1- Necaset: temiz olmayan ve bulunması halinde ibadete mani olan şeye necis denir. Kazurat, idrar, kan v.s. gibi.

2- Necasetin çeşitleri: Necaset hakiki olduğu gibi hükmi de olabilir. Hakiki necaset, kendisi pis olan ve bulunduğu yeri de pis yapan necasettir. Hükmi necaset ise, abdest almayı veya gusül yapmayı gerektiren durumdan ibarettir. Bir başka açıdan da necasetler, ağır (galiz) ve hafif olmak üzere yine iki çeşittir:

a) Necaset-i galiza: Çocuk bile olsa insanın idrarı ve tersi, eti yenmeyen hayvanların idrarları, tersleri ve salyaları, eti yenen hayvanlardan tavuk, ördek ve kaz’ın tersleri, insan bedeninden çıktığında abdesti bozan kan, irin, meni, mezi, vedi, hayız, nifas ve özür kanı gibi akıntılar, ağız dolusu kusmuk ile hayvan leşinin eti ve ham derisi ağır necasetlerdir.

b) Necaset-i hafife: Atın, eti yenen ehli ve vahşi hayvanların idrarları, eti yenmeyen kuşların tersleri, atların, katırların, eşeklerin, develerin, sığırların, mandaların, koyunların ve keçilerin tersleri hafif necasetlerdendir. Burada ağırlık ve hafiflik, namazın sıhhatine mani olup olmaması bakımındandır. Şöyle ki; az miktarı affedilmiş olana ağır, çok miktarı affedilmiş olana ise hafif necaset denir. Ağır necasetlerin bir dirhemi (üç gram), hafif necasetlerin elbisenin dörtte birinden azı namaz kılmaya engel sayılmamıştır. Bununla beraber bu izin, ruhsat ifade eder. Takvaya uygun olan davranış değildir. Zorluk, meşakkat ve mecburiyet hallerinde başvurulması gereken bir kolaylıktır. Hatta söylenen miktarlarda necaset tahrimi (harama daha yakın), daha azı da tenzihi ( helale yakın) kerahet ifade eder. Bu hükümler de Hanefi mezhebine göre olup, Şafii mezhebine göre necasetin en azı bile namaza engel teşkil eder.

3- Notlar: Şarap gibi içilmesi haram olan nesneler de necistirler. Kanın necis olması, akıcı kan için söz konusudur. Çıktığı yerde kalan kan ile et ve deride bulaşmış olarak kalan kanlar necis değildir. Çekirge, balık, tahtakurusu ve pire gibi haşaratın kanları da necis sayılmaz.