HZ. MUHAMMED’İN MUCİZELERİ
Hiçbir pedagoji eğitimi görmeyen, hiçbir askeri mektep bitirmeyen, hiçbir içtimai mektepten
çıkış almayan; teleskop ve mikroskop ile hiçbir tanışıklığı bulunmayan, hele hele okuma-yazması
olmayan O Zatın (s.a.v), her sahada nasıl bir uzman gibi şaşmaz, eskimez, pörsümez, canlı ve öl-
mez sözler söylediğini, inkılaplar yaptığını, her sahada bir rehber ve mütehassıs gibi emniyet ve
rahatlık içinde konuşup hareket ettiğine bir bakın! Özelliklede sağlık ve tıp sahasında getirdiği
prensipler, hastalıklara koyduğu teşhis ve çözümler, bazı bilimsel mevzularda söylediği sözler,
Onun (s.a.v) hak Peygamber olduğunun kesin birer delilidirler. Örneğin; Medine’nin çevresinde
çok bataklık görüp, sıtma hastalığının bu sulak ve pis yerden geldiğini söyleyip, 30 bin hurma fi-
danı diktirerek bu bataklıkları kurutması, “Bir yerde hastalık çıktığı zaman o yerde bulunuyorsa-
nız başka yere gitmeyiniz, başka yerde hastalık varsa, o tarafa da seyahat etmeyiniz.” buyurarak ilk karantina usulünü vaz’ etmesi, göz hastalıkları ve boğaz anjinleri için, “Mantarları alınız, ru-
tubetli karanlık bir yerde üç gün muhafaza ediniz, üstünde küf hasıl olur. Demir bir şiş alınız, kız-
dırınız. Soğuduktan sonra üç defa bu küfe sürünüz, göze sürme çeker gibi sürünüz, bu küfü boğa-
za tala ediniz.” diyerek son asrın penisilin mucizesini 1400 küsur sene önce bildirmesi, ateşli has-
talıklara yakalananların vücutlarını soğuk su ile yıkatması, zehirlenenlerin midelerini boşaltmak
için onları kusturtması ve onlardan kan aldırtması, ishal olan birisine bal şerbeti içmeyi tavsiye et-
mesi, diş fırçasının henüz bahis mevzuu edilmediği bir dönemde, mikrop öldürücü ve tükürük sal-
gısını arttırıcı özelliği olan misvağın kullanılması için, “Eğer, ümmetime ağır gelmeyeceğini bil-
seydim, onlara misvak kullanmalarını farz kılardım.” buyurarak diş sağlığının önemini vurgula-
ması, “Ellerinde et ve yağ eseri olduğu halde yatan bir kimse bir hastalığa müptela olur veya
hayvan ve haşerelerden bir zarara uğrarsa, kendisinden başka bir suçlu bulmasın.” buyurarak
mikroplara işaret etmesi ve daha burada sayamayacağımız nice ölümsüz sağlık prensiplerini tav-
siye etmesi, Onun (s.a.v) tıp sahasında ne derece büyük bir bilgi sahibi olduğunu ve dolayısıyla
bu bilgileri de ALLAH’tan (c.c.) aldığını şüphe götürmez bir şekilde ispat etmektedir.
Ayrıca Hz. Muhammed’in (s.a.v) hadislerinde sayısız bilimsel mucizeye rastlamak mümkün-
dür. Şimdi bu bilimsel mucizelerden sadece bir iki tanesini okuyacaksınız.
1-Kaşlar: Bir hadiste; “Sizden biri yağ sürünmek istediği zaman kaşlarından başlasın, zira böyle yapması, baş ağrısını giderir. Kaşlar, Ademoğlunun vücudunda ilk biten tüylerdir.”(Ramuz
el-Hadis) denmektedir. Bu hadis-i şerifte, kaşlarla baş ağrısı arasında bir münasebet bulunduğu ifade edilirken, insan vücudunda teşekkül eden ilk tüylerinde kaşlar olduğu bildirilmektedir. Bu
gerçeğin o devir de bilinmesi mümkün değildi. Zira böyle bir tespit için, ana rahmindeki ceninin
mikroskopla veya devamlı olarak incelenmesi gerekiyordu. Temel embriyoloji kitaplarında şöyle bir yazıya rastlamanız mümkündür; “Fetüste ilk kıllar, 4. embriyonal dönemde görülmeye başlar
ve en erken olarak kaşlar çıkar.
2-Yemek: Sağlığını düşünen ve ömrünün uzun olmasını isteyen, Hz. Peygamberin (s.a.v) şu
tavsiyesini mutlaka dinlemelidir; “İnsana yaşaması için birkaç lokma yeter. (Güçlenip daha çok
çalışmak için) çok yemek isteyen, karnının yani midesinin üçte birini yemekle doldursun, üçte bi-
rini suya ayırsın, üçte birini de rahat nefes alması için boş bıraksın.”(İbni Mace, Et’ime, 50)
Araştırmalar, derin ve rahat nefes alabilmek için midenin tam dolu olmaması gerektiğini ortaya koymaktadır.Midemizi yemekle şişirirsek,akciğerlerimizin şişmesi için kanımızda boşluk kalmaz,
sonuçta nefesimizi yarım alırız. Buda kanımızın temizlenmesine yetmez ve sağlığımız bozulur.
Evet, Peygamberimizin (s.a.v) daha bunun gibi sayısız bilimsel mucizesi vardır. Burada oku-
duklarınız, Onun (s.a.v) bilimsel mucizelerinin çok küçük bir kısmıdır. Buda bize, Onun (s.a.v)
ALLAH’ın (c.c.) elçisi olduğunu kesin olarak ispat etmektedir.
Yer imleri