BASIM YILI : 2000



KÝTABIN KONUSU : Kitabýn konusu beþ insanýn bir birlerine karþý besledikleri sevginin saygýnýn bazen tam tersine dönüþüp kine bazen de katmerli þekilde artýþý olmuþtur.



ÖZET: Romanýmýz kitabýn kahramanlarýndan Zeynep ile doktor babasýnýn konuþmasýyla daha doðrusu Zeynep’in babasýna hikayesini anlatmasýyla baþlar.

Zeyne hikayesinin adýný kalpaðrýsý olarak koymuþtur çünkü bu onun için gerçektende bir kalp acýsýdýr.

Zeyno babasý gibi doktor olan Saffet’ten hoþlanmaktadýr bu duygusallýk aþktan öteye zihinde canlanan bir fýrtýnadýr yani Saffet’e duyduðu saygý çok üst seviyededir. Ayrýca bunlar resmi olarak da niþanlýlardýr. Hikayemizin baþlangýcý Zeynep’in canýndan çok sevdiði Azizelerde gercekleþir: Azize, Zeynep’e herkesin deyimiyle Zeyno’ya, platonik olarak nitelendirdiði aþký ve ayný zamanada akrabasý olan zabit (Bnb) Hasan’dan bahseder ve onun geleceðini söyler, onunla tanýþtýrýr. Bu saatten sonra Zeyno’nun kalp aðrýsý baþlar. Çünkü Zeyno ile Hasan’ýn aþklarý için bu bir baþlangýç teþkil edecektir. Günler geçer Zeyno ile Saffet birbirlerine daha da yaklaþýrlar ama zeyno bu iliþkinin bir sonuca baðlanamayacaðýný bilmekte ve bu yüzden de çeþitli buhranlara girmektedir. Sonuçta Zeyno’da bi rahatsýzlýk baþ gösterir. Bu olay üzerine Saffet Zeyno’yu Ayastefanos’taki evlerine dinlenmelesi için götürür. Bir müddet sonra Hasan ile Azize buraya onu ziyaret için gelirler artýk her gün Zeyno ile Hasan birlikte ava gitmektedirler. Bir gün yine bir avda Hasan, Zeyno’ya evlenme teklif eder. Cevapsýz kalan bu tekliften sonra hasan Azize’ye onunla evlenmeyeceðini söylüyor. Bu olayýn ardýndan Hasan Zeyno ‘ya tekrar evlenme teklifediyor. Bu olayýn ardýndan Zeyno niþan yüzüðünü boynuna asýyor ve Saffete kararýný babasý gelince vereceðini söylüyor.(Babasý orada deðildir ve hikayesini babasýna, Ayastefonos’a gidinceye kadarýný anlatýr diðer olaylar daha sonra gerçekleþir Zaten bu sýrada Azize’nin kýskançlýk kýrizleri tutmuþtur ve çok ciddi anlamda hasta olmuþtur. Doktorluk görevi ise Saffete düþmüþtür. Saffet bir süre sonra Zeynonun yanýna gelir ve Azize’nin iyileþtiðini söyler ve onu görmeye giderler. Orada garcekleri öðrenir ve Azize’nin kýskançlýktan dolayý intihara kalkýþtýðýný öðrenir. Azize’nin refakatini yaptýðý birgün Azize olanlarý anlatýr ve Hasan’dan bahseder. Zeyno da Azize’ye Hasan’ýn onun olduðunu ve onu elinden almayacaðýna sözverir. Bu olayýn ardýndan Zeyno, Hasan ile bu iþin olmayacaðýndan bahseder ve bunun üzerine Azize ile Hasan evlenirler. Bu sürede Azize’nin rahatsýzlýðý devam etmiþtir ve iyleþmesi için Ýsviçre’ye gitmesi gerekmiþtir. Evlendikten sonra Hasan izin alarak Viyanaya giderler. Viyanadan Azize Zeynoya mektuplar yazar nekadar saadetli olduðundan bahsediyor.Ancak busefer de orada Dora isminde babasýnýn aradaþýnýn kýzýný kýskanýyor. Günler geçip gider ama Hasan, Zeyno’yu unutamaz ve ona mektup yazmaya karar verir ama mektubu göndermez. Tam mektubu yazarken odaya Dora girer ve Hasan olayý Dora’ya anlatýr ve ona karþý da çeþitli duygularýndan bahseder. Bu duygular Dora tarafýndan olumlu karþýlanýr. Bu iliþki devam ederken bir gün Azize ikisini Dora’nýn odasýnda bulur ve iyiden iyiye Azize’nin kýskançlýk kýrizi artar. Bu arada Hasan’nýn 1 ay izini kalmýþtýr ve þarka tayini çýkmýþtýr. Bunlarýn hepsini Azize mektubunda Zeyno’ya anlatýr.

Zeynep ile babasý evde konuþur iken eve babasýnýn arkadaþý Miralay Muhsin girer. Muhsin Bey evlenmek istemektedir ve Zeyno’nun babasýndan yardým istemektedir. Ancak bu sýrada Zeyno’ya karþý da bir ilgisi oluþmaya baþlamýþtýr. Bir gün Miralay Zeyno’ya ondan hoþlandýðýný söyler. Bunlarý Zeyno Azize’ye yazdýðý mektubunda söylüyor. Zeyno onu sevip sevmemede kararsýzdýr ama bu sevgiden haz aldýðýný da saklamamaktadýr. Olayýn tesadüfi tarafý Miralayýn, Hasan’ý tanýmasýdýr. Hasan zamanýnda Miralayýn yaverliðini yapmýþtýr. Bir de ilginç hiraye giçmiþtir baþlarýndan. Eski çalýþtýklarý yerde yine Zeyno isminde bir kürt kýzýný Hasan hamile býrakmýþ ve tam kýzýn akrabalarý tarafýndan öldürülecek iken Muhsin Bey tarafýndan kurtarýlmýþtýr.

Zeyno akýp geçen zaman zarfýnda Miralay’ýn aþkýna cevap vermeye baþlar. Zeynep’in kalbinde artýk iki büyük zevk vardýr birisi Miralay birisi de cektiði acýnýn sebebi Hasan’dan alacaðý intikamdýr. Hasan’ýn tayin yeri de miralayýn fýrkasýdýr.

Azize, Hasan’ýn odasýnda Dora’dan bir mektup bulur. Mektupta Dora, Hasan’a istediði zaman yanýna gelebileceðini söylemektedir. O gün Viyanaya inen Hasan’a Azize bir telgýraf çeker ve hemen yanýna gelmesini çok hasta olduðunu söyler. Hasan gelir, doktorlar muayne ederler ve Azize’nin hamile olduðunu söylerler. Ancak bu güzel olay bebeði doðurmanýn çok riskli olacaðýnýn öðrenilmesiyle bir buhrana döner. Hasan Ýstanbul’a gelip iznini uzattýrýr bu sýrada Zeyno’yu görür. Ama artýk hiç bir þey eskisi gibi deðildir.

Azizenin tedavisi için yine Saffet getirtilir bu sýrada Azize bir oyun yapýp Zeyno ile Saffeti bir araya getirmeye çalýþsa da baþarýlý olamaz.

Zaman ilerler ve Azize’nin doðumu gerçekleþir ve bir oðul dünyaya getirir ama bu oðul artýk hayata öksüz olarak devam etmek zorundadýr.





ANA FÝKRÝ: Hayat bazen insanlarý hiç ummadýklara durumlara hiç ummadýklarý zamanda iteler ve insan bu durdan kurtulmak için bazen baþkalarýna zararverebilir.



KÝTAPTAKÝ ÞAHSÝYETLERÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ



ZEYNEP: Asil ruhlu bir kýzdýr. Arkadaþýnýn saadeti için kendi aþkýný ndan vazgeçebilecek karekterde bir þahsiyettir.



SAFFET: Belkide romanýmýzýn en fedakarý Saffet’dir. Çünkü Zeyno’nun baþkasýna aþýk olduðunu bile bile ona olan desteðinden vazgeçmemiþ son ana kadar onun yanýnda olmuþtur.



HASAN: Genç zabit Hasan aþklarý içinde boðuþmayý kendisine hayat tarzý olarak benimsemiþ çapkýn denilemeyecek kadar duygusal bir þahsiyettir. Çok çabuk aþýk olmasý en önemli özelliðidir. Karizmatik bir yapýsý vardýr.







AZÝZE: Hayatta tek tutunaðý olarak Hasan’ý gören bir aþýkta öte deðildir. Bu aþký uðruna ölümü göze almýþtýr. Kýskanç bir yapýsý vardýr. Biraz çocuk ruhludur. Bu da zaman zaman baþýna iþler açmýþtýr.



MÝRALAY MUHSÝN: Tuttuðunu koparan cinsinden bir askerdir. Nezaman nasýl davranmasý gerektiðini bilen bir þahsiyet olup Zeyno’ya ilan-ý aþk etmiþ ve umduðunu almayý da bilmiþtir.





ZEYNO’NUN BABASI: Olaylara daha çok dýþardan bakmayý tercih etmiþtir. Kýzýyla illgili konularda bütün insiyatifi kýzýna vermiþtir.





KÝTAP HAKKINDA ÞAHSÝ GÖRÜÞLER



Kalp Aðrýsý, Halide Edip’in okuduðum en güzel romanýdýr. Alýþýlmýþýn dýþýnda Milli Mücadele dönemi yýllarýndan pek fazla birþey göremiyoruz. Bunun yerine bir avuç insanýn kalp aðrýlarýndan dolayý çektikleri acýyý görüyoruz. Dili oldukca iyi seviyede kullanmýþ ve okuyucuya anlatmak istediðini noktasýndan virgülüne aktarabilmiþtir. Bu kitabýn bir baþka özelliði Halide Edip’in ‘son’ tutkulu aþk romaný olmasýdýr.





Halide Edip ADIVAR XX. yy. romancýlarýndan

Doðum/Ölüm: 1884-9 Ocak 1964

Doðum Yeri: Ýstanbul



Biography



Üsküdar Amerikan Kýz Koleji’ni bitirdi (1901), özel olarak da Rýza Tevfik’ten felsefe ve sosyoloji, Salih Zeki’den matematik dersleri aldý. Ýstanbul Kýz Öðretmen Okulu’nda, Kýz Lisesi’nde öðretmenlik ve müfettiþlik; Beyrut, Lübnan ve Þam’da Türk Kýz Mektepleri Umumi Müfettiþliði (1917) yaptý. Darülfünun’da garp edebiyatý okuttu (1918-1919), Milli Mücadele’ye katýldý, Cumhuriyet’in ilanýndan sonra kocasý Adnan Adývar’la gittiði Avrupa ve Amerika’da on beþ sene kadar kaldý (1926-1938), 1939’da yurda döndükten sonra Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Ýngiliz Dili ve Edebiyatý profesörü (1940), Ýzmir milletvekili (1950-1954) oldu, sonra gene Edebiyat Fakültesi’ndeki profesörlüðüne döndü (1954). Merkezefendi mezarlýðýnda gömülü 1908’den sonraki dergilerde Halide Salih imzasýyla göründü (örneðin: Þehbal dergisinde, 1911-1912). 1919’da Büyük Mecmua’da Halide Edib imzasýyla "edebiyatýmýzýn son simalarý ve safhalarý" baþlýðý altýnda Yakup Kadri, Mehmet Emin, Ömer Seyfettin... üzerine incelemeler, "Kadýnlýða dair" baþlýðý altýnda kadýn haklarý üzerine yazýlar, ayrýca hikayeler yayýmladý. 11. sayýdan baþlayarak (18 Eylül 1919) bu derginin baþyazarý da olmuþtu Halide Edib’i, bu yazýlarý yanýnda asýl, Ýngiliz edebiyatý etkisinde, o zaman için yeni, fakat çaðdaþlarýnýn çapraþýk, aksak ve pürüzlü bulduklarý bir üslupla yazýlmýþ romanlarý tanýttý. Ýlk romanlarýnda aþk konularýný iþliyor, kadýn psikolojisi üzerinde duruyordu. Sonra türkçülük akýmýný benimsedi; duygulandýrma ve süslemeden kaçýnan, realizmi ön planda tutan romanlar verdi. Hele yurda döndükten sonraki romanlarýnda konularýný bir olay çevresinde toplanan tek insanlara deðil; devirlere, nesillere, gelenek ve törelere baðladý Romanlarý: Raik’in Annesi (1909), *Seviyye Talib (1910), *Handan (1912), *Yeni Turan (1912), *Son Eseri (1912), *Mevut Hüküm (1918), *Ateþten Gömlek (1922) *Kalp Aðrýsý (1924), *Vurun Kahpeye (1926), *Zeyno’nun Oðlu (1928), *Sinekli Bakkal (1936), *Yolpalas Cinayeti (1938), *Tatarcýk (1939), *Sonsuz Panayýr (1946), *Döner Ayna (1954), *Akýle Haným Sokaðý (1958), *Hayat Parçalarý (1963), *Sevda Sokaðý Komedyasý (1972), *Çaresiz (1972), *Kerim Usta’nýn Oðlu (1974) Hikaye Kitaplarý: Harap Mabetler (1911), *Daða Çýkan Kurt (1922), *Ýzmir’den Bursa’ya (1922) Anýlarý: Türk’ün Ateþle Ýmtihaný (1962), *Mor Salkýmlý Ev (1963) Oyunlarý: Kenan Çobanlarý (1918), *Maske ve Ruh (1945), Kitaplarý Özgür ve Ýnkýlap Yayýnlarý’nca yeniden basýlýyor. Sinekli Bakkal romaný, CHP Roman Ödülü’nde birincilik kazanmýþ, romancýlýðýmýzda satýþ rekoru kýran eser olmuþtur (30 b. 1972) Çevirileri, incelemeleri, Ýngilizce eserleri de olan yazarýn romanlarý filme de alýnmýþtýr: Ateþten Gömlek (1923, 1940), Vurun Kahpeye (1949, 1964, 1973), Sinekli Bakkal (1967), Yolpalas Cinayeti (1956) Halide Edip üzerine yazýlmýþ kitaplardan bazýlarý: Halide Edip Adývar (1968), Halide Edip ile Adým Adým, (1974) Nazan Güntürkün ve Muzaffer Uyguner, Halide Edip Adývar, (1986; geniþletilmiþ 2.baský, 1989) Ýnci Enginün çýkardýlar.