Şu anda düşüncelerim ve bedenim o kadar yorgun ki... Ve o kadar ağır geliyor ki yüreğim yüreğime. Ya o taşıyamayacak yükümü benim, yada ben dayanamayıp bırakacağım bedenimden... Sonunun nereye kadar süreceğini bilmediğim bir yolu başındayım belki ama, sonunu da hiç merak etmiyorum...Sonu olmayan yollar benim harcım değil aslında...Ben gittiğimde geride kalanlar, aslı astarı olmayan bahanelerle terk edenler değil, beni gerçekten ve yürekten sevdiğime inananlar bilmeli gittiğim yeri...Ve beni arzuladığında, bir dosta ihtiyaç hissettiğinde bulabilmeli. Hiç bir zaman geriye dönemesem de sadece o gelebilmeli bana... Güneşin her doğuşunda gülebilmeli toprak... Yüreği ısınmalı insanın... Balıklar gülümsemeli derinliklerinde denizlerin... Yağmur sonrası gökkuşağı olabilmeli taneleri tek tek damlacıkların... Ayçiçekleri seyretmeli parıltıyı... Ve o parıltıdan almalı gıdasını...Okyanuslar çarşaf gibi olmalı... Hiçbir gemi rotasını şaşırmadan varabilmeli gitmek istediği limana... Buğday kavrulmalı, altın sarısını almalı topraktan... Alın teri akıtmalı birbirini yürekten seven sevgililer... Sevgi o kadar kolay değil, bunu bilmeli... Bilmeli ki her alın terinin bir damlası yüreğine düştüğünde mutlu olabilsin... Olabilsin ki değerini bilebilsin sevginin.... Güneş olmasa da, ısıtmasa da gecenin ayazında tenini, ısıtmalı yüreği bedenini..
İşte yaşanması gereken hayat bu kadar...Ardımda bıraktığım iyi veya kötü hatıralarımı yanıma alarak, bir daha belkide hiç dönmemek üzere ve ben gidiyorum, hoşça kal diyerek, hakkını helal et diyerek gidiyorm..Elveda herşeye ve herkese..
Hoşça kal..
Sevgiler yüreğinizden, yüreğinizden dostluklar eksik olmasın::..


Teşekkur:
Beğeni: 

Alıntı

Yer imleri