Kıyamet Korkusunun Sebebi
Ahirete inanmayan veya ahirete imanı zayıf olan bu tür insanlar, bütün planlarını dünyasını mamur etme ve cennete çevirme adına yaptıklarından dolayı ölümden çok korkarlar. Bu korkularından dolayı da öleceklerini hatırlamak istemez ve kendilerine ölümü hatırlatacak her şeyden bir ömür boyu kaçar ve ölmeyeceklerine inanmak isterler. Ve zamanla da ölmeyeceklerine gerçekten inanmaya başlarlar. Fakat bu defa da karşılarına alemin ölümü, yani kıyamet çıkar. İşte bu psikoloji sebebiyledir ki, insanların çoğu kendi ölümleri olan büyük felaketten ziyade, alemin ölümü olan kıyametle meşgul olurlar. Kuran’da bu durum ise şöyle anlatılır:
“Doğrusu insan sonsuza kadar fücuruna devam etmek ister. Ve “Kıyamet günü ne zamanmış?” diye sorar. Fakat göz kamaştığı, ay tutulduğu ve güneşle ay bir araya getirildiği zaman insan “Kaçacak yer nerede?” der. Hayır, sığınılacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer ancak Rabbin huzurudur.”(Kıyamet-5/12)
Bu tür insanlar bütün devirlerde yaşamıştır. Mesela Kur’an’ın indiği dönemde Peygamberimizin (s.a.v.) muhatapları da, ilgilenmiyor gibi görünmek için dalga geçer bir edayla durmadan gelip gidip “Bahsettiğin kıyamet ne zaman?” diye sorup durmuşlardır.
İşte bu sebepten dolayıdır ki, basında ve insanlar arasında en çok gündemde olan meselenin ölüm ve ölüm ötesi hayat olması gerekirken, ne yazık ki insanlar sadece ömrü uzatmanın yolları haberlerine ve kıyamet kehanetlerine ilgi göstermektedir. Kıyamet kehanetleri ile alakalı kitaplar satış rekorları kırarken, ölüm ötesi hayat hakkında bilgi veren kitaplar, özellikle de Kur’an-ı Kerim gibi, kıyamet sahnelerini bizzat haber veren, yeniden dirilişin nasıl olacağını bildiren, cenneti ve cehennemi en ince ayrıntılarına kadar anlatan ALLAH’ın insanlığa bir rehber, bir uyarı ve bir müjde olsun diye gönderdiği kerim kitabı ne yazık ki yeterli bir ilgi görmemektedir.
Yer imleri