Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'ten çarpıcı açıklamalar
16 Temmuz 2010 Cuma, 18:03:22

HABERTÜRK TV Ankara Temsilcisi Ünsal Ünlü'ye konuşan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, son iki gündür devam eden “Özel ordu mu kuruluyor?” tartışmalarının AK Parti’ye yönelik ön yargı ve art niyetten kaynaklandığını söyledi.

"AK Parti ile ilgili bir peşin yargı var, peşin bir bakış var. 'Bugünkü ordudan Ak Parti memnun değil, özel bir ordu kuracak' yargıları var. İş buraya kadar vardı. Bir art niyet, bir açık arama söz konusu. Bu art niyet, toplantılardan beklenen faydayı da gölgeler" diye konuşan Çiçek, profesyonel hudut birliklerine ilişkin bazı detayları da açıkladı. Çiçek şunları söyledi:

"Buraya gelecek insanların geçim maişet derdi bir tarafta olacak, iyi ve en üst düzeyde bir eğitim alacak. Orada görev yapacak insan bilecek ki ben bu dağlarda 5 yıl kalacağım. Bu rakamı tesadüfen söylüyorum, arttırılabilir, uzatılabilir. Buna uygun da bir statü bulacaksınız. Yasal düzenlemesi de yapılacak, belli bir riski göze aldığı için de belli özlük hakları vereceksiniz. O görevi bitirdikten sonra da tazminat verilebilir, sözleşmeli olabilir. Ondan sonra da devletin diğer kurumlarında maişet endişesini ortadan kaldıracak bir düzenleme yaparsınız."
"ÖCALAN ISLIK ÇALIP TÜRKÜ SÖYLEMİYOR"

Cemil Çiçek, kamuoyunda Öcalan’ın cezaevi koşullarına ilişkin yanlış bir izlenim bulunduğunu da ilginç örneklerle anlattı:
"Sanki adanın tamamı buna tahsisli, bu terörist başı sabah 8’de kalkıyor adanın etrafında dolaşıyor, türkü söyleyip ıslık çalarak zeytin ağaçlarının altında oturuyor. ***fi geldiğinde içeri giriyor, ***fi geldiğinde dışarı çıkıyor. Hayır öyle değil,orada bir cezaevi kompleksi var, F tipi cezaevlerinde ne kural uygulanıyorsa orada da o uygulanıyor. Hiçbir ayrıcalığı yok."
"VATANDAŞIN YÜZDE 85'İ TEMSİL EDİLİYOR"

Çiçek, CHP'nin, seçim barajının düşürülmesine ilişkin teklifiyle ilgili soruya da şu karşılığı verdi:

''Vatandaşın yüzde 85'i temsil ediliyor, 'baraj temsile engel teşkil ediyor' deniliyorsa, yüzde 85 var burada. Kaldı ki, bazı ülkelerde seçmenin yüzde 48'i seçime katılıyor, yüzde 28 ile seçimi kazanan dünyayı yönetiyor. Onun için evet, Meclis'te toplumun çok önemli bir kesiminin temsili esastır ama öbür tarafta da bu parlamentodan bir hükümet çıkacaktır.

Bu kadar sorunu olan, bu kadar köklü reform yapmak mecburiyetinde olan bir ülkenin, beş partili, altı partili, 3 ay sonra düştü, düşecek, ortaklar arasındaki kavga, bu manşetlerle Türkiye'yi biz bir yere götüremeyiz. Onun için temsil kadar istikrar da fevkalade önem arzediyor. 2011 seçimleri, teorik tartışmayı başka türlü yaparız, 2011 Temmuz'undaki seçimler yüzde 10 barajlı olarak yapılacaktır.''