Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
türk komutan askerleriyle birlikte Kastamonu Kalesi’nin önünde mevzi kurmuş, kaleyi ve şehri ele geçirmek için can atmaktadır. Kale surlarında dünya güzeli Monia belirir. Türk komutan şimdi iki aşkla yanmaktadır. İlki görür görmez aşık olduğu Monia, ikincisi ise yine ilk görüşte vurulduğu Kastamonu kenti. Dönemin kralı şehri Türklere bırakmak istememektedir. Var gücüyle mücadele eder ancak kalenin düşeceğini fark edince, kızı Monia’ya aşık olan Türk komutanı bozguna uğratmak için kendi öz kızını öldürüp, cesedini surlarda aşağıya atar. Sevgilisini kaybeden Türk komutan kaleyi ele geçirir. Savaşı kaybeden kral huzuruna getirilir. Komutan, kralı görünce ileri doğru atılır, “kastın ne monia” dedikten sonra kılıcını çekerek kralı öldürür.
Şehirde dolaşırken “Kastamonu ismi nereden geliyor?” diye sorduğumda sokakta bir vatandaş bana bu hikayeyi anlattı. O da bu hikayenin pek doğru olmadığını biliyordu ama içinde aşk ve iktidar barındıran bu hikayeyi halkın hoşuna gitmiş anlaşılan. Ama tarihe baktığımızda Kastamonu’nun bilinen geçmişi, Hitit İmparatorluğu ile başlar. Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar önce Perslerin eline daha sonra Romalılar, Bizansa ve Osmanlıların eline geçer. Romalılar döneminde küçük bir kasaba olan Kastamon, Bizans devrinde ve özellikle imparatorluk hanedanlarından olan Kommenler döneminde gelişmeye başladı. Bu hanedan zamanında buraya bir kale yapıldı ve Kommenlerin kalesi anlamında “Kastra Kommen” ismi verildi. Bu kelime Türkmenlerin bölgeye yerleşmesiyle zamanla “Kastamonu” şekline dönüştü.
Yer imleri