Çocuk Dostu okul

Eğitimin amacı tek tip kişilik oluşturmak,benliği bastırarak bireye kişilik aşılama olmayıp, kendi özgün kişiliğini fark edip, geliştirmesinde yeteneklerinin ve zaaflarının farkına varıp...
İlköğretim kurumlarının çocuklar için ilgi çekici, bulunmaktan zevk aldıkları çocuk dostu ortamlar olabilmesi için, özellikle ilk beş yılda öğretim programlarında çocukların oyun yoluyla, müzikle, resimle, yaratıcı dramıyla, dansla, hareket ederek, araştırarak, keşfederek öğrenmelerini sağlayacak eğitim durumlarına ve temel olarak çocuğun kendi içindeki ilerlemesini dikkate alacak sınama durumları, ölçme ve değerlendirme tekniklerine yer verilmelidir. Bilgi teknolojileri, resim, müzik, yaratıcı drama, beden eğitimi ve yaratıcı dans gibi dersler; gerek ilgili, gerekse diğer derslerde öğretme-öğrenme aracı olarak eğitim programlarında hak ettiği yere getirilmelidir.
Hayvanlar insanlara bakıp özenerek, kendilerini geliştirebilecekleri bir okul kurmaya karar verirler. Tavşan, kuş, balık, sincap, ördek, diğer bütün hayvanlar bir araya gelerek bir hayvanlar kurultayı oluştururlar. Hep birlikte bir öğretim programı hazırlarlar.

Tavşan, programa koşmanın konmasını önerir. Kuş uçmanın, sincap ağaca tırmanmanın, balık yüzmenin konmasında diretir. Böylece

öğretim programına hayvanların tümünün önerdikleri dersler konur. Daha sonra her hayvanın tüm derslere katılmasını zorunlu kılarlar.
Bu eğitimde tavşan yokuş yukarı tırmanmada en başarılı hayvandır, kimse onu geçemez. Ama tavşandan uçması de istenince iş değişir. Uçmaya çalışırken düşer, ayağı kırılır. Zavallı hayvan artık koşamaz da. Benzer bir durum kuşun başına gelir. Kuş uçma dersinde çok iyidir. Havada taklalar atar, türlü gösteriler yapar ama öğretmenler bununla yetinmez. Kuşun gelişmiş, çok yönlü bir hayvan olması için, onun da köstebek gibi toprağı kazması ve yer altında tünel yapmasını isterler. Kuş toprağı kazmaya uğraşırken kanatları ve gagası kırılır. Ve eğitim böylece sürüp gider.

Son sınıfa gelindiğinde ise, zekâsı çok gelişmemiş sıradan bir hayvan olan yılan balığı okulu birincilikle bitirir. Çünkü her şeyi biraz olsun yapabilmiştir. Sonunda yetenekleri yok diyerek aşağılanan hayvanlar, okulu bırakır ve kendi yetenekleri yönünde hayatlarına devam ederler...

Bu masalı niçin anlattık? Çok basit: kişilik, zekâ, temayül ve yetenek açısından birbirinden farklı olan insanlar, bu özellikleri göz ardı edilerek standart ve zorunlu eğitime tabi tutulduklarında, masaldaki hayvanların başına gelenler aynen vaki oluyor.

Sonuç olarak ilköğretimde niteliğin artırılması konusu bir bütün olarak ele alınmalı ve öğretmen yetiştirmeden başlayarak ilköğretimi ilgilendiren bütün öğeler yeniden çağın koşularına göre düzenlenmelidir. İlköğretimde sanat eğitimi olmadan, spor olmadan çocukların ne bir üst öğrenim kurumunda ne de yasamda başarıyı yakalayamayacağı unutulmamalıdır. Çünkü insanın yaratıcı düşüncesini geliştirmede bütün alanların yeri ve önemi vardır.