REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/10 12345678910 SonSon
92 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Ya Eşin Başını Açacak Yada Ordudan Atılacaksın!!!

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Ya Eşin Başını Açacak Yada Ordudan Atılacaksın!!!



    YAŞ kararıyla ordudan atılan Niyazi Budak, 'Eşin Allah rızası için başını örtüyor, ama emir var: Ya açacak, ya da atılacaksın' diye uyarıldıktan sonra ihraç edildiği iddia edildi.
    1997'de yeni yüzbaşı olmuşken YAŞ kararıyla ordudan atılan Budak, atılma öncesi tabur komutanının kendisini “Seni bir yıldır takip ettiriyorum. Eşinin başörtüsünü Allah rızası için taktığına ben inandım. Çünkü astların arasında ayrım yapmadın, işini düzgün yaptın. Ama yukarıdan kesin emir var; ya eşin başını açacak ya da ordudan atılacaksın” diye uyardığını anlattı.
    “BAŞÖRTÜSÜ ATATÜRK İLKELERİNE TERS”
    “Yüzbaşı oluyordum. Rütbe törenine eşimle gelmem istendi. Tesettürlü almadıkları için götürmedim ve savunmamda o şekilde ifade ettim. ‘Başörtüsü Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı, çağdaş yaşama ters, subay eşine yakışmaz’ diye bir yazı verip, daha sonra ihraç ettiler.”
    Ya eşin başını açacak, ya ordudan atılacaksın
    NAMAZ kıldığı ve eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle yüzbaşılık rütbesindeyken Yüksek Askerî Şûrâ (YAŞ) kararıyla Türk Silâhlı Kuvvetleri’nden (TSK) atılan Niyazi Budak, Yeni Asya’ya konuştu. İnancı sebebiyle yaşadığı haksızlıkları gözler önüne seren Budak, YAŞ kararlarının yargıya açılmasıyla mağduriyetlerin son bulacağına olan ümidini dile getirdi.
    Hangi tarihteki YAŞ kararı ile ordudan ayrıldınız?
    1997 Aralık Şurası’nda. Yani 28 Şubat sürecinin olanca hızıyla devam ettiği zamanlar.
    Size isnad edilen suç ve suçlar nelerdi?
    YAŞ kararı bana tebliğ edilirken, disiplinsizlik olarak tebliğ edildi. Tabiî ki disiplinsizliğin altında yatan neden, namaz kılmam ve eşimin başörtülü olmasıydı.
    Namaz kılmanız ve eşinizin başörtüsüyle ilgili
    yaşadıklarınızdan bahsedebilir misiniz? Bu konuda size yapılan bir tebligat var mı?
    Ben, 1994-96 yıllarında Hakkâri’de görev yaparken, bölgenin ve görevimin hassasiyetinden dolayı bu konuda fazla sıkıntı çekmedim. Ama orada bile eşimin karşılaştığı bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim: Hakkâri’de jandarma lojmanlarında oturuyorum. Lojmanlar orduevi ile komşu. Eşim birgün lojmana gelirken kestirme olsun diye orduevinin bahçesinden geçmek istiyor. Nizamiyedeki asker eşim başörtülü diye onu içeriye sokmuyor. Tabiî ben de o esnada dağlarda terörist peşinde koşuyorum.
    Bizim esas sıkıntımız, tayinimizin Ağustos 1996 tarihinde İzmir’e çıkmasıyla başladı. İzmir Ege Ordu’da göreve başladıktan sonra Tabur Komutanı namaz kıldığımı öğrendi. Bana mescide gidemeyeceğimi şifaî olarak tebliğ etti. Ben de Hakkâri’den yeni geldiğimi, orada birçok şehidim ve yaralım olduğunu, dolayısıyla namaza gerçekten ihtiyacım olduğunu söyledim. Herkesin öğle tatili olmasına rağmen bana sadece 15 dakika müsaade edeceğini söyledi. Fakat bu müsaadesi de bir hafta sürdü ve ayrıca ‘‘odanda, depoda, kademede, kalorifer dairesinde veya herhangi bir yerde namaz kılmayacaksın’’ dedi. “Peki nerde kılayım komutanım “sorusuna da, akşam olunca evinde kılarsın deyip kestirip attı.
    Ben odamda—çok şükür —namaz kılmaya devam ettim. Belki namaz kılmamı kimse görmüyor diye bu konuyu böyle kapattık. Başörtüsü meselesine gelince; bu da uzun bir süreç ama ben kısaca anlatmaya çalışacağım. Başörtüsü ile ilgili de sıralı komutanlardan çeşitli ikazlar aldım. Ben de eşimin başörtüsünün tamamen bizim inancımızdan kaynaklandığını ve maksadımızın Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu izah etmeye çalıştımsa da nafile tabii ki. Yaklaşık bir yıl sonra bu tür sıkıntılardevam ederken, Tabur Komutanın tayini çıktı ve gitmeden önce beni odasına çağırarak şöyle dedi:
    ‘‘Bak Niyazi, ben seni bir yıldır takip ettiriyorum. Eşinin başörtüsünü, Allah rızası için taktığına ben inandım. Çünkü, astların arasında ayrım yapmadın, onlara dinî propagandada bulunmadın, işini düzgün yaptın. Ama yukarıdan kesin emir var. Ya eşin başını açacak ya da ordudan atılacaksın.’’
    Ben de kararımızın kesin olduğunu ve gerekli işlemleri yapabileceğini söylemekle yetindim.
    O yıl yani 30 Ağustos 1997’de yüzbaşı oluyordum. Yeni tabur komutanı gelmişti. O da rütbe törenine eşli gelmem konusunda emir yazmıştı. Tabiî ki tören alanına tesettürlü kimseyi almadıkları için eşimi getirmem mümkün değildi. Bunun için de yani eşimi rütbe törenine getirmediğimden dolayı bir yazılı savunma verdiler. Ben de eşimin tören alanına gelse bile kıyafetinden dolayı oraya alınmayacağı için gelmesinin anlamsız olduğunu yazdım. Bunun cevabı olarak da işte başörtüsünün Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olduğu, çağdaş yaşama ters düştüğü, bir subayın eşine yakışmadığı ve irticanın sembolü olduğunu içeren bir yazı verdiler.
    Bu son ikaz gibi bir şeydi ve çok geçmeden de gereğini yaptılar.
    Bu süreçte görev esnasında herhangi bir ceza aldınız mı?
    Hayır. Subaylık hayatım boyunca kesinlikle ceza almadım. Hatta namaz ve başörtüsü sıkıntıları devam ederken bile takdir yazıları almaya devam ettim. Fakat bunların çok anlamı olmayacağını düşündüğümden ayrıntıya girmiyorum.
    “SUÇSUZUM, AMA HAKKIMI ARAYAMIYORUM”
    Ordudan ayrıldıktan sonra hakkınızı aramadınız mı?
    Tabiî ki işin en acı yönü de o. “Suçlusunuz!” diyorlar ama bir hukuk devletinde mahkeme önüne çıkıp kendinizi savunamıyorsunuz. Anayasanın 125. maddesinin 2. fıkrasına göre YAŞ kararları yargı denetimi dışında biliyorsunuz. Kanunlarda namaz kılmak veya başörtüsü takmak (hem de eşinize ait) gibi bir suç olamayacağına göre ben kendimi suçlu görmüyorum, ama şu anda hakkımı arayabileceğim bir merci de yok ne yazık ki.
    Ordudan ayrıldıktan sonra çevrenizden nasıl
    tepkiler aldınız?
    Bunu çevremize anlatmaktan gerçekten çok zorlandık. Çünkü ordumuz, Peygamber ocağıydı, askerlik Peygamber mesleğiydi. Nasıl olur da insanlar inançlarından dolayı ordudan atılabilirdi? İşte, çevrem bunu anlamakta gerçekten zorlandı. Ama beni tanıdıkları için de çok fazla bir şey diyemediler belki. Ben işin iç yüzünü bildiğim için rahattım, ama ailem için bunu çevreye izah etmek çok daha güçtü. Zannediyorum esas sıkıntıyı onlar çekti ve çekmeye de devam ediyorlar.
    ORDU, İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGI DUYMALI
    Söylemek istediğiniz son bir şey var mı?
    Ben ordudan irticai sebeplerden dolayı atılan insanların büyük çoğunluğunun, dinî vecibelerini yerine getirmek istemelerinden başka bir taleplerinin olmadığına inanıyorum. Eğer YAŞ kararları yargıya açılırsa bu durumun çok net bir şekilde ortaya çıkacağından eminim.
    Ordumuzun da bir an önce bu durumu görüp, bu tür insanlardan korkmak yerine en temel insan hakkı olan inanç özgürlüğüne saygı duymasını talep ediyorum. Hatta bir askerin en önemli silâhının, sağlam bir inanca sahip olması olduğunu düşünüyorum. Tarih boyunca kazanılan savaşların en önemli etkenlerinden biri de ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum inancıydı. Gelecek günlerin ordumuz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
    Kaynak: Yeniasya
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    alın işte 28 şubat darbe değildir diyenlere tokat gibi cevap postmodern bir darbe hemde okullarda başörtüsü yasaklanıyor orduda namaz kılıyor eşi başı kapalı diye ihraçlar oluyor ülke tarihine geçen yüzkarası bir durum!!!!
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    evet ne yazık ki bunlar oldu bunun hiç bir izahı olamaz kara bir lekedir bu

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Kimse kusura bakmasın Her kurumun kendi içinde sahip oldukları Özellikleri ve Şartları vardır.Ve bu kurumlara girecek olanlar bunları baştan bildikleri halde ileridide bu sorunu bir şekilde ileride hallederim deyip bu kurumlara BAŞTAN girmeyeceklerdir.Sonradan gidipte yandaş medyaya gidip ağlamasınlar gerçi şimdi o derdini anlatan her kimse araştırın muhakkak AKP tarafından DEVLET kurumlarının birinde muhakkak çalışıyordur.Bu memlekette Cemaetleri araştırıyor diye Devlet bakanı tarafından aranıp ya Savcı bey sen bu işi fazla kurcalama yoksa başına birşeyler gelmesin diyenler olduktan sonra benim TSK
    kurumum en azından baştan tavrı belli olan kurumdur.Şartları bellidir sonradan DÖNMEK olmaz bu Kurumlarda... Yok 28 Şubat post modern darbeymişte falan filan bırakın kardeşim bunları o dönemin BAŞBAKANI Sn: Erbakan verdiği yemeklerde ne kadar tekke zaviye sahibini hep beraber topladı yemeklerde bunu ne çabuk unuttular...Burası TÜRKİYE
    CUMHURİYETİ Muz cumhuriyeti değil bu memlekette ne çabuk unutuldu Kubilay ve onun gibi nice insanların geri kafalılar yüzünden katledildiğini.! Arkadaş bu memleketi yöneteceksen buranın kuralları bellidir ona uyacaksın. Yoksa Aynen gidersin her kes TSK yı o yada bu şekilde suçluyor ne güzel iş ya elinizi vicdanınıza koyun bir Özel sektöre gireceksiniz iş görüşmesine gidiyorsun Patron yada Vekili size aynen Çalışma Şartlarını size söyler der işte iş başı saati bu paydos bu yemek saati bu bu Paydos saati eğer uyarsan uyarsın uymazsan Gözünün yaşına bile bakılmadan adamı kapının önüne koyuverirler.Hadi gidin şimdi hakkınızı arayın bakalım ve deyinki beni işten çıkardılar peki neden kardeşim işte
    işe geç gidiyordum o yüzden eeee ne oldu kardeşim git hakını ara bakalım görelim. TSK da
    Kurallar bellidir Okullarda Kurallar bellidir. Baştan kabul edersen kurallara uyacaksın.Diğer bir deyişle.YA BU DEVEYİ GÜDECEKSİN YADA BU DİYARDAN GİDECEKSİN.!!!!!!

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart TSK disiplinli bir kurumdur

    evet arkadaşlar TSK disiplinli bır kurumdur. siz maliyede müdürün yanına ceketinizin önü açık bir şekilde girebiliyormusunuz. Askerin de bir selamı var. Yada köy kahvesine girerken selamün aleyküm demiyormusunuz . askerin de bir kuralı var. siz dere geçerken at mı değiştiriyorsunuz. bir yere işe girerken sözleşme yapıyoırsunuz yada orada ki kuralları biliyorsanız aynen kabul ediyorsunuz ve uyuyorsunuz. eğer bilmiyorsanız en yakın arkadaşınıza sorup öğreniyorsunuz. sabahları traşlı olacaksınız. kravat takacaksınız vs. TSK ya girerken de size ögretiyorlar. kim demiş namaz kılarsan ordudan atılırsın diye . HER ASKERİ GARNİZON DA CAMİ VAR. MESAİ SAATLERİNE RİAYET EDEREK NAMAZ SAATLERİ MESAİ SAATİ İLE ÇAKIŞMAZ İSE KILARSIN. kimse sana gözünün üstünde kaşın var demez. orucunu tutabilrsin. ama ben oruçluyum bu gün çalışamayacağım dersen kapıya sadece TSK da değil her yerde atarlar. sap la samanı karıştırmayalım.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    EY TÜRK GENÇLİĞİ!
    Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafa etmektir.
    Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
    İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır.
    Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşenmeyeceksin.
    Bu imkan ve şerait çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
    İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
    Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
    Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
    Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.
    Millet fakrü zarüret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

    Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır.
    Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    zaten o direnişte bulunan askerler ordu içerisinde tarikat ve cemaatlerin vermiş oldukları görev doğrultusunda ordu içinde yandaş toplama örgüt kurma amaçlarında oldukları deşifre edildikleri için ordudan atılıyorlar.sonrda biz bunu yaptıkda atıdık yerine namaz kılıyordumda atıdım eşimin baş örtüsünden dolayı atıldım demek daha basit oluyor.bunlar baş örtüsünü kullanarak toplumda madurları oynuyorlar .daha dün eşim hasta ziyareti için gataya alınmadı diye ağlayan kişinin eşinin aslında o tarihte gata ya gittiğni ona yakın birisi açıklamadımı .olay o anda bitti farkındaysanız. türk toplumunda baş örtüsü ve namaz denilince akan sular duruyor onlarda bunu kullanarak gizli emellerine ulaşmak istiyorlar. onların yok etmek istediği TSK olmasaydı onlar bu topraklarda yaşayabileceklermiydi hiç akıl etmiyorlar . yaşarlardı belki ama müslüman ve türk olarak asla .o göreve gelirken o kurallarada uyacağını kabul etmek zorundasın.ama ben devrim yapacağım orduyu ele geçireceğim diyorsan sana gülegüle.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    iyide dostlar iş sözleşmesi calısan için gecerlidir kişinin esini yada annesini ilgilendilmez bunun izahi olamaz savunmasıda olamaz

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    tsk ya bağlı ordu evleri . askeri dinlenme tesisleri gibi yerlerde girişler eşini annesini de ilgilendirir sıkıbaş bağlanmış olduğu takdirde. Başörtü yasak değildir bilginize

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı serdo61 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    tsk ya bağlı ordu evleri . askeri dinlenme tesisleri gibi yerlerde girişler eşini annesini de ilgilendirir sıkıbaş bağlanmış olduğu takdirde. Başörtü yasak değildir bilginize

    Kaynak neymiş YENİ ASYA...yandaş medya....polisi ele geçirdiler...polise top dahi alacaklar...bir tek asker kaldı ele geçiremedikleri...kadrolaşamadıkları...bunları nasıl göremez bu vatandaşlar....

Sayfa 1/10 12345678910 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •