Batı Karadeniz Haber Platformu

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:08

23.06.2005 22:29

Yabancı gençlerin Amasra sefası!

8. Karaelmas Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali kutlamaları çerçevesinde Zonguldak'a gelen halk oyunları toplulukları Bartın'ın Amasra İlçesi'nde deniz sefası yaptı.

8. Karaelmas Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali kutlamaları çerçevesinde Zonguldak'a gelen Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Gürcistan halk oyunları toplulukları Bartın'ın Amasra İlçesi'nde deniz sefası yaptı.

Yurt dışından Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Gürcistan, yurt içinden Bolu, Giresun, Gümüşhane ve Edirne'den gelen yaklaşık 270 halk oyuncusu Amasra'da yatlarla denize açıldı. Denizin, doğanın ve güneşin tadını çıkartan halk oyuncuları Amasra Müzesi, Amasra Kalesi ile tarihi ve turistlik mekanları ziyaret etti.

Amasra'ya hayran kaldıklarını belirten Yunan, Romen, Gürcü ve Bulgar halk oyuncuları, ülkelerine döndüklerinde Türkiye ve Amasra'yı anlatacaklarını ve turizm elçisi olacaklarını belirtti.

Yunanistanlı gençler Amasra'nın mitolojik yapısı ile ülkelerine benzediğini, ülkelerinde tanrıçaların, ateş ve su kadar, deniz ve güneşten de ismini aldığını, Amasra'nın da birçok özelliklere sahip olduğunu söyledi. Kafile yöneticileri ise Zonguldak ve Bartın halkının misafirperverliklerinden dolayı mutlu olduklarını ve bunu her fırsatta dile getireceklerini ifade etti.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:09

23.06.2005 13:39

Tarihi hamam cafeye dönüştürüldü

Bartın'ın Amasra İlçesi'nde, 17. yüzyılın başlarında Osmanlı mimarisi tarzında inşa edilen hamam, restore edilerek cafe haline getirildi.

Bartın'ın Amasra İlçesi'nde, 17. yüzyılın başlarında Osmanlı mimarisi tarzında inşa edilen hamam, restore edilerek cafe haline getirildi. Hamamın göbek taşında ise şimdi kahve içiliyor.

Türk-Osmanlı mimarisinin ender yapıtlarından olan Amasra'daki hamam, 17. yüzyılın başlarında inşa edildi. Türk hamam kültürünü şekillendiren bir anıt haline gelen Osmanlı hamamı ve 1890 yılında Sağırosman ailesi tarafından Türk hamamları mimarisine göre yenilendi.

Hamamda 1 kubbe, ara halveti (sıcak yer), soğukluk göbektaşı ve kurnalar (mermerden su teknesi) bulunuyor. 2002 yılında restore edilen ve motiflerle dizayn edilerek cafeye dönüştürülen hamamda, şimdi değişik bir ortam bulunuyor. 2002 yılında hamamı restore etmeye başlayan Recep ve Aysel Uysal çiftti, Osmanlı kültürünü Türk kültürüyle buluşturduklarını belirtti.

Hamam olarak kullanılan bir yerin şimdi cafe olarak kullanılmasının özellikle yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirten Recep Uysal, "Amacımız burada tarihi dokuyu bozmadan geleneklerimizi gün ışığına çıkartmaktı. Bunu başardığımıza inanıyoruz ve insanlar hiç haberleri olmadan cafeye girdiklerinde Osmanlı hamamı ile karşılaşıyorlar. Onların geçmişi izleyen bakışları bizleri memnun ediyor. Osmanlı kültürünün izlerini silmek yerine o kültürü Türk kültürü ile birleştirmeyi daha uygun gördük ve tam anlamıyla da bu işi başardık" dedi.

Aysel Uysal ise, kafede Türk ve Osmanlı mutfağına hitap eden yemeklerin de yapıldığını ve gelenlere ikram edildiğini belirtti. Osmanlı zamanından kalan tirit yemeğinin yerli ve yabancı turistler tarafından da beğenildiğini belirten Uysal, "Yöresel ev yemekleri ve zengin Osmanlı mutfağını uyguluyoruz. Gözleme, mantı, midye tava ve lokma tatlısı ile Osmanlı kültürünün değişmezlerinden olan tirit en beğenilen çeşitler olarak öne çıkıyor" diye konuştu.

Hamam cafe olarak restore edilen Osmanlı hamamı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelirken, kış sezonunda da nargile sevenler için vazgeçilmez mekanlardan oldu.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:09

18.06.2005 05:25

Deniz altında 20 bin altın!

Bartın'ın Amasra İlçesi açıklarında 1850'li yıllarda altınlarla dolu battığı iddia edilen Osmanlı gemisinin, 40 metre derinde yattığı iddia ediliyor.

Bartın'ın Amasra İlçesi açıklarında 1850'li yıllarda 20 bin altın, 10 bin gümüş sikke, 700 cariyeyle battığı iddia edilen Osmanlı gemisinin, denizin 40 metre derinliğinde yattığı tahmin ediliyor.

Osmanlı kaynaklarında geminin bulunduğu kaydedilen bölgede bugüne kadar herhangi bir resmi dalış yapılmadı. Kentteki dalgıçlar ise ekipman yetersizliği nedeniyle vurgun yemekten korktukları için dalamıyor.

Dalışlar başarısız

Amasra Müze Müdürü Ziyaeddin Taşçı, kaynaklarda, Osmanlı padişahına sunulmak üzere bölgeden toplanan 700 cariyenin yanı sıra altın ve gümüşlerle geminin battığının yazdığını, bugüne kadar kendi çabalarıyla gerçekleştirdikleri dalışlarda başarıya ulaşılamadığını söyledi.

Tarihi ilçenin 3 bin yıllık yerleşime sahip olduğunu, Osmanlı gemisi dışında da su altında batığın bulunmadığını belirten Taşçı, 'Geminin su altındaki varlığı konusunda bilgiye sahip değiliz. Yaklaşık 10 yıl önce arkeologları ilçeye getirdik. Ancak, 20 metreden fazla derine inemediler. Dalış yapılması durumunda bahsedilen altın ve gümüş sikkelerin yanı sıra başka değerli eserleri de bulmak mümkün' dedi.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:10

15.06.2005 17:29

'Amasra ve Tarihi' söyleşisi

Prof. Dr. Semavi Eyice, "Amasra ve Tarihi" konusunda Amasra Müzesi'nde tarihi eserlerin arasında söyleşi düzenledi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümü eski eğitimcisi Prof. Dr. Semavi Eyice, "Amasra ve Tarihi" konusunda Amasra Müzesi'nde tarihi eserlerin arasında söyleşi düzenledi.

Çocukluğunun büyük bölümünü Bartın'ın Amasra İlçesi'nde geçiren Prof. Dr. Semavi Eyice, İÜ Edebiyat Fakültesi'nde görev yaptığı 42 yıl boyunca, Amasra tarihini yakından incelediğini vurguladı. Amasra'nın adını Kraliçe Amastris'den aldığını ve İslamiyet'ten önce 3. yüzyıla kadar Sesamos adıyla bilindiğini belirten Prof. Dr. Eyice, "M.Ö. 12. yüzyılda Fenikeliler Sesamos'u Sayda kolonisi yapmıştır. 8. yüzyılda İon kolonisine katılan Sesamos, M.Ö. 580 yılında Lidyalılar, 547'de Persler tarafından yürütülmüştür. Sesamos, Antalkidos barışı ile ilk defa onotom yapıya kavuşmuştur" dedi.

Amasra'nın yıllarca tarihini ve kültürünü araştıran Prof. Dr. Semavi Eyice, M.S. 163 yılında Mihali'in Amasrist şehrini Cenovalılar'a kiraladığını ve isminin Samastro olarak değiştiğini ve Mora seferinden dönen Fatih Sultan Mehmet'in, 1460 yılında Amasra'yı fethettiğini belirtti. Amasra'nın o tarihten sonra Osmanlı topraklarında, daha sonra da Türkler'in egemenliğinde kaldığını belirten Eyice, bu toprakların geçmişinde birçok medeniyetlerin yaşadığını sözlerine ekledi.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:10

27.05.2005 06:22

TTK'dan özelleştirme atağı!

Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK), Zonguldak ve Amasra'da bulunan kömür sahalarını özelleştireceğini açıkladı.

Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK), Zonguldak ve Amasra'da bulunan kömür sahalarını özelleştirerek, Türkiye'nin yılda 20 milyon ton kömür ithalatı ile dış piyasaya verilen 1.4 milyar doların iç piyasada kalmasını sağlayacak.

Amasra B Projesi'nin hayata geçirilmesiyle birlikte ihaleyi alan HEMA Endüstri A.Ş. kömürü çıkartarak iç ve dış piyasaya verecek. Şirket ayrıca metan gazını işleyerek gazın sanayide kullanımını sağlayacak. Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen kömür ocaklarının özelleştirilmesi ile ilgili bilgilendirme toplantısına, HEMA Endüstri A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Hattat, TTK Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, Bartın Valisi Ali Güngör, Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, TSO Başkanı Mehmet Kemik, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Toplantıda konuşan HEMA Genel Müdürü Mehmet Hattat, yer altında bulunan kömürlerin çıkartılarak iç ve dış piyasaya kazandırılacağını belirtti. Yer altı zenginliklerinin ekonomiye kazandırılması gerektiğini belirten Hattat, "Bartın ve civarında yeraltı zenginlikleri var. Türkiye'de yılda 16 ile 20 milyon ton kömür ithal ediliyor.

Milyarlarca dolar dışarıya para ödeniyor. Bu kömürü, Güney Afrika'dan, Avustralya'dan ve Güney Amerika'dan ithal edip, 16 bin kilometreden getirip burada kullanıyoruz. Toprağın altında bulunan kömürün yeryüzüne çıkartılmasını ve bu sayede istihdam artışının sağlanmasını amaçlıyoruz. İstihdam sağlanarak Bartın ekonomisine büyük bir rahatlık getireceğimize inanıyorum. Bölge refaha kavuşacaktır. Fakat bunun yanında başta kömür ithalatçıları ve dış kaynaklar muhalif olarak karşımıza çıkacaktır. TTK ile yapmış olduğumuz sözleşmelerde, termik santral kurma ile ilgili bir madde yoktur. Ancak ileri ki yıllarda bölge halkı isterse termik santral de kurabiliriz. Türkiye'nin her yerine buradan çıkacak kömür nakledilecektir. Türkiye'nin geçmiş yıllarda elektrik üretiminin yüzde 60'ı hidroelektrik santralleri ile kömürle çalışan termik santrallerden elde ediliyordu. Diğer kısmı da fuel oil ve direkt elektrik ithal edilerek elde ediliyordu.

Şimdi ise bu dengeler değişti. Barajlardan ve kömürle çalışan termik santrallerden üretilen elektrik, yüzde 23'e düşerken; ithal doğalgaz ile elde edilen elektrik üretimi yüzde 53'e çıktı. Önümüzde ilk kömürü çıkartmak için 3 yıl bulunuyor. Yabancı firmalara proje yaptırmak için bölgeye İngiliz ve Çinli firmaları çağırdık. Konuyla ilgili birçok yatırımcıyı, işlerimizi paylaşmak için, daha fazla istihdam sağlamak ve daha fazla kömür çıkartmak için yöreye davet edeceğiz. Kömür üretiminde kasa riskini en aza indiren en son teknolojileri kullanacağız" dedi.

Hema Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, kömür işletmelerinin dışında bölgede metan gazı aramasının da yapılacağını belirtti. Bölgede büyük ölçüde kömür rezervinin olduğunu ve bunların değerlendirilmesi noktasında yer altındaki metan gazının da çıkartılarak işleneceğini belirten Hattat, "Biz sadece kömürü çıkartmayacağız. Kömürü çıkartarak iç ve dış piyasaya pazarlayacağız. Ayrıca yeraltında bulunan metan gazını da çıkartarak işleyeceğiz. Metan gazını doğalgaz kadar değerlendireceğiz. Bu sayede bölgedeki iş sahalarında metan gazı kullanımını sağlayacağız" şeklinde konuştu.

Hema Endüstri A.Ş.'nin yaptığı toplantıya katılan Türkiye Taşkömürleri Genel Müdürü Rıfat Dağdelen, Türkiye'nin dış borçlarının elektrik piyasasındaki yanlış politikalardan kaynaklandığını belirtti. Türkiye'nin kömür ihtiyacının karşılanabilmesi için Avusturya, Kolombiya ve Kanada gibi ülkelerden yılda 20 milyon ton kömür aldığını ve 1.4 milyar dolar paranın yurt dışına gittiğini belirten Dağdelen, "Türkiye'nin borçlanması bu sebeplerden kaynaklanmaktadır. Türkiye'de bulunan yeraltı zenginliklerinin değerlendirilmesi ile bu para dış ülkelere gitmeyecek ve Türkiye hiçbir zaman Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ve dünya bankalarına muhtaç olmayacaktır.

Yeraltında 1 milyar 800 milyon ton rezerv bulunmaktadır. Devlet TTK'ya yapılan yatırımları azaltmış ve özel sektöre yatırım kapasitelerini artırma imkanı sağlamıştır. Kömür madenciliği zor bir iş sektörüdür. Devletin politikaları sonucunda bu ihaleleri alan firmaların işleri oldukça zordur. Fakat teknoloji ve yatırımlarla ışık ve ısıyı çok iyi değerlendireceklerini ve vatandaşlara istihdam sağlayacaklarına inanıyorum. Bu ayrıca yöre ekonomisinin direkt olarak desteklenmesini sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:11

14.05.2005 07:43

Amasra'da 'baz istasyon' eylemi!

Bartın'ın Amasra İlçesi'nde bir grup vatandaş, ilçedeki baz istasyonlarının kaldırılması için eylem yaptı.

Amasralılar, ilçede bulunan baz istasyonlarının şehir dışına kaldırılması için Madenci Anıtı önünde biraraya gelerek açıklama yaptı. 3 GSM şirketine ait baz istasyonunun çeşitli rahatsızlıklara neden olduğunu belirten vatandaşlar, yetkililerin bu konuda önlem almasını istedi.

Toplanan kalabalık adına konuşan Doğan Söğüt isimli eczacı, baz istasyonlarının kurulmasının ardından ilçede kanser hastalığının arttığını söyledi. Söğüt, "Kanser vakaları baz istasyonlarının kurulması ile ilçede artış gösterdi. İnsanların savunma sistemleri zayıflamaya başladı. Yetkililere sesimizi duyurmak istiyoruz. İlçemizdeki baz istasyonları kaldırılsın" dedi.

Açıklamanın ardından vatandaşlar, baz istasyonlarının kaldırılması amacıyla imza kampanyası başlattı.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:12

25.03.2005 17:20

Türk Eğitim-Sen'den öğrencilere bayrak

Bartın'ın Amasra İlçesi'nde Türk Eğitim-Sen Temsilciliği tarafından, öğrencilere Türk bayrağı dağıtıldı.

Türk Eğim-Sen Amasra Temsilciliğinden yapılan açıklamada, Mersin'de Türk bayrağına yapılan saldırıların kınanması amacıyla İlçede bulunan tüm öğrenciler ile ilçedeki daire amirlerine Türk bayrağı dağıtıldığı bildirildi.

2 bin 500 adet Türk bayrağı dağıtan Türk Eğitim-Sen üyeleri, bu tip çirkin saldırıların her zaman karşısında duracaklarını ve şehitlerin kanıyla sulanmış bayrağa sahip çıkacaklarını dile getirdi.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:12

19.03.2005 14:10

Otomobil şarampole yuvarlandı

Bartın - Amasra Karayolu'nun Topderesi mevkiinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi hayatını kaybederken, 1 kişi de yaralandı.

Amasra istikametinden Bartın istikametine seyir halinde olan Serkan Bostancı idaresindeki 78 AD 739 plakalı otomobil, Topderesi mevkiinde yoldan çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada, araçta bulunan Müge Ecek (21) hayatını kaybetti. Kazadan yaralı olarak kurtarılan Serkan Bostancı ise Zonguldak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.

Olayla ilgili olarak savcılık tarafından inceleme başlatıldı.

İHA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:13

23.03.2005 18:08

Şişede durduğu gibi durmuyor!

Bartın'ın Amasra İlçesi'nde, uçuruma yuvarlanan alkollü genç yaralandı.

Alınan bilgiye göre, arkadaşlarıyla alkol aldığı sırada cep telefonu çalan ve konuşmak için oturdukları yerden ayrılan E.A dengesini kaybederek, bulundukları yerin yakınındaki uçuruma yuvarlandı.
Yaklaşık 50 metre düşen E.A, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Amasra Belediyesi İtfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. E.A, Bartın Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

AA

**davutkorucu** · 14-01-2006, 23:14

10.02.2005 17:26

Köyü aç kurtlar bastı

Bartın'da olumsuz hava şartları nedeniyle aç kalan kurtlar, Amasra İlçesi'ne bağlı Saraydüzü Köyü'nde 3 hayvanı parçaladı.

Edinilen bilgilere göre, Bartın'ın Amasra İlçesi'ne bağlı Saraydüzü Köyü'nde dağda aç kalan kurtlar köye kadar indi. Köy sakinlerinden Şenol Arslan'ın 3 adet eşeğini parçalayan kurtlar, çevrede de büyük korku yaşanmasına neden oldu. Şenol Arslan, köye kadar inen aç kurtlar sebebiyle köyde huzursuzluk başladığını belirterek, "Daha önce bir kaç kişi kurt görmüş. Benim 3 eşeğimi parçaladılar. Korkudan komşularımız birbirine gidemez durumuna geldi" dedi.

iha