REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/2 İlkİlk 12
20 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Arabesk ******lığından utanıyorum

  1. #11

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    kendisini gündeme taşımak istiyor anlaşılan bakalım ne konuştuğunu kendiside biliyormu

  2. #12

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı veyselbakan Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    koskoca müzik adamı olmuş lakin müziğin evrensel olduğunu görememiş türk milleti ile ilgili kullandığı o argo kelimeyi kınıyor ve yeri geldiğinde arabeskde dinleyen bir türk evladı olarak söylediği o kelimeyi kendisine misli ile iade ediyorum
    size katılıyorum kardeşim. Umarım bunu gibi düşünce kıtlığı yaşayanlar aynı hatayı yapmazlar. saygılar.

  3. #13

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bu dallamayı kaç kişi dinliyor ve kimler dinliyor Allahaşkına...

  4. #14

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Arabesk'te dinlerim,Mozart'ta bu sıpaya nooluyor.?

  5. #15

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    hiç arabesk dinlemem fakat topluma mal olmuş bir insanın böylesi cümleler sarfetmesi gerçekten ayıp asla tasvip etmiyorum...

  6. #16

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    batılı yaşam tarzıyla beslenip....büyümek...
    ve dışardan kendi toplumuna bakmak....böyle olsa gerek.....

    fazıl say aslında bu ülkenin yabancısı olmadığımız bir bakış açısıyla konuşuyor....
    on yıllardır bu ülkenin egemenleri zaten bize arabeskin kötü olduğunu öğretmediler mi....
    trt bile bir zamanlar....arabeski kendi kanalında çalmıyordu......
    demirel.....klasik müzik dinlerken....ordaki kodaman insanlarıda kastederek...."işte çağdaş türkiye bu"....dememiş miydi....

    kendi halkının bakış açısından utanan.....onlara tepeden bakan....
    bu halkı değiştirmek için.....tepeden inmeci bir bir bakış açısına sahip olan....adı sanı bizden ama....zihniyetleri yabancı insanların konuşmaları bu....

    bu ülkede darbelerle...işte böyle zorlama toplum yaratılmak istendi....klasik müzik dinleyen....arabeskin...türkünün kötü olduğunu düşünen bir toplum....
    her darbe ve onun anayasası bunları murat etti....
    halk ne zaman kendi gibi....kendi tarihi gibi düşünse....bizi yöneten ...bize yabancı yöneticiler...hemen darbe ve darbe anayasası yaptılar..........

    işte şimdi...fazıl say gibi kendi toplumuna yabancı ve zaten dışarda yaşayan bir "sanatçı"nın bakış açısına hayır demek için......
    biz gibi düşünmek için....bunları besleyen....şımartan ....terbiyesizleştiren ve o cesareti veren....darbe anayasasına hayır..........
    sivil anayasaya ...evet....

  7. #17

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Fazıl Say’ın ‘****** arabesk’ yorumu tartışılıyor

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    "Saray piyanocusu" diyen de var, "altına imzamı atarım" diyen de
    19 Temmuz 2010 Pazartesi, 10:28:19

    Ara sıra “Sağır olunca belki dinlerim” gibi sözlerle arabesk nefretini dile getiren ünlü piyanist Fazıl Say facebook’daki sayfasında bu kez çok daha sert bir dille arabeske saydırınca müzik dünyasını ayağa kaldırdı. “Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı “yalan dolanla” doludur. Ortadoğu işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk ******lığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum” diyen Say’a ilk tepki “Arabesque 2010” isimli bir albüm çıkaran Işın Karaca’dan geldi. Karaca, Say’a “Türkiye’de yaşadığınızı hatırlatırım! T.C.’de azınlığın dinlediği bir müzik icra etmeye çalıştığın ise cabası! Yazık, sizi müzisyen sanmıştık! Kendi oğlum “klasik müzik” eğitimi alırken, onun beğendiği bir müzisyenin böyle laflar sarf etmesi ne acı” şeklinde tepki gösterdi. twitter’da da gazeteci Ahmet Hakan, “Şu sıcakta Fazıl Say’ın kafa ütülemesine maruz kaldık” sözleriyle, sanatçının arabesk müzik hakkındaki görüşlerine karşı çıktı. Say’ın sözlerini ve arabeski tartışmaya açtık... Arabesk müzik bu denli ağır eleştirileri hak ediyor mu? İşte farklı yorumlar...
    Gülin Yıldırımkaya
    [email protected] Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Caz Müzik ve Vurmalı Çalgılar Sanatçısı OKAY TEMİZ:
    ‘Arabeskçi ağlatarak para kazanır, ağlamayacağı bir hayat yaşar’

    ‘Arabesk müzikte ağdalı bestelerle duygu sömürüsü var. Evet Türk halkının problemi çok ama protesto ederken de daha zekice ritimli bir müzikle etmek lazım...’
    ARABESK müzikte moral yok. Ezgi var, ağdalı besteleme var. Ben ona karşıyım. Yaptıkları müzikle halka moral vermiyorlar. Hep ağlamaklı. Bestelere bakıyorsunuz; pop müziği de dahil hep kadın erkek ilişkileri var. Bir denize, bir anne sevgisine, bir ağaca, bir ayın yansımasına beste yapılmıyor.
    Ben şu anda Finlandiya’dayım, buradaki genç çocuklar müzik yapıyorlar. Hep neşeli konularda müzikler yapılıyor. Türk halkına moral lazım. Mesela Romanlar ‘karnımız aç’ diye beste yapıp göbek atıyorlar.
    Arabesk öyle değil. Arabesk damardan giriyor. Müzikte bir moral yok. Protesto kelimesini koyarsın ama bir ritim yapısı olmalı. Arabeskte o yok. Karamsarlığa sürüklüyor. Burada birazcık Türk halkının duygusunu sömürme olayı var. Evet Türk halkında problem çok ama ona hitap ederken daha ritimli, daha zekice yapmak lazım. Müzisyen kendisi ağlamıyor, şarkı içinde ağlıyor. Halk onunla birlikte ağlıyor ama müzisyenin çok farklı, ağlamayan bir yaşamı var, gayet rahat ve ayrıcalıklı yaşıyor.
    Halkın duygularını sömürerek para kazanılıyor. Arabeske yönelik tüm bu eleştirilerime rağmen Fazıl Say’ın ‘******’ kelimesi biraz ağır olmuş. Say değerli bir müzisyen ve halkı bilinçlendirmeye yönelik daha pozitif değerlendirmelerde bulunabilirdi.

    Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. NİLÜFER NARLI:
    ‘Arabesk müzik arabesk yaşam tarzının yansıması insanları depresif yapıyor’
    ARABESK müzik tabii ki arabesk yaşam tarzının bir yansımasıdır. Arabesk müzikte; kişide her ne kadar kadere karşı isyan etse de kadere teslim olma, kahrolma ve yaşadığı koşulların yarattığı acı ve parçalanma duygusu vardır. Buradaki parçalanma durumu hem kendi duygusal durumunun parçalanması hem de kimliğin parçalanması şeklindedir. ‘Tanrım beni baştan yarat’ şarkısında mesela kadere isyan var ama yine kadere teslim oluyor. Arabeskin içinde köyden kente göç eden, kente tutunmakta zorluk çeken insanların acıları var. Bu acılar bir kahrolma durumuyla yaşanıyor. Yaşadıkları acılara bir isyan var ama bu isyan siyasal bir protestoya dönüşmüyor. Kadercilik anlayışı var. Arabeskle bölgesel, dilsel ve etnik kimliklerin getirdiği bir karmaşayı da yaşıyor insanlar. Arabesk müzikte bir çıkış göremezsiniz. Umutsuzluk var. Bu dünyaya acılar yaşamaya geldi, çıkış yolu yok, onu kabulleniyor ve yok olup gidiyor. Arabesk müzikte beni rahatsız eden budur. Depresif yapıyor insanları.

    HABERTÜRK Gazetesi Yayın Danışmanı MURAT BARDAKÇI
    Vârolan arabesk değil, ucuz bir Kahire müziğidir
    FAZIL Say’ın söylediklerinin tamamının altına “******lık” sözü dışında ben de imzamı atarım. Ama “******” kelimesini arabesk müzik yapanlar için değil de arabeskin kendisi için kullandı ise, sonuna kadar haklıdır.
    Büyük badireler atlatan, önemli değişimler yaşayan ve bir türlü oturmamış olan toplumlarda protest müziklerin doğması sosyal bir olaydır ve bu tür müziklerin çok sayıda ülkede örneklerine rastlanır. Ama, bu müziklerin hepsinin ortak bir noktası vardır: O memleketin ezgileridirler ve yerel kimlik taşırlar. Ciddî müzikten farkları basit şekilde icra edilmeleri ve sözlerdeki başkaldırı yahut ıstırap ifadeleridir.
    Yıllardan bu yana siyasi belirsizliklere, bitmeyen ekonomik sıkıntılara ve köyden kente yoğun bir göçe sahne olan Türkiye’de de bu tür bir müziğin doğması son derece normaldi. Arka mahallelerin sakinlerinin günlük sıkıntılarını ve hayat gailelerini terennüm eden ayrı bir müziklerinin olması kaçınılmazdı.
    Bu tür müzikler bütün dünyada kendiliklerinden doğmuşlardı ama Türkiye’de normal bir doğuma fırsat verilmedi, birileri bu tür müziği ithal ettiler.
    Arabeskin ortaya çıkışı, sosyal sıkıntıların büyük ölçüde belirginleşmeye başladığı 1960’ların sonlarıdır. Bazı müzisyenler o yıllarda işin kolayına kaçtılar ve yeni bir müzik yaratmaya çalışmak yerine, müziğin icra biçimini ithal ettiler. Önce, Mısır’da 1940’lardan sonra hâkim olan pest perdelerden çalan çok sayıda keman refakatinde okuma âdeti alındı. Solist inledikçe, kemanların kalın perdelerden refakati inlemeyi daha da şiddetli, yani “damardan” bir hale getiriyordu. Uzun giriş müziklerinde kemanların arasında duyulan ağlamaklı gitarlar da taklide çalışılan “Kahire Armonisi”nde sık kullanılan bir icra biçimiydi. Hattâ bazı eserler enstrümantal olarak Lübnan’da çaldırılıyor ve Türk solistler bu kayıtların üzerine okuyorlardı.
    Titrek keman ağırlıklı bu icranın yanısıra, Mısır’dan çok sayıda eser de alındı, yani yürütüldü! En uygun eserlerin başında, “Araplar’ın Elvis’i” olan Abdülhalim Hafız’ın okuduğu şarkılar geliyordu ve bu şarkıların kulağımıza yatkın melodileri itina ile seçildi, üzerlerine Türkçe söz yazıldı ve basit bir Abdülhalim icrası ile piyasaya verildi.
    60’ların sonu ile 70’lerin başındaki ilk dönem Arabesk parçaların önemli bir kısmını, Abdülhalim Hafız’dan yapılan bu makaslamalar teşkil eder.
    Dolayısı ile o dönemlerin müziği için “Arabesk” deyiminin kullanılması hatadır, zira ortada sadece “uyarlanmış” bir Arap müziği vardır. Asıl arabesk ise 70’lerin sonunda ortaya çıkmıştır ama Kahire’nin hâkimiyeti bugün de devam etmektedir ve kişiliğini bulamamıştır.
    Toplumun artık hemen her kesimine musallat olan bu arabesk derdinin temelinde yatan işte budur: Kendi aykırı müziğimizin doğmasına birkaç müzisyenin engel olması ve bu müziği Mısır’dan ithal kolaylığına kaçmaları.

    Şarkıcı NİHAT DOĞAN:
    ‘Fazıl Say isimli saray piyanocusuyla aynı havayı solumaktan utanıyorum, hakkında konuştuğumiçin kendimden de utanıyorum’
    FAZIL Say, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘milletin efendisi’ addettiği köylüyü çoban gören, hayatı boyunca yaptığı en önemli hadise sistemin yanında olup bu halkın yüzde 47’sinin özgür iradesiyle teveccüh gösterdiği sivil inisiyatife karşı diğer sanatçı arkadaşlarını da tahrik ederek orduyu göreve çağırmıştır. Kendisini Avrupalı addedip Avrupalı maskesiyle dolaşmasına rağmen bu yönde çağdışı bir zihniyete sahip olan Fazıl Efendi ile bırakın aynı ülkede yaşamayı aynı havayı solumaktan dolayı dahi utanıyorum. Buradan Jön Türk kardeşimize sesleniyorum. Fazıl’cığım gözünü aç. Bu ülke coğrafyasına bir bak. Diyarbakır’a bak, Muş’a bak, benim Karadeniz’ime bak, benim Ege’me bak, ağlayan anaları gör, akan kanı gör. Biz bu dertten muzdarip olup, halkımızın derdiyle dertlenirken akan kan için gözyaşı dökerken, sen gözlerini kapatıp hayali gündemler peşinde koşma. Bizim ipimiz milletin elindedir. Bizi milletin verdiği güç konuşturmaktadır. Ben de Nihat Doğan olarak halk tarafından hiçbir zaman ilgi görmemiş, göremeyecek, saray piyanocusu bu kişi hakkında bu kadar çok cümle sarfedip zaman ayırdığım için kendimden de utanıyorum.

    Besteci / Söz Yazarı SEZEN CUMHUR ÖNAL:
    ‘Arabeski inkâr etmek ne mümkün haddimizi bilelim’

    ‘Batının müziğiyle bu kadar bütünleşmişken bir de kendi ülkenin gerçeklerini bileceksin ve hakir görmeyeceksin. Orhan Gencebay’ı inkar edebilir misin?’
    HAYATA herkesin aynı gözlükle bakması gerekmez. Her insanın müzikte ayrı düşünceleri olabilir. Üstelik bu müzik için konuşan kişi 1970 doğumlu olursa, birilerinin polifonik müziğin Türkiye’de “hafif müzik” diye anıldığı günleri ona anlatması lazım.
    Batının, uygar dünyanın müziğiyle bu kadar bütünleşmişken bir de kendi ülkenin gerçeklerini bileceksin ve hakir görmeyeceksin. Herkes bir müzikolog evladı olarak dünyaya gelmez.Fazıl Say Türkiye’nin klasik müzikte uluslararası arenada altın ismidir. Ama kimseyi hakir göremezsin. Bence bu sözler çok yanlış, çok yazık. Yani arabeski dışlarsın ya da kabul edersin ama hakaret edemezsin. Arabeski inkâr etmek ne mümkün? Orhan Gencebay’ı inkâr edebilir misin? Orhan Gencebay Türk müzik hayatında bir olaydır. Bunu dışlayamazsın.
    Fazıl Say’ın müziğine laf söyleyen var mı? Arabeski dinleyen onun müziğini dinliyor mu? Batı müziği yapmak Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktı. Buna ilk biz başladık.
    O dönem çok zorlukla karşılaştık, çok fazla tepki aldık. Yabancı müzik parçalarını Türkiye’ye sevdirdik. Bizim bin yıllık bir tarihimiz var. 300 yıl önce batı müziği diye bir müziğimiz var mıydı? Daha mütevazı olalım, haddimizi bilelim.

    Arabeskçi HAKKI BULUT:
    ‘Arabeski sevmiyorum demek yaşamamak demektir’
    Fazıl Say’ın sözleri zırvalıktan başka bir şey değil. Arabeski sevmiyorum demek hayatı görmemek, yaşamamak demektir. Arabeski inkâr etmek 600 milyonla geçinen emekçiyi inkâr etmektir. Arabesk bu ülkenin büyük bir kesiminin sevdiği ve saygı duyduğu bir müzik tarzı. Kendi yaptığı müziğin bu ülkedeki kitlesine baksın, ondan sonra arabeske laf söyleme hakkını kendini bulsun.”

    HABERTÜRK Gazetesi Yazarı NİLAY ÖRNEK:
    ‘Arabeski ‘******’ kelimesi ile eleştirmesimanidar!’
    HER şeyden önce bir müzik adamının, kendisinden farklı bir müzik türüne, onu dinleyenlere karşı anlayışsız, saygısız, faşist ve nefret dolu yaklaşımı sarsıyor insanı. Şaşırtıcı ama “dünyaca ünlü sanatçı”, bu dünyaya, daha da ilginci bu ül***e “at gözlüğüyle bakıyor”.
    Hor görüyor, aşağılıyor, üst perdeden konuşuyor, eleştiri de kabul etmiyor. Ve üstüne üstlük “aydınlığın, çağdaş ve öncü” olmanın terazisini elinde tuttuğunu sanan Fazıl Say, eleştiri için “******” gibi çok seçkin bir sözcük seçiyor! Say, hem açıklamalarından derinliğine inemediğini anladığımız arabeski, hem de onu dinleyenleri “etiketliyor”.
    “Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa, düzen bozulmuşsa” bunun suçlusu arabesk midir?
    Say, keşke arabeski dinlemek, onun ***fine varabilmek için sağır olmayı bekliyor olmasaydı. Utanmaya devam etsin!
    HABERTÜRK Gazetesi Yazarı Rahşan Gülşan:
    "Sana verilecek şefkat yok bende Fazıl"
    FAZIL Say, düşünmüş düşünmüş ve sevinçle bilgisayar başına oturmuş. Belli ki yalnızlığından, unutulmuşluğundan sıkılmış, Facebook.com’a girmiş ve bilgisayarının
    klavyesini tıkırdatmaya başlamış: “Arabesk müzik, arabesk yaşam tarzının betimlemesidir. Aydınlığın, çağdaşlığın ve öncülüğün, sanatçılığın sırtına külfettir. Emek
    karşıtıdır, duyarsızlıktır ve yaratamamaktır! Etik dışı ‘yalan dolanla’ doludur. Ortadoğu
    işi, 3. sınıf, acındırmaca, tembellik, yeteneksizlik, rant, çamur, muallaklıklar üzerinden
    yaşar. Arabesk müziği yapan yapsın! Bu sayfaya tek gık diyeni yukarıdaki sebeplerden hemen atacağım! Türk halkının arabesk ******lığından utanıyorum, utanıyorum, utanıyorum.” Sonra gönül rahatlığıyla koltuğuna uzanıp serin düşüncelere dalmış. Yazdığı satırların hiçbirinde “aydın, çağdaş, öncü sanatçıya” yakışan fikirler yok. Kafasında yarattığı arabesk müzik isimli düşmanı üreten, yayan ve tüketenlere karşı saçma sapan bir öfke var. Ötekileştirme var, haysiyetsizleştirme, aşağılama ve en önemlisi faşizanca bir tavır var. Hele farklı fikirlere karşı tahammülsüzlüğünü sergilediği, “gıkını çıkaranı bu sayfadan atarım” dayılanması evlere şenlik. Fazıl Say’ın bir türlü anlam veremediğim, “kendi gibi olmayan herkese karşı ağır öfkesi” var. Yazdıklarını sonra yeniden dönüp okudu mu bilemiyorum ama öfke ve nefret dolu satırları buram buram arabesk kokuyor. Say, içinde yaşadığı toplumun arabesk kültüründen payını fazlasıyla almış. Aydınlık ve çağdaşlığın getirdiği sorumlulukların bilincine varamadan arabesk bir yaklaşımla sallamış. Benim gözümde sevdiğini vermeyen kızın babasına sallayan minibüs şoförü, parasızlıktan bunalıp Allah’a sitem yollayan manav ya da milyonlarca dolara hükmedip, sosyetik restoranlara gidip, klasik müziğin hasını dinleyen
    ama İbrahim Tatlıses çaldı mı belli belirsiz omuzlarını sallayan insanlardan hiçbir farkı yok bu arabesk satırların sahibinin. Ama bir farkla... Onların hepsine şefkat duyarım. Severim arabesklerini. Fazıl Say’ın arabeski ise fazla acılı olmuş. Yazının başlığını veren şarkıyı (Kalbini mahşere götür) seslendiren Müslüm Baba bile bu kadar arabesk olamaz!:49:

  8. #18

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Konular Birleştirilmiştir!!!
    süper Teklif sende üye ol sende kazan!!!!
    İşte Davet Linkin!!

    http://www.superteklif.com/SuperUye/...9-f6001b6878a1

  9. #19

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    arabesk dinleyen milyonlar var ama fazıl sayı dinleyen kim var

  10. #20

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    batmana ilk defa bir devlet operası gider halk dinlemek için oradadır müzik ziyafeti bittikten sonra batmanlı bir amcaya spiker sorar nasıl beğendinizmi amcada derki: batman batman olalı böyle bir işkence görmedi evet kimse kimsenin bir şeylerine laf etmesin herkesin kendi dalında bir yeteneği vardır

Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •