Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
20 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: 23/05 Türkiye'de Neler oluyor

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart 23/05 Türkiye'de Neler oluyor

    KUYUMCU DÜKKANINA GİREN SİLAHLI 2 KİŞİ, 1 KADINI REHİN ALDI

    Nevşehir'de bir kuyumcu dükkanına giren silahlı 2 kişi, dükkanda bulunan 1 kadını rehin aldı.
    23 Mayıs 2006 Salı 00:02



    MERT ÖZPAMUK
    NEVŞEHİR - Nevşehir'de bir kuyumcu dükkanına giren silahlı 2 kişi, dükkanda bulunan 1 kadını rehin aldı.



    Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Belediye Caddesi'nde bulunan Hicret Sarrafiye'ye gelen Hüseyin Akbaş ve soyadı henüz öğrenilemeyen Adem adlı şahıs, kuyumcu dükkanında bulunan Ayşe Başgelen isimli kadını rehin aldı. Saldırganların 1 adet kuru sıkı, 1 adet de gerçek silahı olduğu ve çevreye rasgele ateş açtıkları gözlenirken, olay yerinden ayrılmak için araç istedikleri kaydedildi.



    Emniyet güçlerinin, konu ile ilgili olarak Ankara Özel Harekat ekiplerinden destek istediği kaydedilirken, Kayseri nüfusuna kayıtlı olduğu öne sürülen Hüseyin Akbaş'ın ailesine ulaşılmaya çalışıldığı ve ailenin olay yerine getirileceği belirtildi.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    DANIŞTAY'A SALDIRI ÇETESİNİN TEPESİNDE PAŞA ÇIKTI!..


    Kilit isim Muzaffer Tekin’in, Danıştay saldırısında emirleri emekli bir komutandan aldığı üzerinde duruluyor. MİT ve Emniyet'in hazırladığı örgüt şemasında en tepeye yerleştirilen yüksek rütbeli paşanın ismi, tetikçi Arslan’ın babasının ifadesinde de yer alıyor.
    23 Mayıs 2006 Salı 02:02


    Kilit isim Muzaffer Tekin’in, Danıştay saldırısında emirleri emekli bir komutandan aldığı üzerinde duruluyor. MİT ve Emniyet'in hazırladığı örgüt şemasında en tepeye yerleştirilen yüksek rütbeli paşanın ismi, tetikçi Arslan’ın babasının ifadesinde de yer alıyor.


    Danıştay saldırısı ile ilgili soruşturma derinleştikçe kanlı eylemin arkasındaki bağlantılar da bir bir gün yüzüne çıkıyor. Saldırının azmettiricisi olduğu iddiası ile gözaltına alınan Muzaffer Tekin'in, eylemleri emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği üzerinde duruluyor. Kamuoyunun yakından tanıdığı yüksek rütbeli emekli subayları da dinlemeye alan MİT ve Emniyet İstihbarat Dairesi, örgütün şemasını hazırladı. Savcı Hamza Keleş'e sunulan örgüt yapısının başında, kilit isim Muzaffer Tekin'in üstü konumunda olan Silahlı Kuvvetler'den emekli ‘yüksek rütbeli bir subay'ın bulunduğu öne sürüldü. Emniyet, Danıştay baskınının hemen ardından örgütün en aşağıdan en tepeye kadar tespit edilmesini, aylardır süren çalışmalara bağlıyor. Üst düzey bir Emniyet yetkilisi "Saldırganın yakalanmasıyla ilişkiler çorap söküğü gibi ortaya döküldü." diyor. Aynı yetkili geçmişte önemli görevlerde bulunmuş emekli subayın, delillerin toplanmasıyla gözaltına alınabileceğine dikkat çekerek, söz konusu kişinin Tekin'le yaptığı görüşmelerinde suç unsuru bulunmadığını, asıl görüşmelerin yüz yüze gerçekleştiğini anlatıyor. Öte yandan Tekin'i Emniyet ve MİT’in 6 ay önce takibe aldığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi ekseninde yürütülen teknik takip mahkeme kararı ile gerçekleşti. İstihbarat raporunda Yüzbaşı Tekin için şu tanımın kullanıldığı öğrenildi: “Ülkede kaos yaratmak isteyen, eski sabıkalıları para vaadiyle taşeron tetikçi gibi kullanan yasadışı örgütün üst düzey yöneticisi.” Raporda, tetikçi Alparslan Arslan'ın da ismi geçiyor.


    ‘Oğlumu Tekin yönlendiriyordu’


    Baba İdris Arslan’ın ifadesinde konu ile ilgili bilgiler şöyle anlatılıyor: “Oğlum, Muzaffer Tekin’le tanıştıktan sonra çok değişti. Onunla birlikte Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’ne gidip gelmeye, toplantılarına katılmaya başladı. Alparslan’ın arkadaşlarıyla da zaman zaman konuşuyordum. Oğlum, Muzaffer Tekin’in kontrolü ve yönlendirmesi altındaydı. Alparslan’ın değişik tehditlerle korkutularak bu eylemde kullanıldığını düşünüyorum. Oğlumun yakın çevresinden Muzaffer Tekin’in emekli bir paşa ile ilişkide olduğunu duyuyordum.” dedi.


    Avukat Arslan ile kilit isim Muzaffer Tekin’in kullandıkları cep telefonlarının incelenmesinde ise her iki ismin birbirleriyle çok az görüştükleri belirlendi. En son görüşme yaklaşık 20 gün önce bir dakikayı bulmamış. İstihbarat takibine düşmemek amacıyla Arslan ve Tekin’in birbirleriyle görüşmemeye özen gösterdiği tahmin ediliyor. Soruşturmayı yürüten birimler, İstanbul’da Muzaffer Tekin’in ofisi ve evinde yaptıkları aramalarda ise MKE yapımı ve fünyesi çıkarılmış iki el bombası buldu. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan saldırıda da polis MKE yapımı bombaların atıldığını belirlemişti. Tekin’in evinde ayrıca Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği’nin tüzüğü ile Türk Solu isimli dergilerin tam sayısı ele geçirilmişti. Polis yetkilileri, Tekin’in Danıştay saldırısının finansmanını sağladığına dönük önemli ipuçlarına ulaştığını kaydediyor. Soruşturmada, Muzaffer Tekin’in İstanbul’da bir Rus kadın ile gönül ilişkisi olduğu gündeme gelirken kokain kullandığını itiraf eden ve para karşılığı eylemlere katıldığını söyleyen İsmail Sağır’ın da bir nataşa ile ilişkisi tespit edildi.


    Öte yandan dün Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde hareketli saatler yaşandı. Önceki gece Ankara’ya getirilen Muzaffer Tekin’le birlikte gözaltına alınan emekli Başçavuş Mahmut Öztürk emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk’le Cumhuriyet Gazetesi’ne bombalı saldırıyla ilgili önceki gün gözaltına alınan Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’nden Nihat G. Ankara Emniyeti’nde sorguya alındı. Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, bizzat Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelerek soruşturmaya katıldı. Soruşturmada MİT’ten üst düzey yetkililer de bulundu. Polis şimdi emekli subayların, saldırının kilit ismi Tekin ile ilişkilerini araştırıyor.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    VAN CEZAEVİ'NDE YİNE SKANDAL!..

    Van Cezaevi, yeni bir skandala sahne oldu.
    23 Mayıs 2006 Salı 07:47



    Van Cezaevi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın intiharından sonra yeni bir skandala sahne oldu. Arpalı Ailesi’nin Van Cezaevi Savcısı Gökhan Maden aleyhine açtığı 500 bin YTL’lik tazminat davasında mahkemenin, Savcı Maden için çıkardığı tebligat, cezaevi katibi Bülent Apsor imzalı "Cezaevinde yok, tanınmıyor" yanıtıyla geri döndü.

    Enver Arpalı’nın eşi ve iki çocuğu adına, avukat Turgut Kazan’ın Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan, eski savcı Ferhat Sarıkaya ve Van Cezaevi Savcısı Gökhan Maden’e açtığı davada, Arpalı’nın, cezaevine gelen din görevlisine ’intiharın günah olup olmadığını’ sorduğu, cezaevi savcısının kılını kıpırdatmadığı gibi kendisine yönetmeliğe aykırı uzunlukta çamaşır ipi verilip intiharına neden olduğu iddia edildi. Cezaevi Savcısı Gökhan Maden’in intihara ortam hazırladığı iddia edilen dilekçede, "Hatta moralinin bozuk olduğu zamanlarda Arpalı’ya yaklaşıp ’bildiklerini yaz ver, arkadaşlar sana yardımcı olsunlar’ diyerek, yaşadığı psikolojik çöküntüyü artırmıştır" denildi. Ankara 15’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tebligatının üzerinde, "Adı geçen, cezaevinden soruldu. Yukarıda muhatabı Van cezaevi katib Bülent Apsor, alınan imza beyana göre muhatab Van cezaevinde yok. Tanınmıyor. Yoktur. Merciine iade." ifadeleri dikkat çekti. Cezaevi savcısının cezaevinde tanınmaması skandal olarak yorumlandı.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ŞİFA İÇİN GİTTİ, ÖLÜM BULDU

    Sorumsuz doktor, reflü ameliyatı yaptığı kadının yanlışlıkla yemek borusunu deldi. Talihsiz kadın 14 gün can çekip öldü.
    23 Mayıs 2006 Salı 10:01


    SAĞLIK ARIYORDU, ÖLÜM BULDU
    Reflü ile boğuşan Lütfiye Çelik, Marmara Üniversitesi'nde Dr. H. Fevzi Batırel tarafından 17 Nisan'da ameliyat edildi. Ameliyattan 1 gün sonra taburcu olan Çelik'te, sırt ağrısı ve nefes darlığı başladı. Lapraskopi sırasında Çelik'in yemek borusu delinmişti. Batırel'in "İstediğini ye ve iç" sözleri sonun başlangıcı oldu.

    'SORUN PSİKOLOJİK' DEDİLER
    Çelik'in aldığı bütün sıvılar delikten ciğerlere doldu. Doktorlar ise ağrılar içindeki Çelik'e, "Sorun pikolojik" diyerek ağırı kesici verdi. Çelik'in ciğerlerinden 2 litre su alındı. Ardından Dr. Batırel, 9 saat süren yeni bir ameliyat yaptı. Ameliyattan sonra 14 gün can çekişen Çelik, ihmal ve beceriksizlik yüzünden öldü.




    ***


    Görülmemiş skandal

    Reflü ameliyatı için tıp fakültesine giden talihsiz kadın, doktorun inanılmaz beceriksizliği ve ihmaller yüzünden 14 gün komada kaldıktan sonra can verdi.

    Yurt dışındakilerin bile şifa bulmak için akın ettiği Türk doktorları göğsümüzü kabartırken, bazen üzücü olaylar da yaşanıyor. İstanbul'da, emekli Lütfiye Çelik (47) Mart ayında mide rahatsızlığı nedeniyle Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gitti. "Ameliyat olmazsan, kanser olursun" denilen Çelik, 17 Nisan'da Doç. Dr. Hasan Fevzi Batırel, tarafından ameliyat edildi. Talihsiz kadın için kara günler de bu tarihten sonra başladı.

    KORKUNÇ İTİRAF!
    18 Nisan'da taburcu olan Çelik'te sırt ağrısı ve nefes darlığı başladı. Doktor bunun normal olduğunu söyledi. Ağrılar dayanılmaz olunca hastaneye götürüldü. İddiaya göre doktorlar, "Ağrılar psikolojik" deyip, sakinleştirici verdi. 1 gün sonra kadın daha da ağırlaşınca, hastaneye kaldırıldı ve ciğerlerinden 2 litre su alındı. 21 Nisan'da ise Dr. Batırel hasta yakınlarına gerçeği itiraf etti. İlk ameliyatta yemek borusu delinmiş ve bütün sıvılar bu çatlaktan ciğerlere dolmuştu.

    PARA TALEP ETMEDİ
    Batırel Çelik'i, tekrar ameliyat etti. Talihsiz kadın, 14 gün yoğun bakımda kaldı. Bu sırada doktorlar aileden piyasadan 3 yıl önce kalkmış antibiyotikleri istedi. Yetmedi, bozulan kalp cihazının parçasını satın aldırdı. Üstelik iddiaya göre, yoğun bakımda bakıcı ve temizlikçiler galoşsuz geziyordu. Hatta yemek yeniliyordu. 14 gün sonra böbrekleri iflas eden ve organları çürüyen Çelik hayatını kaybetti. İlk ameliyat için 3.8 milyar alan Dr. Batırel ise, 2. ameliyat ve 14 günlük yoğun bakım için tek kuruş talep etmedi.

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    12'NCİ KATTAN DÜŞÜP KURTULAN ADAM DÜNDE 9'NCU KATTAN DÜŞTÜ

    Mersin’de 2004’ün Kasım ayında çalıştığı inşaatın 12’nci katından düşerek hafif yaralanan inşaat ustası Muharrem Tok (40), dün sabah da Adana’da 9’uncu kattan düştü.
    23 Mayıs 2006 Salı 10:36




    --------------------------------------------------------------------------------

    Mersin’de 2004’ün Kasım ayında çalıştığı inşaatın 12’nci katından düşerek hafif yaralanan inşaat ustası Muharrem Tok (40), dün sabah da Adana’da 9’uncu kattan düştü.

    Kalıp sökerken gözleri kararan ve yaklaşık 30 metreden düşen Tok’un kalçasının kırıldığı ve dalağının parçalandığı belirtildi. Ameliyat edilen Tok, "Şans eseri ölmedim. Ölüm beni istemiyor" dedi.

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    EVİNE DEHAP BAYRAĞI ASAN BELEDİYE BAŞKANI'NA 6 AY HAPİS

    Diyarbakır'ın Hazro İlçe Belediye Başkanı Hamit Ergin, Seçim Kanunu'na muhalefet etmekten yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi'nce 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
    23 Mayıs 2006 Salı 10:34


    ADNAN ŞİMŞEK
    DİYARBAKIR - Diyarbakır'ın Hazro İlçe Belediye Başkanı Hamit Ergin, Seçim Kanunu'na muhalefet etmekten yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesi'nce 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
    Hazro Belediye Başkanı Ergin'in, 2002 genel seçimlerinde evinin penceresine astığı DEHAP bayrağı şikayet konusu oldu. Hazro Asliye Ceza Mahkemesi, Ergin'in Seçim Kanunu'na muhalefet ettiğine karar vererek, 6 ay hapis cezası verdi. Dün akşam saatlerinde teslim olan Belediye Başkanı Hamit Ergin, tutuklanarak cezaevine konuldu.
    2005 yılının Mart ayında silahlı saldırıya uğrayan Belediye Başkanı Ergin, DEHAP'tan istifa etmiş, bağımsız olarak belediye başkanlığını sürdürüyordu.

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    HAYDA!.. KÖPRÜDEN GEÇEN KOYUNLARA TRAFİK POLİSİ CEZA KESTİ

    Gercüş’e bağlı Kayapınar beldesinden Batman’a gelen gelen göçerler Hasankeyf köprüsünde şimdiye kadar benzerine pek rastlanmayan bir ceza aldılar.
    23 Mayıs 2006 Salı 12:31


    Gercüş’e bağlı Kayapınar beldesinden Batman’a gelen gelen göçerler Hasankeyf köprüsünde şimdiye kadar benzerine pek rastlanmayan bir ceza aldılar. Trafik Polisleri, göçerlerin hayvanlarını yaya olarak geçiremeyeceklerini belirterek sürü sahiplerine ceza kesti.




    “ HAYVANLARIMIZI UÇAKLA MI GEÇİRELİM?..”



    Sürülerini Hasankeyf’ten geçirmek isteyen göçerler ilginç bir ceza ile karşılaştılar. Köprü başında bekleyen trafik polisleri sürü sahiplerine ceza kesti. Trafik kanununa göre hayvanların köprüden yaya geçmesinin cezaya tabi olduğunu belirten trafikçiler 101 YTL tutarında ceza kestiler. Sürü sahibi Fesih Behlen verilen cezaya çok şaşırdığını belirterek şöyle konuştu: “ Batman’a ulaşıncaya kadar bir çok köprüden geçmek zorunda kalıyoruz. Trafikçiler bizi Hasankeyf köprüsü üzerinde durdurup ceza kestiler. Sürülerimizin bu köprüden yaya olarak geçemeyeceğini söyleyerek bizi uyardılar. Sürülerimizi nasıl geçireceğimizi biz de bilmiyoruz. Sürülerimizi vapurla mı, uçakla mı köprüden geçirelim?..”



    “ İLK KEZ CEZA ALDIK”



    Sürü sahiplerine ceza kesen trafik polisleri verilen cezanın çok normal bir uygulama olduğunu belirterek söz konusu cezanın karayolları trafik kanunun 2918 nolu maddesine göre kesildiğini söylediler. Aldıkları cezaya inanmak istemeyen sürü sahibi Fesih Behlen tepki göstererek şunları söyledi “ Köprüden sürülerin yaya olarak geçmesi yasakmış. İlk defa böyle bir ceza ile karşılaşıyoruz. En azından kamyonla geçmemiz gerektiğini söylüyorlar. Biz bütün köprülerden yaya olarak geçiyoruz. Tam köprüden geçtiğimizde, kamyonu nereden bulalım? Verilen cezaya itiraz edeceğiz.” batman çağdaş

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    FLAŞ!.. FLAŞ!.. TÜRK VE YUNAN F-16'LARI ÇARPIŞTI

    Yunan Savunma Bakanlığı, Ege Denizi üzerinde "İt Dalaşı" yapan Türk ve Yunan savaş uçaklarının havada çarpışarak düştüğünü duyurdu.
    23 Mayıs 2006 Salı 13:06



    Yunan Savunma Bakanlığı, Ege Denizi'nde it dalaşı yapan Yunan ve Türk savaş uçaklarının çarpıştığını açıkladı. Yunan televizyonları olayın Kerpe (Karpathos) Adası yakınlarında meydana geldiğini duyurdu. Türk pilotun kurtulduğu bildirildi.




    Ege'deki Kerpe (Karpathos) Adası yakınlarında bir Türk ve bir Yunan savaş uçağının çarpıştığı bildirildi. Yunan Devlet Televizyonu NET, adanın 12 deniz mili açığında meydana gelen kazada, F-16 tipi oldukları sanılan uçakların “İt dalaşı” sırasında havada çarpaşarak düştüklerini duyurdu.Türk yetkili makamlarından henüz olaya dair bir açıklama gelmedi.

    Yunan Devlet Televizyonu NET, Ada'nın 12 deniz mili güney açığında ”İt dalaşı” sırasında meydana gelen kazada, havada çarpışan F-16 tipi savaş uçaklarının, denize düştüğü noktada arama kurtarma çalışmalarının başlatıldığını duyurdu. NET, Yunan savaş gemileriyle ticari gemilerin yanı sıra Super Puma tipi bir helikopterin de olay yerine hareket ettiğini kaydetti.

    TÜRK PİLOT KURTULDU

    Olayın meydana geldiği bölgede bulunan görgü tanıkları bir paşüt gördüklerini bildirmişti. Türk askeri kaynaklarından alınan bilgiye göre, Türk F-16 pilotu çarpışmadan hemen önce atladı. Rodos Adası açıklarına inen pilotun bir Türk ticaret gemisi tarafından kurtarıldığı öğrenildi. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı botlar pilotu almak üzere olay yerine hareket etti.

    Genelkurmay'dan yapılan açıklamada ise şunlar söylendi:

    "Bugün Ege ve Akdeniz'in Uluslararası Hava Sahasında rutin eğitim uçuşu icra eden Türk Hava Kuvvetleri uçaklarına, saat 12:48 sularında Rodos Adası'nın 35 mil güneyinde Yunanistan Hava Kuvvetlerine mensup uçaklar tarafından önleme yapılmıştır.
    Yapılan önleme sırasında Türk Hava Kuvvetlerine mensup bir F-16 uçağı ile Yunanistan Hava Kuvvetlerine mensup bir F-16 uçağı havada çarpışmış ve her iki uçak da düşmüştür.
    Türk Pilot Üsteğmen Halil İbrahim ÖZDEMİR sağ olarak kurtulmuştur. Olay ile ilgili incelemelere devam edilmektedir."


    ORTAK KURTARMA HAREKATI

    Türk askeri kaynaklarından alınan bilgiye göre düşen F-16C tipi savaş uçağı Dalaman'dan kalktı. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye arama kurtarma çalışmaları için 3 tane Couger Super Puma tipi helikopter gönderdi. Kurtarma çalışmalarının Türk-Yunan makamlarınca ortak yürütüldüğü bildirildi.


    Türkiye ve Yunanistan arasında kıta sahanlığı anlaşmazlığı nedeniyle kıyı nöbeti görevi yapan uçaklar sık sık birbirleri ile karşı karşıya geliyor. Havacılık literatüründe 'it dalaşı' olarak tanımlanan uçakların bir birini taciz etmesi sonucu zaman zaman tehlikeli olaylar meydana geliyor. Daha önce de it dalaşı yapan Türk ve Yunan uçakları düşmüştü.

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    OTOBÜSTE UYUTTUĞU YOLCUYU SOYAN ADAM, HASTANEDE UYKUYA DALDI

    Adana'da, şehirlerarası yolcu otobüsünde ilaçlı bisküvi ikram edilerek uyutulan kişinin parası, cep telefonu ve kol saati çalındı.
    23 Mayıs 2006 Salı 15:08



    MEHMET KAYMAK
    ADANA - Adana'da, şehirlerarası yolcu otobüsünde ilaçlı bisküvi ikram edilerek uyutulan kişinin parası, cep telefonu ve kol saati çalındı.



    Alınan bilgiye göre, Gaziantep'in İslahiye İlçesi'nde bulunan öğretmen kızını ziyaret etmek için Adapazarı'ndan otobüse binen Burhan Çakar'ın (57) yanına 54 yaşındaki Seyfi S. adlı yolcu bindi. Yolculuk esnasında tanışıp sohbet eden Burhan Çakar ile Seyfi S, Bolu yakınlarında mola veren otobüsten inerek kola ve meyve suyu aldı.


    Otobüse bindiklerinde kola içen Burhan Çakar, Seyfi S.'nin ikram ettiği bisküviyi yedikten sonra uyudu. Bu sırada Seyfi S, Burhan Çakar'ın içerisinde 40 YTL para bulunan cüzdanı ve cep telefonu ile kol saatini aldı. Olayı fark eden diğer yolcular durumu otobüsün hostesine bildirdi. Otobüs şoförünün olayı haber vermesi üzerine polis, Adana Otogarı'nda otobüsten inen Seyf S.'yi gözaltına aldı.
    Polis ekipleri, otobüste uyuyan Burhan Çakar'ı da Adana Numune Hastanesi'ne kaldırdı. Çakar'ın, yolculuk yaptığı sırada kendisine ikram edilen ilaçlı bisküviyi yedikten sonra uyuduğu belirlendi. Başına gelen olayların farkına varmadan hastanede uyumaya devam eden Burhan Çakar, ziyaretine gitmek istediği kızının aradığı telefonuna da güçlükle cevap verdi.



    Bu arada, sağlık raporu için aynı hastaneye getirilen zanlı Seyfi S. ise kendisinin kalp rahatsızlığı olduğunu söyleyince gözlem altına alındı. Hastanede uyumaya başlayan Seyfi S.'nin benzer suçlardan 6 ayrı sabıkası bulunduğu ve daha önce Af Yasası'ndan yaralanarak cezaevinden çıktığı tespit edildi.



    Seyfi S, uyandıktan sonra kendisini görüntüleyen basın mensuplarına da tepki gösterdi. Olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığı bildirildi.

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Liseli genç sokakta tartıştığı kişiyi öldürdü 23.05.2006

    --------------------------------------------------------------------------------

    Kayseri’nin Melikgazi İlçesi'nde lise öğrencisi 16 yaşındaki F.A., tartıştığı 49 yaşındaki Hüseyin Tekeş’i sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü.

    Olay, Aydınlıkevler Mahallesi Defne Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, F.A., yakınlarına telefon açıp, mesaj attığını ileri sürdüğü cep telefonu satıcısı Hüseyin Tekeş ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine F.A., Hüseyin Tekeş’i bacağından bıçakladı.

    F.A. olay yerinden kaçarken, Tekeş çevredekilerin çağırdığı ambulansla Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Atardamarı kesildiği için aşırı kan kaybeden Tekeş, buradan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi'ne sevkedildi. Yoğun Bakım Servisi'nde tedaviye alınan Keleş, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ekiplerince yakalanan lise öğrencisi F.A., sevkedildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •