gençken? Ne kadarını elde ettiniz? Hayat şartları sizi nelere sürükledi? Sonrada olmak istemediğiniz yerlerde ne kadar süre geçirdiniz? Şimdi mutsuzum derken bunun sorusunu içinde isteği yerine gelmemiş çocuğa sorabiliyormusunuz? O size ne diyor? Ben bu masada müşterilerle konuşmak değil, belki resim yapmak istiyorum diyebiliyormu? Diyemiyor, o kadar uzaklaştık ki o çocuğa sesi duyulmuyor artık! Şimdi bir düşünün liseden başlayalım mesala, üniversiteye hazırlandınız okula girdiniz, okul bitti, ooo şimdi iş bulmak lazım, tamam oda oldu, hemen evlenmekde gerek malum toplumsal düzen, eee oda oldu, birde çocuk yapalım. Tamam tüm sıradanlıklarıyla herkes gibi yaşadınız.. Peki kendiniz için ne yaptınız? Üniversitede gittiğiniz okulu sizmi seçtiniz? İşe girerken sizmi karar verdiniz? İşte hayallerimin işi! Evlenmek zorundamıydınız hemen, yada seçtiğiniz insan doğrumuydu ne kadar düşündünüz? Bunca özgürlüğü kısıtlı bir birey olarak o küçücük bireye neler verebilirsiniz? Anne yada baba hayat ne demek dediğinde ona ne cevap vereceksiniz? Kabullenmek mi? Sürekli birilerinin takdirini toplama çabasımı? Hayat hayallerinize ulaşma çabasıdır. Bir nehir gibi düşünün, herkes o nehirde akıntıyla eş değer gidiyor ama siz batı tarafından akmak istiyorsanız, batıya yaklaşıp, kuyu kazmak zorundasınız, bazen yorulacaksınız tabi arkanıza bakıp çok az yol kat ettim, yapamıcam gibi hissediyorum diceksiniz, ama bir süre dinlenin yeter, istedikden sonra çukuru kazarsınız. Nehrin yolunu değiştiremezsiniz ama ormanın içine uzanan bir göle ulaşmak için çukur kazabilirsiniz... Belki peşinizden sizde başkalarını o çukurla nehrin göle uzanan kolunda yüzdürebilirsiniz... İçinideki çocuğa sorun, ne olmak isterdin? Eğer onu duyamıyorsanız bir yetişkin olarak kendinize sorun, şu anda hayatın neresinde olmak isterdim? Risk alabilir, hayatımı yeniden ne kadar kurarım diye sorun? Gelecek cevap zaten size siz olabilme şansını tanıyacaktır. İnsanlar hayallerinin büyüklüğü kadar özgürdür.