MAL SEVGİSİ
1- Mal veya Dünya Sevgisi Fıtridir:
“ Muhakkak insanda şiddetli bir mal sevgisi vardır.” (Adiyat, 8)
“Züyyine linnasi…vel kanaatîril mugantarati minez zehebi vel fiddati vel haylil müsevvemeti vel en’âmi vel hars, zâlike metâul hayatid dünya, vallahu indehû hüsnül meâb” (Âl-i İmran)
2- Allah Katında Mal Veya Dünyanın Gerçek Mahiyeti
“El Mêlü vel benûne zinetül hayâtid dünya”
“kul metâud dünya galîl”(Nisa 77)
“vemâ hâzihi hayâtid dünya illâ lehvün ve leib, ve inned dêral Ahiretü lehiyel hayavân, lev kânû ye’lemûn” (Ankebut 64)
“Yâ eyyühellezine âmenû, lâ tülhiküm..:Ey iman edenler! Ne mallarınız ne de evlatlarınız sizi Allah’ı hatırlamaktan alıkoymasın. Kim malı ve evladı sebebiyle Allah’ı unutursa işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.” (Münafikûn 9)
“İnnemê emvâlüküm ve evlâdüküm fitne..:Mallarınız da evlatlarınız da sizin için ancak bir imtihan vesilesidir. Büyük mükafat ise Allah nezdindedir.” (Teğabun 13)
“Dünya hayatını ve onun süsünü isteyene, yaptıklarının karşılığını dünyada tamamen veririz. Hiçbir haksızlığa uğratılmazlar.” (Hud 15)
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyorlar:
“ Su sebzeleri yerden çıkardığı gibi mal ve makam sevgisi de gönülde münafıklık meydana getirirler.”
“Mal ve makam sevgisinin müslümanın dinine verdiği zarar, iki aç kurdun bir koyun ağılında koyunlara verdiği zarardan daha fazladır.” (Tirmizi, Taberani)
“Mal edinmeyin, sonra dünyayı seversiniz.” (Tirmizi, Hakim)
“ Her ümmet için bir imtihan unsuru vardır. Benim ümmetimin imtihan konusu da maldır.” (Tirmizi)
“Eğer Allah dünyaya sinek kanadı kadar değer verseydi, kafire bir yudum bile su içirmezdi.” (Tirmizi)
Hazreti Ömer’in oğlu Abdullah’a hitaben; “ Dünyada bir garip gibi yaşa!” buyurdu.
“ Uhud dağı kadar altınım olsa, borcum kadarı hariç gerisini yanımda üç gece bile durdurmaz dağıtırdım.” (Buhari, Müslim)
“ İnsanoğlunun şu maddeler dışında hiç bir hakkı yoktur: Barınacağı bir ev, edep yerlerini örten bir elbise ve ekmek koyacak kap kacak.” (Tirmizi)
Adamın biri Allah Resulü’ne; “Ölümü sevmiyorum, ne buyurursunuz? der. Allah Resulü malının olup olmadığını sorar. Adam var deyince, “malını önceden gönder” buyurur. Demek ki mal ölümü hatırlamaya mani.
Havariler Hz. İsa’ya sorarlar: “Sen nasıl su üzerinde yürüyorsun? O da (as) sorar. “Altın ve gümüşe ilginiz nasıl?” İyidir derler. Cevap olarak buyurur ki: “Benim nazarımda, altın ve gümüşün çamurdan farkı yoktur.” Demek ki, iş mala karşı tavırla başlıyor. Asıl keramet bu.
Abdülkadir Geylani’nin yanına giden bir zat, köpeklerin boynunda altınların asılı olduğunu görür. Sebebini sorunca, Geylani (ks) ona: “İnsanların hırs gösterip ölesiye peşinde koşturdukları şeyin, bizim nazarımızdaki yeri budur” der.
Yahya b. Muaz şöyle diyordu: “Dirhem akreptir. Onun zehirini giderecek panzehir yoksa, onu yanında tutma” Panzehirinin ne olduğunu sorarlar. “Helalinden kazanıp, meşru şekilde harcamaktır der.”
Meteliksiz ölen hükümdar, Ömer b Abdülaziz (ra)
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem fakirliği tercih etmiştir.
“Allahım, Muhammed’in ailesinin maişetini yetecek kadar bahşet!” (Buhari, Müslim)
“Allahım, beni fakir yaşat, fakir öldür ve fakirler arasında haşret!” (Tirmizi, İbni Mace) (Fakirin manası)
Mal Kazanmak Meşrudur
“İn terake hayran: Eğer hayır (mal) bırakacaksa..” (Bakara, 180)
“Yümdidküm bi emvêlin ve benîne ve yec’al leküm cennêtin ve yec’al leküm enhâra: İstiğfar ettiğiniz taktirde Allah, sizin mallarınızı da oğullarınızı da çoğaltır; size bağlar, bostanlar verir, size ırmaklar akıtır..” (Nuh 12)
Süleyman Aleyhi’s selam’ın varlık isteyişi nasıl anlaşılmalı?
3- O Halde Mala Karşı Tavrımız Ne Olacak?
- Malın varlığı da yokluğu da bir imtihandır:
Karun misali..,
Salebe misali…
Bu noktada iki türlü zengin vardır: Cimri ve cömert zengin
“ Ve emmê men behile vesteğnâ…”
“ Vemen yûga şuhha nefsihi, fe ülâike hümül müflihûn”
“velâ te’cel yedeke meğlûleten ilâ unugıke, velâ tebsuthâ küllel basti..”(İsra,29)
“vemen yebhal, feinnemê yebhalü an nefsih, vallahul ganiyyu ve entümül fugarâ” (Muhammed, 38)
Harcamada denge;
“Ve o kimseler ki, harcadıkları zaman ne israf ederler ve ne de cimri davranırlar, ikisi arası bir yol tutarlar.” ( Furkan, 67)
Fakirin üzerine düşen de: SABIR, KANAAT ve ŞÜKÜR
- veleneblüvenneküm…(Bakara, 256)
“Kendilerini Allah yoluna adamış öyle fakir kimseler vardır ki, kanaatlerinden dolayı, bilmeyenler onları zengin zannederler. Sen onları simalarından tanırsın, yüzsüzlük edip de kimseden bir şey istemezler.” (Bakara, 273)
“le in şekertüm le ezidenneküm: şükrederseniz artırırım.” (İbrahim,)
Efendimiz buyuruyorlar ki;
“El kanaatü kenzün lâ yefnâ: Kanaat, bitmez tükenmez bir hazinedir.”
“Kim müstağni davranır; kimseye el açmaz, isteyeceğini sadece Allah’tan isterse, Allah onu zengin kılar; başkasına muhtaç etmez.”
4- Mal Kazanmayacak mıyız?
Kasas 77, Necm, 39-41
5- Zühd Anlayışımız
- Kesben değil kalben terk


Teşekkur:
Beğeni: 


Alıntı

Yer imleri