NECATİ: (METİN AKPINAR)
Çankırı’lı, babadan kasap… 40 yıl kasaplık yaptıktan sonra dükkanını oğlu Lütfü’ye bırakmış. Üç kere evlenmiş… Ayrı annelerden iki oğlu olmuştur. Necati’in üç kere evlenmesinin nedeni çocukların başında bir anne istemesi, ev işleri için ise bir kadına ihtiyaç duymasıdır.
Necati’nin en önemli özelliği ikna gücüdür. Sağlam bir çenesi vardır, farklı açıdan bakarak işine gelmeyen her tezi çürütebilir. Dediğim dedik diyen bir yapısı vardır. Çünkü herşeyin en doğrusunu düşünebildiğine inanır. Gözü sürekli çocuklarının üzerindedir ama bunu çok uzaktan yapar. Çok sıkışmadıkları sürece problemlere müdahale etmez. Duygusal bir adamdır ama duyguları göstermenin ayıp olduğuna inanan bir kuşaktan olduğu için çatlasa da başkalarının yanında duygusallaşmaz. Ama kendi başına kaldığında gözleri dolabilir.
Necati’nin ciddi bir mal varlığı vardır. Kasaplıktan kazandıklarıyla İstanbul’da kimsenin yüzüne bakmadığı arsalara yatırım yapmış ve şimdi 7-8 daire sahibi olmuştur. Ama her boşandığı karısına birer daire vermiş, mal varlığı giderek azalmıştır.
Necati’nin her zaman kalabalık bir ailesi olmuştur. Yalnızlığa hiç alışık değildir. Yalnızken tedirgin olur. Feride’yle evlenmek istemesenin en büyük nedeni de budur.
FERİDE: (NİLGÜN KASAPBAŞOĞLU)
Ege’lidir. Babası memur, annesi evkadınıdır. Liseyi bitirmiş, üniveristeye gidememiştir.
20’li yaşlarında aşık olmuş ve evlenmiştir. 30 yıllık evliliğinde üç çocuk sahibi olmuştur.
Feride aydın bir kadındır. Çocuklarının okuması ve mutlu olması için çok çalışmıştır. Evine ve ailesine düşkündür. Aynı zamanda titizdir ve ayrıntılara önem verir.
Feride’de güçlü bir annelik duygusu vardır. Çocukları büyümüş olmasına rağmen hala dertleriyle ilgilenir ve korumacıdır. Feride nadiren sinirlenir ama sinirlendi mi önünden kaçmak gerekir. Onu en çok sinirlendiren şey yalan söylenmesidir.
Bir gün Feride kocasını sekreteriyle yakalar ve anında boşanır. Üç çocuğu sayesinde tekrar mutlu olmayı başardıysa da önce büyük kızı ŞEBNEM evlenerek evden ayrılır, sonra oğlu VEDAT çalıştığı şirket tarafından yurtdışına gönderilir, en sonunda da küçük kızı ÖZGE bir üniversiteden burs kazanıp Ankara’ya gider. Böylece Feride yalnız yaşamaya başlar. Yalnız kalmasıyla birlikte hayat hem pratik yönleriyle hem de psikolojik olarak zorlaşmaya başlar. Kendini güvende hissetmemektedir. Ayrıca maddi şartlar da onu zorlamaktadır. Yani Feride, dillendirmese de hayatında şiddetle birine ihtiyaç duymaktadır.
ERDEM: (ATILGAN GÜMÜŞ)
Fulya’nın kocası, Lütfü’nün üvey kardeşidir. Lütfü’nün tersine iyi eğitim görmüştür çünkü onun annesi daha eğitimli bir kadındır ve okuması için zorlamıştır. Erdem modern zevkleri olan, büyük bir şirkette iyi bir maaşla çalışan birisidir. Babasının göz bebeğidir. Lütfü’nün geleneksel yapısına karşın Erdem yükselen değerleri temsil eder. Bencildir, maddiyata ve statüye çok önem verir. Amacına ulaşmak için başka insanların üzerine basmaktan çekinmez. Erdem babasının dairesinde alt katta yaşamaktadır.
LÜTFÜ: (DENİZ ORAL)
Necati’nin ilk çocuğu, Gülşen’in kocasıdır. Hayatı öğrenmesi için babası tarafından hiç şımartılmadan hatta özellikle zorlukların içine atılarak büyütülmüştür. Küçük yaşta kasapta çalışmaya başlamış hep kendi ayakları üzerinde durması istenmiştir.
Lise ve üniversite okumamış kendi tabiriyle hayat üniversitesini bitirmiştir. Babası hala “yardım edersem şımarır” diye düşünmekte ve parasından zırnık koklatmamaktadır. Kasap ona kalmıştır ama doğru dürüst iş yapamamaktadır.
GÜLŞEN: (ASLI OMAĞ)
Lütfü’nün karısı… Geleneksel bir kadındır. Kayınpederi Necati’nin yalnız yaşadığı üç-beş yıl boyunca her işini o yapmıştır. Bu yüzden aynı evde oturmak artık onun canına tak etmiştir. Eğitimli ve meslek sahibi olmadığı için pek çok şeyi kocasının değiştirmesini bekler.
İki çocukları vardır; YİĞİT ve GONCA… Hayat Gülşen için çok sıkıcıdır. Kayınpederinin evlenmesini ve bu suretle ayrı eve çıkmak istemektedir. Onun yapmak istediği herşeyi hiç haketmemesine rağmen Fulya yapmaktadır. Yemekleri yapan odur ama hayatını yaşayan Fulya’dır. Bu da onu sinir etmektedir.
GONCA: (MİRAY DANER)
Lütfü ve Gülşen’in kızı.
YİĞİT: (FIRA CAN AYDIN)
Lütfü ve Gülşen’in oğlu.
FULYA: (ÇİĞDEM BATUR)
Çok güzel bir kadındır ama aklına fazla yatırım yapmamıştır. O da kocası Erdem gibi maddiyatçı ve bencildir. Ailesi aristokrat bir ailedir. Burnu havada yetiştirilmiştir. Gülşen’i ve ailesini her fırsatta aşağılar. O da kocası Erdem gibi iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışmaktadır. Erdem’le birlikte sık sık şirket aktivitelerine katılır. Hayatta üç şeyi asla yapmaz; yemek temizlik ve çocuk…
ŞEBNEM: (CEREN ERGİNSOY)
Feride’nin büyük kızı… Üniversite mezunudur, bir bankada çalışmaktadır. Evlidir ve çocuğu yoktur. Babasının annesini aldatmasıyla birlikte erkeklere karşı olan tutumu daha da sertleşmiştir. Ona göre aldatılmamak için kocayı sürekli kontrol altında tutmak gerekir. Annesinin tekrar evlenmesini bu yüzden istemez çünkü annesi yumuşak yüzlüdür ve tekrar aldatılarak aynı acıları çekmesi muhtemeldir.
VEDAT: (CAN VEREL)
Feride’nin oğlu… Üniversite mezunudur, bir inşaat şirketinde çalışmaktadır. Bekardır. Boşanmadan sonra annesinin koruma ve kollama misyonunu o üstüne almıştır. Bu yüzden evliliğe karşıdır. Çünkü yeni kocası annesini üzebilir.
ÖZGE: (BİLLUR YAZGAN)
Feride’nin küçük kızı… Üniveriste mezunudur, yüksek lisans yapmaktadır. Başına buyruk, deli dolu bir kızdır. Her türlü haksızlığa karşı canla başla mücadele eder. Duyarlı, eylemci, mücadeleci bir kişiliğe sahiptir. Önemli yerlere gelip, dünyadaki çarpıklıkları düzeltmek en büyük amacıdır.
SEMİHA: (NERGİS KUMBASAR)
Güzel ve alımlı bir kadındır. Feride’nin en yakın arkadaşı, sırdaşı ve dert ortağıdır. Feride’nin evlenmesini en çok isteyenlerden birisidir. Küçük bir terzi dükkanı vardır. Terzilik yaparak aile bütçesine destek olmaya çalışır.
NURETTİN: (ERCÜMENT BALAKOĞLU)
Çarşının manavıdır. O da Necati gibi 40 yıllık esnaftır. Çok istese de hiç erkek çocuğu olmamıştır. Üç tane kızı vardır. Necati’yle sürekli atışırlar. 40 yıllık arkdaş olmalarına karşın hiçbir konuda anlaşamazlar ve her tartışmaları sonunda bir kavgaya dönüşür.
RIZA: (ERDEM BAŞ)
Lütfü’nün çırağı… O da Lütfü gibi okumamış, erken yaşta hayat galesine düşmüştür. Evlenebilmek için para biriktirmektedir. Bunun için azar azar dolar almaktadır. Çok cimridir. Midesine de çok düşkündür. Ustasından gizli gizli dükkanda ızagara yapar. En çok korktuğu şeylerden birisi çiğ balığa dokunmaktır.
Yer imleri