Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. Kadir / l–5.

* Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü, dedim, şâyet Kadir gecesine tevâfuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni -Allahım! Sen affeedicisin, affı seversin, beni affet.-"

* Bir rivayette şöyle gelmiştir:"Kadir gecesinin, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümüidiyle ihya ederse geçmiş günahları affedilir.''

* Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününde arayın". Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan sonra, zevceleri de itikafa girdiler."

* İmam Mâlik’in Muvatta'da kaydına göre şu rivâyet kendine ulaşmıştır: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e ümmetinin ömrü gösterilmiş. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni vermiştir."

* Buhârî'nin Hz. Aişe'den kaydettiği bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle demiştir: "Kadir gecesini, Ramazan'ın son onunda arayın".

Bu sene ramazan halet-i nez’ini yaşıyor. Size hayat üfledi, yirmi altı yirmi yedi gün size hayat üfledi. Solukları bitti ve o tükenme dakikaları içinde, tükenme günleri içinde üflediği hayatı, nefhettiği hayatı teneffüs edip iliklerinize sindirmiş iseniz siz bir sene yaşayacaksınız. Ve öbür tarafa Allah uzun versin, intikal ettiğiniz zaman seneler yaşayacaksınız. Asırlar yaşayacaksınız. Zira içinde bir gece var ki, yine sadık-u masdukun ifadesiyle “leyletül kadr” kadri yüce o gece, kadri bilinmesi gerekli olan o gece “hayrun min elfişehr” ****en seneden, ****en küsur seneden daha hayırlıdır. Ha bir ömür yaşamışsınız. Ha ramazan yaşamışsınız. O ramazan içinde kadrini bildiğiniz, takdir ettiğiniz, ona karşı kadirşinas davrandığınız bir leyle-i kadri idrak etmişiniz. Ve onun sath-ı mailinde bulunuyoruz. Veya onu arkada bıraktık bayrama doğru gidiyoruz. Zira yine sadık-u masduk -doğru sözlü- bize buyuruyor ki, “onu ramazanın son on gününde arayın” yirmi birinde, yirmi üçünde –eyvah onlar arkada kaldı- yirmi beşinde ve bu akşamda yirmi yedi bağrını açmış, bari bende diyor. Ben bağrımı açtım, siz de kanatlarınızı açın, açın ve uveyk gibi şahlanın. Bu uçuşla Allah’a ulaşacaksınız, Resulullah’a ulaşacaksınız. Siz böyle bir sahile çadırlarınızı kurmuş âram ediyorsunuz. Sizi bekleyenler var. Sürprizler. İki adım ileride bekleyen sürprizler var. Melekler sokakların başında karşınıza çıkacak. Selam size diyecekler. Her türlü mihnet ve meşakkatten, sıkıntı ve darlıktan, küfrün tazyikinden, delaletin boğuculuğundan kurtuluş olsun size emana eresiniz, diyecek. Köşe başlarında size selam çakacaklar. Bu onların dünyadaki selamları. Bende mübalağa yok, bunu Kur’an diyor. “tenezzelü-l melâiketü ve-r rûhu fiha biizni rabbihim min külli emrin selam. hiye hattâ metlail fecr” önünüzdeki şafakta yeni bir aydınlık şafakla sökerken karanlık gecesini yaşayan sizlere Allah şafak ihsan eylesin.

Yeni bir şafak sökünceye kadar melekler size selam diyecekler. İyi bir gece yaşamışsanız, yaşamış olun inşallah. Ötede bir adım daha atacaksınız meleklerin selamıyla karşılaştığınız yamaçların arkasından bir adım daha atacaksınız. Yeni bir ses yeni bir nefes duyacaksınız. Cennet kapıları ardına kadar açılmış “selamun aleykum tıbtüm fethuluna halidin” diyecekler size. Niçin? Çünkü ****en küsur sene Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s) ümmetinin ömrü budur. ****eni geçen azdır. ****enin sağında solunda altında üstünde dökülenler çoktur. Bir insan yaşasa ancak ****en sene yaşar. Doksan da yaşasa onun rüşte erme çağıdır. Onun on beşi rüşte erme çağıdır. Demek ki, hayatında yakalayıp ihya ettiği kadir gecelerinden bir tanesine zafer tahtını kurmuşsa onda başarılı olmuşsa bir ömrü nurani yaşamıştır. Allah’ın lütfundan beklenir bu. İmam Rabbani diyor ki, “bir anı seyyale vücud-u enver binler sene vücud-u ebtere müreccahtır.” Bir dakika aydın hayat yaşadınız, bin sene boş ve karanlık yaşamadan bin defa, yüz bin defa daha hayırlıdır. Siz bir gece yaşıyorsunuz. Güne soluklarınızı kattı iseniz, mızrabınızı inilti ile “Allah’ım senin için vuruyorum” dediyseniz. Ve ikinci defa elinizi kaldırıp mızrapla bamteline dokunmak üzere bu gece hazırlanıyor iseniz, bir ****en sene dağarcıkta hazır sizin için. Bir ****en seneyi yakalarsanız “selamun aleykum tıbtüm fethuluha halidin” sizin için hazır. Hazır olsun, Allah benim için de hazır etsin.

...Ya ona giriş noktasını tutmuş bulunuyoruz veya çıkış noktasını tutmuş bulunuyoruz. Dilerim siz ciddi bir ****fizik gerilimle onu yakalayın. Onu tam halledin, ondan tam istifade edin, tam sağın. Sütün damlasını bırakmayın, kadir gecesinin memelerinde. Emin eme bildiğiniz kadar. Zerresi kalmasın. Öyle doyun ki, bundan sonra kıyamete kadar bir yudum süt almasanız, feyizden, feyzi akdesden bir yudum süt alamazsanız manevi hayatınızın devamı için yetsin size o. Öyle emin öyle değerlendirin. Bir vesile ile arz etmiştim. Mümin yapacağı her şeyi veda ediyor gibi yapmalı. Hazreti sadık-u masdukun, Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) hayatı yaşadığı gibi yaşayın. Ne olur ne olmaz deyin, önümüzde bir gece var. Böyle bir gece ya nasip olur ya da olmaz. İyisi mi nasip olmaz diye hesabımızı ona göre yapalım. Yapalım ve onu öyle değerlendirelim. Öyle bir kadir gecesi değerlendirelim ki, eğer şu ana kadar hayatımızda böyle bir kadir gecesi değerlendirmediysek bir kere hayatımızda kadir gecesi değerlendirmiş olalım. Bir kere değer olsun. Kadir zaten takdir demektir. Kadir Allah’ın sizin hakkınızda yapacağı takdirler, ister kader defteri, kader kitabı olsun, isterse taktir bakışı olsun. Ama takdir bakışları takdir bakışlarıyla karşı karşıya gelir, iç içe girer, mütekabil hale gelirse o zaman istifadeli olur. Yani siz kadirşinas olarak hareket ederseniz, kadri bulmuşluğu çok iyi değerlendirirseniz, kadrin kadrini bilirseniz Allah kadri hakkınızda kadir yapar. Kadirşinaslığa bağlıdır. Onun için koca imam, ihlâs imamı Ebu Hanife der ki “kadir gecesi senenin üç yüz altmış beş günü içersindedir.” O senenin her gecesini kadir bilenlere bağrını açar, gel ben seni bekliyordum. Nitekim sen de beni bekliyordun. Her gece zulmet eteklerini insanlığın başına saldığı zaman ben ağımı gerip sizi bekliyordum yakalamak için siz de beni bekliyordunuz. Ve şimdi beklemeler iç içe giriyor kadir sizi bekliyor siz de kadri bekliyorsunuz. O kadir bilmişlerin gecesidir. Kadirşinasların gecesidir. Ama öyle düşünüyor, öyle bir zan besliyor. Daha doğrusu öyle bir zan besleme lüzumunu duyuyorum. İnşallah siz hayatınızın her gecesine aydınlık âlemden iki rekât teheccüd namazı, bir vitir namazı hiç olmazsa bir yatsı namazı ve arkasından sabah namazını eda niyeti eklemiş o gecenizi aydınlatmışınızdır. Geceyi ihya etmiş sayılırsınız. İhya ettiğinizden dolayı da kadir gecesiyle inşallah buluşacağınız gecede o muarefe gösterecek size tanış çıkacaktır. Sizde her geceyi ihya ettiğinizden onu tanıyacaksınız. Tanıyacak ve o geceyle inşallah birleşecek, bütünleşecek ve tam istifade edeceksiniz.