REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
16 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 12/04 Türkiye'de Neler oluyor

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 12/04 Türkiye'de Neler oluyor

    MİLLETVEKİLİ "AF" DEDİ ERDOĞAN SİNİRLENDİ

    Başbakan Erdoğan'ın doğu ve güneydoğu'dan 70 milletvekili ile toplantı yaptığı özel toplantıda bir milletvekili "genel af"tan söz edince ortam gerildi...
    12 Nisan 2006 Çarşamba 10:04


    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı TBMM'ye sunulmadan önce doğu ve güneydoğu bölgelerinden 70 dolayında milletvekiliyle dün Mecliz'te özel toplantı yaptı.
    Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de katıldığı toplantıda, Terörle Mücadele Tasarısı'nın bir an önce Meclis'ten çıkarılacağını vurgulayan Erdoğan, demokratik açılımlardan geriye dönüş olmayacağını söyledi.
    Erdoğan, "Devlet oradaki vatandaşlarımızın yüzde 95'inin hassasiyetlerini görmek mecburiyetindedir. Bölgede örgüt tabanı yüzde 5'i geçmez" dedi. Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy'un "Bölgede genel af talepleri sık sık dile getiriliyor. Bu teröre bir çözüm olabilir mi?" sözlerine tepki gösteren Başbakan, şöyle devam etti: "Terör örgütünü iyi tanıyoruz, talepleri bellidir.
    Bu da onların talepleri. DTP eş başkanı Ahmet Türk de bunu söylüyor. O talepler doğrultusunda konuşmayalım, siz kendi tekliflerinizi getirin. Pişmanlık Yasası çıkardık, eve dönüş düzenlemesi yaptık, bunun gereğini yapmadılar. Biz onlara elimizi uzattık, tutmadılar. Şehit cenazelerini görmüyor musunuz? Böyle bir ortamda aftan söz edilemez. Sizin yakınlarınızdan biri öldürülse, devlet affetse ne hissedersiniz? Kaldı ki, bir insanı öldüren kişiyi affetme hakkı devlette de yoktur." DTP'li belediye başkanlarını da eleştiren Erdoğan, "Ben daha Başbakan bile olmadan onlara iyi niyetli ziyaretler yaptım, bakanlarım ziyaret etti. Ama onlar bir türlü terör örgütü diyemedi, terörü telin edemedi. İyi niyetlerimiz boşa çıktı" dedi.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    AMBULANS ŞOFÖRÜNÜN EN ACI GÖREVİ...

    Ambulans şoförü yaralı anonsu alınca olay yerine gitti. Yaralıyı gördüğü an yıkıldı. 17 yaşındaki oğlu yerde yatıyordu..
    12 Nisan 2006 Çarşamba 09:46


    Hatay'ın İskenderun Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nde ambulans şoförü olarak çalışan Mehmet Çolak, görevli olarak gittiği kaza yerinde yaralanan kişinin kendi oğlu Gökhan Çolak, olduğunu görünce gözyaşına boğuldu. Babası tarafından kısa sürede hastaneye yetiştirilen Çolak, müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
    İskenderun Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Çolak (17), Dumlupınar Mahallesi Süleyman Şah Caddesi kavşağında kullandığı motosikletin kontrolünü kaybetti. Ali Ürkmez yönetimindeki minibüse çarpan motosikletten fırlayan Çolak, başını kaldırıma vurdu. Kask takmadığı için ağır yaralanan Çolak için vatandaşlar 112 Acil Servis’ten ambulans istedi. Ancak ambulansın başka bir görevde olması nedeniyle olay yerine İtfaiye Müdürlüğü’ne ait ambulans sevk edildi.
    Hızla olay yerine ulaşan ambulansın şoförü Çolak (45), yerde kanlar içinde yatan kişinin kendi oğlu olduğunu fark edince gözyaşlarına boğuldu. Polis ve vatandaşların yardımıyla kısa sürede toparlanan Çolak, direksiyona geçerek ölümle pençeleşen oğlunu İskenderun Devlet Hastanesi’ne yetiştirdi.
    Çolak, acil servis önünde gözyaşı dökerek oğlundan gelecek iyi haberi beklerken kurtarılamayan oğlunun ölüm haberini alınca sinir krizi geçirdi.

    En acı görev

    Çolak’ın cenazesi, yapılan adli incelemenin ardından Çankaya Şehir Mezarlığı’nda toprağa verildi. Burada kılınan cenaze namazı sırasında arkadaşlarının yardımıyla ayakta duran Çolak, “Hayatımın en acı görevini yerine getirdim. Ama oğlumu kurtaramadım' diyerek gözyaşı döktü.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KANUN TASARISINDAN 'SİLAH AFFI' ÇIKTI!..

    AB yolunda ilerleyen Türkiye’nin değişen temel ceza yasalarıyla uyumsuzluk yaratan 170 yasasında değişiklikler yapılması amacıyla hazırlanan yasa tasarısı Meclis’e sunuldu.
    12 Nisan 2006 Çarşamba 07:47



    Önemli değişiklikler getiren tasarıyla çok sayıda yaptırımın içeriği ve şekli değiştiriliyor, bilimsel hırsızlık (apartma) ise bağımsız bir suç olarak Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına giriyor. Geçici maddeleriyle birlikte toplam 7 maddeden oluşan, ancak gerekçeleri dahil edildiğinde toplam 223 sayfalık, "Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" TBMM’ye sunuldu. Bu arada paketten silah affı çıktı. Paket aynen yasalaşırsa, silah ruhsatı alamayacak durumdaki kişilere de ruhsat verilecek. Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un mevcut düzenlemesine göre ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlarla, taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla ceza alanlara, "Affa uğramış olsalar bile hiçbir surette" silah taşıma ve bulundurma izni verilmiyordu. Paketle bu madde değiştirildi ve "Affa uğramış olsalar bile hiçbir surette izin verilemez" hükmü kaldırıldı. Böylece, bu kanun hükümlerince cezalandırılıp, affa uğrayanlara silah ruhsatı alma yolu açılacak.

    Tasarıda, "Ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan fazla hapis cezasına mahkum olanlara, ateşli silah taşıma ve bulundurma izni verilemez" düzenlemesi yapıldı ve madde yumuşatıldı.


    /Oya ARMUTÇU - HÜRRİYET

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    'POLİS SOKAK AĞZI KULLANDI, HUKUK DİLİ DEĞİL!..'

    Polisin yaptığı 'Barbie Operasyonu' hukukçular tarafından sert şekilde eleştirildi: "Polis fezlekeyi hazırlarken sokak ağzını kullanıyor, hukuk dili değil. Bu kişilerin hepsinin dava açması lazım."
    12 Nisan 2006 Çarşamba 03:33



    Barbie Operasyonu'yla ilgili iddianamede ifadeleri alınan 23 kişi "mağdur" sıfatıyla yer aldı. Savcı, aracılık yapanlara ağır hapis isterken, futbolcular ise tanık olarak yer aldı.


    İstanbul'da fuhuş operasyonunda gözaltına alınan 4 kişi için fuhuşa teşvik ve aracılıktan 72-144 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede aralarında mankenlerin de bulunduğu 23 kişi "mağdur", adı geçen futbolcular tanık sayıldı.


    Polisin yaptığı operasyon hukukçular tarafından sert bir dille eleştirildi. Kadınların ifadesine başvurulurken polisin yaptığı açıklamalara karşın dava iddianamesinde mağdur gösterilmeleri "hukuksuzluk" olarak nitelendi.


    Kazım KOLCUOĞLU (İstanbul Barosu Başkanı):


    "Yasaya göre fuhuş suç değildir ancak aracılık yapmak suçtur. Aracılık yapanları yakalamak için de ortada mağdurlar olması gerekiyor. Kullanılacak insan lazım. Bu kadınların böyle gözaltına alınmaları mevcut CMK'ya göre tamamen yanlıştır. Anayasa'ya, İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Bir tahkikatı içeren bir olay olduğu için onları gözaltına alamazsınız. Şimdi de mağdur olarak gösteriyorsunuz. Böyle bir şey olur mu? Polis fezlekeyi hazırlarken sokak ağzını kullanıyor, hukuk dili değil. Bu kişilerin hepsinin dava açması lazım."


    Yücel Sayman (Eski İstanbul Barosu Başkanı):


    "Polis hep bu şekilde davranıyor. Yasal düzenlemelere kendi yorumları açısından 'böyle olması gerekiyor' diyorlar. Hukuk çerçevesinden bakıldığında doğal değil. Ayrıca bu insanlar üzerinde bir baskı sindirme operasyonu olarak görülüyor. Özel hayata müdahale olarak tazminat davası açsalar kazanırlar. Zorla Zührevi Hastalıklar Hastanesi'ne gönderilmesi de hukuka aykırı."


    /SABAH

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İLKÖĞRETİMDE İNTERNETLE KAYIT DÖNEMİ

    Milli Eğitim Bakanlığı, okul kayıtlarında zorla bağış alınmasının önüne geçmek için internetten yararlanacak.
    12 Nisan 2006 Çarşamba 12:07


    İlköğretim okullarına 1 haziranda başlayacak kayıtlar, İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Adana'da internet üzerinden alınacak.
    Bu amaçla özel olarak oluşturulan bilgisayar programıyla, bir okula kayıt yaptıracak çocukların isimleri, ikametlerinin okula yakınlığına göre belirlenecek ve internetten ilan edilecek.
    Böylece, velilere kayıtlarda kolaylık sağlanacak. Sistemde Yüksek Seçim Kurulu'nun kayıtları esas alınacak.
    İnternetten kayıt projesi şu anda sadece ilköğretim okullarında uygulanacak. Sistem daha sonra tüm illere yaygınlaştırılacak.

    İstanbul'da daha kolay
    Projenin teknik altyapısını yürüten Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Nizami Aktürk, projenin İstanbul'da uygulanmasının diğer pilot illere göre daha kolay olacağını söyledi.
    Kendi birimlerinin sadece teknik altyapıyı sağlamaya çalıştığını ifade eden Aktürk, 'örneğin Ankara'da Sarar İlköğretim Okulu'nu ele alalım. Etrafında neredeyse konut yok. Hep işyeri, mağazalar bulunuyor. Bu okula Sincan'dan, Kayaş'tan öğrenci geliyor. Buraya nasıl öğrenci alınacağının kuralını kaymakamlık koyacak' diye konuştu.
    Bir okulun kayıtlar döneminde kontenjanının dolmaması veya yetmemesi durumunda nasıl bir yol izleneceğini Aktürk, 'bunun da kuralları olacak. O okula ön kayıt yaptıran insanlar asıl kayıtlarını yaptırmamışsa boş kalan kontenjan kadar öğrenci kayıt yaptırabilir. Bu da okul müdürünün inisiyatifine bırakılmayacak' şeklinde anlattı.
    Aktürk, bu sistemin liseler için de uygulanıp uygulanmayacağının henüz belli olmadığını belirtti.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ELAZIĞ'DA MAYINLI SALDIRIYA UĞRAYAN ALBAY'DAN MESAJ VAR

    Elazığ'ın Arıcak ilçesinde teröristlerce yola döşenen mayının patlaması sonucu yaralanan İl Jandarma Komutanı Albay Ali Ergülmez, 'Elazığlılar hiç merak etmesin görevimizin başındayız' dedi.
    12 Nisan 2006 Çarşamba 12:03


    ELAZIĞ - Albay Ergülmez, sağlık durumunun çok iyi olduğunu ve tedavisinin devam ettiğini söyledi.
    Arıcak'ta meydana gelen patlamada şehit olan İl Jandarma Komutan yardımcısı Asayiş Şube Müdürü Yarbay Alim Yılmaz için, 'Mekanı cennet olsun diyen Ergülmez, 'Bin canımız da olsa binini de veririz. Elazığlılar merak etmesin görevimizin başındayız' dedi.
    Bu arada patlamanın ardından bölgede başlatılan operasyonlarda gözaltına alının 11 kişinin, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    CANIM TÜRKİYEM... DNA SKANDALI!

    Yedi kadına tecavüzden tutuklanan suç makinesi Sinan Bahadır’ın iki yıl önce de yakalandığı ancak DNA test kiti bittiği için salıverildiği ortaya çıktı.
    12 Nisan 2006 Çarşamba 10:47


    Polisle girdiği silahlı çatışmada yakalanan seri tecavüzcü suç makinesi Sinan Bahadır'ın da, iki yıl önce bir tecavüz olayıyla ilgili olarak yakalandığı, ancak test kiti kalmadığı için DNA kontrolü yapılamadan bırakıldığı anlaşıldı

    4 bin 500 dolar değerindeki kit, iki yıl önce soruşturmayı yürüten polisin elinde olsaydı, kendini MİT ajanı olarak tanıtan Sinan Bahadır, 6 kadına daha tecavüz edemeden hapsi boylayacaktı...

    Bürokratik rezalet şöyle gelişti:




    Ayda 22 bin 500 dolarlık kit kullanılan Polis Kriminal Laboratuarı'na, İngilitere'nin Applied Blasystem firması tarafından üretilen kitlerden yeniden almak için İkmal Şubesi'nce ihale düzenlendi. Ancak ihalede sorun çıktı. Alım gerçekleştirilemeden kit bitti. Kriminal polis de bu yüzden soruşturmaları DNA testi yapmadan yürütmek zorunda kaldı.


    ‘SUÇLULAR BEKLEMEZ’


    Sinan Bahadır olayında olduğu gibi Beylikdüzü'nde bir saldırgan tarafından kaçırılaran ve tecavüz edildikten sonra öldürülen 13 yaşındaki Nigar Şahin olayında da soruşturmanın DNA kiti olmadığı için yarm kaldığı anlaşıldı. Son olarak üniversite öğrencisi Yeşim Tuğrul'a asansörde saldırdığı şüphesiyle tutuklanarak cezaevine gönderilen E.G'nin montuna da "kitsizlik" yüzünden DNA kontrolu yapılamadı. Polis yetkilileri, "Biz bekleyebiliriz ancak suçlular beklemez, KİT'in gecikmesi başka çocukların da zarar görmesine sebep olabilir" dediler.




    Tecavüzcüyü ‘kit’ yakalattı

    2 kişiyi öldürüp, 3 kişiyi yaraladığı iddiasıyla aranan Sinan Bahadır, 2004'te tutuklanmıştı. Polis Bahadır'ın kan örneklerini alarak laboratuvara gönderdi. Altı yıldır işlenen tüm suçlarla ilgili DNA sonuçlarını şifreleyerek depolayanpolis, Bahadır'ın DNA şifresini geçmişte işlenen tüm DNA örnekleriyle mukayese ederek, bugüne kadar 7 kadına tecavüz ettiğini belirlemişti.


    (BUGÜN)

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SON DAKİKA... TBMM ÖNÜNDE PROTESTO GÖSTERİSİ, 7 KİŞİ GÖZALTINDA
    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.


    Bu sabah Meclis protokol kapısı önünde eylem vardı.
    12 Nisan 2006 Çarşamba 10:28


    TBMM'nin Çankaya girişinde Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nı protesto eden 7 kişi gözaltına alındı.
    Bu sabah Meclis protokol kapısı önünde eylem vardı. Halkevlerinden 7 kişilik grup, Meclis'in Atatürk Bulvarı'ndaki kapısının önünde izinsiz gösteri yapmak istedi. Bir süre 'Hastaneler satılamaz' sloganı atan grup, polisin uyarılarına rağmen dağılmadı.
    Milletvekillerinin girişin engellemeye çalışan göstericiler TBMM Koruma Müdürlüğü polislerince tartaklanarak gözaltına alındı. Polislerin dayağından olayı görüntülemeye çalışan medya mensupları da payını aldı.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Rüzgarla büyüyen alevler köyü yuttu
    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Karaköy’de yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle büyüyen yangın, 150 hanelik köyün büyük bölümü kül ederken, ormana sıçrama riski var.

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Karaköy’de yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangının, köyün önemli bölümünde sürdüğü bildirildi.

    150 haneli Karaköy’deki bir samanlıkta henüz belirlenemeyen nedenle yangın başladı.

    Mustafakemalpaşa Kaymakamı Adem Saçan, rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangının, köyün önemli bölümünde sürdüğünü belirterek, "Şiddetli rüzgar olduğu için yangının ormana sıçrama riski bulunuyor. Yoğun dumandan dolayı ekipler çalışmalarını güçlükle sürdürüyor" dedi.

    Saçan, köyü tahliye ettiklerini dile getirerek, "İtfaiye ekipleri yangına müdahale etmeye çalışıyor, ancak alevler köyün önemli bölümünü sardığı için nereden başlanacağı bilinmiyor" diye konuştu.

    Bir köy sakini de, "Yangının kontrol altına alınması mümkün değil. 2 kişi ölmüş olabilir. Köydeki herkes şimdi hayvanlarını kurtarma derdinde" dedi. Yangında ölü ve yaralı olduğu sanılıyor.
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, ''Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı''nın yasalaşması halinde 70 milyon vatandaşın sağlık hakkının gasp edileceğini savundu.

    KESK Genel Merkezi'nde, Tombul, DİSK Başkanı Vekili Mahmut Seren, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, ''Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı''nın neler getireceği ve tasarının yasalaşmaması için yapılacak eylemler hakkında bilgi verdi.

    Toplantıda konuşan Tombul, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
    partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda ''reform'' olarak adlandırdığı
    tasarıda, emeklilik yaşının 65 olduğunu ifade ederek, ''Nereden çıktı
    68'' dediğini hatırlattı. Tombul, ''Bu tasarıda ilk öneri 68 yaştı.
    Karşı çıkılınca Plan Bütçe Komisyonu'nda tartışmaların ardından
    lütfedip 65'e düşürdüler'' dedi.

    Başbakan Erdoğan'ın, ''hiçbir hak kaybı olmayacağını, tasarıyla
    birlikte milyonlarca vatandaşın sosyal güvenlik ve sağlık hakkının
    güvence altına alınacağını'' söylediğini belirten Tombul, konuyla
    ilgili halka yanlış bilgi verildiği ve halkın yanlış yönlendirildiğini
    savundu.

    Tasarının yasalaşması halinde, 29. maddeye göre, 2007 yılından
    itibaren kamu çalışanlarının emekli aylıklarının düşeceğini bildiren
    Tombul, ''Bu ilerleyen zamanla yeni işe başlayacaklarla birlikte
    emekli aylıklarının yüzde 23-33 oranında düşmesi anlamına geliyor''
    diye konuştu.


    ''70 milyon insanı sigorta kapsamına alacağız'' denildiğini, ancak
    tasarıda, toplam 30 gün sağlık sigortası primi ödemeyenlerin sistemin
    içine giremeyeceğinin yer aldığını vurgulayan Tombul, şöyle devam
    etti: ''Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, 'Bu tasarı
    yasalaşırca, emekli aylıkları düşecek', 'Prim borcu olan sağlık
    hizmetinden yararlanamayacak dedi. Şu anda Bağ-Kur kapsamında olan 9.5 milyon vatandaşın 6.5 milyonu prim borcu olduğu için sağlık
    hizmetinden yararlanamayacak. Peki nasıl, 70 milyon kapsama
    alınıyor?''

    Tombul, Başbakan'ın, ''Büyük bir devrim yapıyoruz. Kimilerine
    yeşil kart verildi, kimilerine kırmızı kart gösterildi'' sözlerini
    hatırlatarak, ''Bu tasarı yasalaşırsa önümüzdeki yıldan itibaren
    birçok vatandaşımız prim ödeyemediği için sağlık hizmetinden
    yararlanamayacak. Yaklaşık 10-15 milyon vatandaşımıza sağlık
    hizmetleri için kırmızı kart gösterilecek. 70 milyon vatandaşımızın
    sağlık hakkı gasp edilecek. Ne kadar para o kadar sağlık hizmeti
    anlayışı hüküm sürecek'' dedi.

    Ayakta tedavi ve laboratuvar hizmetlerinde de vatandaşın para
    ödeyeceğini ve katkı payı alınacağını söyleyen Tombul, tasarıda prim
    ödeme gün sayısının 9 bin olarak öngörüldüğünü, ancak tepkilerin
    ardından bunun kademeli hale getirildiğini ifade etti.

    -VATANDAŞLARA ÇAĞRI-

    70 milyon vatandaşı ilgilendiren böyle bir yasanın halka sorulması
    gerektiğini söyleyen Tombul, bu çerçevede, KESK, DİSK, TTB ve TMMOB olarak ''Referandum 2006''yı gerçekleştirdiklerini, ulaştıkları 2
    milyon 441 bin vatandaşın tasarıya, ''Hayır'' dediğini anlattı. Tombul, bu tasarı ve düzenlemeye karşı olan bütün vatandaşları iradelerine sahip çıkmaya ve iradelerini ortaya koymaya çağırdı.

    -EYLEMLER-

    Tasarının geri çekilmemesi halinde gerçekleştirecekleri eylemleri
    de anlatan Tombul, bu eylemleri şöyle sıraladı:
    ''-Bugünden itibaren tüm illerde çeşitli alanlar ve AK Parti
    binaları önünde oturma eylemleri yapılacak.
    -Önümüzdeki hafta başından itibaren tüm illerdeki temsilcilerimizi
    illerdeki iradeyi ortaya koymaları için Ankara'ya davet edecek ve bu
    iradeleri TBMM'ye sunacağız.
    -İşyerlerinde tasarıya karşı irademize sahip çıkan etkinlikler
    düzenleyeceğiz.''

    TTB 2. BAŞKANI BAKKALCI SORU SORDU...

    TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı da Başbakan Erdoğan'ın, ''reform''
    diye tanıttığı tasarıyla ilgili şu soruları yanıtlamasını istedi:
    ''-Emeklilik maaşları düşecek midir?
    -Emeklilik prim gün sayısı kademeli de olsa 9 bin güne çıkacak
    mıdır?
    -Sağlık hakkı için 127 YTL geliri olandan 64 YTL prim alınacak
    mıdır?''

    Bakkalcı, bugün gazetelerde yer alan haberlerde ''18 yaşına kadar
    anne babası tescil edilsin ya da edilmesin sağlık hizmetine ulaşacak''
    denildiğini belirterek, ''Eğer anne-baba tescil edilmişse zaten 18
    yaşına kadar bakmakla mükellef. Tescil değilse, sistemin içine
    alacaklar. Ortada yeni hiçbir şey yok'' diye konuştu.

    TÜRK-İŞ: KAYITDIŞI DAHA CAZİP HALE GELECEK

    Türk-İş Yönetim Kurulu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın, işverenlerin ve sigortalıların yükümlülüklerini ağırlaştırarak, kayıt dışı istihdamı daha cazip hale getireceğini savundu.
    Türk-İş Yönetim Kurulu, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün AK Parti Grup Toplantısı'nda sosyal güvenlik reformu konusundaki
    değerlendirmeleri üzerine yazılı açıklama yaptı.

    Başbakan Erdoğan'ın ''kamuoyuna büyük bir reform gibi sunduğu
    tasarının çalışanların çok önemli hak kayıplarına neden olduğu'' öne
    sürülen açıklamada, Erdoğan'ın, sosyal güvenlikteki çalışmaları,
    ''Cumhuriyet tarihimizin en büyük reform paketlerinden biri'' olarak
    nitelediğine dikkat çekildi.

    ''Hazırlanan tasarıların, sigortalı işçilerin, memurların, esnafın
    ve çiftçilerin mevcut haklarının geriye götürülmesini ve
    yükümlülüklerinin ağırlaştırılmasını'' öngördüğü savunulan açıklamada,
    Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile aylık
    geliri, prime esas kazancın aylık alt sınırının altında olan, hizmet
    akdi ile ev hizmetlerinde sürekli çalışanlar, nam ve hesabına çalışan
    esnaf ve sanatkarların, çiftçiler ve bir günlük işlerde yevmiyeli
    olarak çalışan işçilerin ''zorunlu emeklilik sisteminden dışlandığı''
    savunuldu.

    Açıklamada, prim gün sayısının, tam aylıkta 9 bin, kısmi aylıkta 5
    bin 400 güne yükseltilmesinin, esnek usulde ve mevsimlik işlerde
    çalışanların emekli olma imkanını ortadan kaldırdığı ifade edildi.

    Başbakan Erdoğan'ın, sosyal tarafların tasarıya ilişkin değerlendirmelerinin dikkate alındığını anlattığı kaydedilen açıklamada, ''Tasarıya ilişkin önerilerimiz tüm ısrarlı girişimlerimize rağmen dikkate alınmamıştır'' denildi.


    -''TÜRKİYE'YE UYMUYOR''-

    Yasa tasarısının, sigortalıların emekliliklerine ilişkin hak ve
    yükümlülüklerini düzenleyen maddelerinin Türkiye'deki çalışma hayatı
    şartlarına uymadığı anlatılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
    ''Sayın Başbakan, bütün vatandaşların eşit hak ve yükümlülüklere
    sahip olduğu tek bir emeklilik sistemi getirdiklerini söylemiştir.
    Oysa tasarının sigortalıların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen
    maddelerinde Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı düşecek farklılıklar
    öngörülmüştür. Örneğin, iş kazası sonucu malullük, yaşlılık aylığını
    hak etmeden işten çıkartılan kamu görevlisi sigortalıya tam sürekli iş
    göremezlik ödemesi öngörülürken, sigortalı işçilere, esnaf ve
    sanatkara ve çiftçilere bu hak tanınmamıştır. Sigortalı işçilerde,
    esnaf, sanatkar ve çiftçilerde prime esas kazanç üst sınırı
    öngörülürken, kamu görevlisi sigortalılarda üst sınır öngörülmeyerek
    bazı yüksek aylık alan kamu görevlilerinin, milletvekillerinin yüksek
    emekli aylığı almalarına olanak sağlanmıştır.''

    Emekli aylıklarının tasarının yasalaşmasıyla düşeceği kaydedilen
    açıklamada, sosyal güvenlik sisteminin açıklarının yıldan yıla
    büyümesinin yönetenlerin aldığı yanlış kararlar nedeniyle olduğu ifade
    edildi ve SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin ardından
    kurumun açıklarının 4.8 milyar YTL daha artırdığı belirtildi.
    Başbakan Erdoğan'ın, konuşmasında, ''50 yaşında emekli olan bir
    vatandaşım, gitti bu defa başka yerde kayıt dışı çalışmaya başladı''
    diyerek, ''mevcut sistemi suçladığı'' ileri sürülen açıklamada,
    tasarının, işverenlerin ve sigortalıların yükümlülüklerini
    ağırlaştırarak, kayıt dışı istihdamı daha cazip hale getirdiği ifade
    edildi.

    Açıklamada, halen sigortalı işçilerin, memurların, esnaf ve
    sanatkarın çocuklarının 18 yaşına kadar zaten tedavi imkanlarından
    ücretsiz olarak yararlandığı kaydedilerek, kız çocuklarının ise 18
    yaşını doldursalar bile çalışmadıkça ve evlenmedikçe sağlık
    yardımlarından yararlanabildikleri belirtildi.

    DSP: SORUNLAR DAHA DA AĞIRLAŞACAK

    DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ''Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı, sorunları çözmek yerine daha da ağırlaştıracaktır'' dedi.
    Zeki Sezer, yazılı açıklamasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
    Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı ile ilgili
    gerçekleri kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalıştığını öne sürdü.

    Tasarının, geçmiş dönemlerde sosyal güvenlik sisteminin bozulmasına yol açan bütün hataların bedelini, bunda hiçbir sorumluluğu ve katkısı olmayan çalışanlar ile emekli, dul ve yetimlerden çıkarma anlayışı ile hazırlandığını belirten Sezer, şunları kaydetti:

    ''Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı, sorunları çözmek yerine daha da
    ağırlaştıracaktır. Şu anda zaten ağır bir geçim sıkıntısı altında
    ezilen emekli, dul ve yetimler çok daha zor duruma düşecek, aylıkları
    önemli ölçüde azalacaktır. Uygulamada yeni adaletsizlikler ve sistemde
    tam bir kargaşa ortaya çıkacaktır. Sağlık hizmetlerinin kapsamı
    daralacaktır. Emeklilik koşullarının aşırı ağırlaştırılması, birçok
    kişinin emeklilik hakkını ömür boyu elde edememesi sonucunu
    doğuracaktır. Bütün bunlar sisteme olan ilgiyi azaltacak, halen yüzde
    50'leri aşmış bulunan kayıt dışı istihdam daha da artacaktır.
    Şimdiden açıkça görülüyor ki, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı,
    düzeltilmezse sosyal bünyemizde derin yaralar açacaktır.
    Türkiye'nin bir sosyal güvenlik reformuna gereksinmesi vardır. Bu,
    nesilleri acımazsızca ezme yoluna gitmeden de yapılabilir.''

    HÜR-PARTİ: KARA DELİKLER AÇACAK

    HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, sosyal güvenlikle ilgili açıklanan yasa tasarılarının yeni ve onarılamaz kara delikler açacağını öne sürdü. Okuyan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında,
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan sosyal güvenlik
    tasarılarını eleştirdi.

    Tasarılarda 18 yaşına kadar herkesin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanmasının getireceği maliyetin nereden finanse edileceğinin açıklanması gerektiğini ifade eden Okuyan, hiçbir prime
    muhatap kılınmaksızın böyle bir maliyetin altından kalkılamayacağını
    ileri sürdü.

    ''Böyle bir keyfiyet mümkün değildir'' diyen Okuyan, sosyal
    güvenlik kuruluşlarının tek çatı altında birleştirilmesiyle aylık
    bağlama usulünün nasıl bir araya getirileceğinin açıklanması
    gerektiğini kaydetti.


    Başbakan Erdoğan'ın ''bu tasarıları okumadığını, okuduysa
    anlayamadığını'' iddia eden Okuyan, ''Sosyal güvenlikle ilgili
    tasarılar yeni ve onarılamaz kara delikler açacaktır'' dedi.


    Tasarıların seçime yönelik popülist bir adım olduğunu savunan Okuyan, tasarılarının kanunlaşması halinde sağlıkta özelleştirmeye doğru gidileceğini söyledi. Okuyan, ''Bu tasarılar sosyal güvenlikte devrim değil, sosyal güvenliği yeniden devirmektir'' dedi. Yaşar Okuyan, Başbakan Erdoğan'ın Danışmanı Cüneyd Zapsu'yu da ABD'de söylediği ileri sürülen sözleri dolayısıyla eleştirdi.

    SHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AKALIN: NÜFUS CÜZDANI SAĞLIK KARNESİ OLSUN

    SHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hakkı Akalın, ''Her yurttaşın nüfus cüzdanı, aynı zamanda sağlık karnesi sayılmalıdır'' dedi.
    Akalın, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, SHP'nin
    yıllardır sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanmasını
    savunduğunu belirtti. Akalın, SHP'nin tasarılarla ilgili görüş ve
    önerilerin yer aldığı bir broşür hazırlayarak kamuoyunun bilgisine
    sunduklarını kaydetti.

    Kurulması düşünülen Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 13 yönetim kurulu
    üyesinin 8'inin hükümet tarafından atanacağını, 5'inin ise sosyal
    tarafların temsilcisinden oluşacağını dikkati çeken Akalın, ''Güvenlik
    kurumunun, siyasi müdahalelerden uzak, özerk bir yapıya kavuşturulması
    gerekir'' diye konuştu. Sağlık sigortası olan herkesin, her türlü sağlık hizmeti alması gerektiğini savunan Akalın, önerilerini şöyle sıraladı:

    ''Zorunlu iyileştirme vasıtası kabul edilen ortez, protez, araç ve
    gereçlerinden katılım payı alınmamalıdır. Doğum öncesinden yani anne
    bakımı ile başlayarak, her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının nüfus
    cüzdanı, aynı zamanda sağlık karnesi sayılmalıdır. Dosyasına ve
    reçetesine yazılacak vatandaşlık numarası aldığı sağlık hizmetinin
    karşılığının ödenmesi için yeterli olmalıdır.


    Kısmi süreli çalışanlar ve geçici işlerde çalışan işçilerle ilgiliOlarak, prim ödenmeyen günler için bu kişilerin Primsiz Ödemeler Kanunu'ndan yararlandırılması sağlanmalıdır. Sigortalının ölümü halinde 900 gün prim ödemiş olanların emekli, dul ve yetimlerine ölüm aylığı bağlanabileceğine ilişkin hükümler yeni mevzuatta da korunmalıdır. Cenaze masrafı ödenmesi için 360 gün prim ödeme koşulu aranmamalıdır.''
    SHP Genel Başkan Yardımcısı Akalın, 1999 ve 2001 yıllarında
    yaşanan ekonomik krizler nedeniyle çok sayıda insanın işsiz kaldığını
    hatırlatarak, sigortalılığın başlangıç yılından bugüne kadar 25 yılını
    doldurmuş, ancak emekli olamamış sigortalıların borçlanarak emekli
    olmasının sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

    ASO BAŞKANI ÇAĞLAYAN: UZLAŞI ŞART

    Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, sosyal güvenlik sistemi reformunun sadece bugün çalışanları değil, gelecek nesilleri de yakından ilgilendirdiğine işaret ederek, ''Bu nedenle kısa vadeli politik çekişmelerden uzak, büyük bir uzlaşıyla bu reformu gerçekleştirmeliyiz'' dedi.

    Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, bugün TBMM'de görüşülmeye
    başlanacak olan Sosyal Güvenlik Sistemi Yasa Tasarısı'na, iktidarıyla,
    muhalefetiyle toplumun tüm kesimlerini destek olmaya çağırdı.
    Bu süreçte TBMM'ye de büyük görev düştüğünü belirten Çağlayan,
    ''Türkiye'nin en ufak zaman kaybedecek lüksü yok. Çünkü bunun ardındanistihdamı artırıcı ve kayıtdışını engelleyen politikaların da süratle
    TBMM gündemine gelmesi gerekir'' dedi.

    Sosyal güvenlik sistemi açıklarının ekonomik istikrar ve
    sürdürülebilir büyüme için ciddi risk oluşturduğuna dikkati çeken ASO
    Başkanı Çağlayan, şunları kaydetti:
    ''Bugünkü sistem, istihdam üzerindeki yükleri artırarak hem
    istihdam artışını frenlemekte hem de kayıtdışını beslemektedir. Bu
    nedenle sosyal güvenlik sistemi reformu, gerçekleştirilmesi gereken
    yapısal reformlar arasında öncelik taşımaktadır. Sosyal güvenlik
    sistemi IMF için değil, Türkiye'nin geleceği için yapılacaktır.


    Ancak, reform sadece bugün çalışanları değil, gelecek nesilleri de
    yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle bugün TBMM'de görüşülecek yasatasarısının, üzerine kısa vadeli politik çekişmelerin ve popülist
    zihniyetin gölgesini düşürmeden tartışılması ve en geniş uzlaşmayla
    yasalaştırılması büyük önem taşımaktadır. Tasarı TBMM'den iktidarıyla,
    muhalefetiyle birlikte çıkartılmalı.''

    Çağlayan, bir taraftan da istihdamı engelleyici politikalardan vazgeçilmesi, yeni bir istihdam stratejisi geliştirilmesi gerektiğini,çünkü Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin işsizlik olduğunu ifade etti.
    Türkiye'nin, genç ve dinamik nüfusuyla, iktisatçıların ''nüfus
    penceresi'' dedikleri büyük bir fırsat yakaladığını vurgulayan
    Çağlayan, ancak sosyal güvenlik sistemi akılcı bir biçimde
    oluşturulmazsa, bugünün genç nüfusu yaşlandığında, toplum için
    altından kalkılması güç bir yük doğabileceğini kaydetti.

    Sosyal Güvenlik Sistemi reformunda sosyal güvenlik prim yükünü
    azaltıcı ve kayıtdışı istihdamı caydırıcı önlemler de alınması
    gerektiğini belirten ASO Başkanı, bu önlemler alınmadığı müddetçe
    sistemin açık üretmeye devam edeceğini ve başarılı olma şansının
    azalacağını savundu.
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •