Kulluk Srr
Cenb- Hakk’a tevecchte, ibadet ve dualarda bir kulluk srr vardr. Yani onlara yklenen mnlar kul bilemeyebilir; ama srf emredildii iin onlarn gereini ed eder ve bylece emre mde bir kul olduunu gsterir. Kulluk vesilesiyle, kalbin, ruhun, hissin ve srrn beslenmesi; Allah’a (celle celluh) tevecch gibi maslahatlar hsl olabilir. nsan biraz dndnde bunlar dnda baka bir ksm hikmet ve faydalarn meydana geldiini de grebilir.
Mesela, zektn bir slm kprs ve fakir ile zenginleri yan yana getirici, sndrc, nifak ve ikak nleyici bir tedbir olduu aklla anlalabilir. Haccn bir seyahat ve tenezzh olarak insan dinlendirdii, ona yeniden kendine gelme frsat verdii ve ayn zamanda onun lem-i slm apnda bir kongre olduu dnlebilir. Orula, insan nefsinin itaati rendii, bir nevi perhiz yapt ve shhat bulduu neticesi karlabilir.
Fakat bir m’min ibadetlerini kat’iyen bu fayda ve maslahatlara balamaz. nk o bilir ki, ibadetlerde “taabbdlik”; yani hikmet ve maslahatlar ne olursa olsun, onlar anlasn ya da anlamasn, nasl bildirildi ve emredildi ise ona gre hareket etmek ve o emirde kendi aklnn almad daha pek ok hikmetler olabileceini dnmek esastr. Zekat, oru ve hacda olduu gibi namazn belirli vakitlere tahsisi, rek’at saysndaki farkllklar, rk, scud ve kyam gibi husus hareketler iin baz hikmetler aklna gelse de m’min, bunlar her eyden nce Rabb’imiz byle emrettii iin bu ekilde yerine getirir ki, fkh metodolojisinde ibadetlerde gzetilen bu hususiyete “taabbdlik” denir.
Taabbd olan eylerin nemli bir yan udur: Siz yaptnz eyle, ondan sonra Cenb- Hak tarafndan size ltfedilen ey arasnda tensb-i illiyet yani sebeb-sonu ilikisi prensibine gre bir mnasebet gremezsiniz. Mesela, namaz klarsnz, dnyev-uhrev, kalb-ruh, akl-hiss yle matluplarnz hasl olur ki, bu nasl oldu diye arrsnz. Burada ince bir nokta vardr; taabbdlik, taabbdlik hesabna iler ve sizde sadece emredildii iin ibadet etme duygusunu gelitirir.
Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) mucizelerini dnrseniz, yerdeki bir parman kalkmasyla kamer nasl iki para oluyor; parmayla iaret edince aa nasl onun yanna geliyor; mbarek elini bir yemein zerinde bir iki defa gezdirince o yemek nasl bereketleniyor, on kiilikken yedi yz kiiyi doyuruyor!... Btn bunlarda tensb-i illiyet prensibine gre, meselenin makul yan olmadndan yle anlalr ki Allah (celle celluh), husus bir ltufta bulunuyor. Aynen yle de, insan kendi ibadetleri ve onlardan hasl olan neticeyi grdke; tavrlar, davranlar, ruh ve kalb hayat asndan ltuf ve nimetlere mazhar olduka taabbdlik mlahazas da artar.
Ayrca taabbdlik, kulluk vazifesinin arkasnda hibir ey aramama ve amelleri sadece Allah’n emrine balama duygusunu, Allah’a halisne tevecch hissini meydana getirdii iin ok nem arz eder. Onun rza ve honutluunu arama duygusunu besler. Hatta sadece farz ibadetlerde deil; insann ferd, ailev ve ictima hayatyla alakal vaz’edilmi esaslarda da bir taabbdlik vardr. nsan gnlk hayatnda yapageldii ilerde ve mumeltta da sadece emredildii iin yapma niyetini gzetebilir. diyt ve mumeltta akla, manta ve hikmete muvafk mnlarn olduu hususu daha ok grlse de, onlarda bile “emredilmi olmalar”n esas alabilir. Ve kul ister ibadetlerini, isterse gnlk hayatta yapageldii eyleri, taabbdlik mlahazasna bal yaparsa, kendisini hlisne kulluk ruhuna altrm olur. Bunu Bedizzaman’n szyle irtibatlandrabilirsiniz: nsan yapt bir ksm detlerini Allah rzas iin yapar, onlar salam bir niyete balarsa, mesela Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) snnet-i seniyyesine uyma niyetiyle onun gibi yer, onun gibi oturur kalkar ve her hareketinde ona benzemeye alrsa detlerini dahi ibadete evirmi olur.
Taabbdlik esasnn temelindeki espri udur: Cenb- Allah hakik Mlik ve hakik Mutasarrf’tr; insanlar da onun kullar ve dolaysyla mlkdrler. Mlk sahibi, mlknde istedii tasarrufu yapar. yleyse, o bizim tavr ve davranlarmz belirlemede de “Mutlak Hkim”dir. Bununla beraber, Allah (celle celluh) diyt iinde insanlara bir hilafet mns vermi, eyaya mdahale etme hakk tanmtr ki, bu izf bir mlikiyettir. nsanlar, “Mutlak Hkim”e, “Mutlak Mutasarrf”a taabbdlik mlahazasyla mutlak teslim ve tbi olmal; diyatta da eyaya mdahale etme mevzuunda kendilerine tannan izf ve nisb hakk kullanmaldrlar. Ama bu hakk kullanrken de bilmelidirler ki, asl mal sahibi ve “Msebbib-i Hakik” Allah’tr
![]()
Yer imleri