Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/4 1234 SonSon
34 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 21/04 Türkiye'de Neler oluyor

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 21/04 Türkiye'de Neler oluyor

    NÜFUS İŞLERİNDE YENİ DÖNEM...

    Her çocuk, doğumdan itibaren yurtiçinde 30 gün içinde nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise 60 gün içinde dış temsilciliğe bildirilecek.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:03



    ALİ ULURASBA
    ANKARA- TBMM Genel Kurulu'nda bugün yasalaştırılması beklenen ancak karar yeter sayısı bulunamadığı için son oylaması gelecek haftaya kalan yasa tasarısıyla vatandaşların kişisel, medeni durumu ve uyruğunda meydana gelebilecek değişikliklerin belirlenip saptanmasını, ulusal adres ve veri tabanının oluşturulmasını ve nüfus kayıtlarıyla adres bilgileri ilişkilendirilecek.



    Temel Yasa olarak görüşülerek bütün maddeleri kabul edilen tasarıyla, vatandaşların doğumundan ölümüne kadar kişisel, medeni durumu ve uyruğunda meydana gelebilecek değişikliklerin belirlenip saptanmasını, kütüklere yazılmasını, elektronik ortamda ulusal adres ve veri tabanının oluşturulmasını, nüfus kayıtlarıyla adres bilgilerinin ilişkilendirilmesini öngörüyor.


    Tasarıya göre, Türkiye'de aile kütüğü bulunmayan ve yabancı ülkelerde oturan vatandaşlar, İçişleri Bakanlığı'nın göstereceği bir nüfus müdürlüğünde açılacak aile kütüğüne kaydedilecek. Nüfus kayıtları ve ilgili belgeler gizli olacak. Türk vatandaşları, nüfus kütüğüne kaydolmak ve nüfus cüzdanı almakla zorunlu olacak.


    Her çocuk, doğumdan itibaren yurtiçinde 30 gün içinde nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise 60 gün içinde dış temsilciliğe bildirilecek. Tasarıya göre, nüfus müdürlükleri, süresi içinde bildirilmeyen çocuk veya nüfusa işlenmeyen erginlerin varlığını haber almaları halinde, erginlerin kendilerini, çocukların ise veli, vasi veya kayyımlarını, bunların bulunmaması halinde ise büyükanne, büyükbaba, kardeşlerini veya muhtarları, beyan için davet edecek.


    Nüfus müdürlüklerinin uyarısına rağmen süresinde bildirimde bulunmayanların, emniyet güçlerince zorla getirtilmesi için gereken işlemler yapılacak. Tasarı, babanın evlilik dışı çocuğunu tanıması, babanın yazılı başvurusu üzerine, mahkemece ya da noterce tanımanın yapıldığı tarihten itibaren 10 gün içinde nüfus müdürlüğüne bildirilmesini öngörüyor.


    Bu tanıma, vasiyetnamedeki beyanla olursa, bu durum, vasiyetnameyi açan hakim tarafından bildirilecek. Evlat edinme kararı, bu kararı veren mahkemenin yazı işleri müdürünce nüfus müdürlüğüne bildirilerek, aile kütüğüne tescil edilecek.


    İlgili kişi ya da kurumlar, ölümleri, yurt içinde ölüm tarihinden itibaren, yurt dışında ise 10 gün içinde bildirmekle yükümlü olacak. Öldüğü halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanakları, ölüm olayını gösteren belgeyle başvurulması halinde nüfus müdürlüklerince düzenlenecek. Aile kütüklerinde din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak kaydolunacak, değiştirilecek, boş bırakılacak veya silinecek.



    Tasarıyla, nüfus cüzdanının kapsamı, şekli, ebadı ile yürürlük, değiştirme ve geçerlilik tarihlerini belirlemeye, taklit, tahrif ve sahtecilikten korumak maksadıyla nüfus cüzdanı üzerine konulacak güvenlik unsurlarını, basım ve vatandaşa teslimat aşamasında uygulanacak sistem ve teknolojiyi cüzdanın kaybı ve değiştirilmesi halinde yapılacak işlemleri tespit etmeye, İçişleri Bakanlığı yetkili olacak. Nüfus cüzdanlarına, kanunla öngörülenlerin dışında kayıt ve işaret konulamayacak. Nüfus cüzdanları, hiçbir kişi ve kurum tarafından alıkonulamayacak.

    "BİR KİŞİNİN NÜFUS KAYDI HAKKINDA ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN BİLGİ VEYA ÖZET ALMASI ENGELLENİYOR"
    Tasarıya göre ayrıca, aslına uygunluğunun nüfus müdürlüğünce onanmasıyla elde edilen nüfus kayıt örneklerinin, aksi ispat edilene kadar geçerli olacağını öngören yasaya göre, düzenlendikleri tarihten itibaren 180 gün içinde kullanılmayan nüfus kayıt örnekleri, geçerliliğini kaybedecek.


    Bu kurum ve kişilerin dışındakiler, yazılı olarak başvurmak ve isteme nedenini açıkça belirterek, İçişleri Bakanlığı veya mülki idare amirinin emriyle nüfus kayıt örneği alabilecekler. Yine aynı tasarıyla, özel hayatın gizliliği prensibi doğrultusunda, bir kişinin nüfus kaydı hakkında üçüncü kişilerin bilgi veya özet almaları de engellendi.


    Üçüncü şahıslar, medeni hal bilgisi dışında bir kişinin nüfus kaydına ilişkin örnek veya bilgi alamayacaklar. Tasarıyla, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kimlik ve adres paylaşım sistemleri kurulacak.


    Bu sistemlerin, veri tabanındaki bilgilerin tamamı veya bir kısmı, bakanlık tarafından belirtilen esas ve usuller çerçevesinde kurumlar ile diğer kişilerin hizmetine açılabilecek.


    Bu bilgiler, toplu halde hiçbir kurum veya diğer kişilere verilemeyecek. Kimlik numarası, kişiye bir defa verilecek ve değiştirilemeyecek. Yasaya göre, Türkiye'de kaydı tutulan yabancılara da kimlik numarası verilecek.


    Kişiler adına düzenlenecek her türlü form, beyanname, kimlik kartı, ehliyet, pasaport gibi bütün tanıtıcı belgelerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası yer alacak. Yerleşim yeri adres değişiklikleri, 20 gün içinde nüfus müdürlüklerine bildirilecek.


    Konut sahipleri ile apartman ve site yöneticileri, sorumluluk alanlarında ikamete ilişkin değişiklikleri muhtara bildirecek. Muhtarlar ise nüfus müdürlüğünce kendilerine iletilen yerleşim yeri adres değişikliği bildirim listelerini inceleyerek, bildirilmemiş olanları, her ayın son haftası içinde bağlı ilçe müdürlüğüne bildirecek.



    Tasarı, sahteciliğin önlenmesi için yeterli inceleme yapmaksızın gerçeğe aykırı ikamet veya cüzdan talep belgesi veren muhtarlar ile gerçek dışı beyanda bulunan kişilere cezai hükümler getiriyor. Gerçeğe aykırı ikametgah veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarı ile herhangi bir işlem nedeniyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler, 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.



    Tasarıya göre, nüfus olaylarını bildirme yükümlülüğü olup da bu yükümlüğünü belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, nüfus ve aile cüzdanlarını kaybedenlere ve nüfus cüzdanlarını geçerlilik süresinin son bulmasından itibaren 2 ay içinde değiştirmeyen kişilere veya bu durumdaki çocukların veli veya vasilerine 50 YTL para cezası verilecek. Adres bildirimi yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 250 YTL, gerçeğe aykırı adres bildirenlere ise 500 YTL para cezası uygulanacak.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İŞTE TECAVÜZ ETTİĞİ 2 ÇOCUĞU DİRİ DİRİ YAKAN SAPIK

    Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nde 2 çocuğun yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili dava sonuçlandı. Katil zanlısına 2 kez müebbet hapis cezası verildi.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:04



    BURHAN KARADUMAN
    MALATYA - Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nde 2 çocuğun yakılarak öldürülmesi olayıyla ilgili dava sonuçlandı. Katil zanlısına 2 kez müebbet hapis cezası verildi.


    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.



    Malatya'nın Yazıhan İlçesi'nin Bozluk Köyü'nde 24 Eylül 2005 tarihinde, 9 yaşındaki Umut Ünsal ile 9 yaşındaki Hüseyin Aksüt isimli çocukları dövdüğü, tecavüz ettiği, daha sonra da yakarak öldürdüğü iddiasıyla suçlanan İbrahim Şengün'ün (23) yargılandığı dava sonuçlandı.


    "Kasten canavarca hisle eziyet çektirerek bir suçu gizlemek için 2 çocuğu öldürmek, 2 çocuğa fiili livatada bulunmak" iddiasıyla Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan İbrahim Şengün'e 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bu arada, katil zanlısı İbrahim Şengün'e Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde cezayi ehliyeti olduğu yönünde rapor verdiği öğrenildi.



    Öte yandan davanın iddianamesinde, olay yerinde elleri ve ayakları bağlanmış ve yakılmış şekilde bulunan Umut Ünsal ile Hüseyin Aksüt'ün otopsi raporlarında çocukların kunt kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve yanma sonucu öldüğü, fiili livataya uğramış olduklarının belirtildiği kaydedilmişti.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ALMAN KADININ KELİME-İ ŞAHADET GÖZYAŞI

    Alanya Müftüsü Muhammet Gevher, İslam Dini'nin şartlarını anlattıktan sonra Alman Gebauer'e içten bir şekilde bu şartları kabul edip etmediğini sordu ve birlikte Kelime-i Şahadet getirdiler.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:04



    RIZA YANIK
    ANTALYA - Alanya Müftülüğü'nde düzenlenen törenle Müslüman olan Alman kadın, mutluluktan ağladı.



    Alanya Müftülüğü'ne başvurarak Müslüman olmak istediğini söyleyen 54 yaşındaki Alman bayan Edith Gebauer, Kelime-i Şahadet getirdikten sonra gözyaşlarını tutamadı.


    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.


    Müslüman olduktan sonra adı "Edibe" olan Alman kadın, sürekli Alanya'ya gelip gittiğini, Alanya'da okunan ezanların büyük etkisi altında kaldığını söyledi. Edith (Edibe) Gebauer tercümanı vasıtasıyla kısa bir konuşma yaptı.


    Gebauer, "1998 yılında eşimle birlikte ilk defa Alanya'ya geldim. 2002 yılında eşim vefat ettikten sonra çok büyük bir üzüntü yaşadım ve manevi bir boşluğa düştüm. Bir Türk aileyle tanışmam benim için dönüm noktası oldu. Onların evine gidip gelmeye başladım ve orada aile yapılarının ne kadar düzgün olduğunu, ne kadar saygılı olduklarını, ibadetlerini ne kadar düzenli yaptıklarını gördüm ve çok etkilendim. Daha önce Katolik'tim. O dönemlerde ruhum çok bunalmıştı. Bu Müslüman aile ve Alanya'da okunan ezanlar benim İslamiyet'i seçmemde büyük rol oynadı" dedi.


    Alanya Müftüsü Muhammet Gevher, İslam Dini'nin şartlarını anlattıktan sonra Alman Gebauer'e içten bir şekilde bu şartları kabul edip etmediğini sordu ve birlikte Kelime-i Şahadet getirdiler.


    Müftü Gevher, "İslam Dini'ni seçmiş olmak ve Müslüman olmak demek ebedi mutluluğu seçmiş olmak demektir. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Allah geçmiş günahlarını affedecektir, dualarımız bu yönde. Hayırlı olur inşallah" diye konuştu. Müftü Gevher'in bu sözlerinin ardından kendini tutamayan ve gözyaşlarının yanaklarından süzülmesine mani olamayan Edith (Edibe) Gebauer, "Şimdi kendimi çok mutlu ve hafiflemiş hissediyorum. Müslüman olmakla iç huzuru buldum ve rahatladım" şeklinde konuştu.



    Daha sonra Müftü Gevher kendisine İbtida (Hidayeti Bulma) Belgesi verdi. Edibe önümüzdeki günlerde Alanya'ya yerleşmeyi düşünüyor.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KAPKAÇA UĞRAYAN ÖĞRENCİ KORKUDAN ÖLDÜ!..

    İzmir'de, kimliği belirsiz iki kişi tarafından tehdit edilerek cep telefonu gasp edilen Buca Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, sabah yatağında ölü bulundu.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:07



    İzmir'de, kimliği belirsiz iki kişi tarafından tehdit edilerek cep telefonu gasp edilen Buca Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, sabah yatağında ölü bulundu.


    Hastaneye kaldırılmasına rağmen hayata döndürülemeyen Muhammet'in gasp olayından sonra yaşadığı aşırı korku ve heyecandan kalp krizi geçirmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için otopsiye gönderildi.



    Olay, bugün saat 07.00 sıralarında 477 sokak 20 numarada meydana geldi. Tuğsavul İlköğretim Okulu öğrencisi olan 14 yaşındaki Muhammet Yusuf Yardımcı, dün okul çıkışı sınıf arkadaşı Berkay Yılmaz'la dolaşmak için Kemeraltı çarşısına gitti. Bir süre dolaşan iki arkadaş, daha sonra evlerine gitmek için yola çıktı. Varyant yakınlarında, 17.30 sıralarında Berkay ve Muhammet'in yolunu kesen kimliği belirsiz 2 kişi, bıçakla tehdit etti. İki zanlı Muhammet Yusuf Yardımcı'nın elindeki cep telefonunun alarak kaçtı.

    YAŞADIKLARINI BABASINA ANLATTI
    Olaydan sonra büyük korku yaşayan Muhammet, arkadaşından ayrılarak evine döndü. Akşam yemeğinden sonra yaşadıklarını anlattığı babasıyla bir süre sohbet eden Muhammet Yusuf Yardımcı daha sonra odasına gidip yattı. Sabah okula gidecek oğlunu uyandırmak üzere odasına giren anne Nurdan Yardımcı, hareketsiz yatarken buldu. Anne Nurdan Yardımcı'nın çağlıklarına koşan manifaturacılık yapan baba Veysi Yardımcı oğlunu Buca Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların müdahalesine rağmen hayata döndürülemeyen Muhammet'in gece uyuduğu sırada hayatını kaybettiği belirlendi.
    Hastanedeki ilk incelemede, gasp olayı sonrasında yaşadığı yoğun korku ve heyecandan kalp krizi geçirdiği ihtimali üzerinde durulurken Muhammet'in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedi Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Muhammet Yusuf Yardımcı'nın otopsinin ardından Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi.

    ACI HABER BABAYI YIKTI
    Hastane önünde umutla beklerken acı haberle yıkılan baba Veysi Yardımcı, yakınlarının desteğiyle ayakta durdu. Oğlunun birden hayatını kaybetmesine bir anlam veremediklerini söyleyen acılı baba, "Dün gelip yaşadıklarını anlattı. Ben de kendisine nasihatlarde bulundum. Bir süre okuldan, arkadaşlarından konuştuk, daha sonra uyumak için odasına gitti. Sabah da bu halde uyandık' dedi.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KORSANA CEZA İNDİRİMİ GELİYOR!..

    AB'ye uyum için hazırlanan, ceza yasası tasarısında korsan yayın üreticilerini sevindirecek düzenlemeler var.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:10



    Tasarıda korsan kitap, CD, DVD suçlarında halen iki yıldan altı yıla kadar olan cezaların 'altı aydan beş yıla kadar' olması öngörülüyor. Cezalar genelde alt limitten uygulandığı için korsan yayıncıların bir yılın altında cezalar alması bekleniyor.


    Yayıncıların talepleri ve uluslararası baskılarla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda daha önce yapılan değişiklikler korsana caydırıcı cezalar getirilmişti. Bu cezalar arasında 50 bin YTL'den 200 bin YTL'ye kadar para cezası da yer alıyordu. Şimdi bu para cezasının da kaldırılması tasarlanıyor. Para cezasının yerine sıfırdan 5 bin güne kadar adli para cezası getirildi. Bir yılın altındaki hapis cezaları paraya çevrilebildiği için, pek çok korsan yayıncı hiç hapis yatmayacak. Anavatan Partisi milletvekili Ömer Abuşoğlu tasarıyı, 'Sokakta korsan yayınların serbestçe satıldığı döneme geri dönülecek' diye eleştirdi.


    Tasarıda, polisin korsancılara re'sen müdahale etmesine ilişkin hüküm de kaldırılarak, şikâyete bağlı kılınıyor. Bu durumda yayınevi sahibi kendi olanaklarıyla korsancıları tespit edip şikâyette bulunamadığı takdirde polisin müdahalesi de sınırlı kalacak. Bu da eski yasanın çok eleştirilen uygulamalarından biriydi.


    /AHMET KIVANÇ - RADİKAL

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    "BAKİRE DEĞİLİM" DEDİ TERKEDİLDİ, BIÇAKLANDI VE VURULDU

    Diyarbakır'da nişanlısı N.A.'nın nişanı bozması üzerine 24 yaşındaki Neşe Ö., ıssız bir yere götürülerek önce kardeşi 17 yaşındaki M.E.Ö. tarafından kalçasından bıçaklandı.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:10



    Diyarbakır'da nişanlısı N.A.'nın nişanı bozması üzerine 24 yaşındaki Neşe Ö., ıssız bir yere götürülerek önce kardeşi 17 yaşındaki M.E.Ö. tarafından kalçasından bıçaklandı.


    Daha sonra babası Faruk Ö. tarafından tabancayla vurulan 24 yaşındaki Neşe Ö. ağır yaralı olarak kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.



    Diyarbakır'da N.A.'yla bir süre önce nişanlanan Neşe Ö. evlilik hazırlıkları yaptı. Ancak N.A. henüz bilinmeyen bir nedenle nişanı bozdu. Neşe Ö. bunun üzerine kardeşi ve babası tarafından Yeniköy mezarlığı yakınlarına götürülerek kendisi ile konuşuldu.


    Bu sırada M.E.Ö. çıkardığı bıçağı ablasının kalçasına sapladı. Yaralanıp yere yığılan Neşe Ö'ye bu kez babası Faruk Özer taşıma ruhsatlı tabancasını çekerek bir el ateş etti.



    Kardeşi M.E.Ö. tarafından bir araçla Devlet Hastanesi acil servisine bırakılan Neşe Ö., burada yapılan ilk tedavisinden sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırıldı. Ağır yaralı olan Neşe Ö'nün son sözleri tutanağa geçti.


    "Babam beni vurdu' diyen genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Neşe Ö., ailesi tarafından dün gece toprağa verildi. Neşe Ö'nün, önceden başka birisiyle ilişkiye girdiği, bu durumu nişanlısına itiraf edince, N.A.'nın nişanı bozduğu, nişan bozma nedenini öğrenen kardeş ile babanın da genç kızı öldürdükleri iddia edildi.



    Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren polis, kaçan baba- oğulun yakalanması için çalışıyor.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ÇATIŞMADA ARKADAŞLARINI YİTİREN ASKER AKLINI OYNATTI

    Silvan'da askerken teröristlerle girdiği çatışmada arkadaşlarını şehit veren Ali Yetlergül büyük acıyla akli dengesini kaybetti. Ali, 22 yıldır bir kümeste yaşıyor.
    21 Nisan 2006 Cuma 00:10



    Silvan'da askerken teröristlerle girdiği çatışmada arkadaşlarını şehit veren Ali Yetlergül bu büyük acıyı kaldıramadı. Akli dengesini kaybettiği için vatani görevini tamamlamasına 3 ay kala evine gönderilen Ali, 22 yıldır bir kümeste yaşıyor

    Bundan tam 22 yıl önce vatani görevini yapmakta olan Ali Yetlergül ve arkadaşları bir gece teröristlerle çatışmaya girer. Çatışma sırasında 20 yaşındaki Ali, arkadaşlarını kaybeder. Şehit askerlerin başında şoke olmuş bir şekilde bekleyen Ali, bu büyük acıyı atlatamaz. Öyle ki akli dengesini kaybeden Ali, askerlik görevini tamamlamasına 3 ay kala evine gönderilir.
    Ali Yetlergül şimdi 42 yaşında. Durumunda en ufak bir düzelme yok. Hâlâ 20 yaşındayken arkadaşlarının şehit olmasına şahit olmanın psikolojisi içinde. Hatta maddi imkansızlıklar nedeniyle tedavi göremeyen Ali'nin durumu her geçen yıl biraz daha ağırlaşmış. İnsanlarla iletişimini koparan Ali ev yerine kümeste yaşıyor.

    ANNESİ ÇARESİZ
    Konya'nın merkez Meram İlçesi Lalebahçe Mahallesi Yeniyol Caddesi numara 9'da bulunan müstakil evin avlusundaki kümeste yaşayan Ali Yetlergül'ün annesi Fatma Yetlergül, 22 yıldır oğlunun ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Oğlunun tedavisi için uzun süre eşiyle mücadele verdiklerini belirten anne Yetlergül şöyle konuşuyor: "Eşimle birlikte uzun sürü çabaladık ama ne yazık ki bir şey değişmedi.

    Evimizin yanında bulunan kümeste kalmaya başlayan oğlum her geçen gün daha kötü oldu. Bu sırada eşimi de kaybettim. Sonra 6 çocuğumla yalnız kaldım ve onlara bakmakta zorlanmaya başladım. Oğlum için hiçbir şey yapamıyorum. Şu anda aldığımız 3 ayda bir 300 YTL eşimden kalan maaş, başka hiçbir şeyimiz yok. Durumumuz çok kötü, benim tek istediğim oğluma yardımcı olunması ve en azından bir özürlü maaşı bağlanmasıdır. Şimdi sürekli sokaklarda geziyor ve sigara içiyor."



    YENİŞAFAK

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    OTELDE YANGIN PANİĞİ!..

    Adana'da 3 katlı bir otelde bilinmeyen bir neden çıkan yangın paniğe neden oldu.
    21 Nisan 2006 Cuma 01:19



    ABDULLAH COŞKUN
    ADANA (İHA) -Alınan bilgiye göre, Pazarlar Caddesi üzerindeki Mercan Oteli'nin kazan dairesinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Otelin her tarafı dumanla kaplanırken, aralarında Yunan uyruklu 3 kişinin de bulunduğu 30 kadar otel müşterisi otelden bavullarıyla birlikte dışarıya çıkarıldı. İtfaiye ve Cankur ekipleri yaklaşık yarım saat süren bir çalışmanın ardından yangını söndürdü. Otelden çıkamayan 2 otel görevlisi ise pencereden yan taraftaki binaya geçerek aşağı inebildi. Dumandan etkilenen otel müşterileri tek tek dışarıya çıkarılırken, otel personeli ise kapıda durup dışarıya çıkan müşterilere ayran ve su servisi yaptı.


    Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemezken, otelde küçük çapta maddi hasar meydana geldi.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KOÇBANK TARİH OLUYOR...

    Yapı Kredi ve Koçbank yönetim kurulları, gerçekleştirdikleri toplantılarında birleşme sürecinin başlatılması için karar aldı.
    21 Nisan 2006 Cuma 07:09



    Koç Finansal Hizmetler CEO'su Kaya, Koçbank'ın Yapı Kredi çatısı altında birleştirileceğini belirterek, "Bu sektörü çok olumlu etkileyecek" dedi.


    Yapı Kredi ve Koçbank yönetim kurulları, gerçekleştirdikleri toplantılarında birleşme sürecinin başlatılması için karar aldı. Koçbank'ın tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi ve Yapı Kredi'ye devredilmesi suretiyle Yapı Kredi çatısı altında faaliyetlerine devam etmeye karar veren grup, resmi onay ve izinlerin alınması amacıyla gerekli yasal prosedürü bu çerçevede başlatıyor. Koç Finansal Hizmetler CEO'su ve Yapı Kredi/ Koçbank Genel Müdürü Kemal Kaya, ekip olarak son altı aylık dönemde çok çalıştıklarını ve her iki bankanın bu süreçte birbirini tanıyarak mükemmel bir uyum yakaladığını belirtti. Hedefleri doğrultusunda emin adımlarla ilerlediklerini ifade eden Kaya, "16 binden fazla çalışanı ile yeni bir yapının yaratılması amacıyla çok önemli bir aşamayı daha bu karar ile başlatıyoruz. Resmi izinlerin alınması ile birlikte hızlı ve etkin bir şekilde iki bankanın yasal olarak birleşmesini sağlayacağız. Bu birliktelik hiç kuşkusuz Türk bankacılık sektörünü olumlu yönde etkileyecek, müşterimize birçok imkanı beraberinde getirecek ve en önemlisi güçlü yapısı ile örnek gösterilecek bir kurumun doğmasını sağlayacak." dedi.


    /SABAH

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Pahalı diye arıtma tesisi kurmayan sanayiciler valiye Mercedes aldı 21.04.2006

    --------------------------------------------------------------------------------

    'Paramız yok' diyerek arıtma tesisi kurmayan Dilovası Organize Sanayi Bölgesi'ndeki sanayicilerin, Kocaeli Valisi Erdal Ata'ya 350 bin YTL değerinde makam aracı hediye ettiği ortaya çıktı. TBMM'nin çevreyi kirlettiği gerekçesi ile hakkında araştırma komisyonu kurduğu bölgeyi Erdal Ata sanayicilerin hediyesiyle denetliyor.


    Çevreye yatırım yapmama gerekçelerini parasızlık olarak gösteren Gebze Dilovası'ndaki sanayicilerin Kocaeli Valisi Erdal Ata'ya 350 bin YTL'lik Mercedes marka makam aracı hediye ettiği ortaya çıktı. Kocaeli Valisi Ata son iki aydır Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) soruşturma komisyonu kurduğu Dilovası'ndaki sanayicileri denetlemeye hediye Mercedese 350 S makam aracı ile gidiyor.

    Erdal Ata aynı zamanda Kocaeli'inde bulunan 16 organize sanayi bölgesinin de başkanlığını yürütüyor. Her bir OSB'den milyarlarca lira maaş alan Erdal Ata, Kocaeli bölgesinde faaliyet gösteren binlerce firmanın başındaki en büyük denetçi.


    OSB'ler valilerin geçim kaynağı

    Kocaeli'nde yaşanan bu durum aslında Türkiye'nin genel sorunlarından biri. İlin en büyük mülki amiri konumunda olmasına rağmen düşük maaşlarla çalışan valiler için Organize Sanayi Bölgeleri önemli geçim kaynağı olarak görülüyor. Türkiye'nin 80 ilinde yer alan 236 OSB'nin 165'inin başında illerin valileri bulunuyor. Yaklaşık 3 milyon YTL maaş alan valiler bu bölgelerden 6-10 milyon YTL arasında ek gelir elde ediyor.

    Konu ile ilgili görüşlerine başvurmak istediğimiz Kocaeli Valisi Erdal Ata ve Dilovası OSB yetkilileri telefonlarımıza çıkmadı.



    Dilovası araştırması valiye takıldı

    Öte yandan Dilovası'nda kanser ile ilgili yapılan bir araştırmanı da valiye takıldığı idda ediliyor. İddialara göre vali ticari sır gerekçesi ile araştırmayı durdurdu. Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre Türkiye’deki ölümlerin yüzde 12.5’i kanser nedeniyle meydana geliyor. Bölgedeki kanserden ölüm oranı Türkiye ortalamasının yaklaşık üç katı. Araştırmayı Dilovası Belediyesi'yle beraber Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi yapmış. Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu bu rakamları doğrulamak için nüfus ve hastane gibi sekiz ayrı kaydı kontrol ettiklerini belirtiyor. Hamzaoğlu, Kocaeli'nde kullanılan hammaddelerin nereden geldiğini ve hangi süreçlerden geçtiğini araştıramadıklarını söylüyor. Hamzaoğlu, "İtfaiye Müdürlüğü'ne bile verilmeyen bilgiler var. Bir yangında, itfaiye bile bazı işletmelerde hangi maddeyle karşılaşacağını bilmiyor. Bunları bilsek hangi önlemler alınacağını da tahmin edebiliriz" diyor.


    Valiler OSB’lerden çekilmeli

    METİN CAN / ANALİZ
    Kocaeli, 16 organize sanayi bölgesi ile Türkiye'nin en büyük sanayi şehirlerinden biri. Şehirde 4 bine yakın büyük firma faaliyet gösteriyor. Peki özel sektörün böylesine güçlü olduğu bir şehirde nasıl oluyor da devletin valisi tüm özel sermayeyi yönetiyor. Cevabı aslında çok basit. OSB'ler gelir kapısı olmuş durumda. Bazı uyanık sanayicileri için de valilik ve yerel yönetimin diğer organları sürdürülebilir kalkınmanın yeni modeli. Vali Erdal Ata'nın bugün makam arabası olarak kullandığı aracın sahibi sanayiciler. Birden fazla organize sanayi bölgesindeki sanayiciler bir araya gelerek Ata'ya 350 bin YTL değerinde makam arabası alıyorlar.

    Devletle böylesine ilişkilerin olumlu sonuçları olmasa kılı kırk yaran sanayicilerin bu tarz yatırımlar yapmayacağı hepimizin malumu. Bu yapı Türkiye'de çevreyi katletmenin, çevreyi kirletmenin bedeli çok kolay ödenir hale getiriyor. Bugün vali istedi diye okul yaptıran sanayicilerin nasıl bir koruma zırhına kavuştuğunu da herkes biliyor. Bugün Kocaeli’nde yaşanan kaosta bir nebzede olsa bu ilişkilerin yani denetçinin maaşını ve aracını denetlenenin vermesi yatıyor. Bu yüzden Türkiye özel sermayesi ile devlet arasındaki ilişkileri tekrar gözden geçirmeli ve Organize sanayi bölgelerinden valiler elini eteğini bir an önce çekmeli.

    referans

Sayfa 1/4 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •