REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/4 1234 SonSon
39 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Politika fıkraları

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Politika fıkraları

    Politika nedir




    İşte budur :

    Çocuk babasına sorar: "Baba politika nedir?"

    Baba şöyle der: "Bak oğlum, ben eve para getiriyorum, öyleyse ben kapitalistim.

    Annen parayı yönetir, öyleyse o hükümettir.

    Deden paranın doğru idare edilip edilmediğine dikkat eder, öyleyse o
    da sendikadır.

    Hizmetçi kız ise isçi sınıfıdır.

    Bizlerin ise tek hedefi vardır, senin rahatlığın. Dolayısıyla sen de halksın ve altında bezi ile yatan küçük kardeşin ise gelecektir.

    Söyle bakalım anlayabildin mi?"

    Çocuk düşünür ve o gece babasının anlattıklarını düşüneceğini söyler.

    Gece yarısı cocuk uyanır. Çünkü küçük kardeşi altını pisletmiştir ve ağlamaktadır.

    Ne yapacağını bilemeyen çocuk anne ve babasının yatak odasına gider.

    Annesi yalnız ve derin bir şekilde uyumaktadır, öyle ki onu uyandıramaz.

    Hizmetçi kızın odasına gider. Bakar ki babası hizmetçi kızla yatmaktadir.

    Dedesi de pencereden gizlice onları izlemektedir.

    Hepsi öyle meşguldürler ki çocuğun orada olduğunu farketmezler bile. Çocuk hiç bir sey yapamadan yatağına geri döner.

    Ertesi sabah baba çocuğa kendince politikanın ne oldugunu anlatmasını
    ister.

    -"Evet" der çocuk, "kapitalizm" işçi sınıfını kötüye kullanıyor... Sendika bunu seyrediyor... Bu arada hükümet uyuyor... Halk ise dikkate alınmıyor... ve gelecek bokun içinde yatıyor!

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Üç devlet başkanı



    Günün birinde ABD baskanı Bush,Pakistan başkanı Müşerref ve Hindistan baskanı bir toplantı için uçakla seyahat ediyorlarmış. Uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düşecekmiş.Kaptan pilot herkese uçaktan atlamaları gerektiğini söyleyip paraşütlerini vermiş. Herkes atlamış. Bu üç başkan aynı yere inmişler.Orada bir bağ evi varmış.Gidip kapıyı çalmıslar.Ev sahibine olayı anlatmışlar.O da ev de benimle beraber iki kişinin daha yeri var, kalan bir kişi de ahırda yatabilir demiş.
    -Müşerref ben yatarım demiş.
    Gitmiş ahıra bakmış bi domuz var içerde. İki dakika sonra geri gelip;
    -arkadaslar islam dinine göre domuz haram ben yatamam orda demiş.Hindistan başkanı gitmiş.O da iki dakka sonra gelmiş;
    -ya ahırda inek var.bizim inançlarımıza göre inek kutsal bende
    yatamam demiş.
    -Bush,ne yapalım demiş, iş başa düştü deyip gitmiş o ahırda yatmaya. İki dakika sonra: o da ne.İnekle domuz gelmişler ve demişler:
    -Kusura bakmayın ama böyle bir *erefsizin yanında nasıl yatarız.

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bushun pulu


    Başkan Bush'un yeni talimatı:
    - Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.
    Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
    Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş;
    - Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?
    - Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş;
    - Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim...

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    M.Akif Ersoy [


    ski Milletvekillerinden, dinine imanina yani müslümanliga cok bagli olan birisi olan Mehmet Akif Ersoy'un kendisine meclis'de onu sevmeyen bir millet vekili tarafindan su soru sorulur:
    - Mehmet bey ya siz veteriner degilmiydiniz?
    Bunun üzerine Mehmet Akif Bey cevabi yapistirir:
    - Evet, bir yeriniz mi agiriyordu?

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bush ve Şoförü


    Bir gün Bush ve şoförü bir kır gezisine çıkmışlar. Bir çiftlikten geçerken hızlı oldukları için tavuğa arkasından ördeğe ve onun arkasından da ineğe çarpmışlar.
    Bush bütün ihtişamıyla :
    -"Dur ben gidip şimdi çiftlik sahibiyle konuşur onu bilgilendirip geliyorum" der. Neyse bizim Bush gider ve hemen arkasından ağız burun takas olmuş şekilde gelir. Ve şoförüne :
    -"Kaç, Kaçalım, ..." gibi sözler söylemeye başlar.
    Neyse bizim ikili hızla giderken öbür çiftliğin domuzuna çarpıp dururlar. Bush:
    -"Bu sefer sıra sende." der. Neyse bizim şoför gider çiftliğin kapısını çalar. Bush arabanın içine saklanmış şoförü beklemektedir otuz dakika geçer ne gelen var ne giden bir saat geçer gene bizim şoförden haber yok.neyse İki saat sonra bizim şoför ellerinde meyve sepetleriyle gelmektedir. Bush bu olay karşısında şaşırıp şoföre sorar:
    -"Ne oldu dayak yememişsin?"
    Şoför cevap verir:
    "Vallahi başkanım dediğim cümle şu 'BEN BUSH'UN ŞÖFÖRÜYÜM DOMUZ ÖLDÜ' adam bana yemek yemeden gidemezsin dedi ben de yemek yeyip de geldim"

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ajan

    ]Birgün MOSSAD,CIA VE MIT i bir ormana götürüler bu 3 istihbarat örgütüne bu ormanda zürafa bulmalari istenir ilk zürafayi getiren yarisi kazanacaktir.
    Cok gec olmadan MOSSAD ve CIA zürafayi bulup getiriler fakat bizim MIT den ses seda yoktur .Nihayet en sonunda görülür yanlarinda bir Fil ile beraber tabi filin agzi burnu dagilmis kafa göz yarilmis ve devamli su laflari sayiklayarak
    - Abi valla ben zürafayım

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Herkesi Tanıyan Kadın


    Bir mahkeme salonu düsünün... Bir davada tanIklIk etmesi için kürsüye yaslI bir teyzeyi çagırırlar.. KadIn yerine oturur ve davalInIn avukatı kadına yaklasır...
    - "Bayan Jones.. Beni tanıyor musunuz?" Yaslı teyze cevap verir:
    - "Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukLugunuzdan beri tanıyorum.. siz taa o zamanLar bile aileniz için tam bir bas beLasıydınız.. sürekLi yalan söyLüyorsunuz, karınızı komsunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediginiz insanLarIn arkasIndan konusuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız..."
    DavaLInIn avukatI basta oLmak üzere bütün saLon sok oLur.. Adam ne yapacagını biLemez bir halde kadIna tekrar sorar:
    - "Peki Bayan WiLLiams, ya karşI tarafIn avukatInI tanıyor musunuz?" Kadın yine cevapLar:
    - "Elbette tanıyorum.. çocuklugunda ona dadilik yapmıstIm.. Tembel, ödLek ve alkolik adamın tekidir.. etrafInda bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdıgını söylüyor.."
    Yine herkes sokta.. bütün salonu bir gürültü kaplar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çagırır.. Ve ikisine de egilmelerini söylerek kulaklarına sunu fIsILdar...
    - "Eger bu kadIna beni tanIyIp tanımadıgını sorarsanız ikinizi de harcarım.

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ne Fark Var?



    Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar.
    "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? "
    Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim
    bakanım" diyor
    Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur"
    demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan
    olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför
    bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da:
    "Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?"
    Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor.
    Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Amin


    Üç Amerikan askeri ıraklı bir amcanın bakkal dükkanına girerler.alış veriş yaparken 'kahrolsun amerika'diye bir ses duyarlar.Etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini görürler.Bunun Üzerine ıraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.
    Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü papağan kuşunu çok sevmektedir.Derken aklına cami imamlarının papağanı gelir.Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve'Hocam eğer sakıncası yoksa papağanları değiştirelim'der.Hoca kobul eder ve değişim gerçekleşir.
    Ertesi gün işgalci amerikan askerleri gelir, papağanı görürler ve kızarak
    -biz sana bunu yok edeceksin demedikmi?deyince
    Bakkal amca bu papağan o değil desede inandıramaz.Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:kahrosun amerika!!
    ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
    -Kahrolsun amerika!
    (ses yok)
    -Kahrolsun amerika!
    (ses yok)
    -Kahrolsun amerika!
    papağan dile gelir
    -Amin evlatlarım

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Avrupa birliği

    Yıl 2050. AB Komisyonu Başkanı odasında otururken, yardımcısı içeriye heyecanla girer:

    -Efendim, Türkiye tüm isteklerimizi yerine getirdi. Onları AB'ye alacak mıyız?

    AB Başkanı:

    -Yok canım, henüz olmaz. Git, duyur, Tüm Türkiye İngilizce konuşacak, Türkçe'yi yasaklıyorum.

    -Efendim onu 5 sene önce yaptılar. Hatırlamıyor musunuz?

    -O zaman söyle, kokoreç yasaklansın.

    -Aman efendim, onu yemeyi 2005'te bıraktılar.

    -Ya ne bileyim? Kınayı yasaklayın.

    -Ooooo. Beyefendi.Onu çoktan bıraktılar.

    AB Başkanı düşünüp taşınmış ve;

    -DAĞITIN LAN AVRUPA BİRLİĞİ'Nİ

Sayfa 1/4 1234 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •