REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: İdam edilen gençlerin mektuplarını okudu

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart İdam edilen gençlerin mektuplarını okudu

    İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:



    Neymiş, bu paket işsizliğe çare bulmuyormuş. Neredeyse her çözümü bu paketten bekliyorlar. Sizin işsizliğin çözümüne yönelik bugüne kadar söylediğiniz bir proje var mı? Dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD’de, Japonya’da Rusya’da işsizliğin olmadığı bir ülke var mı? Şu kriz süresi içerisinde ABD nereden nereye çıktı, AB ülkeleri nereye tırmandı, Türkiye ise şu anda nerede?



    Bir çok konuyu hep çarpıttılar. Aldatarak bunu söylediler. Bu anayasa değişikliği belki her şey değildir. Ama çok önemli bir şeydir. CHP’ye MHP’ye BDP’ye oy vermiş kitlelerde bizi anlıyor.



    Bu Anayasa değişikliği, yalan yanlış ifadelerle bu Anayasa değişikliği bir Ak Parti projesi değildir. Bir kişinin bir partinin projesi asla değildir. Bu paket Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bir projenin milletimizin yıllardır özlem duyduğu bir Türkiye projesidir, bir millet projesidir.



    Referandum demokratik bir haktır. Referandum bir demokratik tercih yönetmidir. 12 Eylül’de millet hükümetin icraatlarını değil, muhalefet performansını değil, kendi geleceğini oylayacaktır. Milletimin Evet’i tercih edeceklerine ben tüm kalbimle inanıyorum.



    Necdet Adalı idam edildi

    Belki şu anda anlatacaklarım biraz farklı olacak. Yakın siyasi tarihi, ama trajik bir siyasi tarihi önünüze getireceğim. Bakınız Necdet Adalı daha 19 yşaında bir lise öğrencisiyken, cinayet işlediği iddiasıyla 1977 yılında tutuklandı. Bende o zaman bir siyasi partinin İstanbul Gençlik Kolları Başkanıyım. Suçsuzluğundan, serbest bırakılacağından o kadar emindi ki, cezaevinde arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. Kendisini yargılayan hakim Necdet Adalı’nın masum olduğunu iddia etti. Necdet Adalı 22 yaşındayken, 8 Ekim 1980’de asılarak idam edildi.



    Şair Nevzat Çelik’in Adalı için yazdığı o ünlü şiir aslında bu zamansız ölümü en güzel şekilde resmediyor. Gerçekten çok duygusal: ''Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma, saçlarına yıldız düşmüş koparma anne ağlama.''



    Necdet Adalı 12 Eylül cundasının idamı.



    Bu ara bir televizyon kanalında, o günlerde idam kararlarının nasıl verildiğini izliyorsunuz değil mi? Bir bu yandan bir o yandan. Sonradan suçlular yakalandı ama Necdet Adalı geri gelmedi. 12 Eylülcüler, kendi ifadeleriyle asılan bir solcuyla denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Necdet Adalı’dan birkaç saat sonra ‘Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Ailesi 3 gün sonra ziyarete geldi



    Mustafa Pehlivanoğlu'nun ailesine yazdığı son mektup



    Mustafa’dan geriye şu satırlar kaldı. O da gerçekten çok anlamlı satırlar.



    ''Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakk'ın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.



    Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkim varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.



    Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim.



    Oğlunuz Mustafa''



    Erdal Eren 17'sinde tutuklandı



    Bir başka isim Erdal Eren. Daha 17 yaşındayken tutuklandı. 13 Aralık 1980’de, 18 yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun Mamakta çektiği işkenceyi ve yazdığı dizeleri özellikle dinledik ve unutmadık.



    Huzur dolu içimde ben sonsuzluğu düşünüyorum, ey sonsuzluğun sahibi sana ulaşmak istiyorum. Durun kapanmayın pencerelerim, güneşimi kapatmayın, beton çok soğuk üşüoyurm.



    14 Mayıs 1987’de Hüseyin Karamahmutoğlu, sabah namazını kılarken başına vurulan dipçik darbesiyle gencecik yaşında yaşama veda etti.



    Bu insanlık dışı uygulamaların mağdurlarında bir tanesi de Ertuğrul Günay. 12 Eylül’de hapiste bulunan bakanımız, babasının cenazesine bile katılamadı. Burada rahmetli Türkeş’in 12 Eylül sonrası yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum.



    1992 yılında verdiği bir röportajda, DHP-SHP koalisyonuna neden destek verdiğini söylüyor. 12 Eylül Anayası’nı değiştireceklerine söz verdiler.



    12 Eylül'de işkencelerle hesaplaşacağız

    Keşke bazı parti liderleri vicdanlarına destek vererek dürüstçe konuşsa. Tam 30 gün sonra yine bir 12 Eylül günü bu işkencelerle, milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle hesaplaşacağız, 17 yaşındaki çocukları yağlı urgana götürenlerle hesaplaşacağız. Mustafa’nın Allah’ından bulurlar dediği gün işte 12 Eylül 2010 günüdür.

    Yıllarca 12 Eylül ülkücülerin sesine kulak vermeyen MHP, siz hesaplaşamasanız da biz hesaplaşacağız.

    İşte onun için ben MHP’li kardeşlerimden, halkımdan evet bekliyorum. İşte onun için ben CHP’nin şu anda içinde olup, CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimden evet bekliyorum.

    İşte onun için ben BDP’ye gönül vermiş kardeşlerimden evet bekliyorum. Sadece 12 Eylül için değil, bir daha 12 Eylül yaşanmasın diye evet bekliyoruz. Geçmişi kurtaramasak bile çocuklarımızın geleceğini kurtarabiliriz. Arkadaşlar iade-i itibar olamaz mı?

    İnanıyorum ki ülkemin tüm kadınları. Kendi haklarının anayasal güvenceye katılması için bu değişikliğe evet diyecekler. Sadece kadınlar değil erkekler de evet diyecekler. Gençlerimiz, çocuklarımız evet diyecekler. Özürlü yavrularımız için, yaşlılarımız, şehitlerimiz için gazilerimiz için evet diyecekler.

    Fişleme gibi, insanlık dışı hukuk dışı demokrasi dışı uygulamanın tarihe kavuşması için milletim evet diyecektir. Burada aklın yolu birdir, mantığın yolu birdir ve o yol evettir.



    Kılıçdaroğlu'na cevap

    CHP, MHP ve BDP kendi tabanlarına hayırı izah edemezken, biz en samimi şekilde neden evet denmesi gerektiğini anlatacağız. Günlerdir 'Hayır' naraları atıyorlar. Şuraya bakın Allah aşkına Yalova’da şunları söylüyor: 12 Eylül sonrasında idam sehpaları kuruldu. İnsanın vicdanı sızlamıyor mu diye soruyor. Evet biz de aynı şeyi söylüyoruz. 16 yaşındaki çocuğun idam sehpasına götürülmesinden rahatsız oluyorsun da neden bu pakete hayır diyorsun.

    Şu hale bak. Şecaat arz ederken bunlar böyle sirkatinleri söylüyor. Bunlar neden hayır demek gerektiğini anlatırken, neden evet denemsi gerektiğini anlatıyor. Bizim Anayasa Mahkemesi’nin yanında yöresinde bahçesinde ev tutmamıza gerek yok.

    CHP Genel Başkanı diyor ki, bu ara emlakçılığa soyundu. Bize Anayasa Mahkemesi’nin yakınından ev, önce kendisi Anayasa Mahkemesi’nin bahçesine kurduğu gece kondudan bir çıksın. CHP geçen dönemde 113 kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Bu dönem 44 kez. Hadi oraya gece kondu yaptınız, bari arsa sahibini rahat bırakın.

    MHP hayır demekle, kendisiyle tarihiyle çelişiyor. Kendisini inkar ediyor. CHP hayır demekle, kendi tezleriyle raporlarına kendisini inkar ediyor.

    BDP, beş kere benim partim kapatıldı diyor. Eeee? Parti kapatmayı zorlayacak bir yasası engellemek için elinden geleni yapıyor. Milletvekillerini oylamaya sokmuyor. Barıştan yanaymış gibi yaparak gerilimi körüklüyor. Demokratik gelişmenin önüne set çekiyor. Soruyorum. Diyorlar ki bu pakette, Kürtlerin lehine olabilecek hiçbir madde yok. Orada kürt adı geçmiyor. Hangi etnik unsurun adı geçiyor? O 27 maddenin hepsinde de benim Kürt kökenli vatandaşlarımın lehine olabilecek her şey var. Yani 73 milyonun hepsi için eşit her şey var.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Necdet Adalı kimdir

    1958 yılında doğan Necdet Adalı, 12 Eylül rejimi tarafından idam edilen Kurtuluş Hareketi lise kanadı Dev-Lis'lidir.12 Eylül rejiminin idam ettiği ilk kişidir.

    Adalı 1977 yılında Ankara'da Yıldırım Beyazıt Lisesi'nde öğrenciyken Ankara İsmetpaşa'da bir kahvehanenin taranması olayıyla ilgili olarak tutuklandı ve yargılandı. Ulucanlar Cezaevi'nde tutuklu bulundu. Bu sırada gerçekleştirilen bir firar eylemine "nasıl olsa suçsuzluğunun anlaşılacağını" ileri sürerek katılmadı.



    Kendisini yargılayan mahkeme başkanı Albay Hamdi Sevinç'in Adalı'nın suçsuz olduğunu ileri sürmesine karşın, mahkeme heyeti tarafından suçlu bulundu. Karara şerh koyan Sevinç bu tutumu nedeniyle ceza aldı ve daha sonra ordudan istifa etti.



    Adalı 8 Ekim 1980 tarihinde Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. Nevzat Çelik'in yazdığı ve daha sonra Ahmet Kaya tarafından bestelenen "Şafak Türküsü" şiiri Adalı için yazılmıştır.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Mustafa Pehlivanoğlu kimdir

    Mustafa Pehlivanoğlu, 12 Eylül Darbesi'nden sonra idam edilen ilk ülkücüdür.

    Balgat'ta 10 Ağustos 1978 gecesi mahalledeki 5 kahvehane kimliği belirsiz kişilerce tabancalarla tarandı, 5 kişi yaşamını yitirdi. Tarihe 'Balgat katliamı' olarak geçen bu olayda, sol görüşlülere ait üç kahvehanede 3, ülkücülere ait iki kahvehanede de 2 kişi yaşamını yitirdi. Olaydan sonra operasyona başlayan polis, 3 kilometre uzakta, ülkücülerin yoğun olarak oturduğu Karapınar Mahallesi'ne baskın düzenledi ve bir grup genci gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında 22 yaşındaki Mustafa Pehlivanoğlu da vardı.



    12 Eylül 1980 askerî darbesinden önce yapılan yargılama sonunda idam cezasına çarptırılmıştı. 2 yıl kadar hapis yatan Mustafa Pehlivanoğlu ile aynı davadan yargılanan İsa Armağan, yatmakta oldukları ve çok sıkı korunan Mamak Askerî Cezaevi'nden kaçtılar. Planları yurtdışına kaçmaktı. Ancak aynı günlerde 12 Eylül darbesi yapıldı, sıkıyönetim ilan edildi. Mustafa Pehlivanoğlu ile İsa armağan, 18 Ağustos 1980'de Kütahya'da saklandıkları bağ evinde yakalanarak tekrar cezaevine kondular. 7 Ekim 1980 tarihinde idamı onaylanan Mustafa Pehlivanoğlu, 7 Ekim'i 8 Ekim'e bağlayan gece yarısından sonra, solcu militan Necdet Adalı'dan birkaç saat sonra, Mamak Cezaevi'nde asıldı. Pehlivanoğlu, Ankara Karşıyaka Mezarlığı'na gömüldü.



    Mustafa Pehlivanoğlu mahkeme süresi boyunca polis ifadesinin işkence zoruyla alındığını ve kendisinin masum olduğunu iddia etti.



    İdam kararını veren Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan daha sonra anlattığı anılarında, Mustafa Pehlivanoğlu'nun asılan solcu Necdet Adalı'ya denge olsun diye idam edildiğini belirtti.



    Ailesi idamı ancak infazdan 3 gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde öğrenebildi.



    İşte Mustafa Pehlivanoğlu'nun idamından önce anasına ve babasına yazdığı mektup:



    ''Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yasa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkin ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah'ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah'ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah'tan bulsunlar. Sunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.



    Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkim varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.



    Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah'ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim.



    Oğlunuz Mustafa''

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart



    Başbakan Erdoğan ağladı

    12 Eylül’ü Ahmet Kaya’nın şarkısıyla hatırlattı: "Beni burada arama anne..."
    20 Temmuz 2010 Salı, 10:34:47
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grubu'nda konuştu. Erdoğan'ın konuşmasında Türkiye'de gerçekleşmiş olan darbelere ve darbe dönemlerinde infaz edilen idam cezalarına göndermelerde bulundu. 12 Eylülcülerin, soldan idam edilen Necdat Adalı'ya karşı Mustafa Pehlivanoğlu'nu idam ettiğini belirten Erdoğan, Mustafa Pehlivanoğlu'nun annesi ve babasına yazdığı mektubu okurken göz yaşlarını tutamadı.
    İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları ve o anlar:
    "Yine bir mevzide gece 02.00 sıralarında roketatar ve silahlarla yapılan saldırıda 6 askerimiz şehit oldu. İlk bilgilere göre 15 askerimiz yaralandı. 1 terörist ölü ele geçirildi. Bölgede operasyonla devam ediyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimize acil şifalar temenni ediyorum.
    Terör konusunda kararlılıkla mücadeleyi sonuna kadar, durmadan usanmadan sürdüreceğiz. Bu konuda en ufak bir geri adım atmak yok. Olay sadece bir güvenlik meselesi değildir. Yılar yılı böyle bakıldığı için neticesi ortada. Bu olayın stratejik, ekonomik, sosyolojik birçok etkisi var.
    Eğer hep beraber, teröristlerle vatandaşları ayırabilir, onlarla arasında perde koyabilirsek neticesi çok daha sağlıklı olacaktır.
    KKTC bugün 20 Temmuz Barış Harekâtı’nı kutluyor. O harekâtla Kuzey Kıbrıs 36 yıldır barış dolu bir hayat yaşıyor. Başbakan Yardımcısı Sayın Cemil Çiçek, hükümetimiz adına kutlamalara katıldı, biz de buradan kardeşlerimize sevgilerimizi yolluyor ve Barış ve Özgürlük Bayramı'nı kutluyoruz.
    Genel kurul çalışmalarının sonlarına geldiğimiz şu günler oldukça yoğun ve hareketli geçiyor. Muhalefet ise şimdiye kadar hep kurul ve Meclis çalışmalarını yavaşlatmaya çalıştılar. Kurullarda gergilik yaratarak, bizi yıpratmaya çalıştılar. Biz AK Parti hükümeti olarak sorunları çözmeye çalışırken, onlar kedi çıkarları ve hevesleri peşinde hızımızı kesmeye çalıştılar. Çünkü onların muhalefet anlayışı destek olmayı değil, köstek olmayı gerektiriyor. Ayak bağı oluyorlar. Biz bu millete sevdalıyız. Omuzlarımızda ne büyük bir yük taşıdığımızın şuuru içindeyiz.
    İdare eder, böyle gelmiş böyle gider diyerek etliye sütlüye karışmayabilirdik. Bize bu meselelere karışmayın denildiğinde, geri adım atabilirdik. Ama o zamanda gecemizi gündüzümüze kattığımız yoksulların yüzüne, gözlerinin içine bakamazdık. Biz zor olanı tercih ettik.
    Bu ülkenin yerinde saymasına karşı çıktık, yürümeyi ilerlemeyi tercih ettik. Tüm ilişkilere, mafyaya, hukuk dışı kirli ilişkilere kafa tuttuk. Milletin takdirine sunduğumuz Anayasa değişikliği de, bu Büyük Türkiye umudunun meyvesidir.
    Buradaki maddeler, BDP, CHP VE MHP'nin uykularını kaçırıyorlar. Midas'ın kulakları misali, kendi çevrelerinde arkadaşlarına bu pakete karşı çıkmaktan rahatsız olduklarını anlatıyorlar ama halk önünde farklı konuşuyorlar.
    Anayasa değişikliğine yönelik tek bir ciddi açıklamaları, önerileri olmadı. Neden 'hayır' dediklerini, neden bu değişimin karşısında olduklarını kendilerine de halka da anlatamıyorlar. Lütfen dikkat edin, izleyin, dinleyin, anayasa maddeleriyle alakalı bir cümle kuramıyorlar. Neredeyse ülkenin her meselesinin çözümünü bu paketten bekliyorlar.
    Sizin işsizlikle ilgili bir reçeteniz var mı, bir projeniz var mı? Dünyanın en gelişmiş ülkeleri olan ABD ve Japonya da dâhil işsizliğin olmadığı bir ülke var mı? İspanya 8 puandaydı şu anda 18 puan.

    Birçok konuyu hep çarpıttılar. Hep aldattılar. Bu Anayasa değişikliği belki her şey değildir ama çok önemli bir şeydir. Türkiye'nin aydınlık geleceği için çok önemli bir adımdır. Değişiklikle AK Parti arasında bire bir ilişki kurmanın ötesine geçemiyorlar. Ama milletim beni çok iyi anlıyor. Yaptığımız değişikliklerin ülke için ne kadar isabetli olduğunu biliyorlar. Anayasa değişikliği yalan yanlış ifadelerle kullanıyorlar. Bir AK Parti projesi değil. Bir kişinin, zümrenin, partinin projesi değildir. Bu bir memleket projesidir. Benim vatandaşım 22 Temmuz'da, 29 Mart'ta hangi partiyi tercih etmiş olursa olsun 12 Eylül'de yapacağı tercih siyasi partilerle ilgili bir tercih değildir. Referandum demokratik bir haktır. 12 Eylül'de hükümet icraatlarını değil, muhalefet performansını değil kendi geleceğini oylayacak. Aklın yolunu, demokrasinin yolunu yani "Evet"i tercih edeceklerine tüm kalbimle inanıyorum."
    İDAM EDİLEN GEÇLER İÇİN AĞLADI!
    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de idam edilen solcu ve ülkücülerin idam edilmesini anlatırken göz yaşlarına tutamadı. Erdoğan, 12 Eylül'ün bir iade-i itibar olacağını söyledi.
    "Şu anda anlatacaklarım biraz farklı olacak. Yakın siyasi tarihi, trajik bir tarihi önünüze getireceğim. Nejdet Adalı daha 19 yaşında bir lise öğrencisiyken cinayet işlediği iddiasıyla 1977'de tutuklandı. Ben de o zaman bir siyasi partinin gençlik kolları başkanıydım. Serbest bırakılacağından o kadar emindi ki arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. Mahkeme başkanı onun masum olduğunu söyledi ama karara şerh konuldu. Nejdet Adalı 22 yaşına gelince idam edildi. Şair Nevzat Çelik, '"Beni burada arama anne, kapıda adımı sorma, saçlarıma yıldız düştü koparma anne ağlama. Kaç zamandır yüzüm tıraşlı, Gözlerim şafak bekledim, Uzarken ellerim, Kulağım kirişte, Ölümü özledim anne Yaşamak isterken delice" demiş.
    Mustafa Pehlivanoğlu da ana-babasına yazdığı mektupta şunları söylüyordu:
    "Anne sizlerle helalleşmek isterdim fakat olmadı. Hakkım varsa helal olsun, siz de helal edin. Son olarak amcama yengeme, yeğenime, bacıma selam eder, nişanlımı da selam eder.."
    Bir başka isim Erdal Eren, daha 17 yaşındayken asıldı. 1980'de 18 yaşından küçük olmasına rağmen asıldı. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun cezaevinde yazdığı şiirle bu zulmü anlattı.
    "Huzur dolu, içinde ben sonsuzluğu düşünüyorum, ey sonsuzluğun sahibi ben sana ulaşmak istiyorum. Durun, kapatmayın pencereleri üşüyorum"
    TÜRKEŞ, 12 EYLÜL İÇİN NE DEDİ?
    Başbakan Erdoğan, referanduma karşı çıkan MHP'ye gönderme yaparken Alparslan Türkeş'in 12 Eylül 1980 darbesi için sözylediği şu sözlere de değindi:
    "Burada rahmetli Türkeş'in 12 Eylül sonrası yaşadıklarından hiç bahsetmiyorum. Merhum Türkeş, DYP-SHP koalisyonu için şunları söyledi: "12 Eylül ülkücüler olarak bize çok zarar verdi. Bayrampaşa'nın dili olsa da orada kararan hayatları anlatsa, Diyarbakır Cezaevi'nin dili olsa da konuşsa."
    Diyarbakır'ın dili yok ama keşke 12 Eylülde orada yatan bazı MHP yetkilileri dilinin kilidini açılsa da konuşsa."
    Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
    "Zamansız vedalarla hesaplaşacağız, gencecik yaşında idam edilen Mustafa'yla hesaplaşacağız. O hesaplaşma günü işte 12 Eylül 2010 günüdür.

    CHP yüzleşemese de biz yüzleşeceğiz. MHP hesaplaşamasa da biz hesaplaşacağız. Darağacına gönderilen Erdal Eren'in, sabah namazında dayakla öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu'nun karşısında alnımız ak kalırken, onlar ne hesap verecek.

    Sadece 12 Eylülle hesaplaşmak adına değil, bir daha 12 Eylüller yaşanmasın diye çabalıyoruz. Geçmişin yarınlarıyla yüzleşmeden, daha aydınlık bir gelecek inşa edemeyiz. İşte bu 12 Eylül bir iadey-i itibar olacaktır aynı zamanda.

    İnanıyorum ki kadınlar kendi haklarının güvenceye kavuşması için evet diyecektir, sadece kadınlar değil, erkekler de evet diyecektir. İnanıyorum ki gençlerimiz, yaşlılarımız evet diyecektir.

    Avrupa standartlarında bir Anayasa Mahkemesi ve hukuk standartları için bütün milletim gür bir sesle "Evet" diyecektir. Hukukun üstünlüğünü egemen kılmak için halkımız "Evet" diyecektir. Emeklilerimiz toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için "Evet" diyecektir. İşçilerimiz sendikal hakların gelişmesi için "Evet" diyecektir. Burada aklın yolu birdir ve o yol "Evet"tir.

    Biz en samimi şekilde neden "Evet" denilmesini gerektiğini anlatacağız. "Hayır" nidaları atıyorlar. Hangi gerekçeyle pakete karşı çıktıklarını bilen var mı? 12 Eylül sonrasında idam sehpaları kuruldu. "İnsanın vicdanı sızlamıyor mu" diye soruyorlar. Biz de aynısını soruyoruz. 16 yaşındaki çocuğun yaşının büyütülerek idam sehpasına götürülmesini soruyorsan neden pakete karşı çıkıyorsun?

    Biz aşkla, sevdayla siyaset yapıyoruz. Kuru sıkı tehditler bizim için bir şey ifade etmiyor. Bizim evimiz milletimizin içinde. Biz milletin gönlünde kendimize yer edindik. CHP Genel Başkanı, emlakçılığa soyundu. Bize Anayasa Mahkemesi'ne yakın ev ayarlayacağına ilişkin bir şey söylüyor.

    Kimlerin "Hayır" cephesinde olacağını söyleyeceğiz. Kimlerin "Hayır" türküsü söylediğini anlatacağız. MHP kendisini inkâr ediyor. CHP kendi iddialarına karşı çıkıyor, kendisini inkâr ediyor. BDP, parti kapatmalara karşı gibi görünüyor, parti kapatmaları zorlaştıracak bir yasaya "Hayır" diyor, onu engellemek için elinden geleni yapıyor. Barıştan yanaymış gibi görünerek demokratik gelişmenin önüne set çekmeye çalışıyor.
    Demokratik gelişmenin önüne set çekilmek isteniyor. "Bu pakette Kürtlerin lehine olabilecek hiç bir madde yok" deniliyor. Bir sürü madde de benim Kürt kökenli vatandaşlarımın lehine olacak her şey var. Yani 73 milyonun hepsi için, eşit haklar var. Tayyip Erdoğan ne kadar istifade ediyorsa, herkes o kadar yararlanacak bu paketten.
    Bu değişiklik çocuklarımızın geleceği içindir. Takdir milletimizindir. Söz de onundur, karar da onundur. İnşallah Cuma günü itibariyle Genel Kurul çalışmalarımız tamamlanmış olacak.

    Cuma gününden itibaren 12 Eylül referandum gününe kadar hepimiz vatan topraklarına dağılacağız.

    Biz sadece Anayasa değişikliğini konuşacağız, büyük değişimin kalp atışlarını anlatacağız. Halkımla bütünleşmenin gayreti içinde olacağım. İlk mitingimizi Bingöl'de yapacağım. Sonra Elazığ mitingi. Bu Pazar önce Adıyaman sonra Malatya'da miting yapacağız. Bingöl'de "Evet" kampanyasını başlatıyoruz. Milletvekillerimiz, bakanlarımız vatan topraklarına dağılacak. Allah yar ve yardımcımız olsun, yolumuz açık olsun diyorum. Alın terinizden dolayı sizleri kutluyor, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Suça itilen çocuklarla ilgili yasanın da Meclis'ten çıkacağı müjdesini


Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •