Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
21 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Yalçın Küçük'ün şok konuşması

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Volkan kardeş bunları buraya taşıdığın ve bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim.Umarım Türkiye'de 7'den 77'ye herkez bunların,bütün bu pisliklerin iç yüzünü tam manasıyla görür ve gerekli olan tokatı ŞLAAAAP diye yapıştırır.

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bu adamin bu kadar serefsiz oldugunu bilmiyordum

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    demekki ergenekon uydurma degil demeki ergenekon ile pkk nin bir baglantısı var bunun acık delili bu aslında bu adam ikili oynuyor Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Konu wtwt99 tarafından (13-07-2010 Saat 10:12 ) değiştirilmiştir.

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    volkan hocam sayende aydınlandık şerefsizizn gercek yüzünü gördük bu zad için birdüşünceniz var mı??Tevrat’tan Değil,

    Arşivden: Unutmayacaksın



    Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür, insanoğlu unutur, ama gazete unutmamalı. Çünkü gazetenin, gazetecinin döne döne başı dönmek gibi bir “hasleti” yoksa, tarifi, tanımı budur. Unutmayacaksın, unutturmayacaksın, fikri takipte kalacaksın.

    Neyi unutmayacaksın?



    Yakın, uzak demeyip geçmişi unutmayacaksın.



    Irak’ta bir milyon insanın ölümünden doğrudan sorumlu Amerika Birleşik Devletleri’ni unutmayacaksın. Onu unutmayacaksan eğer, El Kaide denen dinci terör örgütünün ABD eliyle kurulduğunu, beslenip büyütüldüğünü, liderleri Bin Ladin’in ve ailesinin aynı şirkette, Carlyl Group’ta Baba Bush ve diğer ABD kodamanlarıyla ortak olduklarını da unutmayacaksın. Kendi elleriyle büyüttükleri Frankenstein İkiz Kuleler’e saldırınca, sonradan itiraf ettikleri gibi hiç ilgisi olmayan Irak’a yalanla dolanla saldırdıklarını, Irak halkını katlettiklerini de unutmayacaksın.



    Neyi unutmayacaksın?



    Şimdi ABD’nin kurucusu ve değişmez dostu olan İsrail’le ipleri kopartma manevrasıyla, yitirdikleri kitle desteğini demagojiyle kazanma gayretiyle, içeride ve dışarıda yoğun bir çaba içine girenlerin, ülkenin eksenini yurttaşlıktan ümmete, modern toplumdan gerici cemaat toplumuna kaydırma dümeni çevirdiklerini unutmayacak, unutturmayacaksın.



    Neyi unutmayacaksın?



    İnsanoğlunun hafızasının zayıf olduğunu bilecek, görevin sana düştüğünü unutmayacaksın.



    ***

    Deniz Feneri’ni unutmayacak, unutturmayacaksın mesela.



    Deniz Feneri’nin kardeşi İHH adlı “yardım kuruluşunun” tek işinin yardım olmadığını, tekbirle, gaza çığlıklarıyla bir tür cihada çıktığını kimse söyleyemiyorsa sen söyleyeceksin. Eli kanlı İsrail yönetimini sorguya çekerken, Ortadoğu’daki ağababasını, Irak’ta ve daha pek çok yerde milyonları katletmekten sorumlu ABD’yi unutmayacak, aradaki bağı koparma çabasına girişmeyeceksin.

    Fethullah Gülen’in “otoriteden izin almadınız” zılgıdını yorumlarken, “eh işte ittifak parçalanıyor” yorumu yapar, bu kuşkulu duruma dikkat çekerken, zılgıtın ABD ile paralellik taşıdığını da unutmayacak, unutturmayacaksın.



    ***

    Dinlere ve dinlerin emirlerine kulak vermemizi isteyenlerin, gerçeği söylemediklerini, dinleri kendilerine kalkan yapan tüm zalimlerin emir falan takmadıklarını, hep öldürdüklerini, çaldıklarını, yağmaladıklarını, öldürmeye, çalmaya, yağmalamaya devam ettiklerini unutmayacak, unutturmayacaksın.

    Bu tuhaf insan alışkanlığının sınıfsal bir temeli bulunduğunu. Bugüne kadar egemen sistemlerin bu alışkanlıklardan beslendiğini, aynı zamanda onları beslediğini, büyüttüğünü, Afrika’nın gaddarca sömürülerek öldürüldüğünü, petrol zengini Ortadoğu’nun kana bulandığını, tüm dünyada sistemin ülkelerinin birbirlerine diş bilediklerini, halkları kırdıklarını unutmayacak, unutturmayacaksın.



    ***

    Eğer sana “bak işte Obama geldi, durum değişti” diyen varsa, orada hiçbir şeyin, ama hiçbir şeyin değişmediğini, arşive ve günümüzün olgularına bakarak anlatacak, ABD’nin derin devletinin her daim işbaşında bulunduğunu, adının Pentagon diye yazıldığını, gerisinin lafügüzaf olduğunu unutmayacak unutturmayacaksın.



    Hadi bu durumu çok iyi anlatıyor diye bir de küçük bir not ileteyim sana ey gazeteci kardeşim; ABD Ulusal Savunma Komitesi’nin, yani bir anlamda Pentagon’un şu sıralarda sözcüsü olan muhteremin adı Mike Hammer’dir.

    Pek hoş tesadüftür, Mic*** Spillane’in ünlü kanun tanımaz kahramanı Mike Hammer gibi yani. İnsanın hafızası zayıftır, unutur, ben sana hatırlatayım; Spillane’in o ünlü romanının adı da cuk oturuyor “zamanın ‘kara’ ruhuna”; “Kanun Benim”di o romanın adı.



    Öyledir! Kanun odur, onundur.






    Sen unuttukça da onun olacaktır. Unutma, unutturma sen de bu nedenle, ey halkının hafızası olması gereken sevgili meslektaşım.



    ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIĞIN BEDELİ ÇOK
    AĞIRDIR. AKIL, BİLİM VE UYGARLIK YOLUNDAN
    SAPMA GAFLETİNE DÜŞEN TOPLUMLAR, BU
    BEDELİ YOK OLUŞLARI İLE ÖDERLER...

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    yada bu adamın yazdıkları büyük bir yalan mı????Başbakan Erdoğan gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.
    Erdoğan ile birlikte AKP'nin de yaptığı suç duyurusu, Mollaveisoğlu' nun son kitabı Görünmez Holding ile ilgili.

    Tuncay MOLLAVEİSOĞLU' nun büyük ilgi gören son kitabı

    "Görünmez Holding"

    Türkiye'yi kuşatan şirketler birliğini anlatıyor.

    MOLLAVEİSOĞLU bu kitapta AKP'ye yandaş ve yanaşma şirketlerin; özelleştirmelerden, imar rantına, kamu ihalelerinden, orman yağmasına kadar pek çok alanda milyarlarca dolarlık bir yolsuzluk ekonomisi oluşturduğunu örnekleri ve belgeleriyle ortaya koyuyor.

    Kitap ile ilgili AKP, partinin kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle Mollaveisoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da serveti ile ilgili şüphe yaratılmaya çalışıldığı gerekçesiyle gazeteci Mollaveisoğlu hakkında savcılığa başvurdu.

    Tuncay MOLLAVEİSOĞLU' nun

    "Görünmez Holding"

    adlı kitabının arka kapağında kitap ile ilgili Türkiye'nin önemli gazetecilerinin yorumları şöyle:
    'Bu kitap mutlaka okunmalı.

    Ülkemizi yoksullaştıran yolsuzlukları herkesin anlayabileceğ i yalınlıkta kaleme alan Tuncay Mollaveisoğlu yine çok önemli bir çalışmaya imza attı.

    Görünmez Holding;

    Türkiye'yi kuşatan ilişkiler ağını deşifre ediyor.

    Bu holdinge bağlı şirketlerin gücünü, etki alanlarını ve Türkiye yağmasını anlatıyor.

    Tarihe not düşecek bu kitap için Tuncay'ı yürekten kutluyorum.'

    (Tuncay Özkan)

    'Türkiye'de uluslararası ölçülerde gazetecilik yapabilecek ve Türk medyası dışında gazeteci sayılacak çok az kişi var.

    Tuncay Mollaveisoğlu, işte bunlardan biri ve araştırmacı gazeteci olarak bence son on yılın en iyisi.

    Mollaveisoğlu' nun bu kitapta ortaya koyduğu ve 'iktidarın sermayeyle düzeyli' ilişkisi diyebileceğimiz yolsuzluk dosyaları, eğer Türkiye'de bir gün güneş doğarsa, yargı iddianameleri oluşturacak.'

    (Mine Kırıkkanat)

    "Kanaltürk'teki

    "Yoksulluk ve Yolsuzluk"

    programından,

    "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda"

    kitabından tanıdığımız, genç kuşağın, en seçkin araştırmacı yazarlarından olan Tuncay Mollaveisoğlu,

    bu yapıtında,

    AKP'ye "yandaş" ve "yanaşma" sermayenin, özelleştirme, kamu ihaleleri altyapı projelerinde,

    kıyı ve orman talanında, imar rantında 5 yılda kazandığı 500 milyarın öyküsünü anlatıyor.

    Siyasetin de finanse edildiği bu meblağın nasıl hepimizin gözünün önünde görünür olduğu halde,

    görünmez gibi duran "Görünmez Holding"e aktığını belgeleriyle gözler önüne seriyor.

    Herkesin okuması gereken bu ibret vesikalarını önümüze getirdiği için Tuncay Mollaveisoğluna teşekkür borçluyuz.

    (Ali Sirmen)


    “Görünmez Holding

    ve

    İstanbul yağması”


    "Her şey değişiyor, kalbimiz bile,

    Ama yüzyıllarla besli bir şehir

    İnsan yaşamından daha da hızla

    Bunca çabuk nasıl yok olabilir"

    Ahmet Muhip Dıranas / Yağma

    Tuncay MOLLAVEİSOĞLU
    Dünyanın ünlü metropollerinden birinde muhteşem manzaralı bir çalışma ofisi…

    Hafta sonu olmasına rağmen takım elbiseli adamlar ayakta el pençe divan duruyor…
    “Son sözü söyleyecek adam” bir önünden akan köpüklü sulara, bir masada yığılı milyon dolarlık dosyalara bakıyor…

    Yeşil alanlara alışveriş merkezleri, binaların gökdelenlere çevrilmesi, yol, köprü, kavşak, tünel inşaatlarının ihaleye sokulmadan dağıtılması planları…

    İşin mali büyüklüğüne göre sıraya konulmuş yüzlerce dosya…

    “Metropolü iyi bilen ve son sözü söyleyen adam” sıklıkla ziyaret edip çalışma toplantısı yaptığı takım elbiseli etkili, yetkili adamlarına talimatları veriyor…

    Talimatlar, dosya sırasının gelmesini ve “çözülmesini” bekleyen işadamlarına aktarılıyor…

    İşadamları “çözüm” karşılığı ayırdıkları paraları gizli kasaların hesaplarına havale ediyor…

    Para akıyor…

    Milyonlarca dolar akıyor…

    Her bir işten, küçüklü büyüklü her ihaleden trilyonlar

    “Görünmez Holding”e

    aktarılıyor…

    *****

    Türkiye olağanüstü bir yağma süreci ile karşı karşıya.

    Kıyılarımız, ormanlarımız, tarım alanlarımız maksimum rant peşinde koşanlara, piyasa ekonomisinin getirisiyle yetinmeyenlere peşkeş çekiliyor.

    Özelleştirmelerde ve kamu ihalelerinde hukuk katlediliyor.

    Bu korkunç sürecin birinci derecede sorumlusu yurttaşın verdiği yetkiyi gemi alabora olmadan paraya, servete dönüştürmeye çalışan siyasilerdir.

    Bürokratlar ve kirli işadamları da halkımızı yoksullaştıran zincirin sonraki halkalarıdır.

    Türkiye’de rantın olduğu her alanda, birbirinden bağımsız gibi görünen ancak çıkar ve amaç birliği içinde onlarca şirket belediye ihalelerini de kuşatmış durumda.

    Bu şirketlerin ortak özelliği; AKP’nin yönetim kadrosuna, tarikat ve cemaatlere yakın olmaları.

    Başta İstanbul Büyük Şehir belediyesi olmak üzere belediyeleri saran tarikat- ticaret- siyaset kuşatmasında milyarlarca dolarlık bir pastanın paylaşımı söz konusu.

    Milyar dolarlık rant oluşturmada iki yol en etkili palazlanma yöntemi olarak ön plana çıkıyor.

    Birincisi; imar planlarında değişiklik yapılması. Diğeri ise; altyapı ihaleleri ile hizmet satın alma işleri.

    Türkiye’de “babalar gibi satarım” anlayışının, “ne varsa satalım” düşüncesinin, “ben ülkemi pazarlamakla yükümlüyüm” açıklamasının temelinde bu

    “Görünmez Holding”i (GH)

    büyütmek ve palazlandırmak var.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş da Erdoğan ve Unakıtan’ın “anlayışı” ile hareket ettiğini gösterir şekilde, “İstanbul’da para eden ne varsa satacağız”

    diyebilmiştir.

    Topbaş; İstanbul’un sorunlarının çözümü için kaynağa ihtiyaç olduğunu söylüyor.

    Oysa İstanbul yüzlerce milyar dolar harcama yapılan dünyanın en büyük kentlerinden biri olma özelliğini koruyor.

    AKP çizgisinde geçen 15 yılda İstanbul Büyükşehir belediyesi 200 milyar dolar harcadı.

    Bunun yalnızca 100 milyar doları altyapı işleri için harcandı.

    Bu inanılmaz boyuttaki harcamaya rağmen İstanbul’un sorunlar yumağı halinde uçuruma sürüklenmesi, çözümsüzlüğe hapsolması, deprem başta olmak üzere en temel ve hayati sorunları ile ilgili bir arpa boyu yol alınamaması anlaşılır gibi değil!

    Ya da bir başka anlatımla anlayan için aslında son derece anlaşılır!

    İstanbul’un rantının siyasi partiler kurdurması, harcanan milyarlarca doların nerelere aktarıldığının, ne amaçla kullanıldığının da yanıtını veriyor.

    En çarpıcı olan da;

    tüm bu yağma sürecinin herkesin gözü önünde ve görülmemiş bir pervasızlıkla yapılıyor olması…

    Artık minareyi kılıfına uydurmaya bile gerek görmüyorlar…

    “Görünmez Holding”

    büyüyor, serpiliyor…

    Etrafınıza bakın…

    Tabelaları iyi okuyun…

    İlişki biçimleriyle kokuşmuş projelerde bu holdinge bağlı şirketlerin adlarını göreceksiniz…

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ergenekon diye tutturanlara sizin için bir anlam ifade edermi bilmem 35 CIA Ajanının üslendiği karargahı açıklıyoruz. (önemli)NELER OLUYOR !!! Acik istihbarat sitesinin sansur ettigi yazinin asli asagida...















    35 CIA Ajanının üslendiği karargahı açıklıyoruz.
    İşte Türk Ordusu'na saldırının merkezi (Uydu fotoğrafı ekte)
    AYDINLIK; 28 Şubat 2010

    Yeniçağ gazetesi manşetten büyük harflerle soruyor:

    "Kim bu 35 Amerikalı?"

    .


    CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk soruyor:

    "5 Kasım 2007 Erdoğan-Buş Oval Ofis görüşmesinden sonra Ankara'ya gelen 35 kişilik üst düzey ABD subay ya da istihbaratçıları , üç aylığına Türkiye'ye gelmiş oldukları iddia edildiği halde, bunlar geriye dönmüşler mi? Dönmemişlerse neden dönmemişlerdir? "

    İçişleri Bakanı Beşir Atalay cevap veriyor: "Bende bir bilgi yok o konuda, bir bilgim yok"

    Konuşma şöyle devam ediyor:
    ÖZTÜRK: O zaman "yok" deyin

    ATALAY: Bilgim yok ki cevap vereyim

    ÖZTÜRK: İçişleri Bakanı olarak sizin bilginiz yok???

    ATALAY: Bak, o konuda bir bilgim yok, size vereceğim bir cevap yok.

    ÖZTÜRK: Kimin bilgisi olacak Sayın Bakan?

    ATALAY: Yani geldiyse, gelmediyse bilmiyorum.

    ÖZTÜRK: Yalansa tekzip et, değilse açıkla.

    Bu konuyu bile bilmeyen bir Bakana Kamu Düzeni ve Güvenliği'nin emanet edilmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

    CHP Milletvekili Atilla Kart soruyor:

    "Bu 35 kişi konusu çok önemli. Islak imzadan darbeye geldik. İhbar mektupları postaneden gönderiliyor. Ama kim?
    MİT bilmiyor, İçişleri bilmiyor, Dışişleri bilmiyor.

    Türkiye illegal bir karargahtan mı yönetiliyor?"
    Sağır sultanın duyduğu Amerikalı istihbarat subaylarından Sayın Bakan'ın haberi yok.



    Aydınlık Dergisi, Bakan Atalay'ın bilmediği (!)
    35 CIA ajanının yerini açıklıyor:

    Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbaratının
    Yıldız Bürosu (Ankara)

    (Uydu fotoğrafı ekte)

    Ergenekon tertipleri, operasyonlar, silah cephane gömme işleri, sahte belgeler, 5000 sayfalık darbe planları burada hazırlanıyor.
    5 Kasım 2007'de Oval Ofis'teki buluşmada Tayyip Erdoğan, Buş'tan Ergenekon'un düğmesine basılması talimatını aldı.

    Yandaş gazeteci Fehmi Koru, Yeni Şafak'taki köşesinde bunu açıkladı, Kanal 7 TV'de tekrar etti.

    Ergenekon tertibinde, yani Türk Ordusu'na saldırıda Emniyet içindeki Fethullahçı ekibe yardımcı olmak üzere 35 üst düzey CIA-Pentagon yetkilisi Ankara'ya geldi.
    Aydınlık Dergisi, 16 Mart 2008 tarihli sayısında bu olayı haberleştirdi. 35 kişilik ekip, başında bir Amerikalı Tümgeneralin bulunduğu ODC ile irtibat halinde çalışmaya başladı. Daha sonra Yıldız Bürosu'na yerleştiler.

    Genelkurmay, 18 Mart 2009'da İçişleri Bakanlığı'na "Özel Büro'nun Faaliyetleri" başlıklı bir yazı gönderdi. Yazıda, Amerikan ajanlarının yetki ve görev sahası dışına çıkarak bazı yerel yöneticileri ziyaret ettikleri, bilgi istedikleri bildirildi.
    28 Mayıs 2008 tarihli Bartın Halk Gazetesi, Bartın'ı ziyaret eden Jason White adlı bir Amerikalının kimliğini açıklıyor. Bir Emniyet yetkilisinin verdiği bilgiye göre, rütbesi Yüzbaşı ve kendisine Terörle Mücadele Şube Müdürü eşlik ediyor. Bu sadece buzdağının görülen bir kısmı. Adamlar tüm yurtta faaliyet gösteriyor.

    Örneğin Poyrazköy'de kazılar başlamadan 17 gün önce ABD Konsolosluğu' na ait bir aracın askeri bölgede dolaşıp fotoğraflar çektiği ve bu durumun jandarmaya ihbar edildiği belgelendi. Bu konu, kabul edilen iddianameye de girdi.

    Poyrazköy'de bulunan silah ve mühimat üzerindeki parmak izleri SAT Gurup Komutanlığı'ndaki tüm personelin parmak izleriyle karşılaştırıldı. İzlerin 203 personelin hiç birisine ait olmadığı ortaya çıktı.

    Atilla Kart şöyle diyor:

    "Bilmiyorum ne demek? Kendisi Bakan değil mi? Sorumluluğunun bilincinde değil mi? Taşeron bir Bakan mı?

    Bu uzmanların sayısının 35 olduğu ifade ediliyor. Ancak bu sayı 85'e çıktı mı, bilmiyoruz, açıklanmalı.

    Bunlar illegal bir karargahta mı görev yapıyorlar, Türkiye'yi kimler yönetiyor.

    Soyut darbe iddiaları, yargıya baskı gibi son günlerde sıkça tartışılan konuların cevap anahtarı işte bu sorularda gizli sizin gazeteleriniz verir mi bilmem ama balyoz son tahliyeden sonra dava kapandı haberiniz olsun ergenekondada tahliyeler var ama tutuklama yok acaba neden veya amaçları neydi cevapını verirsiniz artık

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    yalnış birşey yazı gönderdiysem af ola

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı Volkan Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    şimdi bu yukarıdaki şerefsizin ben ismini bile aklımdan geçerken miğdem kalkıyor kan beynıme sıcrıyor ama CHP nin şu anki şahsiyetli başkanı bu adamın avukatlığını yapıyorç aşağıdada videosu var. kimsede bu videıo oynanmış düzmece demesin video gerçek. Zaten bu adamın ne olduğu belli nasıl olurda CHP nin yönetimi boyle birini başa getirir.

    Şimdi dıyolarki baykalın görüntülerini akp verdi ne alaka ya ben şu an burdan bır vıdeo sıteye upload etsem kaldırılasıya kadar forumda bir çok kişi izler. Akıl var mantık var zaten bu şahsiyet ve ekibinin çok pis bir oyunu var bunların arkasında da kim varsa inşşah yapmak istediklerini yapmazlar bu kılıçdaroğluda başbakan falan olmaz yoksa bu ülke gerçekten yüzümüze vurula vurula satılır.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    vatanı sata sata akp bitirecek chp ye satılacak bir şey kalmayacak.

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bazı arkadaşlarımızın fevaranını anlayabiliyorum...
    öle ya...gerçekler ortaya çıkınca topu taça atıp...konu değiştirmek.....
    çırpınmayalım lütfen...herşey belgeleriyle videoda...seyredin ve ...
    kafa karışıklığınız gitsin.....
    kimler bizden...kimler pkk'nın koruyucusu öğrenin.....

    yoksa...konu değiştirerek...(üç beş luzumsuz yazarın yazısını kaynak göstererek ki..zaten ergenekon sempazitanları....al gülüm ver gülüm durumları....bizde yedik....)gülünç duruma düşersiniz...haberiniz ola.....

    sahi neyi gizlemeye çalışıyorsunuz....neyi savunuyorsunuz....şu panikliğininiz sebebi ne....
    ne yani....ergenekon yok mu ve kılıçdaroğluve chp....yalçın küçük gibi....pkk'nın ideoloğunu savunmamış mı...

    bizim kulaklarımız duyduğu gibi...bak gözlerimizde görüyo.....olmazsa...siz ...bir daha izleyin videoyu.....
    bu ne menem mantık ki....atatürkçü olarak geçinenler...yalçın küçüğü ve ergenekonu....hala savunma aymazlığına girebiliyorlar....

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı erdal05 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    bazı arkadaşlarımızın fevaranını anlayabiliyorum...
    öle ya...gerçekler ortaya çıkınca topu taça atıp...konu değiştirmek.....
    çırpınmayalım lütfen...herşey belgeleriyle videoda...seyredin ve ...
    kafa karışıklığınız gitsin.....
    kimler bizden...kimler pkk'nın koruyucusu öğrenin.....

    yoksa...konu değiştirerek...(üç beş luzumsuz yazarın yazısını kaynak göstererek ki..zaten ergenekon sempazitanları....al gülüm ver gülüm durumları....bizde yedik....)gülünç duruma düşersiniz...haberiniz ola.....

    sahi neyi gizlemeye çalışıyorsunuz....neyi savunuyorsunuz....şu panikliğininiz sebebi ne....
    ne yani....ergenekon yok mu ve kılıçdaroğluve chp....yalçın küçük gibi....pkk'nın ideoloğunu savunmamış mı...

    bizim kulaklarımız duyduğu gibi...bak gözlerimizde görüyo.....olmazsa...siz ...bir daha izleyin videoyu.....
    bu ne menem mantık ki....atatürkçü olarak geçinenler...yalçın küçüğü ve ergenekonu....hala savunma aymazlığına girebiliyorlar....
    suclu yurtdışında yan gelip kanundan kacıyor aradada amerika ve israilin uşaklığını yapıyor siz onu savunuyorsunuz utanmadan sıkılmadan o bahsettiğiniz şerefsizi savunanlarada sabır gösterin

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •