Hazret-i Lokman Allah'ın veli kullarından* güzel konuşan* hikmet sahibi salih bir kişiydi. Kur'an'da ondan övgüyle bahsedilmektedir. Davud Aleyhisselâm zamanında yaşamıştır. Siyah renkli bir köle idi. Fakat pek güzel sözleri* geniş bilgisi ve üstün halleri vardı. Bir sohbet sırasında adamın biri ona şöyle demişti:



- Sen bir koyun çobanıyken* insanlar sözlerini neden önemsiyorlar?



- Ben gözümü harama kapadım* dilimi tuttum* az yemekle yetindim* sözümü yerine getirdim* beni ilgilendirmeyen şeylere karışmadım* sustum.



Hz. Lokman'ın efendisi* bir koyun kesip en iyi tarafından iki parçasını kendisine getirmesini istemiş. O da kestiği koyunun dilini ve kalbini kesip getirmiş. Sonra da bir koyun daha kesip en kötü iki parçasını atmasını istemiş. O da kestiği koyunun dilini ve kalbini koparıp atmış. Efendisi bu işe bir anlam vermeyip sebebini sorunca şöyle demiş:



- İyi oldukları zaman dilden ve kalpten iyisi yok* kötü oldukları zaman da onlardan kötüsü yoktur!



- İnsanların hangisi daha alimdir? demişler.



- İnsanların bilgisinden yararlanıp kendi bilgisini arttırandır* demiş.



Şu hikmetli sözler ona aittir:



- Dört yerde dört şeyi korumak* iki şeyi unutmamak* iki şeyi de unutmak gerekir. Korunacak şeyler: Namazda gönül* halk içinde dil* yemekte boğaz* el evinde göz. Unutulmayacak şeyler* Allah'ın büyüklüğü ve ölümdür. Unutulması gerekenler de* birine ettiğin iyilik ve sana yapılan kötülüktür.



Hz. Lokman bir gün Davud Aleyhisselâm'a uğradığında* onun demirden halkalar yapıp birbirine geçirdiğini görmüş. Bunun ne olduğunu merak edip sormak istemişse de* konuşmak yerine susup sabretmiş. Biraz sonra Davud Aleyhisselâm demir zırhını tamamlayıp üstüne giyince işin aslı anlaşılmış. Hz. Davud ona dönerek:



- Bu elbise savaşta darbelere engeldir* deyince Hz. Lokman da:



- Sabretmek güzel şeydir* üzüntüyü giderir* demiş.ALLAH sabreylerden eylesin inşallah* Selam ve dua ile ...