faydalı olması umuduyla



[FONT='Arial','sans-serif'][/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']DABBETULARZ NEDİR ?[/FONT]

Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]


Bu ibare Sebe suresinin 14. ayetinde, Hz. Süleyman’ın yaslanmakta olduğu asasını kemirerek aşındırmak suretiyle cesedinin yere yığılmasına ve öldüğünün anlaşılmasına vesile olan bir tür kurt manasında geçer.



أَن لَّوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ الْغَيْبَ مَا لَبِثُوا فِي الْعَذَابِ الْمُهِينِ

Bu ayet, dabbetularzın öneminden ziyade, cinlerin gaybı bilmediklerini, biliyor olsalardı çoktan ölmüş olan Hz. Süleyman’a halen hizmete devam etmeyeceklerini vurgulamaktadır.



[FONT='Arial','sans-serif']Bir de Neml Suresinin 82. ayetinde benzer bir ibare vardır.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']النَّاسَ كَانُوا بِآيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ [/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Burada, müşriklerin ve israiloğullarının Hz. Peygamber’e iman etmemiş olmaları kınanmakta ve bunun vahim sonuçlar doğuracağı tehdidinde bulunulmaktadır. Ayetin ilk etapta manası şöyledir:[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Onlara gazap hükmü verildiğinde arzdan “insanlar ayetlerimizin farkında değildi” diyecek bir dabbe çıkarırız.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı çeviride şu mana verilir[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman yerden bir çeşit hayvan çıkarırız ki o, onlara insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler [/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]



[FONT='Arial','sans-serif']Diyanet Vakfı meali ise, ayetin çevirisinde Elmalılı tefsirine işaret etmekle birlikte, tıpkı Ömer Rıza Doğrul[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Arial','sans-serif'] Keza Muhammed Esed de “yerden çıkarılan yaratık” kelimelerini kullanmıştır. [/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Bizim çevirimize göre arzdan kasıt toprak değil yurt sathı, dabbeden kasıt ise peygamber ve peygamberi destekleyen, sorumluluk duygusuna sahip alimler ve salihlerdir. Nitekim Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisindeki Dabbetularz maddesinde şu görüşlere yer verilmektedir.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Konuyla ilgili hadislere gelince, hiçbiri mütevatır olmayan bu hadislerin ilgili ayetten farklı olarak içerdikleri açıklamalar kesin bilgi değil sadece zan ifade eder. Haber-i vahid denilen bu çeşit rivayetlerin akaid alanında delil olamayacağı kelam ilminin bir ilkesi olarak benimsenmiş ve bu tür açıklamaların bağlayıcı olmadığı kabul edilmiştir.[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Arial','sans-serif'][/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Öncelikle, dabbe ( دابة ) kelimesine filolojik açıdan yaklaşalım istiyoruz. İbranicede [/FONT]( [FONT='Arial','sans-serif']דבב[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ) fiili arapçadaki ( [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']دب[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ) fiili ile eşanlamlıdır. “Dababu” Akatçada konuşmak, söylemek anlamına geliyor.[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]

[FONT='Arial','sans-serif']Öyle anlaşılıyor ki bu kelime hem yürümek ve hem de konuşmak manasını kapsamaktadır. [/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']a) Dabbe insandır.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Neml 82’de geçen dabbe ibaresini “yaratık” kelimesinden ziyade “insan” kelimesiyle karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Zira dabbenin bu manası da mevcuttur. Fatır suresinin 45. ayetinde [/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ( دابة ) kelimesi insan anlamında geçmektedir.[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]



[FONT='Arial','sans-serif']فَإِذَا جَاء أَجَلُهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِعِبَادِهِ بَصِيرًا {45[/FONT]

Keza Enfal suresi 22. ve 55. ayetlerde geçen dabbe kelimesinin çoğulu devabb kelimesimden kasıt inkarcı insanlardır. Zira onlar sağır ve dilsiz gibidirler, kafalarını çalıştırmazlar.



}

[FONT='Arial','sans-serif']b) Dabbe konuşmaktadır[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'].[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Bakara suresinde bilmezlerin Allah’ın konuşmasını ya da mucize göstermesini istemektedirler. Oysa Allah zaten peygamberleri kanalıyla konuşmaktadır.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Neml 82 de “dabbe” de konuşmaktadır : ([/FONT][FONT='Arial','sans-serif']يُكَلِّمُنَا اللّهُ[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ) anlatılır. Allah ise ayetlerini iman edenlere göstermektedir. Ardından da peygamberin müjdeleyici ve korkutucu olarak görevlendirilişi vurgulanır. Dolayısıyla dabbe, [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']أَخْرَجْنَا[/FONT][FONT='Arial','sans-serif']fiili ile Allah tarafından görevlendirildiği bildirilen bir insan olmalıdır[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Ayrıca Kur’an’da kafirlerin karşısına dikilen, onlara tavır koyan ve konuşan[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Arial','sans-serif'] bir takım yüce kişiliklere rastlanıyor. Mesela Taha suresinde Musa peygamber konuşmacıdır: [/FONT]





اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى {24}



[FONT='Arial','sans-serif']Şuara suresinde yine Musa peygamber konuşuyor.[/FONT]



قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ {11}[/b]



فَقُولَا إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ {16}

[FONT='Arial','sans-serif']Kasas suresinde Musa peygamber konuşuyor, Harun’un konuşma kabiliyeti öne çıkarılıyor.[/FONT]



وَأَخِي هَارُونُ هُوَ أَفْصَحُ مِنِّي لِسَانًافَأَرْسِلْهُ مَعِيَ رِدْءًا يُصَدِّقُنِي إِنِّي أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ {34

}

Bir de peygamberleri kayırmak için konuşan şahsiyetler vardır. Mümin suresi 28. ayetinde, imanını gizlemekteyken Musa’ya destek olmak için Mümin bir kişi konuşuyor.



[FONT='Arial','sans-serif']مَا لَكُم مِّنَ اللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ {33}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif'] Keza Yasin suresinde Habib Neccar, şehrin bir ucundan gelerek Hz. İsa’nın Antakya’ya giden elçilerine destek olmak için konuşuyor.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Çünkü, Kasas suresinde insanlara hitaben “Mürseline ne cevap verdiniz?” diye sorulacağı belirtilmiştir. Bu şahıslar o çerçevede konuşmaktadır. [/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']صَالِحًا فَعَسَى أَن يَكُونَ مِنَ الْمُفْلِحِينَ {67}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']c) Dabbe azap öncesi tarih sahnesine çıkmaktadır[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'].[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Şuara suresinde, adı verilen peygamberler, o ümmete evvelce gönderilmiş ve yalanlanmış peygamberlerden sonra devreye girmektedirler. Başka bir deyişle azap öncesi ve azabı getirecek birer ( دابة ) olarak tarih sahnesine çıkmaktadırlar.[/FONT]



كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ الْمُرْسَلِينَ {160}[/b]



[FONT='Arial','sans-serif']إِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ أَلَا تَتَّقُونَ {177}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Peygamber Efendimiz de mürselini tasdik etmiştir. Saffat suresi[/FONT]



بَلْ جَاء بِالْحَقِّ وَصَدَّقَ الْمُرْسَلِينَ {37}

[FONT='Arial','sans-serif'] Neml 82 de دابة , eski dönem minyatürlerindeki[/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]



[FONT='Arial','sans-serif']d) Dabbe Allah tarafından görevlendirilmektedir[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'].[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif'] Neml 82 de geçen [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']أَخْرَجْنَا[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ibaresi de Al-i İmran 110 da geçtiği üzere Allahu Teala’nın risalet görevi vermesi anlamındadır.[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ {110[/FONT]

Neml 82 de geçen ihrac-ı dabbe kavramı mustahak azab öncesinde Allahu teala tarafından tarih sahnesine çıkarılan bir canlıdır. Azap, Kur’an’ın dikkat çektiği ana konulardandır. Secde suresindeki şu ayetler bize iki tür azap olduğunu, başka bir deyişle, Büyük Kıyamet kopana kadar küçük kıyametlerin de meydana geleceği belirtilmektedir.



[FONT='Arial','sans-serif']أَعْرَضَ عَنْهَا إِنَّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ مُنتَقِمُونَ {22}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']İlginçtir ki Neml suresinde de bu tür azap gündeme getirilmiştir.[/FONT]

أَن يَكُونَ رَدِفَ لَكُم بَعْضُ الَّذِي تَسْتَعْجِلُونَ {72}

[FONT='Arial','sans-serif']Nahl 45[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']أَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لاَ يَشْعُرُونَ {45}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Enbiya 44, [/FONT][Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]



[FONT='Arial','sans-serif']}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Nahl 26[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Enfal 30[/FONT]



اللّهُ وَاللّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ {30}



Ve bu azap, Allah’tan deprem ya da sel şeklinde olabildiği gibi, insan eliyle de olmaktadır.



[FONT='Arial','sans-serif']Tevbe 14[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ {14}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Haşr 2[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي الْأَبْصَارِ {2}[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']Rum suresinde Hz. Peygambere hitaben şöyle denilir.[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']}[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']Bu ayette peygambere sabırlı ve sebatkar olması emrolunarak Allah’ın kafirlere azap tehdidinin ve müminlere de yardımının gerçekleşeceği vurgulanmakta, iman etmemişlerden asla yılmaması gerektiği bildirilmektedir. Ayette geçen [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']الَّذِينَ لَا يُوقِنُونَ[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] ibaresi Neml 82 deki ibareyi çağrıştırır. [/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']النَّاسَ كَانُوا بِآيَاتِنَا لَا يُوقِنُونَ[/FONT]

[FONT='Arial','sans-serif']“Dabbe” de insanların Allah’ın ayetlerine iman etmediklerini söylemektedir. Secde suresindeki bir ayet bu tabloyu tamamlar gibidir. Burada, zamanında İsrailoğullarından hidayete rehber olan, sabırlı önderler çıktığı, insanların da ayetlere iman ettiği belirtilir.[/FONT]





[FONT='Arial','sans-serif']بِأَمْرِنَا لَمَّا صَبَرُوا وَكَانُوا بِآيَاتِنَا يُوقِنُونَ {24}[/FONT]

Burada da yine peygamberlik kurumu işlenerek İsrailoğullarından Allah’ın emirlerini uygulayan liderler çıkarıldığı, onların sebatkar oldukları, ayetlere de iman ettikleri belirtilir.





[FONT='Arial','sans-serif']Sonuç[/FONT][FONT='Arial','sans-serif'] :[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif'] Al-i İmran 110 da geçtiği üzere, dabbetularzdan kasıt sabırla, emr-i maruf ve nehy-i münker yapan peygamberler ve sadık ümmetleridir. Her peygamber ve onun sadık ümmeti kendi dönemlerinin dabbetülarzı, yani bölge sorumlusudur. Kendi çevrelerinde cahillere karşı vaaz ve irşad faaliyeti yürütmüşlerdir. Cahillerin kahir ekseriyetle bu mürşitlere cephe almaları sonucunda ise Allahu Teala yasa gereği ( : Sünnetullah ) onlara müdahale etmektedir. Fatır suresinde nice daha güçlü kavimlerin bu yüzden helak oldukları vurgulanır..[/FONT]





}



YÜCEL

ARAP DİLİ ÖĞRENCİSİ............



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Arapça Okutmanı[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Atay-Kutluay , Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Ankara 1975, s. 383[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Tanrı Buyruğu, İstanbul 1980, s. 441[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali, s.383 [/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] TDV İslam Ansiklopedisi, c. 8, s.395, İstanbul 1993[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Tosun-Yalvaç, Sümer Babil Asur Kanunları, Ankara 1975, s.283[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Brown-Driver-Briggs, Hebrew and English Lexicon, USA 1999, s. 179[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Zemahşeri, Keşşaf[/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Kelime kelimesi (: [/FONT]כלםה[FONT='Bookman Old Style','serif'] ) ibranicede kınamak, ayıplamak, kusurlu bulmak, ağır konuşmak, azarlamak anlamları da taşır. Dolayısıyla peygamberler cahilleri ve cahiliye davranışlarını kınayan şahıslardır. [/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]] Terceme-i Cifri’l-Cami, TDV İslam Ansiklopedisi, Dabbetularz maddesi.



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]] Yuhanna’nın Vahyi 9. bab

[FONT='Verdana,Arial,Helvetica','serif']Beşinci melek borazanını çaldı. Gökten yere düşmüş bir yıldız gördüm. Dipsiz derinliklere inen kuyunun anahtarı ona verildi. [Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan hep kaçacak.

[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]

12Birinci `vay' geçti, işte bundan sonra iki `vay' daha geliyor.

[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]Altıncı melek borazanını çaldı. Tanrı'nın önündeki altın sunağın dört boynuzundan bir ses işittim. 14Ses, elinde borazan olan altıncı meleğe, «Büyük Fırat nehrinin yanında bağlı duran dört meleği çöz» dedi. 15Tam o saat, o gün, o ay ve o yıl için hazır tutulan dört melek, insanların üçte birini öldürmek üzere çözüldü. 16Bunların atlı ordularının sayısı iki yüz milyondu, sayılarını duydum. 17Görümümde atları ve atlara binmiş olanları gördüm. Atlılar, ateş, gök yakut ve kükürt renginde göğüs zırhları kuşanmıştı. Atların başları, aslan başına benziyordu. Ağızlarındanateş, duman ve kükürt fışkırıyordu. 18İnsanların üçte biri bunların ağzından fışkıran ateş, duman ve kükürtten, bu üç beladan öldü. 19Atların gücü ağızlarında ve kuyruklarındadır. Yılana benzeyen kuyruklarının başları vardır ve bunlarla ıstırap verirler.

[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]]Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen ve yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş ve tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler. 21Adam öldürmekten, büyü yapmaktan, cinsel ahlaksızlık ve hırsızlıklarından da tövbe etmediler.[/FONT]







[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif'] Yasin suresi ayetler 33, 37, 41, Rum suresi 20 – 25, 46, Fussilet 37, 39, Şura 29, 32, [/FONT]



[Linkleri görebilmeniz için kayitli üye olmaniz gerekmektedir. [url=register.php">Üye olmak için lütfen tiklayiniz.[/url]][FONT='Bookman Old Style','serif']Taraf [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']טּרּפּ[/FONT][FONT='Bookman Old Style','serif'] kelimesi İbranicede aslan ve prens anlamına da gelmektedir. Nakasa [/FONT][FONT='Arial','sans-serif']נקש[/FONT][FONT='Bookman Old Style','serif'] fiili vurmak anlamına da gelmektedir. [/FONT][FONT='Bookman Old Style','serif']Dolayısıyla ayetin genel manası “o müşriklerin nice benzerlerinin önderlerini (Ka’b b. Eşref gibilerini) vurmuş ve önderliklerini ortadan kaldırmışızdır, yine kaldırabiliriz, onlar değil biz kazanırız” şeklinde belirmektedir. [/FONT]







[/b]