları sustuğu vakit martıların,

    Kayalıklardaki mezarlarında,

    Birden

    Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.

    Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;

    Bayramlar seyranlar mı dersin,

    Şenlikler cümbüşler mi?

    Gelin alayları, teller, duvaklar,

    Donanmalar mı?

    Heeey

    Ne duruyorsun be, at kendini denize:

    Geride bekliyenin varmış, aldırma;

    Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;

    Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;

    Git gidebildiğin yere...

  4. #54

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KAPALIÇARŞI

    Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
    Sandık odalarında;
    Senin de dükkanın öyle kokar işte.
    Ablamı tanımazsın,
    Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
    Bu teller onun telleri,
    Bu duvak onun duvağı işte.
    Ya bu camekandaki kadınlar?
    Bu mavi mavi,
    Bu yeşil yeşil fistanlı...
    Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?
    Ya bu pembezar gömlek?
    Onun da bir hikayesi yok mu?
    Kapalıçarşı deyip geçme;
    Kapalıçarşı,
    Kapalı kutu

  5. #55

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KARMAKARIŞIK

    Bir okla yaralı kalbim,
    Boyacının sandığında;
    Güvercinim kâğıt helvasında;
    Sevgilim kayığın burnunda;
    Yarısı balık,
    Yarısı insan;
    İn miyim?
    Cin miyim?
    Ben neyim?

  6. #56

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KIZILCIK

    İlk yemişini bu sene verdi,
    Kızılcık,
    Üç tane;
    Bir daha seneye beş tane verir;
    Ömür çok,
    Bekleriz;
    Ne çıkar?

    İlâhi kızılcık!

  7. #57

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KUMRULU ŞİİR

    Duyduğum yoktu ne vakittir
    Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede;
    İçime gene
    Yolculuk mu düştü, nedir?
    Nedir bu yosun kokusu,
    Martıların gürültüsü havalarda;
    Nedir?
    Yolculuk olmalı, yolculuk.

  8. #58

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KİTABE-İ SENG-İ MEZAR

    I

    Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
    Nasırdan çektiği kadar
    Hatta çirkin yaratıldığından bile
    O kadar müteessir değildi;
    Kundurası vurmadığı zamanlarda
    Anmazdı ama Allah´ın adını,
    Günahkar da sayılmazdı.
    Yazık oldu Süleyman Efendiye

    II

    Mesele falan değildi öyle,
    To be or not to be kendisi için;
    Bir akşam uyudu;
    Uyanmayıverdi.
    Aldılar, götürdüler.
    Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
    Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
    Haklarını helal ederler elbet.
    Alacağına gelince...
    Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

    III

    Tüfeğini depoya koydular,
    Esvabını başkasına verdiler.
    Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
    Ne matarasında dudaklarının izi;
    Öyle bir rüzgar ki,
    Kendi gitti,
    İsmi bile kalmadı yadigar.
    Yalnız şu beyit kaldı,
    Kahve ocağında, el yaz işiyle:
    ´Ölüm Allah´ın emri,
    ´Ayrılık olmasaydı.´

  9. #59

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    MACERA ..

    Küçüktüm,küçücüktüm,
    Oltayı attım denize;
    Üşüşüverdi balıklar,
    Denizi gördüm.

    Bir uçurtma yaptım,telli duvaklı;
    Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
    Bir salıverdim gökyüzüne;
    Gökyüzünü gördüm.

    Büyüdüm işsiz kaldım,aç kaldım;
    Para kazanmak gerekti;
    Girdim insanların içine,
    İnsanları gördüm.

    Ne yardan geçerim, ne serden;
    Ne denizlerden, ne gökyüzünden ama...
    Bırakmıyor son gördüğüm,
    Bırakmıyor geçim derdi.

    Oymuş,diyorum,zavallı şairin
    Görüp göreceği.

  10. #60

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    MAHALLEMDEKİ AKŞAMLAR

    Kımıldanır mahallemin daralan ruhu
    Basma perdelerimde gün batarken
    Atıp saatler süren uykusunu
    Odama uzanır akasyam pencereden
    Kırmızı uzak damlarda bir serinleme
    Uyanır gündüz uykusundan evler
    Kapılarda işleri ellerinde
    Kadınlar giyinip kocalarını bekler
    İyi insanların ruhudur yakınlaşır
    Takunya sesleri gelir evlerden
    Yalnız bu dem rahat bir dünya taşır
    Bin mihnet dolu kafasında yorgun beden
    Her şeyin geliş saatidir akşam
    Mahallede ömürler akşamüstü başlar
    Hepsi burda buluşmaya gelir akşam
    Başka dünyalardan ayaklar, başlar..

Sayfa 6/9 İlkİlk 123456789 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •