Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
18 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 04/05 Türkiye'de Neler oluyor

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 04/05 Türkiye'de Neler oluyor

    AĞAR'A BAŞÖRTÜSÜ PROTESTOSU

    Savaştepe Hürriyet Meydanı'nda partililere hitap eden DYP Genel Başkanı Ağar, hükümeti eleştirdiği konuşması sırasında açılan, "Başı örtülüler gitsin Arabistan'da okusun, bu ne çelişki Mehmet Ağar" yazılı pankartı fark edince sinirlendi.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 00:00



    YILMAZ UZUN
    BALIKESİR - Balıkesir'deki temaslarını sürdüren DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Savaştepe İlçesi'nde katıldığı açık hava mitinginde, bir grup tarafından pankart açılarak protesto edildi. Başörtüsüyle ilgili pankartı görünce sinirlenen Ağar, pankartı açanları fırçalarken, başörtüsü meselesini ise Türkiye'de sadece DYP iktidarında kendilerinin çözeceğini öne sürdü.



    Savaştepe Hürriyet Meydanı'nda partililere hitap eden DYP Genel Başkanı Ağar, hükümeti eleştirdiği konuşması sırasında açılan, "Başı örtülüler gitsin Arabistan'da okusun, bu ne çelişki Mehmet Ağar" yazılı pankartı fark edince sinirlendi.


    Pankartı polisin müdahalesine rağmen indirmeyen gruba seslenen Ağar, "Benim adım Mehmet Ağar, benim başörtüsü konusunda ne dediğimi dünya alem biliyor. Mehmet Ağar ne derse, dün de öyle, bugün de öyle. Hiçbir yavrumuz Arabistan'a da gitmeyecek, Irak'a da, Amerika'ya da, Fransa'ya da. Bu iktidarın 3.5 senede yüreğinin yetmediği üniversitelerdeki başörtüsü sorununu Mehmet Ağar çözdü. DYP Genel Başkanı olduğumdan bu yana başörtüsü konusunda ne dediysem bugün de oradayım. Herkesin fikri kendisine aittir. Mehmet Ağar DYP'nin başında demokrat misyonun yek ve yegane temsilcisi olarak burada. Siz o pankartları gidin hatıra olarak evinize koyun, hadi aslanım bakayım, cevabınızı aldınız, hadi anca gidersiniz" dedi.



    Gençlerin pankartı indirmemesi üzerine sert çıkışını sürdüren Ağar, sık sık "Başbakan Ağar" sloganlarının atıldığı pankart krizi sırasında sözlerine şöyle devam etti:



    "Oğlum, cevabını aldın hadi anca gidersin! Ben öyle kuru gürültüye pabuç bırakmam, cevabınızı aldınız, hadi bakayım. Muhterem Savaştepeliler, ben Mehmet Ağar'ım. Bir dediğimden geri dönmem. Bırakın onları, anca, yavaş yavaş giderler. Hadi aslanım anca gidersiniz. Mehmet Ağar'ın olduğu yerde din ve vicdan özgürlüğünü hiç kimse kısıtlayamaz. Mehmet Ağar'ın Başbakan olduğu yerde hiç kimse din ve vicdan özgürlüğünü kısıtlayamaz. Türkiye'nin hiçbir çocuğu Arabistan'a gitmez, Türkiye'nin her çocuğu Türkiye'de okur, Türkiye'nin mekteplerinde okur. Herkes bunu böyle bilsin. Siz yarın benim verdiğim demeci okursunuz. Burada da açıkça duyuruyorum. Türkiye'de benim başbakan olduğum yerde bütün çocuklarımız özgürlük içinde dilediği gibi okuyacak. O pankartı siz hatıra diye evinize götürürsünüz. Türkiye güçlü iktidarının ayak seslerini duyanlar panik içerisindedirler. Benim söylemediğim sözleri bana mal etmeye çalışıyorlar. Türkiye'de Mehmet Ağar ne diyorsa o dediğinin arkasındadır. Bütün başörtülü kızlar benim evladımdır, hepsi Türkiye'de istedikleri gibi tahsillerini hürce yapacaklar. AK Parti kaç seneden beri bedavadan siyaset yaptı. 3.5 senedir iktidarsınız. Hadi yüreğiniz yetiyordu da kanun çıkardınız, destek mi olmadık size, arkanızda mı durmadık? Sizde o yürek varsa kanunu çıkarsaydınız. Biz iktidar olduğumuzda hepiniz göreceksiniz ki Türkiye'de bu meseleyi çözmeyi Allah bize nasip edecektir."

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    SEZER: 'TERÖR ÖRGÜTÜ ÇOCUKLARI HEDEF ALARAK ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR'

    Bu saldırıyı gerçekleştirenleri en hafif deyimiyle lanetliyor, bölünmez bütünlüğümüzü koruma konusundaki kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istiyorum.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 00:01


    ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğüne yönelik hain eylemlerini sürdüren terör örgütünün bugün çocukları hedef alarak çirkin yüzünü bir kez daha gösterdiğini' belirterek, 'Türkiye'nin birliğine zarar verebileceği yanılgısına kapılanlar, emellerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceklerini, buna güçlerinin asla yetmeyeceğini bilmelidirler' dedi.
    Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer, Hakkari'de terör örgütünce düzenlenen saldırı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
    'Hakkari'de mayın patlaması sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın, çocuklarımızın ve yurttaşlarımızın yaralanmasından büyük üzüntü duydum.
    Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve Ulusuyla bölünmez bütünlüğüne yönelik hain eylemlerini sürdüren terör örgütü bugün çocukları hedef alarak çirkin yüzünü bir kez daha göstermiştir.
    Bu saldırıyı gerçekleştirenleri en hafif deyimiyle lanetliyor, bölünmez bütünlüğümüzü koruma konusundaki kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istiyorum.
    Türkiye'nin birliğine zarar verebileceği yanılgısına kapılanlar, emellerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceklerini, buna güçlerinin asla yetmeyeceğini bilmelidirler.
    Ulusumuzun bir daha böyle üzücü olaylar yaşamaması, en içten dileğimdir. Saldırıda yaralananlara acil şifalar diliyor, Ulusumuza ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.'

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    AKŞEHİR'DE CİNAYET: 2 ÖLÜ...

    Konya'nın Akşehir İlçesi'nde bir kişi, eşinin açtığı boşanma davasını yürüten avukat ile eşine büyü yaptığını iddia ettiği bir kişiyi otomatik tüfekle vurarak öldürdü.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 00:03



    COŞKUN ASLIM
    KONYA - Konya'nın Akşehir İlçesi'nde bir kişi, eşinin açtığı boşanma davasını yürüten avukat ile eşine büyü yaptığını iddia ettiği bir kişiyi otomatik tüfekle vurarak öldürdü.



    Edinilen bilgiye göre, İsmail S. (45), eşinin açtığı boşanma davasını yürüttüğü öğrenilen Avukat Vural Çelik'i (50), Akşehir Otoparkı yakınlarında bir emlakçı dükkanında otomatik tüfekle vurdu. Başından yaralanan avukat olay yerinde hayatını kaybetti.


    Daha sonra Meydan Mahallesi Boyacı Sokak'a giden İsmail S. aynı silahla eşine büyü yaptığını iddia ettiği Tahsin Kocataş'ı (45), dışarıdan evine ateş ederek öldürdü. Polis tarafından gözaltına alınan İsmail S.'nin psikolojik sorunları olduğu ve kardeşinin de ölen avukatın yanında çalıştığı öğrenildi.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    BAŞKENT'TE CİNAYET: 1 ÖLÜ, 3 YARALI

    Ankara'da iki grup arasında çıkan kavgada 1 kişi hayatını kaybederken 3 kişi yaralandı.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 00:03



    BAYAZIT CEBECİ
    ANKARA - Ankara'da iki grup arasında çıkan kavgada 1 kişi hayatını kaybederken 3 kişi yaralandı.



    Edinilen bilgiye göre, Mamak İlçesi Abidinpaşa Semti Başkent Lisesi arkasında meydana gelen olayda iki grup arasında önceden kaynaklanan bir husumetten dolayı kavga çıktı. Çıkan kavga sonucu Çağrı Bostancı, Samet Ç., Sadi Y., ve Doğan K. isimli 4 kişi bıçakla yaralandı. Yaralılardan Çağrı Bostancı (20) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışmalar sonucu olayla ilgili olduğu iddia edilen , Ahmet O., Emre Y., Şafak Ç. ve Neşet D.'yi gözaltına alındı.


    Kavgada hayatını kaybeden Çağrı Bostancı'nın Başkent Lisesi'nden mezun olduğu, gözaltındaki 4 gençten birinin okuldan atıldığı birinin ise okulu terk ettiği öğrenildi.
    Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YENİ AÇILAN OPTİK MAĞAZASINA BOMBA!..

    Adana'da, bu sabah açılışı yapılan mağazanın arka penceresinden içeriye bomba atıldı.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 01:17



    HASAN TOSUN
    ADANA (İHA) - Adana'da bir optikçi dükkanına atılan bombanın patlaması sonucu işyerinde yangın çıktı.



    Alınan bilgiye göre olay dün gece 23.30 sularında Sümer Mahallesi Barajyolu 45 Durak'ta bulunan Zeki Optik'de meydana geldi. Bu sabah açılışı yapılan Zeki Optik adlı dükkanın arka penceresinden henüz kimliği belirsiz kişi veya kişilerce içeriye bomba atıldı. Bombanın patlaması sonucu içerde yangın çıktı. Patlamanın etkisi ile dükkanın pencereleri ve çerçeveleri aşağıya inerken, yangında içerde bulunan gözlük ve optik malzemeler zarar gördü. Yangın olay yerine çağrılan itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede kontrol altına alınırken, olay yerine gelen dükkan sahibi Aydın Andırın (28) yangının neden çıktığını ve kimlerin yapmış olduğu konusunda bir fikri olmadığını söyledi.



    Polis yangının kundaklama sonucu çıktığı üzerinde dururken, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    YENİ AÇILAN OPTİK MAĞAZASINA BOMBA!..

    Adana'da, bu sabah açılışı yapılan mağazanın arka penceresinden içeriye bomba atıldı.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 01:17



    HASAN TOSUN
    ADANA (İHA) - Adana'da bir optikçi dükkanına atılan bombanın patlaması sonucu işyerinde yangın çıktı.



    Alınan bilgiye göre olay dün gece 23.30 sularında Sümer Mahallesi Barajyolu 45 Durak'ta bulunan Zeki Optik'de meydana geldi. Bu sabah açılışı yapılan Zeki Optik adlı dükkanın arka penceresinden henüz kimliği belirsiz kişi veya kişilerce içeriye bomba atıldı. Bombanın patlaması sonucu içerde yangın çıktı. Patlamanın etkisi ile dükkanın pencereleri ve çerçeveleri aşağıya inerken, yangında içerde bulunan gözlük ve optik malzemeler zarar gördü. Yangın olay yerine çağrılan itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede kontrol altına alınırken, olay yerine gelen dükkan sahibi Aydın Andırın (28) yangının neden çıktığını ve kimlerin yapmış olduğu konusunda bir fikri olmadığını söyledi.



    Polis yangının kundaklama sonucu çıktığı üzerinde dururken, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    OYAK VURGUNU

    OYAK'IN DEVLETE SIRADIŞI OYUNU

    Stratejik olduğu gerekçesiyle özelleştirilmesi tartışmalara sebep olan Erdemir’de, OYAK’ın da devleti zarara uğrattığı ortaya çıktı.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 09:05


    Özelleştirilmesi aşamasında büyük tartışmalara yol açan Ereğli Demir Çelik İşletmeleri’nin (Erdemir) yüzde 46,12’sini alan OYAK’ın tartışmalı bir muhasebe işlemiyle devleti 75 milyon YTL zarara uğrattığı ortaya çıktı

    Erdemir’in İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) yayınlanan mali tablolarında ortaya çıkan skandal şu şekilde gelişti Erdemir’i Özelleştirme İdaresi’nden satın alan OYAK, 2005 yılına ait olağan genel kurulunda o yılın karının yüzde 61’ini dağıtma kararı aldı... Dağıtılacak tutardan kendi payına düşen miktarı ise Özelleştirme İdaresi’ne verecekti. Bu durumu başta kabul eden OYAK yönetimi, ödenecek miktarı fazla bulunca sıra dışı bir uygulamayla mevcut muhasebe sisteminde değişikliğe gitti.




    MUHASEBE SİSTEMİ DEĞİŞTİ


    İddialara göre 31.12.2005 mali tabloları hazırlanıncaya kadar, yani OYAK’a devredilinceye kadar, SPK’nın 25 nolu muhasebe tebliği uygulanmaktaydı. Buna göre ERDEMİR, 30 Eylül 2005 itibariyle 347 milyon YTL kar açıkladı. Normal şartlarda yıl sonu itibariyle karın 100 milyon YTL artarak 450 milyon YTL’ye ulaşması bekleniyordu.


    Bu aşamada OYAK yönetimi Erdemir’de uyguladığı muhasebe standardını değiştirerek Uluslararası Muhasebe Standartlarına (UFRS) geçti. Bu uygulamayla yıl sonu karı 193 milyon YTL’ye düştü. Yani yüzde 61’lik kar payı dağıtımına referans alınan rakam 450 milyon YTL’den 193 milyon YTL’ye düştü. Devlete ödenmesi gereken 75 milyon YTL’lik kısım da Erdemir’in kasasında kalmış oldu.


    Bu tezat ERDEMİR’in İMKB’de yayınlanan mali tablolarında ortaya çıktı. Erdemir’in geçmiş yıllarda elde edilen kar tutarı toplu olarak elde edildiği yıla değil de SPK’nın 25 nolu tebliğine göre 6 yıllık bir süreye yayılarak gelir yazılmaktayken şirket birden bire UFRS’ye geçip, kâr tutarını doğrudan geçmiş yılların karına attı. Böylece yaklaşık 200 milyon YTL’lik kısmını 2005 gelir tablosundan çıkarmış oldu. Bu uygulamayla para şirketten çıkmadı ancak Özelleştirme İdaresi’nin hak iddia edemeyeceği yıllara dağıtılmış oldu.


    OYAK ÖİB’İ MAĞDUR ETTİ


    Finans uzmanlarına göre Erdemir’de yapılan bu işlem sıra dışı bir uygulama. Bir şirketin ilk 9 aylık bilançolarını mevcut mali düzenlemelere göre yapıp vergi kârını da maliyeye bildirmişken hisse devir sözleşmesini takiben kuvvetli bir gerekçe olmaksızın UFRS’ye geçmesi, SPK’nın ve yatırımcının sözleşme maddesinden haberdar edilmemesi usulsüz bir durum.


    OYAK’ın muhasebe standardını değiştirmesi nedeniyle ciddi zararla karşı karşıya kalan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), OYAK’ın yaptığı operasyonun hukuken doğru olup olmadığını resmi bir yazıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) sordu.


    ÖİB’in başvurusu üzerine inceleme yapan SPK, şirketlerin UFRS sistemine geçme haklarının olduğunu, ancak bunun ortaklara dağıtılacak temettüyü azaltıcı nitelikte yapılamayacağını ÖİB’e bildirdi. SPK’nın ÖİB’e gönderdiği yazıya göre, OYAK’ın yaptığı sistem değişikliği devletin zararına yol açıyor.


    Konuya ilişkin bilgi veren SPK yetkilileri, şunları söylediler:


    “Şirketlerin bilançolarında UFRS sistemine geçmeleri konusunda hiçbir yasal engel yok. Şirketler bu değişikliği istedikleri bilanço döneminde yapabilirler. Ancak, bilanço değişikliği karı azaltmak amacıyla yapılıyor ve fiilen de kâr azalıyorsa burada durum değişir. Bilanço değişikliği şirketlerin ortaklarına dağıtacağı temettüyü azaltacak şekilde değil, ortakların haklarını koruyacak şekilde olabilir. Erdemir örneğinde, bilanço değişikliği ortaklarla birlikte devletin alacağını azaltıcı bir sonuç doğuruyor. Kamunun zarara uğratılmasına uygun görüş veremeyiz.”


    Mahkemeye gidebilir


    SPK yetkilileri, bilanço değişikliğinin sonuçlarıyla ilgili kendilerinin kullanacağı yasal bir yetki olmadığını, durumun ancak zarara uğrayan ÖİB’in yapacağı yasal hak arayışıyla düzeltilebileceğini söylediler. Edinilen bilgilere göre ÖİB, SPK’dan gelen görüşü öncelikli olarak OYAK yönetimine sunacak ve gerekli düzeltmenin yapılarak mağduriyetinin giderilmesini isteyecek. Özelleştirme İdaresi’nin, bu düzeltmeyi yapmaması halinde OYAK aleyhine dava açacağı ve SPK’nın yazısını da mahkemeye delil olarak sunacağı öğrenildi.


    (bugün)

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kim, ne zaman ve nasıl emekli olacak 04.05.2006

    --------------------------------------------------------------------------------

    YENİ sistem, eski sistem, ondan önceki sistem, daha önceki sistem derken, vatandaşın kafası "emeklilik" konusunda iyice karıştı. İşçisi, memuru ve Bağ-Kur’lusu, durumunu merak ediyor. Bunların emeklilik durumları, mevcut sisteme ve 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek yeni sisteme göre, aşağıdaki gibi olacak.

    MEVCUT SİSTEME GÖRE MEMUR
    a) 8 Eylül 1999 Öncesinde İşe Başlayanlar

    Kadın 20, erkek ise 25 tam yıl prim ödeyerek emekli olabiliyor.

    Yalnız, 23 Mayıs 2002 itibariyle, emekliliğine 2 yıl ve daha az kalanlar; erkek ise 44, kadın ise 40 yaşında emekliliğe hak kazanıyor. Bu süre, emekliliğine 3 yıl kalanlar için erkeklerde 45, kadınlarda 41 oluyor. Süre 4 yıl, 5 yıl diye arttıkça yaş da 46-42, 47-43... diye yükseliyor.

    b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası İşe Başlayanlar

    8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında işe başlayan memurlar da emeklilik için; kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl prim ödenmesi koşulu aranıyor.

    MEVCUT SİSTEME GÖRE SSK’LILAR
    a) 8 Eylül 1999 Öncesinde SSK’lı Olanlar

    Kademeli emeklilik uygulamasına göre;

    Kadınlar; 20 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 40-56 yaş arasında;

    Erkekler; 25 yıllık sigortalı süresini doldurmak koşuluyla, sigorta başlangıç tarihlerine göre, 5 bin ile 5 bin 975 gün arasında prim ödeyerek, 44-58 yaş arasında,

    SSK’dan emekli olabilecekler.

    b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası SSK’lı Olanlar

    8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 arasında SSK’lı olan kadınlar 58, erkekler 60 yaşını doldurduklarında, 7 bin gün prim ödemiş olmak koşuluyla emekli olabilecekler.

    MEVCUT SİSTEME GÖRE BAĞ-KUR’LULAR
    a) 8 Eylül 1999 Öncesinde Bağ-Kur’lu Olanlar

    Kademeli emeklilik hükümlerine göre, kadınlar 20 tam yıl (7 bin 200 gün), prim ödeme koşulunu sağlayacakları tarihe göre 40-55 yaş arasında; erkekler ise 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olma koşulunu sağlayacakları tarihe göre 44-58 yaş arasında, emekli olabilecekler.

    b) 8 Eylül 1999 ve Sonrası Bağ-Kur’lu Olanlar

    8 Eylül 1999 ile 31 Aralık 2006 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olan kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş ve 25 tam yıl (9 bin gün) prim ödemiş olmak koşulu aranıyor.

    YENİ SİSTEME GÖRE EMEKLİLİK
    1 Ocak 2007’den İtibaren Sigortalı Olanlar:

    Yeni sistemde, tek çatı altında toplanan bir sosyal güvenlik uygulaması olacak. 1 Ocak 2007’den önce memur, SSK’lı ve Bağ-Kur’lu olanlar, yukarıdaki durumlarına göre emekli olacaklar.

    Yeni sisteme göre emeklilik için, kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 yaşını doldurmaları ve en az 9 bin gün prim ödemiş olma koşulu aranacak. Şu anda kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak uygulanan emeklilik yaşı, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olanlar da 2036’ya kadar değişmeyecek. 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılarak 2048’de kadın ve erkek için 65 yaşta eşitlenecek.

    9 bin prim ödeme günü, ilk kez 1 Ocak 2007’den itibaren sigortalı olacaklarda aranacak. Şu anda, prim ödeme gün sayısı, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’da 9 bin gün olmasına karşın, SSK’da 7 bin gün olarak uygulanıyor. SSK’lılar için 9 bin güne, 20 yılda kademeli olarak geçilecek. 9 bin günlük prim ödeme gün sayısı, ilk kez 2007’de sigortalı olacaklar için 7 bin 100 gün olacak. 2008’den itibaren buna her yıl 100 gün eklenecek. 20 yıl sonra 9 bin güne ulaşarak, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ile eşitlenecek.

    ’Erken yaşlanana’ erken emeklilik de olacak

    İLK kez 31 Aralık 2006’dan sonra sigortalı olacak kadınlar 61, erkekler ise 63 yaşını doldurmak ve en az 5 bin 400 gün prim ödemiş olmak koşuluyla da yaşlılık aylığından yararlanabilecekler. Ancak 61 ve 63 yaşları, 2036’dan itibaren emekli olacaklarda, kademeli olarak her iki yılda bir yaş artırılacak. 2048’den itibaren ise kısmi yaşlılık aylığı için kadın ve erkekde 68 yaşını doldurmuş olma koşulu aranacak.

    50 yaşını dolduran ve erken yaşlandığı tespit edilenlere, yaş dışındaki diğer koşulları sağlamaları halinde yaşlılık aylığı bağlanacak.

    Emekliliğe hak kazanan çalışmaya devam etse de yasadan etkilenmez

    HÜRRİYET okurları, gönderdikleri mail ve fakslarda, en çok "Bu yıl emekli olmayı tavsiye eder misiniz?" diye soruyorlar. Yeni yasa nedeniyle, çok kişi telaşa kapılmış durumda.

    Bir yere gidiyoruz, yanımıza yaklaşıp "Yeni yasanın yürürlüğe gireceği 2007 yılından önce, emekli olmamızda fayda var mı?" diye soruyorlar. Üniversitede, öğrencilerin en çok sorduğu soru "Hocam, evdekiler şu soruyu size sormamızı istediler; 2006’da emekli olsunlar mı yoksa çalışmaya devam mı etsinler?"

    Özetle, herkes bu sorunun yanıtını arıyor. Yeni yasa ile birlikte işçi, memur, esnaf, sanatkar ve daha birçok kişi emeklilik yaşının uzayacağı ve gelecek yıllarda, emekli aylığının düşeceği endişesi içinde...

    Emekli olmaya hak kazanmış olanların, 2007 yılından önce, emekli olma telaşına düşmelerine gerek yok. Çünkü, emekliliğe hak kazananlar yasadan olumsuz etkilenmeyecekler.

    Yeni yasa yürürlüğe girmeden yani 1 Ocak 2007 tarihinden önce TC Emekli Sandığı, SSK ya da Bağ-Kur sigortalısı olup, emekliliğe hak kazananların, prim ödeme gün sayıları ve emekliye ayrılma yaşı değişmeyecek.

    Yeni yasa, geç emekliliğe teşvik ediyor. Emekliliğe hak kazanmış olanların, yasa yürürlüğe girdikten sonra çalışmaya devam etmeleri durumunda, eskisine oranla, daha yüksek aylık almaları sözkonusu.

    Okurlarımızdan, "Emekliliğe hak kazandım. 2007’de çalışmaya devam edeceğim. Bu durumda, örneğin 2010’da emekli olduğumda, emekli aylığımın 4 yıllık bölümü yeni sisteme göre mi hesaplanacak?" sorusu gelmişti.

    Bu okurumuzun emekli aylığınının 1 Ocak 2007’den önceki çalışma süresine ait kısmı yine mevcut yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Hizmet sürenin 1 Ocak 2007’den sonraki kısmına ait aylık ise yeni yasa hükümlerine göre hesaplanacak. Emekli aylığı, 1 Ocak 2007 öncesi ve sonrasına ait hizmet süreleri dikkate alınarak hesaplanacak kısmi aylıkların toplamından oluşacak.

    şükrü kızılot/hürriyet

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    EMEKLİ BAŞKOMİSERE ARAÇ İÇİNDE İNFAZ

    Bağcılar'da emekli bir başkomiser, otomobili içinde kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülmüş olarak bulundu.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 10:42


    TAHSİN GÜNER
    İSTANBUL - Bağcılar'da emekli bir başkomiser, otomobili içinde kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülmüş olarak bulundu.
    Alınan bilgiye göre, 07.00 sıralarında Bağcılar Güneşli Evren Mahallesi İstiklal Caddesi üzerindeki boş arazide araç içinde bir ceset gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri tarafından yapılan incelemede, 34 AHE 97 plakalı otomobilin içinde kafasına sıkılan tek kurşunla öldürülmüş olarak bulunan cesedin, emekli başkomiser Ahmet Seçkin'e ait olduğu belirlendi. Araçtaki bira şişeleri dikkat çekerken, olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
    Bu sırada olay yerine gelen genç bir kız, cesedin babasına ait olduğunu düşünerek gözyaşı döktü. Genç kız, ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu anlayınca rahat nefes aldı.
    Acı haberi alan Ahmet Seçkin'in yakınları, olay yerinde sinir krizleri geçirdi .Ceset, polisin incelemelerinin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    KÖY İMAMI, HOPARLÖRDEN "TESLİM OL" ÇAĞRISI YAPTI

    Mersin'in Tarsus İlçesi'nde, hayvan otlatma meselesi yüzünden çıkan kavgada, 2 kişi av tüfeğiyle yaralandı.
    04 Mayıs 2006 Perşembe 11:09


    ERSOY YALÇIN
    MERSİN - Mersin'in Tarsus İlçesi'nde, hayvan otlatma meselesi yüzünden çıkan kavgada, 2 kişi av tüfeğiyle yaralandı. Köy imamı, zanlının teslim olması için hoparlörden çağrı yaptı.
    Edinilen bilgiye göre olay, Tarsus'un Göçük Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre, Salim (35) ve Sebile Bolat (42) çiftiyle Şaban (50) ve Huri Dur (55) çifti, sabah Çaltılı mevkiinde hayvan otlatma meselesi yüzünden tartıştı. Çevredekilerin araya girmesiyle olay yatıştırılırken, daha sonra tekrar karşılaşan taraflar, kavgaya tutuştu. Kavga sırasında Salim Bolat, yanında bulundurduğu av tüfeğiyle, aynı zamanda kayınbiraderi olan Şaban Dur ile eşi Huri Dur'a ateş etti. Açılan ateşle çeşitli yerlerinden yaralanan Şaban Dur ve Huri Dur, ambulansla Tarsus 70. Yıl Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
    Köye gelen jandarma ekipleri, yaptıkları aramada zanlı Salim Bolat'ı bulamayınca, köy imamı Kadir Kütük cami hoparlöründen, "Dikkat, Salim Bolat. Bir an önce gel, askerlere teslim ol. Teslim olmazsan eşini askerler götürecek" şeklinde 3 kez anons yaptı.
    Olaydan sonra kayıplara karışan Salim Bolat'ın yakalanmasına çalışıldığı bildirildi.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •