KILIÇ GÜNÜ
Çocuðunuzun doðduðu gün öleceðinizi öðrenseydiniz ne yapardýnýz? Günlerinizin sayýlý olduðunu, son nefesinize 90 gün kaldýðýný... Ya hayatýnýz boyunca ertelediðiniz o “büyük hesaplaþma”nýn tam da o anda kapýnýza dayandýðýný, üstelik, karþýnýzda Türkiye’nin en büyük þer imparatorluðu olduðunu bilseydiniz?! Ve üstelik, hayatýnýz boyunca unutmadýðýnýz “ilk aþk”ýn o þer imparatorluðunun içinde olduðunu görseydiniz..?! Ali Kýlýç, bütün bunlarý ayný gün yaþadý. Otuzlu yaþlarýndaki bu genç adam, kýzýný kucaðýna aldýðý gün, ayný zamanda da hayatýnýn “son 90 günü”nü yaþadýðýný öðrendi. Üstelik, unutmaya, yok saymaya çalýþtýðý bir eski hesap, tam da o gün beklenmedik bir þekilde yeniden karþýsýna çýktý. Türkiye’nin en büyük iktidar odaklarýndan biri, bütün kötülüðü, bütün sýnýr tanýmazlýðýyla, yeniden Ali’nin karþýsýndaydý artýk. Þimdi, dünyanýn en eþitsiz, en adaletsiz savaþý baþlamak üzere: Musa’nýn karþýsýnda Firavun, Davut’un karþýsýnda Golyat! Ali’nin, elinde büyüdüðü Hafýz’ýn basireti ve kýlavuzluðu, ve can pahasýna yanýndan ayrýlmayan bir avuç dostu dýþýnda hiç bir þeyi yok. Bir yanda ölüm korkusu, diðer yanda yeni doðmuþ kýzý ve öbür yanda da, yaralý kalbine sýðdýrmaya çalýþtýðý “iki kadýnýn aþký”. Ama, bütün gücüyle üstüne çöken bu kabusla savaþma azmi tam. Elinde sadece o çýlgýn cesareti ve “kýlýç günü” geldiðinde kabzasýndan kavramayý beklediði o kýlýç var: bütün hesaplarý kapatacaðý, bütün acýlarý giderecek ve adaletin þaþmaz keskinliðiyle kesecek o kýlýç! Deðer yargýlarýnýzý yeniden düþünün: inançlarýnýzý, olur ve olmaz dediklerinizi, kabul ve red ettiklerinizi... Kýlýç Günü geldiðinde göreceklerinize inanýn. ...ve o gün, ilk taþý günahsýz olanýnýz atsýn!