13/04 Türkiye'de Neler oluyor

[muzo]

Askeri araç devrildi: 1 er şehit, 4 asker yaralı 13.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Van'ın Başkale İlçesi'nde askeri aracın devrilmesi sonucu 1 er şehit oldu, 4 asker yaralandı.

Alınan bilgiye göre, devriye görevini sürdüren Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı askeri araç, Van-Başkale Karayolundaki Bebleşin ve Güzeldere köyleri arasında virajı alamayarak şarampole yuvarlandı.

Kazada, Jandarma Komando Er Volkan Gürbüzer şehit oldu. Araçta bulunan Jandarma Astsubay Yakup Özkan, Jandarma Uzman Çavuş Adnan Ünüvar ile Jandarma Komando erler İsmail Birgül ve Recep İnan yaralandı.

Van Askeri Hastanesi'nde tedavi altına alınan yaralıların, sağlık durumunun iyi olduğu, şehit er Gürbüzer'in cenazesinin ise İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda düzenlenecek törenden sonra Ankara'ya gönderileceği bildirildi.

[muzo]

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yangın 13.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çıkan yangın, itfaiye tarafından söndürüldü.

Nöroşirurji Anabilim Dalı ile Nörolojik Bilimler Enstitüsü'nün bulunduğu 5 katlı binanın bodrum katındaki çamaşırhane bölümünde gece saatlerinde yangın çıktı.

Elektrik kontağından çıktığı ve kabloların tutuşmasıyla büyüdüğü belirlenen yangın, olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürüldü. Yangın sonucu çamaşırhane bölümünde küçük çapta hasar oluştu.

Yangının büyümesi ve bu bölümde yatan hastaların tahliye edilme ihtimaline karşın bina önünde ambulanslar hazır bekletildi.

İtfaiyenin yangına müdahalesi sırasında pencerelerin önünde toplanan hastalar, yakınları ve doktorlar, yangının söndürülmesiyle rahat bir nefes aldı.

Bu arada, Nöroşirurji Anabilim Dalı'na tedavi edilmek üzere gelen ve yatak sırası beklediği öğrenilen bir kişi, ambulanslardan birine alındı, yangının söndürülmesinin ardından da hastaneye yatırıldı.

[muzo]

1 saatte emekli olunacak 13.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, sosyal güvenlik sisteminin bugünkü durumuyla sürdürülebilir olmadığını, yeni ve çağdaş kurumlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

TBMM Genel Kurulu'nda ele alınan Sosyal Güvenlik Kurumu Yasa Tasarısı'nın tümü üzerinde AK Parti grubunun görüşlerini dile getiren Ankara Milletvekili Zekai Özcan, bugüne kadar Türkiye'de aynı primi ödeyen insanların, tabi oldukları sosyal güvenlik kurumları nedeniyle farklı sürelerde emekli olduğunu ve farklı maaş aldığını belirterek, yeni sistemle bu eşitsizlik ve dengesizliğin adil şekilde giderileceğini söyledi.

Sosyal güvenlik kurumlarını çatısı altında birleştirecek olan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun daha özerk bir yapıya sahip olacağını vurgulayan Özcan, kurum başkanının bakana değil yönetim kuruluna hesap vereceğini kaydetti. Özcan, eleştirilerin aksine, teftiş kurulunun kaldırılmayacağını belirterek, muhalefetin tasarıya ciddi eleştirisi olmadığını anlattı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kacır da tasarı üzerinde kişisel görüşlerini ifade ederken, sosyal güvenlik sisteminin mevcut durumuyla sürdürülebilir olmadığını, yeni bir yapılandırılmaya gidilmediği takdirde çökeceğini ifade etti. Kacır, düzenlemenin reform değil, ''devrim'' niteliğinde olduğunu savundu.

''MEVCUT SİSTEM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL''

Hükümet adına konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, konuşmasına başlarken, ''Gönül isterdi ki tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren bu kadar kapsamlı bir düzenleme, iktidar ve muhalefet elbirliğiyle burada müzakere edilebilseydi'' dedi.

Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin 50 yıllık mazisi olduğunu kaydeden Başesgioğlu, ancak çok eskilere dayanan lonca ve hayır teşkilatları olduğunu hatırlattı. ''Geleneksel dayanışma mekanizmaları, gelmekte olan dalganın yaratacağı olumsuzlukları karşılamaya yeterli değil'' diyen Başesgioğlu, yeni ve çağdaş sosyal güvenlik kurumuna ihtiyaç olduğunu anlattı.

Mevcut sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilir olmadığına dikkati çeken Başesgioğlu, şöyle konuştu:

''Bugünkü sistemde herkes sosyal güvencede değil. Ayrıca, hizmetler arasında norm ve standart birliği bulunmuyor. En önemlisi de finansman açığı önemli boyutlara ulaşmış durumdadır. 2005 yılında sosyal güvenlik harcaması 58.5 katrilyon lira olmuştur. Bu da GSMH'nin yüzde 12.1'ine karşılık geliyor. Avrupa ülkelerinde bu oran, yüzde 30 civarındadır. Bizim sıkıntımız, borç stoku yüksek bir ülke olmamız ve borçlanmanın ekonomi üzerinde olumsuz etki yaratmasıdır. Yoksa, farklı durumda olsak bizim de sosyal güvenlik harcamalarını artırmamız gerekir.'' Bakan Başesgioglu, mevcut sistemde 1.8 çalışanın bir emekliyi finanse ettiğini, dünya ortalamasının ise 4'e karşı bir olduğuna işaret ederek, önlem alınmaması halinde Türkiye'de bu oranın bir çalışana bir emekli haline geleceğini söyledi.

Sosyal güvenlik sisteminin yoksulluğu azaltma beklentisine dikkati çeken Başesgioğlu, ''Mevcut sistemimizin performansı bu açıdan hiç başarılı değil. Çünkü Hazine'den transfer edilen 23.3 katrilyon lira, sadece işveren, emekli ve çalışanlara gidiyor. Oysa ücretsiz aile işçisi, yevmiyeli çalışan mevsimlik işçi ve işsizler bundan pay almıyor'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Başesgioğlu, sosyal güvenlik reformunun bir diğer ayağını oluşturacak olan primsiz ödemelerle ilgili düzenlemenin işsizliğin yarattığı yoksulluğu gidermeye dönük hükümler içereceğini kaydetti.

''ÖNERİLERİN YÜZDE 70'İNİ DÜZENLEMEYE YANSITTIK''

Sosyal Güvenlik Kurumu Tasarısı'nın, bugünkü sistemde ortalama 57 gün olan aylık bağlama süresini 1 saate indireceğini, il bazında örgütlenmenin yanı sıra nüfusu yüksek ilçelerde merkezler kurulmasını öngördüğünü anlatan Başesgioglu, TC Kimlik Numarası'nın sosyal güvenlik numarası olarak kullanılacağını ifade etti. Başesgioğlu, sosyal güvenlik kurumlarında çalışan 25 bin personeli kendi bünyelerinde tutacaklarını, ayrıca milletvekillerinin onaylaması halinde özlük haklarının düzeltileceğini bildirdi.

Murat Başesgioğlu, sosyal güvenlik reformunun 2002 yılı Aralık ayından beri kamuoyuna mal olduğunu ve tüm platformlarda tartışıldığını belirterek, kendilerine gelen 184 önerinin yüzde 65-70'ini tasarıya yansıttıklarını söyledi.

Tasarının, Türk bürokratları ve akademisyenlerinin emeği olduğuna işaret eden Başesgioğlu, ''Bunu rafta bulmadık, herhangi bir ülkeden model almadık. Zaten böyle, tek bir model de yok. Mükemmel olduğu anlayışında değiliz. Zamanla düzeltilecek yönleri olabilir'' dedi.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandıktan sonra maddelerine geçildi. 3 bölüm halinde görüşülecek tasarının görüşmelerine yarın devam edilecek.

[muzo]

'Makbuzlu rüşvet'e inceleme 13.04.2006

--------------------------------------------------------------------------------

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yeni Şafak'ın gündeme getirdiği ''makbuzlu rüşvet''e el koydu. Şahin, askeri dernek ve vakıfların da aralarında bulunduğu bazı derneklerin kanunlara aykırı olarak devletin imkanlarını kullanması ve bağış toplanması hakkında inceleme yapılması talimatı verdi.

Şahin, İçişleri Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda, hükümetin, dernek ve vakıfların devlet imkanlarını kullanmasına son veren kanunu iki yıl önce çıkarmasına rağmen, bazı askeri ve sivil dernek ve vakıfların halen devlet imkanlarını kullanmaya devam ettiğini anlatan haberin incelenerek, gerekli denetimlerin yapılmasını istedi. Şahin yazısında, "Yeni Şafak gazetesinin 12.04.2006 günlü neşrinde 'Dernek saltanatına yasaya rağmen devam' başlıklı yazısı ekte gönderilmiştir. Yazıda yeralan iddialar ihbar kabul edilmiş olup, konunun titizlikle incelenmesini rica ederim" dedi.

DEV FONLARA SAHİPLER

Kanuna rağmen bazı askeri ve sivil derneklerin kanun dışı topladıkları bağışlarla hiç bir denetime sahip olmayan trilyonca liralık fonlara sahip oldukları belirtilmişti.

yenişafak

[muzo]

8 GÜNDÜR KAYIP OLAN GENÇ ORMANDA ASILI BULUNDU

Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde 8 gündür kayıp olan genç, ormanda asılı olarak bulundu.
13 Nisan 2006 Perşembe 12:21


ZAFER HACISALİHOĞLU
AYDIN - Aydın'ın Kuşadası İlçesi'nde 8 gündür kayıp olan genç, ormanda asılı olarak bulundu.
Edinilen bilgiye göre, 5 Nisan'da Kuşadası'na bağlı Çınar Köyü'ndeki evinden sabah çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan, çeşitli otellerde şef garson olarak çalışan Ali Özkaya'nın (25) ailesi jandarmaya başvurdu. 8 gündür kayıp olan genç, tüm aramalara rağmen bulunamadı. Bir ihbar üzerine harekete geçen jandarma ekipleri, Çınar Köyü'ne sınırı olan Selçuk İlçesi'ne bağlı Gökçealan Köyü ormanlık alanında Ali Özkaya'nın ağaca asılı cesediyle karşılaştı. Özkaya'nın cesedi ailesine teslim edilirken, gencin nasıl öldüğünün belirlenmesi için jandarma geniş çaplı soruşturma başlattı.
Ali Özkaya'nın öldüğü haberini alan ailesi, büyük üzüntü yaşadı. Gencin ağabeyi Adnan Özkaya, kardeşinin 5 Nisan günü evden, 'Ormanlık alanda yürüyüş yapacağım' diyerek çıktığını ve kendisinden bir daha haber alamadıklarını belirtti. Adnan Özkaya, "8 gündür her yerde onu arıyorduk. Köyümüze yakın ormanlık alanda asılı olarak bulununca adeta yıkıldık. Kardeşimin hiç kimseyle bir sorunu yoktu. Böyle bir olay başımıza nasıl geldi anlayamadım" dedi.

[muzo]

ÖLÜMLE SONUÇLANAN TARTIŞMA CEZAEVİNDE NOKTALANDI

Beşiktaş'taki Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen DHKP-C davası öncesinde Başkomiser İsmail Hakkı Gökalp'la tartışmaya giren TAYAD üyesi Kemal Delen, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
13 Nisan 2006 Perşembe 14:45


CENGİZ İNOĞLU
İSTANBUL - Beşiktaş'taki Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen DHKP-C davası öncesinde Başkomiser İsmail Hakkı Gökalp'la tartışmaya giren TAYAD üyesi Kemal Delen, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tartışma sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gökalp ise bugün toprağa verilecek.
Bugün öğlen saatlerinde İstanbul Adliyesi'ne getirilen Kemal Delen, çıkarıldığı nöbetçi 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce polise mukavemet suçundan tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi. Tutuklanan Kemal Delen, polis aracına binerken "Baskılar bizi yıldırmaz" şeklinde slogan attı.
Öte yandan, tartışma sırasında geçiridiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Başkomiser Gökalp, bugün son yolculuğuna uğurlanacak.

[muzo]

TUZLA'DAKİ ZEHİRLİ VARİLLERİN KİME AİT OLDUĞU AÇIKLANACAK

Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, sanayicilere çevreyi kirletmemeleri konusunda sert uyarılarda bulunarak, Tuzla'da bulunan zehirli varillerin hangi firmaya ait olduğunu teşhir edeceklerini açıkladı.
13 Nisan 2006 Perşembe 15:37



ALİ ULURASBA
ANKARA - Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, sanayicilere çevreyi kirletmemeleri konusunda sert uyarılarda bulunarak, Tuzla'da bulunan zehirli varillerin hangi firmaya ait olduğunu teşhir edeceklerini açıkladı.
TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan CHP'li Kocaeli Milletvekili Salih Gün, Tuzla'da bulunan varillerin kime ait olduğunun açıklanmasının önünde hiçbir engel bulunmadığını söyleyerek, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin bu firmanın ismini hemen açıklamasını istedi. Gündem dışı konuşma cevap veren Pepe, çevre konusunda özellikle son zamanlarda büyük bir duyarlılığın olduğuna işaret ederek, özellikle Tuzla olayı konusunda "Hapis cezası da var bu işin içinde" dedi.
"Türkiye'deki sanayicisi, Türkiye'deki Belediye Başkanları Türkiye'deki siyasetçiler iktidar ve muhalefet çevre konusunda ne kadar hassasız? Gündemimizde çevre nerde?" diye soran Pepe, "Biz Bakanlık olarak işin başlangıcından bu yana konuyu yakından takip ediyoruz. İlgili kuruluşların harekete geçirilmesi, bu ve benzer konularla alakalı kamuoyunun hassasiyetini takdir ediyor ve teşekkür ediyorum. Çünkü kamuoyu bu olayda bize sonuna kadar destek vermiştir. Basın sonuna kadar destek vermiştir. Basın bu olayın aydınlatılmasında bize yardımcı olmuştur. Tam da çevre kanunun parlamento gündeminde görüşülmesinin arifesinde Türkiye'de olağanüstü bir çevre anlayışının bu derece paylaşılmış olması bir de atasözünü gündeme getiriyor, bir musibet bin nasihatten iyidir" ifadelerini kullandı.
Mevcut çevre kanununun yetersiz olduğuna işaret eden Bakan Pepe, "Mevcut çevre kanununu ne yazık ki şu andaki uygulamasında ciddi zaaflar olduğunu hepimiz biliyoruz. Buradaki bu suçu işleyen kurum, bilançoya dahil bir kurumsa verilecek rakam 7 bin 85 YTL'dir. Bu cezayı verebiliyoruz. Cezalar 13'te bire indirildi. Böyle bir suç dünyanın gelişmiş ülkesinde işlenmiş olsaydı, bununla alakalı milyon dolarlık cezalar söz konusu olurdu" dedi.
Bakan Pepe konuşmasında, Tuzla'daki varillerin sahiplerinin teşhir edileceğini açıklarken, sanayicileri de sert bir dille uyardı. Pepe şöyle konuştu:
"Bununla ilgili firmayı teşhir edeceğiz. Hiç kimseyi saklamayacağız. Bu kimse adı sanı unvanı ne olursa olsun. Bu firma Türkiye'ye teşhir edilecek. Kimseyi korumak kollamak gibi bir niyetimiz yok. Olması da söz konusu olamaz. Ama çevre kanunun zafiyetlerini ifade ederken burada muhalefet partisinden konuşan arkadaşıma da sesleniyorum. Diyorum ki çevre kanunu geldiği zaman, daha ağır müeyyidelerin uygulanması için getirin önergelerinizi destekleyeceğim. Milletvekillerimizin muhalefet partilerimizin önergeleri varsa, gerekirse iktidarın önergelerini çekeriz ve yerine sizinkileri koyarız. Arkasında da dururuz. Ülkedeki yargının gerekli olan işlemi yapacağına bütün kalbimle inanıyorum. Yargının bizden beklediği her türlü teknik dokümanı kendilerine vermek bizim görevimizdir. Dünyada atıklarla alakalı organize suç örgütlerini olduğunu biliyoruz. Buradan çok ciddi gelirlerin elde edildiğini biliyoruz. Türkiye'deki aymazlık içinde olan vurdumduymazlık içinde olan işadamlarımız sanayicilerimiz varsa, şunu çok iyi bilmelerini istiyorum, Türkiye'deki sivil toplum kurulularının bütün siyasilerin ve ortak tutumuyla bu meselenin takipçisi olacağımızı ve çözümü gerçekleştireceğimizi arz ediyorum."

[muzo]

KARS'TA 1 HAFTA İÇERİSİNDE 9 ÖĞRENCİ KAYBOLDU

Kars Kafkas Üniversitesi'nde okuyan 5 öğrencinin ardından, bu defa da Selim Lisesi'nde okuyan 4 öğrenci kayıplara karıştı.
13 Nisan 2006 Perşembe 15:50


BEDİR ALTUNOK
KARS - Kars Kafkas Üniversitesi'nde okuyan 5 öğrencinin ardından, bu defa da Selim Lisesi'nde okuyan 4 öğrenci kayıplara karıştı. Polise başvuran öğrenci velileri, çocuklarının hayatından endişe duyduklarını belirtirken, öğrencilerin terör örgütüne katılmış olabilecekleri üzerinde duruluyor.
Edinilen bilgilere göre, Selim İlçesi Lisesi'nde okuyan 4 öğrenci velisi, polise başvuruda bulunarak, çocuklarının 2 gündür kayıp olduğunu bildirdi. Polis, konuyla ilgili araştırma yaparken, bir öğrenci kayıp olan öğrencilerden birisinin kendisini aradığını ve Hatay'da olduğunu söylediğini kaydetti. Polis, Selim Lisesi'ndeki kayıp öğrencilerin, Kars Kafkas Üniversitesi'nde kayıp olan 4 öğrenci gibi terör örgütüne katılma ihtimali üzerinde duruyor.
Kars Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:
"07.04.2006 günleri muayyen saatlerde müracaatta bulunan şahıslar Y.A. kızı S.A.'nın, T.Y. kızı Y.Y.'nin, M.Y. kızları B.Y. ve G.Y'nin ve 10.04.2006 günü müracaat eden F.A. oğlu O.A.'dan üç gündür haber alamadıklarını ve çevrede yapmış oldukları araştırmada, Van ilinden terör örgütüne katılmak için ilimizden ayrıldıklarını öğrendiklerini beyan etmişlerdir. Şahısların yakalanması için ilgili Emniyet Müdürlüğü'ne gerekli yazışmalar yapılmıştır. Ayrıca, 10.04.2006 günü muayyen saatlerde müracaatta bulunan S.K. oğlu Y.K.'nın, K.K. oğlu Y.K'nın, İ.A. oğlu M.A.'nın ve İ.K. oğlu R.K.'nın kayıp olduklarını beyanla, çocuklarının bulunması için müracaatta bulunmuşlardır. Selim Lisesi'nde öğrenci olan şahısların arama çalışmaları devam etmekte olup konuyla ilgili olarak ifadesine başvurulan Y.K.'nın arkadaşı M.K, Arkadaşının 09.04.2006 günü saat 14.00 sıralarında telefonla arayarak Hatay ilinde olduğunu söyleyip telefonu kapattığını beyan etmiştir. Olayla ilgili tahkikata başlanılmış olup, şahısların yakalanma çalışmaları devam etmektedir."

[muzo]

BİRLİKTE YAŞADIĞI KADIN, UYURKEN ÜZERİNE KIZGIN YAĞ DÖKTÜ

Adana'da bir kadın, birlikte yaşadığı kişinin üzerine uyurken kızgın yağ dökerek hastanelik etti.
13 Nisan 2006 Perşembe 16:00


MEHMET KAYMAK
ADANA - Adana'da bir kadın, birlikte yaşadığı kişinin üzerine uyurken kızgın yağ dökerek hastanelik etti.
Edinilen bilgiye göre, 6 ay önce işinden ve nişanlısından ayrılan A.T. (Ahmet Tamer) (28), eşinden ayrı yaşayan 2 çocuk annesi H.D. (Hatice Duran) (29) ile 1.5 yıl önce tanıştı. H.D, Yeşilevler Mahallesi 18. Sokak, 14 numaradaki evinde birlikte A.T. ile yaşamaya başladı. Dün akşam H.D ile A.T. henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştıktan sonra birlikte yattı. Sabah uyanan H.D., yatak odasında yatan A.T.'ye kahvaltı hazırlayacağını söyleyerek mutfağa gitti. Mutfakta tavaya koyduğu yağı kızdıran H.D., yatak odasına giderek tavadaki kızgın yağı uyumakta olan A.T.'nin üzerine döktü.
Çığlıklar atarak uyanan ve vücudunun büyük bölümü yanan A.T., komşularının yardımıyla Çukurova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede acılar içerisinde kıvranan A.T., birlikte yaşadığı H.D.'nin üzerine kızgın yağ döktüğünü söyleyerek, "Beni sevseydi bunu yapar mıydı?" diyerek tepki gösterdi. Soğuk bir odaya götürülmesi için hastane görevlilerine yalvaran A.T., kaldırıldığı Yanık Ünitesi'nde tedavi altına alındı.
Bu arada, olaydan sonra gözaltına alınan H.D., Denizli Polis Merkezi'nde polis kıyafeti giydirildikten sonra sağlık kontrolüne götürüldü. H.D.'nin, verdiği ifadesinde, kendisini geneleve satmak istediği gerekçesiyle A.T.'nin üzerine kızgın yağ döktüğünü söylediği öğrenildi.
Öte yandan, A.T.'nin hakkındaki suçlamaları kabul etmediği, bugün de ayrılacaklarını söylediği bildirildi.

[muzo]

POMPACI, SAHTE PARA VEREN BELEDİYE BAŞKANINI YAKALATTI

Akaryakıt istasyonu pompacısı Öner Şahin, sahte parayla benzin alan belediye başkanını yakalattı.
13 Nisan 2006 Perşembe 16:35


ALİ YILDIZ
DÜZCE - Akaryakıt istasyonu pompacısı Öner Şahin, sahte parayla benzin alan belediye başkanını yakalattı.
Sahte parayla gözaltına alınan Erzurum'un Köprüköy İlçesi Belediye Başkanı Cahit Karasu ile sekreteri ve makam aracının şoförünü yakalatan Öner Şahin, dikkati sayesinde belediye başkanını polise yakalattıklarını söyledi. Pompacı Öner Şahin, "Bu kişiler araçla istasyonumuza geldiler. Otomobile 40 YTL'lik yakıt doldurmamı istediler. Dolum tamamlanınca, bana 100 YTL verdiler, üstü olarak 60 YTL geri verdim. 100 YTL'yi elime alınca sahte olduğunu fark ettim. Çünkü renkleri daha bir soluktu. Bu sırada otomobil istasyondan çıkmıştı. Diğer görevli arkadaşla birlikte araçla takibe başladık" dedi.
Sözkonusu otomobili Ankara-İstanbul karayolunun Abant kavşağında yakaladıklarını belirten Şahin, "Hemen 155'e ihbarda bulunduk. Daha sonra takibimizi Bolu şehir merkezinde de sürdürdük. Kısa süre sonra polis ekipleri aracı durdurdu ve içindekileri yakaladı. Yapılan aramada da şahısların üzerinden sahte para çıktı" diye konuştu.