Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Galatasaray ile oynanan hazırlık maçı da, bu maç da gösterdi ki, Fenerbahçe, Mustafa Denizli’den bu yana en ‘ballı’ teknik direktörünü
bulmuş durumda... Bu iyi haber!
Kötü habere gelince... Öyle bir tane kötü haber yok. Tek tek sayalım:
1- Daum’un ilk yılıyla başlayan 4-2-3-1 sistemi, sonrasında Daum’la 2 sezon daha, Zico ve Aragones dönemi, ardından geçen yılki Daum
dönemi dahil, Fenerbahçe yine aynı sistemle oynamaya devam ediyor. Ve bu sistemle ilgili bir gelişme de yok.
2- Eskiden Fenerbahçe bu sistemi oynarken geride iyi kapanır, kontrataklarla sonuca gider maçları öyle kazanırdı. O nedenledir ki, Avrupa maçlarında ve derbilerde çok başarılı olmuştu. Ama şampiyonluğu kaybettiği her yıl kendisine karşı kapanan takımları açamadığı için başarısız olmuştur. Bu sene de aynı filmi izleyeceğiz gibi... Üstelik bu seneki filme takım savunmasının giderek daha da
bozulacağı bir korku sosu daha katılmış durumda.
3- Fenerbahçe savunmasında oynayan Önder’in bu takımda oynaması mümkün değil. Ben bu kadar kolay çalım yiyen bir oyuncu daha görmedim. Gömülü savunmada daha başarılı gibi gözüken Bekir ve Bilica, ilk yarıda biraz öne çıktıklarında ne kadar defo sahibi olduklarını gösterdiler.
4- Cristian Baroni ne top kullanabiliyor ne de rakibin ayağından top alabiliyor. Eskiden alan tutup, araya girip top kazanabiliyordu. Şimdi onu da yapamıyor. Alternatif Selçuk top kapıyor ama tekrar rakibe atıyor. Özetle savunma önü iki ön orta saha oyuncusu da ancak yedek olur.
5- Kanatlardaki Kazım o kadar çizgiye yakın oynuyor ki, göbekten gelen ataklara hiçbir savunma yardımında bulunamıyor. Stoch ise geri koşmasına rağmen savunma yönü iyi olan bir oyuncu değil.
6- İlerideki Gökhan Ünal sırtı kaleye dönük top tutamadığı gibi çalım yeteneğide yok. Gyan alındı varsayalım; 1. santrfor Gyan olsa, Gökhan Ünal da Semih’ten sonra bu takımın 3. santrforu olur.
7- Bütün bunları yanı sıra tüm futbolcular hazırlık döneminde Aykut Kocaman’a güvendiklerini ve sevdiklerini belirten demeçler verdiler. Ama sahada disiplinin ‘D’sinden unsurlar göremiyoruz. G.Saray maçında Selçuk, bu kez Kazım tamamen laubalilikten atıldı. Demek ki, oyuncular yalan söylüyor. Ya da Aykut Kocaman’ı disiplin vermediği için seviyorlar.
PEKİ NE DEĞİŞTİ?
Özetle, oyunun formatında bir değişiklik olmayan, hala yedek sağbeki Önder olan, yeni alınan stoper İlhan’ın, Bekir’in bile gerisinde olduğu, hala Cristian’dan ümit besleyen, Stoch’un çabukluğu dışında takıma yeni hiçbir şey katamayan Aykut Kocaman. Oyuncu değişikliklerini bile 65’ten sonraya bıraktı.
Peki o zaman ne değişti? Daum kalsaydı da, aynı şeyler olmayacak mıydı? Aykut Kocaman hem G.Saray maçında hem de bu maçta bana göre çok kötü sinyaller verdi. Bırakın devrimi, var olan statükoyu bile koruyamayacak bir Fenerbahçe görüntüsü var ortada. Takımın acilen bir yedek sağ beke, Emre’nin yanında direkt oynayacak sağlam bir ön orta saha oyuncusuna ve sırtı kaleye dönük top alabilecek güçlü bir santrfora ihtiyacı var. Ama bütün bunlardan önemlisi, göreve geldiği günden bu yana “Zihniyet değişmeli” diyen Aykut Kocaman’ın söylemden eyleme geçmesi gerekiyor. Ya da bu cansız, isteksiz, Zico’ya, Aragones’e, Daum’a sallayan ve şimdi Aykut Kocaman’a bağlılıklarını bildiren oyuncu grubunun birçoğunun elden çıkarılması lazım.
F.Bahçeliler için üzgünüm. Gerçekten zihniyet devrimi olmayacaksa bu sene Daum’lu dönemden bile kötü geçeceğe benziyor. Ama yine de iyi
haberler var... Aykut Kocaman gerçekten ‘Denizli balı’nı geçebilecek gibi bir ilahı yardım görüyor. Dünkü maç normalde 10-2 biterdi! Ama Fenerbahçe turu çok kolaylayacak bir skorla İstanbul’a dönüyor.
Yer imleri