REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: Erbakan Hoca rezil rüsva mı olmak istiyor?

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Erbakan Hoca rezil rüsva mı olmak istiyor?

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    Haber1 Genel Yayın Yönetmeni Kazım Kılınç yazdı

    1970'li yıllarda "Kadayıfın altı kızardı" gibi tuhaf, bazen de komik sözlerle Türk siyasetini sulandıran Necmettin Erbakan, 90’ına doğru gidiyor. Allah uzun ömür versin ama son yıllardaki tuhaf davranışlarını sürdürmesi ve bir türlü partinin üzerinden elini çekmemesi, Türk halkının çok büyük bir kesimi gibi bir vatandaş olarak benim de sinirlerimi bozuyor.

    40 yılı aşkın süredir Türk siyasi hayatında varlığını sürdüren Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’le birlikte bu güzel memleketimize en büyük kötülüğü yapan “kare as” ın başında geliyor. 70’li yılların o karanlık günlerini hatırlayın. Hepsinde o dörtlünün berbat politikalarının payı vardır. Kardeşi kardeşe kırdıran zihniyete bu dörtlü öylesine çanak tuttuki, binlerce gencimiz hayatını kaybetti. Türkiye milyarlarca dolar maddi kayba uğradı. Allah bir daha o günleri bize göstermesin. 12 Eylül Darbesi’nin binlerce zararı oldu ülkemize. Bunda hiç kuşku yok. Ama bir faydası olduysa bu dörtlünün siyaset sahnesinden uzak kalmış olmasıdır. O sayede Turgut Özal gibi bir reformcu lider çıkarak, birbirlerine selam bile vermeyen sağcıları solcuları, liberalleri ve muhafazakarları, yani “4 eğilim”i bir araya getirerek ülkede toplumsal uzlaşma sağladı. Sonra bu zatlar yine siyaset sahnesindeki yerlerini aldılar.

    Kardeş kavgasının en büyük müsebbiblerinden biri olan Türkeş, vefat ederek siyasetten koptu.

    Demirel, önce yeniden başbakan sonra da cumhurbaşkanı oldu. Ama bu makamlar bir türlü kesmedi kendisini. Ne yapıp edip o koltukta birkaç yıl daha kalmanın çabası içine girdi. 80’li yıllarda kanlı bıçaklı olan Ecevit’le Demirel, 90’lı yıllarda kuzu sarması oldu. Neyseki Demirel’in süresi uzatılmadı, ama o hala yine bir yerlerden işaretler veriyor, Demokrat Parti’yi yönlendirmeye çalışıyor. Kimse kalmamış gibi o da Demokrat Parti'yi 70'lik Cindoruk'la götürüyor siyaseti.

    Ecevit, hastalıktan bitap düşüp yürüyemez hale gelmesine rağmen bir türlü DSP’den çekilmedi, rezil rüsva olarak terk etti bu dünyayı. Oysa içlerinde en centilmen olanı Ecevit'ti. Bazen Batılı siyaset adamları gibi gerektiğinde istifa etmesini bilenlerden biriydi. Ama son yıllarda o da Türk tipi siyaset tarzını benimsedi ve vefat edinceye kadar DSP’nin üzerindeki vesayetini sürdürdü. Hem kendisine hem de partisine hem de Türkiye’ye çok kötülük etti.

    Şimdi Erbakan’a bakıyoruz. İçlerinden en beter şeylere Erbakan Hoca imza atıyor. Önce kayıp trilyon davasından hüküm giydi. Hapse girecekti, fakat eski öğrencileri tarafından hapse girmekten kurtarıldı. İyi de oldu, o yaştaki bir insanı hapse tıkmanın bir anlamı yok. Ev hapsine mahkum edildi. Fakat muhterem hoca, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek eski öğrencisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den “af” diledi. Gül de, eski hocasını affetti, Hoca ev hapsinden kurtuldu. Fakat bir baktık Erbakan Hoca, o meydan senin bu meydan benim dolaşıp nutuklar atıyor, AK Parti’ye verip veriştiriyor. Meğer hoca hasta falan değilmiş.

    Erbakan Hoca, kenara çekilip sevenlerine, kendisine inananlara “yol göstericilik” yapmalıydı. O, tam tersini yaptı, meydanları dolaşıp, kürsüyle çıkıp karıştırıcılık yapmayı tercih etti. Uzun yıllar partisini uzaktan kumanda ile yönetti. Recai Kutan, Şevket Kazan, Oğuzhan Asiltürk gibi miadını çoktan doldurmuş siyasetçilerle birlikte gençlerin önünü kesti. Yeni siyasilere, yenu kuşaklara izin vermedi. Ve ne olduysa oldu bir-iki yıl önce Numan Kurtulmuş partinin genel başkanlığına getirildi. Kurtulmuş’la birlikte partideki o “sulu siyaset” yerini "seviyeli siyaset"e, bıraktı.

    Numan Kurtulmuş’u bizim İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ndeki asistanlık günlerinden beri tanıyorum. Son derece efendi, oturaklı, düzgün, namuslu ve donanımlı bir insan. Siyasi görüşlerinin büyük bir bölümüne katılmasam da çok saygı duyuyorum. Saygın bir siyasetçi olarak görüyorum Sayın Kurtulmuş’u.

    Şimdi dönelim başa ve Erbakan Hoca’nın vesayetçi, gayriciddi, ancak diktatörlüklerin olduğu ülkelerde görülebilecek tuhaf yaklaşımlarına ve davranışlarına. Geçtiğimiz günlerde Saadet Partisi Genel Kurulu yapıldı. Genel Kurul’da Necmettin Erbakan, bu siyasi hareketin kurucusu olarak hocalık yapacak yerde yine rahat durmadı, ihtirasının esiri oldu ve partiyi yönlendirmek istedi. Numan Kurtulmuş’un listesine karşı bir liste çıkardı. Sonuçta Kurtulmuş, ancak üçüncü turda 310 oy ile genel başkanlığını koruyabildi. İşte asıl fırtına da bundan sonra koptu. Yönetime giremeyen Erbakan’ın 80’ine merdiven dayamış adamları ile oğlu Fatih Erbakan hemen ültimatom verdi. Çok büyük sağlık sorunları yaşayan, yürümekte zorlanan Erbakan Hoca, demokrasinin sonuçlarına saygı göstermesi, gençlere destek vermesi gerekirken, bir yazılı açıklama yaparak Numan Kurtulmuş’a savaş açtığını ilan etti, yeniden genel kurul yapılacağını söyledi.

    Hoca'nın has adamı Şevket Kazan, hemen kazan kaldırdı. O Şevket Kazan ki, sırası geldiğinde adaletten dem vuruyor, zalimlere bayrak açıyor. O Şevket Kazan ki, Filistin'deki mazlum Müslümanlar için adalet diye bağırırken, içeride 40’a yakın masum insanı diri diri yakan aşağılık katillerin avukatlığını yaptı. Adalet Bakanı iken o eli kanlı teröristleri cezaevinde ziyaret etti. İşte katliamcıların avukatlığını yapmaktan çekinmeyen Kazan efendi, şimdi dürüst ve namuslu bir siyasetçi olan enerjik, dinamik Kurtulmuş’a kazan kaldırıyor.

    Ya Fatih Erbakan’a ne demeli? Çıkıp gazetelere demeçler veriyor, TV kanallarında açıklamalar yapıyor. “Muhterem babama ihanet edildi. Babamın partisini Kurtulmuş'a kaptırmayız. Yeniden genel kurul yapacağız” mealinde sözler söylüyor.

    Yahu bu ne kepazeliktir? Bu ne rezalettir? Türkiye hanedanlıkla mı yönetiliyor? Bu ülkede padişahlık sistemi mi var? Krallık mı hüküm sürüyor?

    Ey sayın Erbakan Hoca, tamam milli görüş hareketini siz kurdunuz. Kendinizce ül***e hizmet etmeye çalıştınız. Ama artık yeter. Bir kenara çekilin ve geri kalan ömrünüzü rahat geçirmenin yolunu arayın. Size danışanlara yol göstericilik yapın, karıştırıcılık değil. Bu partiyi siz kurdunuz ama, parti sizin babanızın malı değil ki. Sırası geldiğinde milli irade diye atıp tutuyorsunuz. O zaman partiyi bırakın milli iradeye, gençler öne çıksın, yeni görüşler, yeni projeler yarışsın, Türkiye yeni siyasetçilerle tanışsın.

    Ey Fatih Erbakan ne kepazeliktir? Bu ne cür’ettir böyle? Bu parti sizin babanızın malı mıdır? Siyasete girmek istiyorsanız meşru yollarla girin, öyle katakulli çevirerek değil, partiyi babanızın malı gibi görerek değil. Partiler, kurucuların tapulu malı değil, (millet benimserse) milletin partisidir.

    Erbakan Hoca’nın bu bitmez tükenmez hırsı o kadar rahatsız edici noktaya vardı ki bir zamanlar en büyük destekçileri olan yazarlar bile, şimdi isyan ediyor, “yeter artık” diyor.

    Gerçekten de Türk halkı, sizin gibi insanlara “yeter artık” diyor. Daha fazla rezil rüsva olmadan kenara çekilin, hayatın ***fini yaşayın. Bırakın genç insanlar öne çıksın, Türkiye yeni yüzler, yeni siyaset adamları görsün.

    Aksini yapmaya devam ederseniz en başta kendinize kötülük edersiniz. Sonra Saadet Partisi’ne ve nihayet Türkiye’ye, Türk halkına kötülük ederseniz. Yapmayın bunu, yazık olur...



    Yrd. Doç. Dr. KAZIM KILINÇ

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    adama bak ya Bülent Ecevit laf ediyor. Bunlara bide aydın dıyorlar ya bunlara prof luk diplomasını verenlere ...

    LG 49UF8507 UH/3D - SAMSUNG 40D6000 3D LED TV - TİVİBU HUMAX IPTV+UYDU HD - MEDİASTAR MİNİ 2727HD - ATLANTA HDBOX T - KORAX FULL HD - Next Mini Black Plus + HD - STAB HH 120 Diseqc Motor - NEXT 2600 D Diseqc Motor - INVERTO BLACK ULTRA TWIN - MTI 0.2 db Süper LNB - LENOVO TPAD E495 Notebook (AMD RYZEN5) - HP ELİTEBOOK 8540p Notebook (İ7) - - Xiaomi Mİ 9T - Honda Civic Premium FB7


    Taşı Delen Suyun Gücü Değil Damlaların Sürekliliğidir.


  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    dediğim gibi volkan bu memlekette efendi yada beyefendi olmak istiyor ve itibar görmek istiyorsan ecevit gibi dürüst yalansız ve düzgün insan olmayacaksın kandıracaksın yalan vaadlerde bulunup çevrendekilerin kesesini dolduracak ülkede ne var ne yok satıp ül***i çıkmaza sokup kenara çekileceksin o zaman sana itibar gösterirler! hakkında hep güzel şeyler yazarlar

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    adam kendi penceresinden yazmış...kesinlikle katılmıyorum...
    haaa erbakan hocanın liste meselesinede takıldım doğrusu... genel başkan kimse listeyi onun yapması gerek... liste hazırlanırken tavsiyelerde bulunabilirsin ama diretmek doğru değil...
    hele hele aileden biri nin listeye yazılmasına kesinlikle katkısı olmamalıydı (erbakan hoca için söylüyorum) gerçekten kalifiye biri (ailedeki kişi) ise listeye genel başkan koyabilir...ama kendin koyarsan böyle benim gibi partiye gönülverenlerden dahi tepki alırsın... olanlara çok üzüldüm... bugüne kadar bu partide olmayan bişeydi... bir kere olunca devamı gelir gibi geliyor...(inşallah gelmez)
    selametle...

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •