Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/3 123 SonSon
25 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 19/04 Türkiye'de Neler oluyor

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 19/04 Türkiye'de Neler oluyor

    KLAUS: 'TÜRKİYE'NİN AB'YE KABÜLÜ POZİTİF VE GEREKLİ ADIM'

    Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğunu kaydetti.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 00:01


    ANKARA - Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğunu kaydetti.
    Klaus, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Çankaya Köşkü'nde onuruna verdiği akşam yemeğinde yaptığı konuşmada ziyaretinin, Türkiye'nin AB'ye girmek için görüşmelere başlamasıyla iki ülke arasındaki geleneksel dostluk ilişkilerine yeni perspektifler açtığı bir döneme rastladığını söyledi.
    'Türkiye'nin AB'ye kabulünün hem AB hem de Türkiye için pozitif ve gerekli bir adım olduğuna inanıyoruz' diyen Klaus, bu nedenle bundan sonraki sürecin başarılı geçmesini dilediklerini belirtti.
    Bu konunun bazı Avrupa ülkelerinde karşı görüşlerin ileri sürüldüğü tartışmalarda yer aldığını ifade eden Klaus, şunları kaydetti:
    'Karşı olanlar birçok konuda özellikle ülkenizin coğrafi veya kültürel açıdan Avrupa'ya ait olup olmadığı gibi gerçekçi olmayan konularda endişelerini dile getiriyorlar. Bence bu kötü bir gerekçe. AB Avrupa değildir. AB politik bir projedir. Coğrafi ya da kültürel olarak tanımlanmamıştır. Ancak sadece tek tek ülkelerin benzer politik ve sosyoekonomik sistem temelinde, ortak çalışma istekleri temelindedir. Ülkeniz de sadece ve sadece buna göre değerlendirilmelidir.'
    Türk dış politikasının bugün dünyanın sorunlu bölgelerindeki (Yakındoğu, Irak, Balkanlar) önemine değer verdiğini de belirten Klaus, 'Uluslararası terörizme karşı savaşta aldığınız kararlı tavrınızı takdir ediyorum' dedi.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KIZ, KIZI BÖYLE BIÇAKLADI!..

    Çanakkale'de, birlikte yaşayan 2 kızın arasında yaşanan kavgada kızlardan biri, sırtına saplanan bıçakla yaralandı.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 00:03



    AYHAN ÖNCÜ
    ÇANAKKALE - Çanakkale'de, birlikte yaşayan 2 kızın arasında yaşanan kavgada kızlardan biri, sırtına saplanan bıçakla yaralandı. Genç kız, sırtına saplanan 20 santimetrelik bıçakla getirildiği Çanakkale Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındı.


    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.



    Edinilen bilgiye göre, Barbaros Mahallesi'ndeki Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı kız öğrenci yurdunda, özel bir güvenlik şirketinin görevlisi olarak çalışan ve bir süre önce işten çıkarılan Emine K. (24) isimli genç kız, aynı evde yaşadığı iş arkadaşı B.D. (21) ile işten çıkarılmasının nedeni konusunda tartışmaya başladı.


    İddiaya göre, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine B.D., eline geçirdiği bıçağı arkadaşı Emine K.'nın sırtına sapladı. Olduğu yerde yığılan genç kız, olayı haber alan vatandaşların durumu polise bildirmelerinin ardından ambulansla Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı genç kıza anında müdahale eden doktorlar, genç kızın sırtına saplanan bıçağı ameliyatla çıkarmayı başardı.
    Olayla ilgili tahkikat, çok yönlü olarak sürdürülüyor.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    PALTOLU ÖĞRENCİ HAMİLE ÇIKTI!..

    14 yaşındaki F.Ö, öğretmenleri tarafından sağlık ocağına götürüldü.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 08:24



    Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde hasta olduğu gerekçesiyle sürekli sınıfta paltosuyla oturan ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki F.Ö, öğretmenleri tarafından sağlık ocağına götürüldü.

    Yapılan muayenede öğrencinin yaklaşık 7,5 aylık hamile olduğu belirlenince jandarmaya haber verildi. F.Ö’nün, sürekli evlerine gelen komşularının kendisine tecavüz ettiği iddiası üzerine evli M.D. gözaltına alındı. Mahkemece tutuklanan M.D.’nin daha önce de benzer bir olaydan cezaevinde yattığı öğrenildi.


    /HÜRRİYET

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YETİM KIZLARA FUHUŞ BASKINI

    Polis, bu kez devletin himayesindeki yetim kızları pazarlayan çeteyi çökertti.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 00:05


    Polis, bu kez devletin himayesindeki yetim kızları pazarlayan çeteyi çökertti

    FUHUŞ yuvası İstanbul Pendik'te basıldı. Ünlü mankenlerin adının karıştığı fuhuş olayını telefon takibiyle ortaya çıkaran polis, bu kez ihbar üzerine harekete geçti. Müşteri kılığına giren bir polis, Gülperi C. adlı patroniçeye ulaştı.

    POLİS İKİ KIZ SEÇTİ
    EVİNE gidip, 100 YTL karşılığında iki kız istedi. Patroniçe, 17 yaşındaki L.K ile 16 yaşındaki T.M'yi gönderdi. Müşteri polis, kızlar odasına gelince, sessiz olmalarını isteyip telsizle hazır bekleyen ekibi uyardı. Ev basıldı.

    ABLASINI DA SATMIŞ
    EVDE, Gülperi C. ile yardımcısı Serhat Ö. ve 4 kadın yakalandı. Polise gönderilen, 2 kızın Taksim'deki Çocuk Esirgeme Yurdu'ndan kaçtıkları ortaya çıktı. Evdeki sermayelerden birinin patroniçenin ablası olduğu belirlendi.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    3 GENCİ KATLETTİ UTANMADAN SIRITTI!..

    Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 00:06


    Türkiye'yi dehşete düşüren yarış kazasında aracı kullanan pilot hafif yaralı olarak gittiği hastanede kameralara böyle poz verdi.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    YARIŞ MERAKI SONLARI OLDU...
    Antalya'daki otodrag yarışlarında akıllara durgunluk verecek bir kaza yaşandı. Levent Kesen'in kullandığı araç, starttan hemen sonra yoldan çıkarak seyircilerin arasına daldı. Kazada İbrahim Özer, İbrahim Uzun ve Orhan Bozkurt adlı 3 genç hayatını kaybetti. Olay, ihmaller yüzünden meydana gelmiş olsa da 'kaza'ydı.

    YÜZÜNDE GÜLLER AÇIYORDU!
    Ancak sürücü Levent Kesen'in yandaki görüntüsü, acılı aileleri bir kez daha yıktı. Kazayı sıyrıklarla atlatan Kesen, tedavi için götürüldüğü hastanede hiçbir şey olmamış gibi, objektiflere pis pis sırıtıyordu. Onun bu halini görenlerin aklına, Mehmet Akif'in meşhur dizesi geldi: Ey Nadan! Ağlamazsan, bari gülmekten utan!

    İnsanları havada uçuran adamın keyfi pek yerinde!
    İşte kaza anı... Levent Kesen'in kullandığı otomobil, seyircilerin arasına dalıyor. Seyirciler çarpmanın etkisiyle havalarda uçuşuyor. Kesen ise hastanede bu pozu veriyor. Yarışları izlerken ölen 3 gencin (solda), aynı mahallede oturdukları öğrenildi.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İNTERNETTE KISA METRAJLI ŞÖHRET...

    Barış Bayraktar, bitirme tezi olarak çektiği "Pamuk Prenses 2" adlı film sayesinde şöhret oldu.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 06:07



    Sinema Bölümü öğrencisi Barış Bayraktar'ın çektiği 24 dakikalık "Pamuk Prenses 2" adlı filmi, internetten iki milyon kişi indirdi.


    Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü'nden mezun olan 25 yaşındaki Barış Bayraktar, bitirme tezi olarak çektiği kısa metrajlı "Pamuk Prenses 2" adlı film sayesinde şöhret oldu. Bayraktar'ın, hocalarından "100" almasına neden olan filmi internetten iki milyon kişi indirdi. Genç yönetmen böylece, "Hayalet Sevgilim" adlı şarkısı bir milyon kişi tarafından indirilen Koç Üniversitesi öğrencisi İrem Yağcı gibi internette şöhret oldu. 24 dakikalık filmde Erkan Can, Serhat Özcan, Levent Tülek, Hakan Gerçek gibi ünlü oyuncular ücretsiz oynadı. Bayraktar böylece "pingiz.com/pp2" adresinde İngilizce, Almanca ve Fransızca altyazıyla yayımlanan filmini, sadece 300 YTL'ye mal etti.


    YAPIMCILAR PEŞİNDE


    Birçok yapım şirketi, Bayraktar'ı bünyesine katmak için çalışıyor. Fakat genç yönetmen, hedefinin Hollywood olduğunu söylüyor. Bayraktar, "Bitirme tezimi arkadaşlarım izlesin diye ufak bir fragman halinde internette bir siteye koydum. Fakat baktım ki forumlarda konuşulur bir film haline gelmiş, ben de tamamını yayınlamaya başladım" dedi.


    /SABAH

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    TERÖRİSTİN AVUKAT PARASI POLİSTEN!..

    Terörle mücadele birimi kendi arasında 134 YTL toplayarak, bombacı teröristlere avukat tuttu.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 06:15


    Adalet Bakanlığı ile Barolar Birliği arasında başgösteren ödenek krizi terör sorgusunu etkiledi. İstanbul Barosu "Para yoksa, bizden avukat yok!" dedi. Bunun üzerine terörle mücadele birimi kendi arasında 134 YTL toplayarak, bombacı teröristlere avukat tuttu.




    Emniyet’ten üst düzey bir yetkili, şunları söyledi: "Aksi halde sorguya ve savunmaya örgüt avukatları geliyor. Bu avukatlar ne yazık ki parti komiseri gibi. Zanlının samimi pişmanlığını, itirafını önlüyor. Manevi baskı uygulayarak konuşmasını engelliyor. Buna çözüm bulmaya çalışıyoruz."

    ÖDENEK BİTTİ

    1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) ile, ağır cezalık zanlıların polise verdikleri ifade sırasında avukat bulundurulması zorunlu hale getirildi. Yasanın uygulanmasıyla birlikte, müdafiye sahip olmayan zanlılara avukatlar, barolarca sağlanmaya başlandı. Yasa uyarınca bu avukatların ücretleri, Adalet Bakanlığı tarafından ödeniyordu. Ancak bakanlığın bu iş için ayırdığı ödenek bitince, barolar da avukat gönderme uygulamasına son verdi.

    AVUKAT POLİSTEN

    Bunun en son ve en çarpıcı örneği, geçen hafta İstanbul’da yaşandı. Hakim ve savcıları taşıyan belediye otobüsüne bomba koydukları gerekçesiyle yakalanan PKK terör örgütü militanlarına, İstanbul Barosu müdafi göndermeyince, polisler kendi aralarında para toplayarak avukat tuttu.

    İstanbul’daki operasyonda, belediye otobüsünde patlamadan bulunan bomba düzeneğindeki sim kartı inceleyen polis, önce kadın zanlı Ş.Ş.’ye ulaştı. Daha sonra yapılan operasyonda Ş.Ş. ile birlikte toplam 5 kişi yakalandı. Gözaltına alınan zanlılar, polisin topladığı delilleri görünceye kadar susma haklarını kullanarak ifade vermekten kaçındı. Zira polis bomba düzeneğinde, zanlılardan E.Ö.’nün parmak izini bulmuş ve cep telefonunun bataryasını sıkıştırmak için kullanılan karton parçasının geri kalan kısmı da, Ş.Ş.’nin evindeki aramada ele geçmişti. Bu deliller üzerine ifade vermeyi kabul eden zanlılar, bombayı kendilerinin koyduklarını itiraf ettiler.

    AVUKATSIZ İFADE GEÇERSİZ

    Ancak bu itirafların mahkemede delil olarak kabul görmesi için, yasa gereği ifadelerin avukat nezaretinde alınması gerekiyordu. Zanlılar daha önce de örgüt militanlarının savunmasını üstlenen bir avukatı kabul etmeyince polis, İstanbul Barosu’ndan avukat talebinde bulundu.

    BARO: ÖNCE PARA

    Baro’nun emniyetin avukat talebine yanıtı ise olumsuz oldu. CMK müdafiliği yapan meslektaşlarının Adalet Bakanlığı’ndan ücretlerini alamadığını söyleyen Baro yetkilileri, "Para yoksa savunma da yok!" diyerek avukat göndermedi.

    134 YTL TOPLADILAR

    Soruşturma dosyasını mahkemeye eksiksiz göndermekte kararlı olan polis, sonuçta çarpıcı bir çözüm buldu. Kendi aralarında 134 YTL toplayan İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğü"nde görevli polisler, bu parayla bomba zanlılarına özel avukat tuttu. Tutulan avukatın yanında zanlı ifadelerini kayda geçiren polis, böylece itirafları yasal duruma getirdi. Bu itiraflar doğrultusunda mahkemeye sevkedilen 5 zanlı tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    YASA NE DİYOR?

    Ceza Muhakemeleri Kanunu, "İfade alma ve sorguda yasak usuller" başlıklı 148. maddenin 4. bendinde, avukat olmadan alınan ifadenin mahkemede geçersiz sayılacağı hükmünü içeriyor. Maddede "Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz." deniliyor.


    /Uğur DÜNDAR, Ertuğrul ERBAŞ - HÜRRİYET

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KIZ ÖĞRENCİYE CİNSEL TACİZDEN TUTUKLANDI!..

    Öğretmenin yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları kabul etmediği kaydedildi.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 06:38



    Adana Remzi Oğuz Arık İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan öğretmen C.Ö. (41), 2'nci sınıf öğrencisi 4 kıza cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. Olayın öğrencilerin ailelerine durumu anlatması ve ailelerin okul müdürüne başvurmasıyla ortaya çıktığı belirtildi. Okul müdürünün başvurusuyla da çocuk polisi öğrencilerin ifadelerine başvurdu. Çocukların dördünün de öğretmenin geçtiğimiz yıldan beri kendilerine cinsel tacizde bulunduğu yönünde ifadeler verdiği öğrenildi. Bunun üzerine öğretmen gözaltına alındı. Öğretmenin 14 yıllık evli olduğunu, çocuğu olmadığı için çocukları sevdiğini ve yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları kabul etmediği kaydedildi. Adliyeye sevk edilen öğretmen 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.


    /Nazan ERDEM - SABAH

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    MİNİBÜS BALKONDA ASILI KALDI!..

    Üzerinde kontak anahtarı bulunmayan minibüsü boşa alarak hareket ettiren hırsızlar yokuş aşağı doğru gitti.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 06:44


    ARİF ÇAYAN
    İZMİR (İHA) - İzmir'de bir minibüsü çalan zanlılar kaza yapınca aracı bırakıp kaçtı.
    Edinilen bilgiye göre gece saat 03.00 sıralarında, Eşrefpaşa 575 sokak üzerinde park halindeki 35 S 68020 plakalı servis minibüsünün kapısını zorlayarak içine giren hırsızlar, daha sonra aracı çalıştırmak istediler. Üzerinde kontak anahtarı bulunmayan minibüsü boşa alarak hareket ettiren hırsızlar yokuş aşağı doğru gitti. Ancak minibüsün direksiyonun kilitli olduğu akıllarına gelmeyen hırsızlar, manevra yapamadılar. Bunun üzerine eğimli yolda yokuş aşağı giden servis minibüsü 6 numaradaki Orkide Apartmanı'nın 2. kat balkonuna çarparak durdu.
    Balkona asılı olarak ve boşlukta kalan servis minibüsünün içinden çıkan kimliği belirsiz kişi ya da kişiler kaçtı. Çarpma sonucu uykularından uyanan ve deprem olduğunu sanan apartman sakinleri ise büyük bir korkuyla sokağa döküldü. Uzun süre balkonda asılı kalan minibüs olay yerine gelen kurtarma ekipleri tarafından vinç takılarak kurtarıldı. Kazada balkonu hasar gören boyacı Feridun Kargılı, "Geceleyin uyuyorduk. Bir anda büyük bir gürültüyle uyandık. Deprem olduğunu zannederek balkona çıktım. Minibüsün balkonumuza çarptığını görünce gözlerime inanamadım" diye konuştu. Servis minibüsünün şoförlüğünü yapan 67 yaşındaki Bağkur emeklisi Doğan Tengizdeniz ise BMC firmasına işçi servisi yaptığını belirterek, "Akşam minibüsü evimin önüne park ettim. Geceleyin gelip minibüsü çalmak istemişler. Aracın ruhsatı ve kontak anahtarı bendeydi. Direksiyon kilitli olduğu için de hareket ettiremeyip apartmana çarpmışlar. Beni komşularım uyandırarak haber verdi. Bu hırsızların artık iyice gözleri döndü. Bu ne cesaret" diye konuştu.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    TERÖRLE MÜCADELEYE GÜÇLÜ YAPTIRIMLAR GELDİ

    Terörle Mücadele Yasası Taslağı'nda terör örgütüne gelir sağlayıp destek olacak her fiil terör suçu sayıldı. AB'ye uyum yasalarıyla gelen bazı hakların, terör suçlarında uygulanmamasına karar verildi.
    19 Nisan 2006 Çarşamba 09:24



    Güvenlik güçlerinin talepleri dikkate alınarak hazırlanan Terörle Mücadele Yasası (TMY) taslağında yeni yasalarla getirilen bazı haklar terör suçları açısından daraltılırken, önleyici yetkiler artırıldı. Taslak yasalaşırsa tutuklu ve hükümlü cezaevinden alınıp sorgulanabilecek; zanlının gözaltında tutulacağı, ancak ifadesinin alınmayacağı ilk 24 saatte avukatıyla görüştürülmeyebilecek. Dün TBMM'ye gönderilen taslakta yer alan düzenlemeler şöyle:

    'TCK'daki cezalar yarı oranda artacak'
    Doğrudan terör suçları dışındaki çok sayıda suç, terör örgütlerine yardım amacıyla yapılıyorsa "terör suçu" sayılacak. Böylece TCK'daki şu suçlar da "işlenme amacı" nedeniyle terör suçu sayılabilecek:
    Cinayet, yaralama, göçmen-insan kaçakçılığı, intihara azmettirme, çocukların cinsel istismarı (çocuk *****su vb.), alıkoyma, eğitim öğretimin, sendikal-mesleki faaliyetlerin, düşünce hürriyetinin engellenmesi, hırsızlık, radyasyon-atom enerjisi kullanma, tehlikeli maddeler bulundurma (bomba imali vb. için), çevrenin kasten kirletilmesi (zehirli varillerin gömülmesi vb.), uyuşturucu üretip satma, sahtecilik suçları, korku ve panik yaratma amaçlı tehdit (esnafa kepenk kapattırma vb.), suç işlemeye tahrik (çocukları, gençleri eyleme yönlendirme vb.), suçu ve suçluyu övme (Sayın Öcalan ifadesi vb.), fuhuş (bu yolla gelir sağlanması), ihaleye fesat karıştırma (devlet ihaleleri), bilişim ve bankacılık suçları, devletin egemenlik alametlerini aşağılama (bayrağın yakılması vb.), halkı askerlikten soğutma, orman yakma, kaçakçılık, tarihi eser kaçırma, olağanüstü hal ilanına neden olan eylemler.
    Bu suçlara TCK'da öngörülen cezalar yarı oranında artırılarak uygulanacak.

    Bildiri yayınına hapis cezası
    Terörle mücadele edenlerin, ihbarcı ve muhbirlerin kimliklerini açıklayanlar, örgüt bildirilerini yayımlayanlara artık para cezası değil, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Örgüt propagandasını; amblem ve işaretini taşıyarak, üniformaya benzer giysiler giyerek, eylemlerde yüzlerini kapatarak, afiş, pankart taşıyarak, slogan atarak yapanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alacak. Suç, basın yoluyla işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.

    Silahsız örgüt üyeliğine 22.5 yıl
    "Silah kullanmadan anayasal düzeni yıkma amacı taşıyan" örgütleri "kuranlara" verilecek cezanın üst sınırı 10 yıldan 22.5 yıla çıkarıldı. Nur cemaatinin önde gelen ismi Fethullah Gülen daha önce bu maddeden yargılanmıştı.

    Cezaevindeyken sorgulama geliyor
    Tutanağa, ifadeyi alan kolluk gücünün adı değil, sicil numarası yazılacak.
    Soruşturma tehlikeye düşecekse, avukata dosya inceletilmeyecek. Örgüte haber gönderdiğine yönelik bulgu varsa avukatın belgelerine el konabilecek. Tutuklu ve hükümlüler cezaevinden alınıp sorgulanabilecek.

    'Şiddet' koşulu aranmayacak
    Propaganda cezası verilmesi için AB'ye uyum kapsamında getirilen "şiddete teşvik" koşulu aranmayacak.
    Propaganda suçu siyasi parti, dernek binalarında, yurtlarda işlenirse, ceza iki kat artacak.
    Örgütlere bilerek ve isteyerek maddi yardımda bulunanlar, örgüt bunu kullanmasa da 5 yıla kadar ceza alacak. Suçu kamu görevlisi işlemişse ceza 7,5 yıla çıkacak.
    Propaganda suçlarını işleyenler ancak bir kez etkin pişmanlıktan yararlanabilecek.

    Propagandaya da dinleme geliyor
    Telefonların dinlenmesi, ajan kullanma, teknik takip gibi uygulamalar sadece silahlı terör örgütleri için değil, propaganda dahil "terör suçu" sayılan tüm suçlar yönünden kullanılabilecek. Terör suçlarına bakan yargıçlar ve savcıların korunma talepleri ivedilikle karşılanacak.

    Haklarda 'terör' daralması olacak
    Yeni yasaların tanıdığı bazı haklar, terör suçlarında uygulanmayacak. Soruşturma tehlikeye düşecekse gözaltındaki zanlı hâkim kararıyla 24 saat avukatıyla görüştürülmeyecek. Zanlının bu sürede ifadesi de alınamayacak.
    Gözaltına alındığı sadece bir yakınına haber verilecek olan zanlının sorgusuna da sadece bir avukatı katılabilecek.

    Şemdinli sanıklarına tahliye yolu açıldı
    Taslakla, terörle mücadele sırasında suç işleyen ve tutuklanan güvenlik güçlerinin TCK'daki "adli kontrol" sisteminden faydalanabileceği belirtildi.
    TCK'da bir tutuklunun tahliye edilerek adli kontrolden yararlanabilmesi için; cezası 3 yıla kadar hapis cezası olan bir suçtan yargılanması gerektiği belirtiliyor. Güvenlik güçleri için bu sınırlamayı kaldıran taslaktaki düzenlemeye göre ise, örneğin ömür boyu hapisle yargılanan Şemdinli sanıkları astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz, ceza sürelerine bakılmaksızın tahliye edilerek uygulamadan faydalandırılabilecekler.

    Teslim olmayan vurulacak

    Yeni düzenleme yasalaşırsa, terör örgütlerine karşı icra edilecek operasyonlarda "teslim ol" emrine uymayarak silah kullanmaya teşebbüs edilmesi halinde kolluk görevlileri tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda duraksamadan hedefe karşı silah kullanmaya yetkili olacak. Anayasa Mahkemesi, bu konudaki bir düzenlemeyi 1999'da iptal etmişti. Yeni düzenlemede, iptal edilenden farklı olarak "tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıda" ifadesi yer alıyor.
    Eski düzenlemede güvenlik güçlerinin ateşli silah kullanabileceği belirtiliyordu. Yenisinde sadece silah kullanabileceği ifade edildi. Anayasa Mahkemesi, iptal kararının gerekçesinde, "ateşli silah kullanmanın operasyonlarda başvurulacak son çare olduğunu" belirtmişti.
    Mahkeme, "teslim ol" çağrısına uymayanların kullandıkları silahın ateşli silah olup olmadığına bakılmaksızın sadece teşebbüs halinde bile ateşle karşılık verilmesini "olağanüstü bir yetki" olarak yorumlamıştı.

    Özgür Gündem maddesi

    Taslakta, terör örgütü faaliyeti çerçevesinde yayın yapan, işlenmiş suçu ve suçluyu öven, örgüt propagandası içeriğine sahip yayınların, hâkim kararı ile ya da acil durumlarda savcı talimatıyla 15 günden 1 aya kadar durdurulabileceği yer aldı. Ancak Başbakanlık'ın bu düzenlemeyi üzerinde oynama yaparak, daha dar kapsamlı hale getirebileceği belirtildi.
    Örneğin terörist Abdullah Öcalan'ı öven bir haber nedeniyle gazetenin kapatılabilmesini sağlayacak düzenlemenin, terör örgütünün lideri için "Kürt halk önderi" türünde ifadeler kullanan "Ülkede Özgür Gündem" çizgisinde yayın yapan organları hedef aldığı yorumları yapıldı.



    (miliyet)

Sayfa 1/3 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •